Arapça:
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاءَ نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ ۚ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ
Çeviriyazı:
vemine-nnâsi mey yeḳûlü âmennâ billâhi feiẕâ ûẕiye fi-llâhi ce`ale fitnete-nnâsi ke`aẕâbi-llâh. velein câe naṣrum mir rabbike leyeḳûlünne innâ künnâ me`aküm. eveleyse-llâhü bia`leme bimâ fî ṣudûri-l`âlemîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İnsanlardan kimi vardır ki, "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Diyanet İşleri:
İnsanlardan: "Allah'a inandık" diyenler vardır; ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanların ezasını Allah'ın azabı gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, and olsun ki, "Doğrusu biz sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve insanlardan Allah'a inandık diyen var ki Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca insanların, kendisini sınamasını Allah'ın azabıymış gibi sayar ve Rabbinden bir yardım ve zafer de gelirse bu çeşit kişiler, biz sizinleyiz derler mutlaka; Allah, alemlerin gönüllerinde ne var, daha iyi bilmez mi?
Şaban Piriş:
İnsanlardan “Allah’a iman ettik” deyip, O’nun uğrunda bir eza gördükleri zaman, insanların eziyetini Allah’ın azabıyla bir tutanlar vardır. Rabbinden bir yardım gelecek olursa, hemen “Biz sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde ne olduğunu en iyi bilen değil mi?
Edip Yüksel:
İnsanlardan, "ALLAH'a inandık,"diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, "Biz sizinle birlikte idik,"derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?
Ali Bulaç:
İnsanlardan öylesi vardır ki, "Allah'a iman ettik" der; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah'ın azabıymış gibi sayar; ama Rabbinden 'bir yardım ve zafer' gelirse, andolsun: "Biz gerçekten sizlerle birlikteydik” demektedirler. Oysa Allah, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?
Suat Yıldırım:
– İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz.Kimi insanlar vardır ki “Allah'a iman ettim” der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah’ın azabı gibi sayar.Şayet senin Rabbinden zafer ve galebe gelirse “Biz sizinle beraberdik” diyeceklerdir.Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir. [22,11; 5,22; 4,141]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve nâstan öylesi de vardır ki, «Allah´a imân ettik,» der. Sonra Allah uğrunda bir eziyete uğrasa nâsın fitnesini Allah´ın azabı gibi telakki eder. Celâlim hakkı için Rabbinden bir nusret gelecek olunca da elbette diyeceklerdir ki: «Biz de muhakkak sizinle beraber bulunduk.» Allah, âlemlerin sinelerinde olanı en ziyâde bilen değil midir?
Yaşar Nuri Öztürk:
İnsanlar içinden öylesi vardır ki, "Allah'a inandık" der fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca, insanlardan gelen fitneyi Allah'ın azabı gibi tutar. Ve eğer Rabbinden bir yardım gelirse kesinlikle şöyle diyeceklerdir: "Biz sizinle beraberdik." Allah, âlemlerin göğüslerindekini en iyi şekilde bilmiyor mu?
Bekir Sadak:
Ibrahim´i de gonderdik. Milletine: «Allah´a kulluk edin, O´ndan sakinin
İbni Kesir:
İnsanlardan öyleleri de vardır ki
Adem Uğur:
İnsanlardan kimi vardır ki: "
İskender Ali Mihr:
Ve insanlardan, “biz Allah´a îmân ettik” diyenlere Allah yolunda eziyet edildiği zaman, insanlara Allah´ın azabıymış gibi fitne çıkardılar. Eğer Rabbinden yardım gelirse, muhakkak: “Biz sizinle gerçekten beraberdik.” derler. Allah, âlemlerin sinesinde olanları en iyi bilen değil mi?
Celal Yıldırım:
İnsanlardan öyleleri de var ki, «Allah´a imân ettik» derler. (Ama) Allah yolunda bir eziyete uğrarlarsa, insanların ezâ-cefâsını Allah´ın azabı gibi sayarlar ve eğer Rabbından bir yardım gelirse, «biz elbette sizinle beraberdik» derler. Allah, âlemlerin (bütün insanların) göğüslerinde olanı (doğruluğu, yalan ve ikiyüzlülüğü, inkâr ve sapıklığı) en iyi bilen değil midir?
