Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

46

Sûredeki Ayet No: 

4

Ayet No: 

4514

Sayfa No: 

502

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ أَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ ۖ ائْتُونِي بِكِتَابٍ مِّن قَبْلِ هَٰذَا أَوْ أَثَارَةٍ مِّنْ عِلْمٍ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Çeviriyazı: 

ḳul era'eytüm mâ ted`ûne min dûni-llâhi erûnî mâẕâ ḫaleḳû mine-l'arḍi em lehüm şirkün fi-ssemâvât. îtûnî bikitâbim min ḳabli hâẕâ ev eŝâratim min `ilmin in küntüm ṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Muhammed! De ki: "Allah'tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmışlar bana gösterin. Yoksa onların göklerin yaradılışında bir ortaklıkları mı var? Eğer siz doğru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur'an'dan önce indirilmiş bir kitap veya ilimden bir eser getirin."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Allah'ı bırakıp taptığınız şeyleri görüyor musunuz? Yeryüzünde ne yaratmışlar bana göstersenize! Yoksa Allah'la ortaklıkları göklerde midir? Eğer doğru sözlü iseniz, size indirilmiş bir kitap veya intikal etmiş bir bilgi kalıntısı varsa bana getirin."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Allah'tan başka taptıklarınız, gösterin bana, ne yarattılar yeryüzünde, yoksa göğü idarede bir ortaklıkları mı var? Doğru söylüyorsanız bundan önceki bir kitabı, yahut bir bilgi eserini getirin bana.

Şaban Piriş: 

De ki: Allah’tan başka dua ettiklerinizi gördünüz mü? Yerde ne yarattıklarını bana gösterin. Yoksa onların göklerde bir ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenler iseniz, bundan önce bana bir kitap veya bilgi kalıntısı getirin.

Edip Yüksel: 

De ki, "ALLAH'ın dışında yalvardıklarınıza bir bakın. Onların yerden neyi yarattığını bana gösterin. Yoksa göklerde onların bir ortaklığı mı var? Bundan önce bir kitap veya bir bilimsel belge getirin, doğru sözlü iseniz?"

Ali Bulaç: 

De ki: "Gördünüz mü haber verin; Allah'tan başka taptıklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da bir ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin."

Suat Yıldırım: 

Müşriklere de ki: “Şimdi baksanıza şu sizin Allah'tan başka ilahlaştırıp yalvardığınız putlarınıza! Söyler misiniz, onlar yerde hangi şeyi yaratmışlar, yoksa göklerde mi bir ortaklıkları var?(Akıl yönünden bu mümkün olmayınca, nakil yönünden putlara ibadetin gerçek olduğunu gösterin) Eğer bu iddianızda tutarlı iseniz, daha önce gelmiş bir kitap yahut hiç değilse bir bilgi kalıntısı varsa getirin görelim.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Bana haber veriniz! Allah´tan başka tapar olduklarınızı bana gösteriniz, yerden neleri yaratıvermişlerdir. Yoksa onlar için göklerde bir ortaklık var mıdır? Bana bundan evvelki bir kitabı veya ilimden bir eseri getiriniz eğer siz sâdık kimseler oldu iseniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Allah dışında yakarmakta olduklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, yerden neyi yarattılar onlar? Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Eğer doğru sözlü kişiler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı getirin bana!"

Bekir Sadak: 

De ki: «Eger bu Kitap Allah katindan ise ve siz de onu inkar etmisseniz

İbni Kesir: 

De ki: Allah´tan başka taptığınız şeyleri gördünüz mü? Yeryüzünde ne yaratmışlardır gösteriniz bana? Yoksa onların ortakları göklerde midir? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz

Adem Uğur: 

De ki: Söylesenize! Allah´ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Allah´tan başka taptıklarınızı gördünüz mü?” Onların yeryüzünde ne yarattıklarını bana gösterin. Yoksa onların göklerde ortağı mı var? Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz) bana, bundan evvelki bir kitap ve ilimden (ilmî) bir eser getirin.”

