Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

41

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

4241

Sayfa No: 

479

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَذَٰلِكُمْ ظَنُّكُمُ الَّذِي ظَنَنتُم بِرَبِّكُمْ أَرْدَاكُمْ فَأَصْبَحْتُم مِّنَ الْخَاسِرِينَ

Çeviriyazı: 

veẕâliküm żannükümü-lleẕî żanentüm birabbiküm erdâküm feaṣbaḥtüm mine-lḫâsirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi helak etti de zarara uğrayanlardan oldunuz.

Diyanet İşleri: 

İşte Rabbinizi böyle sanmanız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Rabbiniz hakkında beslediğiniz şu kötü zan yok mu, sizi o helak etti de ziyana uğrayıverdiniz.

Şaban Piriş: 

İşte Rabbiniz hakkındaki bu zannınız sizi helak etti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Edip Yüksel: 

Rabbiniz hakkında bu düşünceniz sizi kaydırdı ve kaybedenlerden oldunuz.

Ali Bulaç: 

İşte bu sizin zannınız; Rabbiniz hakkında beslediğiniz-zannınız, sizi bir yıkıma uğrattı, böylelikle hüsrana uğrayan kimseler olarak sabahladınız.

Suat Yıldırım: 

İşte Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu kötü zandır ki sizi mahvetti de, o yüzden hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve işte sizin o zannınızdır ki, Rabbinize karşı zannetmiş olmanız, sizi helâke düşürdü. Artık hüsrâna uğrayanlardan oldunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte, Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Bekir Sadak: 

Inkar edenler: «Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan, bizi saptiranlari goster, onlari ayaklarimizin altina alalim da en altta kalanlardan olsunlar» derler.

İbni Kesir: 

İşte Rabbınızı böyle sanmanız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Adem Uğur: 

Rabbiniz hakkında beslediğiniz zan var ya, işte sizi o mahvetti ve ziyana uğrayanlardan oldunuz.

İskender Ali Mihr: 

Ve işte Rabbiniz hakkındaki sizin bu zannınız, sizi helâka sürükledi. Böylece hüsrana düşenlerden oldunuz.

Celal Yıldırım: 

İşte Rabbınız hakkındaki bu zannınız sizi mahvetti de o yüzden ziyana uğrayanlardan oldunuz.

Tefhim ul Kuran: 

«İşte bu sizin zannınız

Fransızca: 

Et c'est cette pensée que vous avez eue de votre Seigneur, qui vous a ruinés, de sorte que vous êtes devenus du nombre des perdants.

İspanyolca: 

Lo que vosotros pensabais de vuestro Señor os ha arruinado y ahora sois de los que han perdido».

İtalyanca: 

Questa vostra supposizione a proposito del vostro Signore vi ha condotti alla rovina e ora siete fra i perduti.

Almanca: 

Und dieses euer Denken, was ihr von ALLAH dachtet, richtete euch zugrunde. So wurdet ihr von den Verlierern.

Çince: 

你们对于你们的主所怀的这种猜想已害了你们,故你们变成了亏折者。

Hollandaca: 

Dit was uwe meening welke gij van uwen Heer uitdacht; dit heeft u ten gronde gericht, en gij zijt verloren.

Rusça: 

Эти ваши предположения, которые вы делали о вашем Господе, погубили вас, и вы оказались одними из потерпевших убыток.

Somalice: 

kaasina waa malihiinii aad u malayseen Eebihiin isagaana idin halaagay, waxaadna ahateen kuwo khasaaray.

Swahilice: 

Basi hiyo dhana yenu mliyo kuwa mkimdhania Mola wenu Mlezi. Imekuangamizeni; na mmekuwa miongoni mwa walio khasiri.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىڭلارغا قىلغان ئەنە شۇ (قەبىھ) گۇمانىڭلار سىلەرنى ھالاك قىلدى. شۇنىڭ بىلەن زىيان تارتقۇچىلاردىن بولدۇڭلار

Japonca: 

だが,あなたがたの主に就いて考えたこのことが,あなたがたを破滅に落し入れ,失敗の原因となった。」

Arapça (Ürdün): 

«وذلكم» مبتدأ «ظنكم» بدل منه «الذي ظننتم بربكم» نعت والخبر «أرداكم» أي أهلككم «فأصبحتم من الخاسرين».

Hintçe: 

और तुम्हारी इस बदख्याली ने जो तुम अपने परवरदिगार के बारे में रखते थे तुम्हें तबाह कर छोड़ा आख़िर तुम घाटे में रहे

Tayca: 

และนั่นและการนึกคิดของพวกเจ้าซึ่งพวกเจ้านึกคิดต่อพระเจ้าของพวกเจ้านั้น เป็นการทำให้พวกเจ้าประสบความหายนะแล้วพวกเจ้าก็กลายเป็นผู้ขาดทุน

İbranice: 

מחשבה זו אשר חשבתם על ריבונכם הביאה כליה עליכם והייתם מן המפסידים

Hırvatça: 

I to uvjerenje koje ste o Gospodaru svome imali upropastilo vas je, pa gubitnici postali ste.

Rumence: 

Aceasta este închipuirea pe care v-aţi făcut-o despre Domnul vostru. Ea v-a prăpădit printre cei pierduţi.