Tefhim ul Kuran:
İnsanlardan öylesi vardır ki, «Allah´a iman ettik» der
Fransızca:
Parmi les gens il en est qui disent : "Nous croyons en Allah"; puis, si on les fait souffrir pour la cause d'Allah, ils considèrent l'épreuve de la part des hommes comme un châtiment d'Allah. Or, s'il vient du secours de ton Seigneur, ils diront certes : "Nous étions avec vous ! " Allah n'est-Il pas le meilleur à savoir ce qu'il y a dans les poitrines de tout le monde ?
İspanyolca:
Hay algunos que dicen: «¡Creemos en Alá!» Pero, en cuanto sufren algo por Alá, toman la prueba a que los hombres les somenten como castigo de Alá. Si, en cambio, tu Señor les auxilia, seguro que dicen: «¡Estábamos con vosotros!» ¿Es que Alá no sabe bien lo que hay en los pechos de la Humanidad?
İtalyanca:
Fra gli uomini vi è chi dice: «Noi crediamo in Allah»; ma non appena subiscono [per la causa di] Allah, considerano la persecuzione degli uomini un castigo di Allah. Quando giunge poi l'ausilio del loro Signore, dicono: «Noi eravamo con voi!». Forse che Allah non conosce meglio cosa c'è nei petti delle creature?
Almanca:
Und unter den Menschen gibt es manch einen, der sagt: "Ich verinnerlichte den Iman", und wenn ihm dann wegen ALLAH Schaden zugefügt wurde, läßt er die Fitna der Menschen wie die Peinigung von ALLAH sein. Und würde ein Sieg von deinem HERRN kommen, würden sie doch sagen: "Wir waren doch mit euch!" Weiß ALLAH nicht besser Bescheid über das, was in den Brüsten der Menschen ist?!
Çince:
有些人说:我们已信真主了。当他们为真主而受迫害的时候,他们把众人的迫害当做真主的刑罚。如果援助从你们的主降临,他们必定说:我们确是与你们同在一起的。难道真主不是知道世人的胸襟的吗?
Hollandaca:
Er zijn sommige menschen die zeggen: Wij gelooven in God; maar als zulk een voor Gods zaak wordt beproefd, schat hij de vervolging der menschen even smartelijk, als de straf van God. Als u God eenig voordeel schenkt, zeggen zij: Waarlijk wij zijn met u. Weet God dan niet wat in de borst zijner schepselen schuilt?
Rusça:
Среди людей есть такие, которые говорят: "Мы уверовали в Аллаха". Но стоит им пострадать ради Аллаха, как они принимают искушение людей за мучения от Аллаха. Если же явится победа от твоего Господа, то они непременно скажут: "Мы были вместе с вами". Но разве Аллаху не лучше знать, что таится в груди миров?
Somalice:
Dadka waxaa ka mid ah ruux dhihi waxaan rumeynay Eebe, markii lagu dhibo Eebe dartiisna kayeela imtixaamka Dadka (dhibookda) cadaabka Eebe oo kale, hadday timaado Guul xagga Eebe ka ahaatay waxay dhahaan anagu waan idin lajiraa, Eebe miyuusan ahayn kan og waxa laabta Dadka ku jira.
Swahilice:
Na katika watu wapo wanao sema: Tumemuamini Mwenyezi Mungu. Lakini wanapo pewa maudhi kwa ajili ya Mwenyezi Mungu, wanayafanya mateso ya watu kama ni adhabu ya Mwenyezi Mungu. Na inapo kuja nusura kutoka kwa Mola wako Mlezi husema: Hakika sisi tulikuwa pamoja nanyi. Kwani Mwenyezi Mungu hayajui yaliomo vifuani mwa walimwengu?