Celal Yıldırım: 

De ki: Baksanıza, Allah´ı bırakıp yalvararak taptıklarınızın yeryüzünde neler yarattığını bana gösterir misiniz ? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var ? Eğer doğrulardan iseniz bundan önce (size verilmiş) bir kitab bana getirin veya ilimden bir eser ortaya koyun.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Gördünüz mü haber verin

Fransızca: 

Dis : "Que pensez-vous de ceux que vous invoquez en dehors d'Allah ? Montrez-moi donc ce qu'ils ont créé de la terre ! Ou ont-ils dans les cieux une participation avec Dieu ? Apportez-moi un Livre antérieur à celui-ci (le Coran) ou même un vestige d'une science, si vous êtes véridiques".

İspanyolca: 

Di: «¿Qué os parece lo que invocáis en lugar de invocar a Alá? ¡Mostradme qué han creado de la tierra o si tienen participación en los cielos! Si es verdad lo que decís, ¡traedme una Escritura anterior a ésta o un rastro de conocimiento!»

İtalyanca: 

Di': «Guardate coloro che invocate all'infuori di Allah? Mostratemi quel che hanno creato della terra. Oppure è nei cieli che sono associati [ad Allah]? Se siete sinceri, portate una Scrittura anteriore a questa, o una traccia di scienza».

Almanca: 

Sag: "Habt ihr gesehen, woran ihr anstelle von ALLAH Bittgebete richtet? Zeigt mir, was sie von der Erde erschufen! Oder haben sie etwa eine Beteiligung an den Himmeln? Bringt mir eine Schrift von vor diesem (Quran) oder etwas Hinterlassenes vom Wissen, solltet ihr wahrhaftig sein."

Çince: 

你说:你们告诉我吧!你们舍真主而祈祷的那些偶像怎么应受崇拜呢?你们告诉我吧!他们曾独自创造了大地的哪一部分呢?还是他们曾与真主共同创造诸天呢?你们昭示我此经之前的一本天经,或残存的古学吧,如果你们是说实话的。

Hollandaca: 

Zeg: wat denkt gij? Toont mij, welk deel der aarde geschapen is door de afgoden, welke gij aanbidt? Of hadden zij eenig aandeel in de schepping der hemelen? Brengt mij een boek, dat vóór dit boek werd geopenbaard, of slechts de sporen der wetenschap die dit aantoonen, en indien gij menschen van waarheid zijt.

Rusça: 

Скажи: "Видели ли вы тех, к кому взываете помимо Аллаха? Покажите мне, какую часть земли они сотворили? Или же они являются совладельцами небес? Принесите мне Писание, предшествовавшее этому, или хоть какой след знания, если вы говорите правду".

Somalice: 

Waxaad Dhahdaa nabiyoow bal ka warrama waxaad caabudaysaan ee Eebe ka soo hadhay ina tusiya waxay ku abuureen dhulka, ama shirkad ah oy ku leeyihiin Samaawaadka, ii keena (oo i tusiya) Kitaab Quraanka, ka horreyay, ama wax raad cilmi ah, haddaad run sheegeeysaan.

Swahilice: 

Je! Mwawaona wale mnao waomba badala ya Mwenyezi Mungu? Nionyesheni wameumba nini katika ardhi; au hao wanayo shirika katika mbingu? Nileteeni Kitabu kilicho kuwa kabla ya hiki, au alama yoyote ya ilimu, ikiwa mnasema kweli.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد! مۇشرىكلارغا) ئېيتقىنكى، «سىلەر اﷲ نى قويۇپ چوقۇنۇۋاتقان بۇتلىرىڭلارنىڭ (ئەھۋالىنى) ئېيتىپ بېرىڭلار، ئۇلار زېمىننىڭ قايسى قىسمىنى ياراتقانلىقىنى ماڭا كۆرسىتىڭلار، ياكى ئاسمانلارنى يارىتىشتا ئۇلارنىڭ اﷲ بىلەن ئورتاقچىلىقى بارمۇ؟ بۇ (قۇرئان) دىن ئىلگىرى (سىلەرگە نازىل قىلىنغان) كىتاب ياكى (ئىلگىرىكىلەردىن) قالغان ئىلىم بولسا ماڭا ئېلىپ كېلىڭلار، ئەگەر سىلەر راستچىل بولساڭلار»

