Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

49

Sûredeki Ayet No: 

16

Ayet No: 

4628

Sayfa No: 

517

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ أَتُعَلِّمُونَ اللَّهَ بِدِينِكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

ḳul etü`allimûne-llâhe bidîniküm vellâhü ya`lemü mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vellâhü bikülli şey'in `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah herşeyi hakkıyla bilendir.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Dininizi, Allah'a mı bildireceksiniz? Ve Allah bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve Allah, her şeyi bilir.

Şaban Piriş: 

De ki: Dininizi Allah’a mı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah, herşeyi bilendir.

Edip Yüksel: 

De ki, "ALLAH'a dininizi mi öğretiyorsunuz? ALLAH göklerde ve yerde olanı bilir. ALLAH her şeyi bilendir."

Ali Bulaç: 

De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, herşeyi bilendir."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Dindarlık derecenizi siz mi Allah'a bildireceksiniz? (Allah sanki bunu bilmiyor da sizin iddianıza mı bakacak?) Halbuki Allah bunu bildiği gibi, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Evet, Allah her şeyi hakkıyla bilir.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Siz dininizi Allah´a mı öğretiyorsunuz? Allah ise göklerde olanı da yerde olanı da bilir ve Allah Teâlâ herşeyi bihakkın bilendir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir."

Bekir Sadak: 

Onlardan kimlerin olup topraga karistigini biliyoruz. Katimizda her seyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardir.

İbni Kesir: 

De ki: Dininizi Allah´a mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah

Adem Uğur: 

De ki: Siz dininizi Allah´a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Dîninizi Allah´a mı öğretiyorsunuz? Ve Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.”

Celal Yıldırım: 

De ki: Siz, dininizi Allah´a mı öğretmek istiyorsunuz ?! Allah, göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah her şeyi (en iyi) bilendir.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Siz Allah´a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.»

Fransızca: 

Dis : "Est-ce vous qui apprendrez à Allah votre religion, alors qu'Allah sait tout ce qui est dans les cieux et sur la terre ? " Et Allah est Omniscient.

İspanyolca: 

Di: «¿Vais a enseñar a Alá en qué consiste vuestra religión, siendo así que Alá conoce lo que está en los cielos y en la tierra?» Alá es omnisciente.

İtalyanca: 

Di': «Sareste forse voi ad istruire Allah sulla vostra religione, mentre Allah conosce ciò che è nei cieli e sulla terra?». Allah conosce tutte le cose.

Almanca: 

Sag: "Wollt ihr ALLAH über euren Din belehren? Und ALLAH weiß, was in den Himmeln und was auf Erden ist." Und ALLAH ist über alles allwissend.

Çince: 

你说:难道你们以你们的宗教通知真主吗?真主是知道天地间的一切的,真主是全知万物的。

Hollandaca: 

Zeg: Wilt gij God nopens uwen godsdienst inlichten? Maar God kent alles, wat zich in den hemel en op aarde bevindt; want God is alwetend.

Rusça: 

Скажи: "Неужели вы хотите уведомить Аллаха о вашей вере, тогда как Аллах знает то, что на небесах, и то, что на земле? Аллах знает обо всякой вещи".

Somalice: 

Waxaad dhahdaa ma Eebbaad usheegaysaan diintiinna isagoo og waxa Samaawaadka iyo Dhulkaba ku sugan, Eebana wax walba waa ogyahay.

Swahilice: 

Sema: Ati ndio mnamfundisha Mwenyezi Mungu Dini yenu, na hali Mwenyezi Mungu anayajua ya katika mbingu na ardhi, na Mwenyezi Mungu anajua kila kitu?

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) ئېيتقىنكى، «اﷲ قا دىنىڭلارنى (يەنى دىنىڭلارنى دىلىڭلارنىڭ تەستىق قىلغانلىقىنى) خەۋەر قىلامسىلەر؟ ھالبۇكى، اﷲ ئاسمانلاردىكىنى ۋە زېمىندىكىنى بىلىپ تۇرىدۇ، اﷲ ھەممە نەرسىنى بىلگۈچىدۇر»

Japonca: 

言ってやるがいい。「あなたがたは自分の宗教を,アッラーに教えようとでも(思うのか)。アッラーは天地にある凡てのものを知っておられる。本当にアッラーは凡てのことを熟知しておられる。」

Arapça (Ürdün): 

«قل» لهم «أتعلمون الله بدينكم» مضعف علم بمعنى شعر، أي أتُشْعِرونه بما أنتم عليه في قولكم آمنا «والله يعلم ما في السماوات وما في الأرض والله بكل شيء عليم».

