Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

67

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

5252

Sayfa No: 

562

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَاعْتَرَفُوا بِذَنبِهِمْ فَسُحْقًا لِّأَصْحَابِ السَّعِيرِ

Çeviriyazı: 

fa`terafû biẕembihim. fesuḥḳal liaṣḥâbi-sse`îr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar!

Diyanet İşleri: 

Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken suçlarını söylerler; artık ırak olsun yakıp kavuran cehennemin ehli.

Şaban Piriş: 

İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Uzak olsun çılgın ateş halkı!

Edip Yüksel: 

Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.

Ali Bulaç: 

Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.

Suat Yıldırım: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. Rahmetten uzak olsun o cehennemlikler!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

67:10

Yaşar Nuri Öztürk: 

Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.

Bekir Sadak: 

Gokte olanin basiniza tas yagdirmasindan guvende misiniz? Benim uyarmamin nasil oldugunu yakinda bileceksiniz.

İbni Kesir: 

Böylece günahlarını itiraf ettiler. Yok olsun çılgın alevli cehennem ashabı.

Adem Uğur: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah´ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!

İskender Ali Mihr: 

Böylece günahlarını itiraf ettiler. Artık ateş ehli (Allah´ın rahmetinden) uzak olsun.

Celal Yıldırım: 

Böylece günahlarını gizlemeyip söylerler. Alev alev köpüren Cehennem dostlarına uzaklık ve helak olsun !

Tefhim ul Kuran: 

Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah´ın rahmetinden) uzaklık olsun.

Fransızca: 

Ils ont reconnu leur péché. Que les gens de la Fournaise soient anéantis à jamais.

İspanyolca: 

Confesarán su pecado. ¡Que Alá aleje a los moradores del fuego de la gehena!

İtalyanca: 

Riconoscono il loro peccato. Che siano ridotti in polvere i compagni della Fiamma!

Almanca: 

So gaben sie ihre Verfehlung zu. Also Vernichtung sei den Weggenossen der Gluthitze!

Çince: 

他们承认他们的罪过。让火狱的居民远离真主的慈恩!

Hollandaca: 

En zij zullen hunne zonden belijden; maar verre zij het, dat de bewoners van het brandende vuur genade zullen verwerven!

Rusça: 

Они признаются в своем грехе. Прочь же, обитатели Пламени!

Somalice: 

Waxay kirteen (Gaaladu) dambigoodii waxaana u sugnaatay fogaansho Naarta Saciiro ehelkeeda.

Swahilice: 

Wakakiri dhambi zao. Basi kuangamia ni kwa watu wa Motoni!

Uygurca: 

ئۇلار گۇناھىنى تونۇيدۇ، ئەھلى دوزاخ اﷲ نىڭ رەھمىتىدىن يىراق بولسۇن!

Japonca: 

かれらは自分の様々な罪を認めた。烈火の住人は,(容赦から)遠く離れている。

Arapça (Ürdün): 

«فاعترفوا» حيث لا ينفع الأعتراف «بذنبهم» وهو تكذيب النذر «فسحقا» بسكون الحاء وضمها «لأصحاب السعير» فبعدا لهم عن رحمة الله.

Hintçe: 

ग़रज़ वह अपने गुनाह का इक़रार कर लेंगे तो दोज़ख़ियों को ख़ुदा की रहमत से दूरी है

Tayca: 

พวกเขายอมสารภาพในความผิดของพวกเขา แต่มันห่างไกลไปเสียแล้วสำหรับชาวนรก

İbranice: 

כך הם יודו בחטאיהם . ואכן, רחמיו של אלוהים כל כך רחוקים מאלו הנשרפים בגיהינום

Hırvatça: 

I oni će priznati svoje grijehe, pa daleko bili stanovnici Ognja!

Rumence: 

Ei şi-au recunoscut păcatul. Să piară soţii Focului!

Transliteration: 

FaiAAtarafoo bithanbihim fasuhqan liashabi alssaAAeeri

Türkçe: 

Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.

Sahih International: 

And they will admit their sin, so [it is] alienation for the companions of the Blaze.

İngilizce: 

They will then confess their sins: but far will be (Forgiveness) from the Companions of the Blazing Fire!

Azerbaycanca: 

Və beləcə öz günahlarını e’tiraf edəcəklər. Məhv olsun cəhənnəm əhli!

Süleyman Ateş: 

Günahlarını itiraf ettiler. O çılgın ateş halkına (Allah'ın acımasından) uzak olup ezilmek yaraşır!

Diyanet Vakfı: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkumları!

Erhan Aktaş: 

Böylece suçlarını itiraf ettiler. Rahmetten uzak olsun Cehennemlikler.

Kral Fahd: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları !

Hasan Basri Çantay: 

Bu suretle günâhlarını i´tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!

Muhammed Esed: 

Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar ama (o zaman) bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.

Gültekin Onan: 

Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Tanrı´nın rahmetinden) uzaklık olsun.

Ali Fikri Yavuz: 

Böylece günahlarını itiraf ederler. O halde kahrolsun cehennemlikler!...

Portekizce: 

E confessarão os seus pecados; anátema aos condenados ao tártaro!

İsveççe: 

De kommer alltså [till sist] att erkänna sin synd, men de vars mål är den högt flammande Elden är då långt bortom all nåd och förlåtelse.

Farsça: 

پس به گناه خود اعتراف می کنند. و مرگ و دوری از رحمت بر اهل آتش سوزان باد.

Kürtçe: 

ئەوسا ئیتر بەناچاری دان بەگوناھەکانیاندا دەنێن، کەوابوو دووریی لە میھرەبانی خوا بۆ ھاوەڵانی دۆزەخ

Özbekçe: 

Бас, улар ўз гуноҳларини эътироф этдилар. Йўқолсин дўзахийлар!

Malayca: 

Akhirnya mereka mengakui dosa-dosa mereka (sebagai orang-orang yang kufur ingkar), maka tetaplah jauhnya rahmat Allah dari ahli neraka.

Arnavutça: 

Dhe, ata e pranuan mëkatin e tyre. Larg qofshin prej mëshirës së Zotit banorët e skëterrës!

Bulgarca: 

И така ще признаят своя грях. Гибел за обитателите на Пламъците!

Sırpça: 

И они ће да признају своје грехе, па далеко били становници Огња!

Çekçe: 

Svou vinu tedy doznali - pryč s plamene obyvateli!

Urduca: 

اس طرح وہ اپنے قصور کا خود اعتراف کر لیں گے، لعنت ہے ان دوزخیوں پر

Tacikçe: 

Пас ба гуноҳи худ эътироф мекунанд. Эй лаънат бод бар онҳо, ки аҳли оташи сӯзандаанд!

Tatarca: 

Эш узгач гөнаһларын таныдылар, без ґәепле диделәр, кыздырылган ут әһелләренә Аллаһуның рәхмәте гаять ерактыр!

Endonezyaca: 

Mereka mengakui dosa mereka. Maka kebinasaanlah bagi penghuni-penghuni neraka yang menyala-nyala.

Amharca: 

በኀጢኣታቸውም ያምናሉ ለእሳት ጓዶችም (ከእዝነት) መራቅ ተገባቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர்கள் தங்கள் குற்றத்தை ஒப்புக் கொள்வார்கள். ஆகவே, நரகவாசிகளுக்குக் கேடுதான்!

Korece: 

그들은 죄악들을 고백하나 타오르는 불지옥의 동료들로부터 용서가 되지 않노라

Vietnamca: 

Chúng đã thú nhận tội lỗi của mình. Vì vậy, những người bạn của Hỏa Ngục đã ở quá xa (với sự tha thứ)!