Japonca: 

言ってやるがいい。「アッラーを差し置いてあなたがたが祈るものに就いて考えないのか。かれらが,大地で創ったものが何かあるのなら,わたしに見せるがいい。また天の創造においてかれら(偶像)の参与があるとでもいうのか。もしあなたがたの言葉が真実なら,これ(クルアーン)以前の啓典かまたは(古代入)の知識のかけらでもよいからわたしに(西?)せ。」

Arapça (Ürdün): 

«قل أرأيتم» أخبروني «ما تدعون» تعبدون «من دون الله» أي الأصنام مفعول أول «أروني» أخبروني ما تأكيد «ماذا خلقوا» مفعول ثان «من الأرض» بيان ما «أم لهم شرك» مشاركة «في» خلق «السماوات» مع الله وأم بمعنى همزة الإنكار «ائتوني بكتاب» منزل «من قبل هذا» القرآن «أو أثارة» بقية «من علم» يؤثر عن الأولين بصحة دعواكم في عبادة الأصنام أنها تقربكم إلى الله «إن كنتم صادقين» في دعواكم.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम पूछो कि ख़ुदा को छोड़ कर जिनकी तुम इबादत करते हो क्या तुमने उनको देखा है मुझे भी तो दिखाओ कि उन लोगों ने ज़मीन में क्या चीज़े पैदा की हैं या आसमानों (के बनाने) में उनकी शिरकत है तो अगर तुम सच्चे हो तो उससे पहले की कोई किताब (या अगलों के) इल्म का बक़िया हो तो मेरे सामने पेश करो

Tayca: 

จงกล่าวเถิด มุฮัมมัด พวกท่านไม่เห็นดอกหรือ สิ่งที่พวกท่านวิงวอนขออื่นจากอัลลอฮฺ จงแสดงให้ข้าเห็นซิว่าพวกมันได้สร้างอะไรในแผ่นดินนี้ หรือว่าพวกมันมีส่วนร่วมใน (การสร้าง) ชั้นฟ้าทั้งหลาย จงนำคัมภีร์ก่อนหน้านี้มาให้ข้าดูซิ หรือจงแสดงร่องรอยแห่งความรู้ (ที่เป็นหลักฐานยืนยันในการนี้) หากพวกท่านเป็นผู้ซื่อสัตย์จริง

İbranice: 

אמור: 'החשבתם על אלה אשר קוראים להם מבלעדי אלוהים ? הראו לי מה הם בראו בארץ, או אולי יש להם שותפות בבריאת השמיים? הביאו לי ספר הקודם לזה , או שמץ ידע (לגבי הקדמונים,) אם אתם אכן דוברים אמת

Hırvatça: 

Reci: "Šta mislite o onima koje mimo Allaha molite? Pokažite mi koji dio Zemlje su stvorili, ili oni možda imaju kakva udjela u nebesima?! Donesite mi Knjigu objavljenu prije ove, ili samo kakav ostatak znanja, ako istinu govorite."

Rumence: 

Spune: “I-aţi văzut pe cei pe care îi chemaţi în locul lui Dumnezeu?! Arătaţi-mi ce au creat pe pământ ori s-au alăturat ei oare la crearea cerurilor? Aduceţi-mi o Carte dinaintea acesteia ori o urmă de ştiinţă, dacă spuneţi adevărul.”

Transliteration: 

Qul araaytum ma tadAAoona min dooni Allahi aroonee matha khalaqoo mina alardi am lahum shirkun fee alssamawati eetoonee bikitabin min qabli hatha aw atharatin min AAilmin in kuntum sadiqeena

Türkçe: 

De ki: "Allah dışında yakarmakta olduklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, yerden neyi yarattılar onlar? Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Eğer doğru sözlü kişiler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı getirin bana!"