Uygurca:
بەزى كىشىلەر: «اﷲ قا ئىمان ئېيتتۇق» دەيدۇ، اﷲ نىڭ يولىدا بىرەر ئەزىيەت تارتسا، كىشىلەر تەرىپىدىن يەتكەن كۈلپەتنى اﷲ نىڭ ئازابى بىلەن ئوخشاش بىلىدۇ، ئەگەر پەرۋەردىگارىڭدىن مەدەت كەلسە: «بىز ھەقىقەتەن سىلەر بىلەن بىللە ئىدۇق» دەيدۇ. اﷲ جاھان ئەھلىنىڭ دىللىرىدىكىنى ھەممىدىن ئوبدان بىلمەمدۇ؟
Japonca:
人びとの中には,「わたしたちは,アッラーを信仰します。」と言うが,一度アッラー(の道のため)に苦難に会うと,人間の迫害をまるでアッラーの懲罰であるかのように考える者がある。またもしあなたの主からの助け(と勝利)が(声?)されると,かれらは必ず,「本当にわたしたちは,あなたがたと一緒でした。」などと言う。万人の胸の中に抱くことを最もよく知る御方は,アッラーではないか。
Arapça (Ürdün):
«ومن الناس من يقول آمنا بالله فإذا أوذي في الله جعل فتنة الناس» أي أذاهم له «كعذاب الله» في الخوف منه فيطيعهم فينافق «ولئن» لام قسم «جاء نصرٌ» للمؤمنين «من ربك» فغنموا «ليقولنَّ» حذفت منه نون الرفع لتوالي النونات والواو ضمير الجمع لالتقاء الساكنين «إنا كنا معكم» في الإيمان فأشركونا في الغنيمة قال تعالى: «أوَ ليس الله بأعلم» أي بعالم «بما في صدور العالمين» بقلوبهم من الإيمان والنفاق؟ بلى.
Hintçe:
और कुछ लोग ऐसे भी हैं जो (ज़बान से तो) कह देते हैं कि हम ख़ुदा पर ईमान लाए फिर जब उनको ख़ुदा के बारे में कुछ तकलीफ़ पहुँची तो वह लोगों की तकलीफ़ देही को अज़ाब के बराबर ठहराते हैं और (ऐ रसूल) अगर तुम्हारे पास तुम्हारे परवरदिगार की मदद आ पहुँची और तुम्हें फतेह हुई तो यही लोग कहने लगते हैं कि हम भी तो तुम्हारे साथ ही साथ थे भला जो कुछ सारे जहाँन के दिलों में है क्या ख़ुदा बख़ूबी वाक़िफ नहीं (ज़रुर है)
Tayca:
และในหมู่มนุษย์นั้นมีผู้กล่าวว่า เราศรัทธาต่ออัลลอฮ์ ครั้นเมื่อเขาถูกทำร้ายในทางของอัลลอฮ์ เขาก็ถือเอาการทดสอบของมนุษย์ประหนึ่งการลงโทษของอัลลอฮ์ และเมื่อการช่วยเหลือจากพระเจ้าของเจ้ามาถึง แน่นอนพวกเขาจะกล่าวว่าแท้จริงเราจะร่วมกับพวกท่าน และมิใช่อัลลอฮ์เป็นผู้ทรงรู้ดียิ่งในสิ่งที่มีอยู่ในหัวอก ของประชาชาติทั้งหลายดอกหรือ ?
İbranice:
ומהאנשים יש האומרים: 'אנו מאמינים באלוהים,' אך אם הם יוצק להם בגלל בשל האמונה באלוהים, הם טועים וחושבים שרדיפת בני האדם היא קשה כמו עונש אלוהים (ובגללה יכפרו.) ואולם בבוא ניצחון (המאמינים) מריבונך, הם יאמרו (בשקר':)אכן היינו אתכם.' האין אלוהים יודע יותר
Hırvatça:
Ima ljudi koji govore: "Vjerujemo u Allaha!", a kad neki od njih radi Allaha bude na muke stavljen, on drži da je iskušenje od ljudi isto kao i Allahova kazna. A ako pobjeda dođe od Gospodara tvoga, sigurno će oni reći: "Bili smo uz vas!" A zar Allah ne zna najbolje ono što je u grudima svačijim?
Rumence:
Unii oameni spun: “Noi credem în Dumnezeu!”, însă când au de suferit pentru Dumnezeu, ei socot încercarea oamenilor ca o osândă de la Dumnezeu. Când vine un ajutor de la Dumnezeu, ei spun: “Suntem cu voi!” Nu este Dumnezeu oare Cel ce cunoaşte prea bine
Transliteration:
Wamina alnnasi man yaqoolu amanna biAllahi faitha oothiya fee Allahi jaAAala fitnata alnnasi kaAAathabi Allahi walain jaa nasrun min rabbika layaqoolunna inna kunna maAAakum awalaysa Allahu biaAAlama bima fee sudoori alAAalameena
Türkçe:
İnsanlar içinden öylesi vardır ki, "Allah'a inandık" der fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca, insanlardan gelen fitneyi Allah'ın azabı gibi tutar. Ve eğer Rabbinden bir yardım gelirse kesinlikle şöyle diyeceklerdir: "Biz sizinle beraberdik." Allah, âlemlerin göğüslerindekini en iyi şekilde bilmiyor mu?