Hintçe: 

(ऐ रसूल इनसे) पूछो तो कि क्या तुम ख़ुदा को अपनी दीदारी जताते हो और ख़ुदा तो जो कुछ आसमानों मे है और जो कुछ ज़मीन में है (ग़रज़ सब कुछ) जानता है और ख़ुदा हर चीज़ से ख़बरदार है

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัดว่า พวกท่านจะบอกอัลลอฮฺเกี่ยวกับศาสนาของพวกท่านกระนั้นหรือ? อัลลอฮฺนั้นทรงรอบรู้สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลาย และแผ่นดิน และอัลลอฮฺนั้นทรงรอบรู้ทุกสิ่งทุกอย่าง

İbranice: 

אמור ':האתם תלמדו את אלוהים מהי אמונתכם? אכן אלוהים יודע את כל אשר בשמים ובארץ, אלוהים יודע הכל בכל דבר

Hırvatça: 

Reci: "Zar vi da obavještavate Allaha o vjerovanju svome, kad Allah zna sve što je na nebesima i na Zemlji! Allah sve zna."

Rumence: 

Spune: “Îl învăţaţi pe Dumnezeu legea voastră?” Dumnezeu cunoaşte ceea ce este în ceruri, precum şi pe pământ.” Dumnezeu este Atotştiutor.

Transliteration: 

Qul atuAAallimoona Allaha bideenikum waAllahu yaAAlamu ma fee alssamawati wama fee alardi waAllahu bikulli shayin AAaleemun

Türkçe: 

De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir."

Sahih International: 

Say, "Would you acquaint Allah with your religion while Allah knows whatever is in the heavens and whatever is on the earth, and Allah is Knowing of all things?"

İngilizce: 

Say: "What! Will ye instruct Allah about your religion? But Allah knows all that is in the heavens and on earth: He has full knowledge of all things.

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər! Bu bədəvilərə) de: “Siz dininizi (həqiqi müsəlman olduğunuzu) Allahamı öyrədirsiniz?” Halbuki Allah göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısını) bilir. Allah hər şeyi biləndir!

Süleyman Ateş: 

De ki: "Siz mi Allah'a din(darlığ)ınızı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? Allah, göklerde olanları da yerde olanları da bilir. Allah, Her Şeyi En İyi Bilen’dir.”

Kral Fahd: 

De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Siz dîninizi Allaha mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah, göklerde ne var, yerde ne varsa bilir. Allah her şey´i hakkıyle bilendir.

Muhammed Esed: 

De ki: "Siz, Allah´a dininizi(n mahiyetini) mi öğret(mek ist)iyorsunuz? Allah göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah her şeyin eksiksiz bilgisine sahiptir!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, o Bedevî’lere) de ki: “- Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? (sadece inandık demekle mümin mi oluyorsunuz?) Allah ise, göklerdekileri ve yerdekileri bilir. Allah her şeyi bilendir.

Portekizce: 

Dize-lhes: Pretendeis, acaso, ensinar a Deus a vossa religião, quando Deus bem conhece tudo quanto existe nos céus e naterra? Sabei que Deus é Onisciente.

İsveççe: 

Säg: "Vill ni underrätta Gud om [beskaffenheten av] er tro, fastän det är Gud som känner allt det som himlarna rymmer och det som jorden bär? Gud har vetskap om allt!"