Sahih International: 

Say, [O Muhammad], "Have you considered that which you invoke besides Allah? Show me what they have created of the earth; or did they have partnership in [creation of] the heavens? Bring me a scripture [revealed] before this or a [remaining] trace of knowledge, if you should be truthful."

İngilizce: 

Say: "Do ye see what it is ye invoke besides Allah? Show me what it is they have created on earth, or have they a share in the heavens bring me a book (revealed) before this, or any remnant of knowledge (ye may have), if ye are telling the truth!

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər! Bu müşriklərə) de: “Mənə bir xəbər verin görüm, sizin Allahdan başqa ibadət etdikləriniz yer üzündə (yaxud yerdən və ona bənzər şeylərdən) nə yaratmışlar?! Yoxsa onların göylərdə (Allahla) bir şərikliyi var?! Əgər doğru deyirsinizsə, (dediyinizi sübut etmək üçün) mənə bundan (bu Qur’andan) əvvəl (Allahdan sizə nazil olmuş) bir kitab, yaxud (əvvəlki peyğəmbərlərdən, ümmətlərdən sizə gəlib çatmış) elmdən qalan bir şey (əsər) gətirin!

Süleyman Ateş: 

De ki: "Allah'tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, onlar yerden neyi yarattılar? Yoksa gökler(in yaratılışın)da onların bir ortaklığı mı var? Eğer doğru iseniz bundan önce (inmiş olan) bir Kitap, yahut bir bilgi kalıntısı getirin."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Söylesenize! Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar; göstersenize bana! Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Allah’ın yanı sıra yakardıklarınıza bir bakın bakalım! Onların, yeryüzünde yarattıkları bir şey varsa bana gösterin! Yoksa onların göklerde bir ortakları mı var? Eğer doğru söylüyorsanız, bana, daha önce gelmiş bir kitâp ya da bilgi kırıntısı bir eser getirin.

Kral Fahd: 

De ki: Söylesenize! Allah'ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar; göstersenize bana! Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Allâhı bırakıb da tapmakda olduklarınızın neydiğini bana haber verin. Onların yerden hangi şey´i yaratdıklarını bana gösterin». Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Bundan evvel bir kitab, yahud bir ilim artığı varsa, da´vânızda doğrucular iseniz, bana getirin.

Muhammed Esed: 

De ki: "Siz, Allah´ı bırakıp yalvardığınız şeylerin (gerçekten) ne olduklarını hiç düşündünüz mü? Gösterin bana: bu (varlıklar veya güç)ler yeryüzünün hangi parçasında bir şey yarattılar! Yoksa, onlar gök(lerin yaratılmasın)da pay sahibi midirler? (Eğer öyleyse,) bundan önceki herhangi bir ilahi kelamı, yahut (başka) bir bilgi kalıntısını getirin bana, eğer iddianızda haklı iseniz!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki: “- Allah’dan başka ibadet ettiklerinizi bana bildirin

Portekizce: 

Dize-lhes: Porventura, tendes reparado nos que invocais, em lugar de Deus? Mostrai-me o que têm criado na terra! Têmparticipado, acaso, (da criação) dos céus? Apresentai-me um livro, revelado antes destes, ou um vestígio de ciência, seestiverdes certos.

İsveççe: 

Säg: "Har ni övervägt vad det är ni anropar i Guds ställe? Visa Mig vad dessa [väsen eller makter] har skapat på jorden! Eller hade de del i himlarnas [skapelse]? Visa upp en Skrift som uppenbarats före denna eller vad som kan ha bevarats av [äldre släktens] kunskap [och som ni stöder er på], om ni talar sanning!"