Sahih International:
And of the people are some who say, "We believe in Allah," but when one [of them] is harmed for [the cause of] Allah, they consider the trial of the people as [if it were] the punishment of Allah. But if victory comes from your Lord, they say, "Indeed, We were with you." Is not Allah most knowing of what is within the breasts of all creatures?
İngilizce:
Then there are among men such as say, "We believe in Allah"; but when they suffer affliction in (the cause of) Allah, they treat men's oppression as if it were the Wrath of Allah! And if help comes (to thee) from thy Lord, they are sure to say, "We have (always) been with you!" Does not Allah know best all that is in the hearts of all creation?
Azerbaycanca:
Adamlar arasında elələri də vardır ki, “Biz Allaha iman gətirdik!” – deyər, Allah yolunda bir əziyyət gördükdə isə insanların (kafirlərin) fitnəsini Allahın əzabı kimi qəbul edərlər. Əgər Rəbbindən (mö’minlərə) bir zəfər gəlsə, mütləq: “Biz də sizinləyik!” – deyərlər. Məgər Allah məxluqatın (mələklərin, insanların və cinlərin) ürəklərində olanları (imanı, küfrü və nifaqı) bilmirmi?!
Süleyman Ateş:
İnsanlardan kimi vardır ki "Allah'a inandık." der, fakat Allah uğrunda kendisine eziyet edilince insanların işkencesini, Allah'ın azabı gibi sayar. Ama Rabbinden (sana) bir yardım gelse, andolsun: "Biz de sizinle beraberdik," derler. Allah, alemlerin göğüslerinde bulunan (düşünceler)i daha iyi bilmez mi?
Diyanet Vakfı:
İnsanlardan kimi vardır ki: "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Erhan Aktaş:
Allah’a îmân ettiğini söyleyen kimi insanlar vardır ki, Allah yolunda bir eziyet gördükleri zaman, insanların fitnesini(1) Allah’ın azâbı ile bir tutarlar. Eğer Rabb’lerinden bir yardım gelecek olsa,(2) kesinlikle, “Kuşku yok ki biz sizinle beraberdik.” diyeceklerdir. Oysaki Allah, herkesin göğsünde olanı en iyi bilen değil midir?
Kral Fahd:
İnsanlardan kimi vardır ki: «Allah’a inandık» der, fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka, «Doğrusu biz de sizinle beraberdik» derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Hasan Basri Çantay:
İnsanlardan öyle adam vardır ki «Allaha inandık» der de Allah uğrunda eziyyete (dûçâr) edildiği zaman insanların (kendi hakkındaki) fitnesini Allahın azâbı imiş gibi tanır. Andolsun ki Rabbinden bir nusret gelirse onlar: «Biz de hakıykaten sizinle beraberdik» diyecekler muhakkak. Allah, aalemlerin sineleri içinde ne var, çok iyi bilen değil midir?
Muhammed Esed:
İnsanlar arasında öyleleri var ki, (kendileri ve kendi gibileri adına) "Biz, Allah´a inanıyoruz!" derler; ama Allah yolunda sıkıntıya düşünce insanlardan çektikleri eziyeti Allah´tan gelen ceza gibi, (hatta ondan daha korkutucu) görürler; Rabbinden (gerçek inanç sahiplerine) bir yardım gelince de, "Aslında biz her zaman sizinle beraberiz!" derler. Allah, bütün yaratılmışların kalplerinden geçenleri en iyi bilen değil midir?
Gültekin Onan:
İnsanlardan öylesi vardır ki "
Ali Fikri Yavuz:
İnsanlar içinde öyle kimse vardır ki: “- Allah’a iman ettik” der: - Sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğratıldı mı, tutar insanların eziyetini Allah’ın (cehennemdeki) azabı gibi kabul eder (de dininden döner ve kâfir olur). Muhakkak ki Rabbinden (müminlere) bir zafer gelirse, onlar (o münafıklar müminlere) şöyle diyecekler: “- Doğrusu biz de sizinle beraberdik.” Allah, bütün alemlerin kalblerinde olanı (imanı ve nifakı) en iyi bilen değil midir?