Transliteration: 

Wathalikum thannukumu allathee thanantum birabbikum ardakum faasbahtum mina alkhasireena

Türkçe: 

İşte, Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu zannınız sizi mahvetti de hüsrana uğrayanlardan oldunuz.

Sahih International: 

And that was your assumption which you assumed about your Lord. It has brought you to ruin, and you have become among the losers."

İngilizce: 

But this thought of yours which ye did entertain concerning your Lord, hath brought you to destruction, and (now) have ye become of those utterly lost!

Azerbaycanca: 

Sizin öz Rəbbiniz barəsində bu zənniniz sizi məhv etdi və ziyana uğrayanlardan oldunuz!

Süleyman Ateş: 

İşte Rabbinize karşı beslediğiniz bu zannınız, sizi helak etti, ziyana uğrayanlardan oldunuz!

Diyanet Vakfı: 

Rabbiniz hakkında beslediğiniz zan var ya, işte sizi o mahvetti ve ziyana uğrayanlardan oldunuz.

Erhan Aktaş: 

“İşte Rabb’iniz hakkındaki bu zannınız, sizi helâke sürükledi. Böylece hüsrana uğrayanlardan oldunuz.”

Kral Fahd: 

Rabbiniz hakkında beslediğiniz zan var ya, işte sizi o mahvetti ve ziyana uğrayanlardan oldunuz.

Hasan Basri Çantay: 

«Rabbinize karşı beslediğiniz şu zannınız (yok mu?) işte sizi o helak etdi. Bu yüzden hüsrana düşenlerden oldunuz».

Muhammed Esed: 

Ve Rabbiniz hakkında taşıdığınız bu düşünce sizi helake uğrattı, böylece kendinizi hüsrana uğrayanlar arasında buldunuz!"

Gültekin Onan: 

41:22

Ali Fikri Yavuz: 

İşte Rabbinize karşı beslediğiniz bu zannınız, sizi helâke düşürdü ve ziyana uğrayanlardan oldunuz.”

Portekizce: 

E o que vos fez duvidar de vosso Senhor foi o pensamento, o qual vos aniquilou, e fez com que fizésseis parte dosdesventurados!

İsveççe: 

Dessa tankar, som ni tänkte om er Herre, har blivit er undergång; och nu hör ni till förlorarna."

Farsça: 

و این گمانتان بود که به پروردگارتان بردید [و همان] شما را هلاک کرد، در نتیجه از زیانکاران شدید.

Kürtçe: 

ئا ئەوە گومانتان بوو کە دەتان برد بەپەروەردگارتان ئێوەی ھەڵدێرا (لەناوی بردن) وچوونە ڕیزی زیانباران و خەسارۆمەندانەوە

Özbekçe: 

Ана ўша Роббингиз ҳақида қилган гумонингиз сизни ҳалокатга учратди. Бас, зиёнкорлардан бўлдингиз.

Malayca: 

"Dan sangkaan kamu yang demikian, yang kamu sangka terhadap Tuhan kamu, itulah yang telah membinasakan kamu; (dengan sangkaan kamu yang salah itu) maka menjadilah kamu dari orang-orang yang rugi!"

Arnavutça: 

Dhe, kjo bindje e juaj, që keni pasur në Zotin tuaj, u ka shkatërruar juve, e u bëtë prej atyre që janë në humbje.

Bulgarca: 

Тази ваша догадка, която допускахте за вашия Господ, ви донесе гибел и така се озовахте сред губещите.

Sırpça: 

И то уверење које сте имали о своме Господару вас је упропастило, и сад сте настрадали.

Çekçe: 

Tato domněnka vaše, již jste si o Pánu svém utvořili, vás do záhuby přivedla a stali jste se těmi, kdož ztrátu utrpěli.'

Urduca: 

تمہارا یہی گمان جو تم نے اپنے رب کے ساتھ کیا تھا، تمہیں لے ڈوبا اور اسی کی بدولت تم خسارے میں پڑ گئے"

Tacikçe: 

Ва ин буд гумоне, ки ба Парвардигоратон доштед. Ҳалокатон кард ва дар шумори зиёнкардагон даромадед.

Tatarca: 

Аллаһ безнең бозык эшләребезнең күбрәген белмидер дигән заныгыз бүген сезне һәлак итте, моның өчен хәсрәтләнүче вә кайгыручы булып әверелдегез.

Endonezyaca: 

Dan yang demikian itu adalah prasangkamu yang telah kamu sangka kepada Tuhanmu, Dia telah membinasakan kamu, maka jadilah kamu termasuk orang-orang yang merugi.

Amharca: 

ይህም ያ በጌታችሁ የጠረጠራችሁት ጥርጣሪያችሁ አጠፋችሁ፡፡ ከከሳሪዎቹም ኾናችሁ (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

உங்கள் இறைவனைப் பற்றி நீங்கள் எண்ணிய அந்த உங்கள் எண்ணம்தான் உங்களை நாசமாக்கியது. ஆகவே, நீங்கள் நஷ்டவாளிகளில் ஆகிவிட்டீர்கள்.

Korece: 

너희 주님에 대한 잘못 생각 이 너희를 멸망케 하여 너희가 손실중에 있게 되었노라

Vietnamca: 

“Đó là ý nghĩ mà các người đã nghĩ về Thượng Đế của các người, nó đã hủy hoại các người. Cho nên, các người đã trở thành những kẻ thua thiệt và thất bại.”