Farsça: 

[به مشرکان] بگو: به من خبر دهید [و نشانم دهید] معبودانی که به جای خدا می پرستید چه چیزی از زمین را آفریده اند یا مگر آنان را در آفرینش آسمان ها مشارکتی است؟ اگر راستگو هستید کتابی پیش از این قرآن یا بازمانده ای از دانش استواری [که ادعای شما را تصدیق کند] برای من بیاورید؛

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: پێم بڵێن ئەو شتانەی ئێوە دەیانپەرستن جگە لە خوا پیشانم بدەن لە زەویدا چیان دروست کردووە یان لە(دروست کردنی) ئاسمانەکاندا بەشداریان کردووە، دەی پەڕاوێکم بۆ بھێنن لە پێش ئەم (قورئانە ھاتبێت) یان زانیاریەك کە لە پێشووان بەجێ مابێت ئەگەر ئێوە ڕاستگۆن

Özbekçe: 

Сен: « Аллоҳдан ўзга сиғинаётган нарсаларингизнинг хабарини беринг-чи, менга кўрсатинг-чи, улар ердан нимани яратдилар? Ёки осмонларни (яратишда) иштироклари борми? Агар ростгўй бўлсаларингиз, менга бундан (Қуръондан) олдинги китобни ёки илмий асарни келтиринг.»- деб айт.

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad kepada orang-orang musyrik yang menentangmu): "Sudahkah kamu mengetahui kekuasaan dan kelayakan makhluk - makhluk yang kamu seru dan sembah yang lain dari Allah? Tunjukkanlah kepadaku apakah yang mereka ciptakan dari bahagian bumi ini? Atau adakah mereka mempunyai sebarang perkongsian (dengan Allah) dalam mencipta dan menguruskan langit? Bawalah kamu kepadaku sebuah Kitab (dari Allah) yang lain dari Al-Quran ini, atau sebarang keterangan yang berdasarkan ilmu (peninggalan orang-orang yang telah lalu) kalau betul kamu orang-orang yang benar (tentang dakwaan kamu itu)!"

Arnavutça: 

Thuaju (atyre): “Më tregoni ju për ata që i adhuroni, pos Perëndisë? Më dëftoni ju se çka kanë krijuar ata në Tokë, apo a kanë ndonjë pjesëmarrje ata në (krijimin) e qiejve? Ma sillni Librin e shpallur para këtij (Kur’anit) apo vetëm ndonjë gjurmë nga dijenia, nëse jeni të vërtetë”.

Bulgarca: 

Кажи: “Виждате ли онези, които зовете вместо Аллах? Покажете ми какво сътвориха те от земята, или имат съучастие на небесата? Донесете ми книга отпреди тази или остатък от знание, ако говорите истината!”

Sırpça: 

Реци: „Шта мислите о онима које молите мимо Аллаха? Покажите ми који део Земље су створили, или они можда имају каквог удела у небесима?! Донесите ми Књигу објављену пре ове, или само какав остатак знања, ако говорите истину.“

Çekçe: 

Rci: 'Viděli jste to, co vedle Boha vzýváte? Ukažte mi tedy to, co stvořili či zda mají podíl nějaký na nebesích! Přineste mi Písmo starší, než je toto, či stopu nějakou vědění, jste-li pravdomluvní!'

Urduca: 

اے نبیؐ، اِن سے کہو، "کبھی تم نے آنکھیں کھول کر دیکھا بھی کہ وہ ہستیاں ہیں کیا جنہیں تم خدا کو چھوڑ کر پکارتے ہو؟ ذرا مجھے دکھاؤ تو سہی کہ زمین میں انہوں نے کیا پیدا کیا ہے، یا آسمانوں کی تخلیق و تدبیر میں ان کا کیا حصہ ہے اِس سے پہلے آئی ہوئی کتاب یا علم کا کوئی بقیہ (اِن عقائد کے ثبوت میں) تمہارے پاس ہو تو وہی لے آؤ اگر تم سچے ہو"

Tacikçe: 

Бигӯ: «Аз онҳое, ки ғайри Оллоҳ ба худоӣ мехонед, хабар диҳед. Ба ман нишон диҳед, ки аз ин замин чӣ чизро офаридаанд? Ё дар хилқати (офаридани) осмонҳо ширкатдоштаанд? Агар рост мегӯед, барои ман китобе, ки пеш аз ин Қуръон омада бошад ё агар донише аз пешиниён мондааст, биёваред!