Portekizce:
Entre os humanos há aqueles que dizem: Cremos em Deus! Porém, quando são afligidos pela causa de Deus, equiparam aopressão do homem ao castigo de Deus. E quando lhes chega algum socorro, da parte do teu Senhor, dizem: Em verdade,estávamos convosco! Acaso Deus não sabe melhor do que ninguém tudo quanto encerram os corações das criaturas?
İsveççe:
BLAND människorna finns de som säger "Vi tror på Gud"; men när de lider orätt för sin tro ser de i människornas förföljelser ett Guds straff [och sviktar i tron]; men om din Herre ger [de troende] seger säger de helt säkert: "[Kom ihåg att] vi stod på er sida!" Skulle Gud inte veta vad Hans skapade varelser gömmer i sitt innersta
Farsça:
و از مردم کسانی هستند که می گویند: به خدا ایمان آوردیم. پس هنگامی که در راه خدا شکنجه و آزار شوند، شکنجه و آزار مردم را مانند عذاب خدا [غیر قابل تحمل] شمارند [و از بیم ادامه یافتنش از ایمان دست برمی دارند] ، و اگر از سوی پروردگارت یاری و نصرتی [چون پیروزی و غنیمت] بیاید، [به مؤمنان] قاطعانه می گویند: ما هم با شما بودیم. آیا [حال آنان از دید خدا پنهان است] و خدا به آنچه در سینه های جهانیان است [از همه] آگاه تر نیست؟
Kürtçe:
ھەندێك لەخەڵکی دەڵێن باوەڕمان بەخوا ھێناوە ئەمجا کاتێك سزا بدرێت لەپێناوی خوادا (لەلایەن کافرانەوە) ئازارو سزای خەڵکی وەکو ئازارو سزای خوا دادەنێت وە ئەگەر لەلایەن پەروەردگارتەوە سەرکەوتنێك بێت دڵنیابە ئەوانە دەڵێن بێگومان ئێمە لەگەڵ ئێوەدا بووین ئایا خوا زاناو ئاگادارتر نیە بەوەی لەدڵ و دەرونی ھەموو کەسدایە
Özbekçe:
Ва одамлардан, Аллоҳга иймон келтирдик, дейдиган, сўнгра Аллоҳнинг йўлида озорланса, одамларнинг фитнасини Аллоҳнинг азобидек қабул қиладиганлари ҳам бор. Агар Роббинг томонидан нусрат келса, улар, албатта, биз сиз билан бирга эдик, дерлар. Аллоҳ оламларнинг кўксиларидаги нарсаларни ўта билгувчи зот эмасми?! (Бундай одамлар, иймон калимасини айтсак бўлди, ҳамма нарса ўз-ўзидан бўлаверади, ҳеч қандай ёмонлик етмайди, деб тасаввур қиладилар. Одамларнинг фитнасини Аллоҳнинг азоби деб билади. Чидай олмай, турли ҳолатларга тушади ва иймондан қайтади.)
Malayca:
Dan ada sebahagian dari manusia yang berkata: "Kami beriman kepada Allah"; kemudian apabila ia diganggu dan disakiti pada jalan Allah, ia jadikan gangguan manusia itu seperti azab seksa Allah (lalu ia taatkan manusia). Dan jika datang pertolongan dari Tuhanmu memberi kemenangan kepadamu, mereka sudah tentu akan berkata: "Kami adalah sentiasa bersama-sama kamu". (Mengapa mereka berdusta?) Bukankah Allah lebih mengetahui akan apa yang terpendam dalam hati sekalian makhluk?
Arnavutça:
E, ka disa njerëz që thonë: “Na besojmë Perëndinë”. E, kur të sillet në shqetësim për Perëndinë, ai e konsideron sprovimin e njeriut – ashtu si dënimin e Perëndisë. E, kur të vijë ndihma prej Zotit tënd, ata, me siguri – do të thonë: “Na kemi qenë me ju”. Vallë! A nuk e di Perëndia më së miri se ç’ka në zemrat e çdokujt?