Farsça: 

بگو: آیا خدا را از دین خود [به خیال اینکه آگاه نیست] خبر می دهید [که از عمق قلب ایمان آورده اید؟!] در حالی که خدا آنچه را در آسمان ها و آنچه را در زمین است می داند، و خدا به همه چیز داناست.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: ئایا ئێوە خوا ئاگادار دەکەن لەئایینەکەتان لەکاتێکدا خوا ئاگادارە ودەزانێت بەھەرچی لەئاسمانەکان وزەویدایە وە خوا بەھەموو شتێك زانایە

Özbekçe: 

Сен: «Аллоҳга динингизни билдирмоқчимисиз? Ва ҳолбуки, Аллоҳ осмонлару ердаги нарсани билувчи зотдир. Аллоҳ ҳар бир нарсани билувчидир», деб айт.

Malayca: 

Katakanlah (kepada orang-orang "A'raab" itu wahai Muhammad): "Patutkah kamu hendak memberitahu kepada Allah tentang ugama kamu (dengan berkata: ` kami telah beriman ')? Padahal Allah mengetahui segala yang ada di langit dan yang ada di bumi, dan Allah Maha Mengetahui akan tiap-tiap sesuatu".

Arnavutça: 

Thuaju (atyre): “Vallë, a ju ta lajmëroni Perëndinë për besimin tuaj, e Perëndia i di të gjitha çka ka në qiej dhe në Tokë! Perëndia është i dijshëm për çdo gjë.

Bulgarca: 

Кажи: “Нима Аллах известявате вие за вашата религия, след като Аллах знае всичко на небесата и всичко на земята. Аллах всяко нещо знае.”

Sırpça: 

Реци: „Зар ви да обавештавате Аллаха о своме веровању, кад Аллах зна све што је на небесима и на Земљи! Аллах све зна.“

Çekçe: 

Rci: 'Chcete snad poučovat Boha o náboženství svém, když Bůh dobře zná vše, co na nebesích je i na zemi? Bůh o každé věci je vševědoucí.'

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن (مدعیان ایمان) سے کہو، کیا تم اللہ کو اپنے دین کی اطلاع دے رہے ہو؟ حالانکہ اللہ زمین اور آسمانوں کی ہر چیز کو جانتا ہے اور وہ ہر شے کا علم رکھتا ہے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Оё мехоҳед Худоро аз диндории худ огоҳ кунед? Ҳол он ки Худо аз ҳар чӣ дар осмонҳову ҳар чӣ дар замин аст, огоҳ аст ва Ӯ ба ҳар чизе олим аст!»

Tatarca: 

Әйт аларга: "Динегезне Аллаһуга өйрәтерсезме? Иман китермәгәнегез хәлдә иман китердек, дип, Аллаһуны алдамакчы буласызмы? Бит Аллаһ җирдәге вә күкләрдәге серләрне беләдер, Аллаһ һәрнәрсәне белүчедер.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Apakah kamu akan memberitahukan kepada Allah tentang agamamu, padahal Allah mengetahui apa yang di langit dan apa yang di bumi dan Allah Maha Mengetahui segala sesuatu?"

Amharca: 

«አላህ በሰማያት ውስጥ ያለውንና በምድር ውስጥ ያለውን ሁሉ የሚያውቅ ሲኾን አላህን በሃይማኖታችሁ ታስታውቁ ታላችሁን?» በላቸው፡፡ አላህም በነገሩ ሁሉ ዐዋቂ ነው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! நீங்கள் அல்லாஹ்விற்கு உங்கள் நம்பிக்கையை அறிவிக்கிறீர்களா? அல்லாஹ்வோ வானங்களில் உள்ளவற்றையும் பூமியில் உள்ளவற்றையும் நன்கறிவான். இன்னும், அல்லாஹ் எல்லாவற்றையும் நன்கறிந்தவன் ஆவான்.

Korece: 

일러가로되 너희가 하나님께너희의 종교를 일러 주겠다는 것 이뇨 그러나 하나님은 하늘과 대 지위에 있는 모든 것을 아시나니 실로 하나님은 모든 것을 아심으 로 충만하시니라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói (với những người Ả-rập vùng sa mạc): “Chẳng lẽ các người muốn dạy Allah về tôn giáo của các người trong lúc Allah biết rõ mọi vật trong các tầng trời và mọi vật trên trái đất ư? Quả thật, Allah biết tất cả mọi thứ!”