Tatarca: 

Аларга әйт: "Әйә беләсезме Аллаһудан башка гыйбадәт кылган сынымнарыгыз, җирдә нәрсә халык кылдылар, миңа күрсәтегез, яки Аллаһуга тиң булып, Аның белән бергә күкләрне төзеделәрме? Инде Коръәннән әүвәл иңгән бер китапны китерегез, сүзегезнең дөреслегенә миңа шәһадәт бирсен, яки сынымнарга гыйбадәт кылу дөрес икәнлекне раслаучы дәлил әсәрләрен күрсәтегез, әгәр дәгъвәгез дөрес булса", – дип.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Terangkanlah kepadaku tentang apa yang kamu sembah selain Allah; perlihatkan kepada-Ku apakah yang telah mereka ciptakan dari bumi ini atau adakah mereka berserikat (dengan Allah) dalam (penciptaan) langit? Bawalah kepada-Ku Kitab yang sebelum (Al Quran) ini atau peninggalan dari pengetahuan (orang-orang dahulu), jika kamu adalah orang-orang yang benar"

Amharca: 

«ከአላህ ሌላ የምትግገዟቸውን አያችሁን? ከምድር ምንን እንደ ፈጠሩ አሳዩኝ፡፡ ወይም በሰማያት ለእነርሱ (ከአላህ ጋር) መጋራት አላቸውን? (ያማልዱናል በማለታችሁ) እውነተኞች እንደ ኾናችሁ ከዚህ (ቁርኣን) በፊት የኾነን መጽሐፍ ወይም ከዕውቀት የኾነ ቅርስን አምጡልኝ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே) நீர் கூறுவீராக! அல்லாஹ்வை அன்றி நீங்கள் (தெய்வங்கள் என்று) அழைப்பவற்றை குறித்து நீங்கள் அறிவியுங்கள்! “அவர்கள் பூமியில் எதைப் படைத்தார்கள் என்று எனக்குக் காண்பியுங்கள்? அல்லது, வானங்க(ளையும் வானங்க)ளில் (உள்ள படைப்புகளை படைத்ததிலும்) அவர்களுக்கு ஏதும் பங்கு இருக்கிறதா? (அப்படி இருக்கிறதென்றால் அதற்கு ஆதாரமாக) இதற்கு முன்னுள்ள ஒரு வேதத்தை; அல்லது, (முன்னோரின்) கல்வியில் (அறிவு சார்ந்த ஆதாரங்களில் ஏதும்) மீதமிருப்பதை என்னிடம் கொண்டு வாருங்கள், நீங்கள் (கூறுவதில்) உண்மையாளர்களாக இருந்தால் (ஆதாரத்தைக் காட்டுங்கள்!).”

Korece: 

일러가로되 하나님 외에 너희가 숭배하는 것이 무엇인지 숙고 하여 보았느뇨 그것들이 대지에서창조한 것이 무엇인지 내게 보여 다오 아니면 그것들이 하늘을 창 조함에 동참하였단 말이뇨 이것 이전에 우상을 숭배하라 계시된 성서가 있다면 내게 이르게 하라 아니면 너희가 진실이라 한다면 지식의 흔적이라도 이르게 하라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói (với những kẻ đa thần): “Các người đã xem xét những thần linh mà các người khấn vái ngoài Allah chưa? Các người hãy cho Ta xem những gì mà chúng đã tạo ra trên trái đất hoặc (hãy cho Ta biết) chúng có một phần chia sẻ nào trong (việc tạo ra) các tầng trời? Các người hãy mang đến cho Ta một Kinh Sách trước Kinh (Qur’an) này hoặc một vài kiến thức hiểu biết còn sót lại nếu các người nói thật!