Bulgarca:
Някои хора казват: “Повярвахме в Аллах!”, но ако пострадат в името на Аллах, приемат изпитанието от хората като наказание от Аллах. А когато дойде подкрепа от твоя Господ, казват: “Ние бяхме заедно с вас!” Нима Аллах не знае най-добре това, което е в гър
Sırpça:
Има људи који говоре: „Верујемо у Аллаха!“ А кад неки од њих буде стављен на муке због Аллаха, он сматра да је искушење од људи исто као и Аллахова казна. А ако победа дође од твога Господара, сигурно ће они да кажу: „Били смо уз вас!“ А зар Аллах не зна најбоље оно што је у свачијим грудима?!
Çekçe:
Mezi lidmi jsou pak ti, kdož říkají: 'Uvěřili jsme v Boha,' ale když kvůli Bohu jsou pronásledováni, srovnávají zkoušku lidmi působenou s trestem Božím. Když však přijde pomoc od Pána tvého, tu věru volají: 'My byli jsme s vámi!' Cožpak Bůh nezná nejlépe
Urduca:
لوگوں میں سے کوئی ایسا ہے جو کہتا ہے کہ ہم ایمان لائے اللہ پر مگر جب وہ اللہ کے معاملہ میں ستایا گیا تو اس نے لوگوں کی ڈالی ہوئی آزمائش کو اللہ کے عذاب کی طرح سمجھ لیا اب اگر تیرے رب کی طرف سے فتح و نصرت آ گئی تو یہی شخص کہے گا کہ "ہم تو تمہارے ساتھ تھے" کیا دنیا والوں کے دلوں کا حال اللہ کو بخوبی معلوم نہیں ہے؟
Tacikçe:
Баъзе аз мардум мегӯянд: «Ба Худо имон овардаем. Ва чун дар роҳи Худо озоре бубинанд, он озорро чун азоби Худо ба шумор меоваранд. Ва чун аз сӯи Парвардигори ту мададе расад, мегӯянд: «Мо низ бо шумо будем». Оё Худо ба он чӣ дар дилҳои мардуми ҷаҳон мегузарад, огоҳтар нест?
Tatarca:
Кешеләрдән шундый кешеләр дә бардыр, ягыш монафикълар, әгәр алар Аллаһ юлында аз гына авырлык күрсәләр, кешеләрдән ирешкән рәнҗетелүне ахирәттәге Аллаһ ґәзабы кеби зур ґәзаптан санарлар, әгәр мөэминнәргә Аллаһ ярдәме белән табыш малы килсә, әлбәттә, алар әйтәләр, шиксез, без дә сезнең белән бергә Ислам динендәбез, безгә дә табыш малын бирегез, дип. Әйә Аллаһ барча дөнья кешеләренең күңелләрендә иман йә монафикълык яки мөшриклек сырхавы бар икәнне белмәсме?
Endonezyaca:
Dan di antara manusia ada orang yang berkata: "Kami beriman kepada Allah", maka apabila ia disakiti (karena ia beriman) kepada Allah, ia menganggap fitnah manusia itu sebagai azab Allah. Dan sungguh jika datang pertolongan dari Tuhanmu, mereka pasti akan berkata: "Sesungguhnya kami adalah besertamu". Bukankah Allah lebih mengetahui apa yang ada dalam dada semua manusia?
Amharca:
ከሰዎችም በአላህ አመንን የሚል ሰው አልለ፡፡ በአላህም (በማመኑ) በተሰቃየ ጊዜ የሰዎችን ማሰቃየት እንደ አላህ ቅጣት ያደርጋል፡፡ ከጌታህም እርዳታ ቢመጣ እኛ በእርግጥ ከእናንተ ጋር ነበርን ይላሉ፡፡ አላህ በዓለማት ሕዝብ ልቦች ውስጥ ያለውን ሁሉ ዐዋቂ አይደለምን
Tamilce:
இன்னும், நாங்கள் அல்லாஹ்வை நம்பிக்கை கொண்டோம் என்று கூறுபவர்களும் மக்களில் இருக்கிறார்கள். ஆக, அவர் அல்லாஹ்வின் விஷயத்தில் (-அவனை ஏற்றுக்கொண்டதற்காக) துன்புறுத்தப்பட்டால் மக்களுடைய சோதனையை அல்லாஹ்வின் தண்டனையைப் போன்று ஆக்கிவிடுகிறார். இன்னும், உமது இறைவனிடமிருந்து ஓர் உதவி வந்தால், “நிச்சயமாக நாம் உங்களுடன் இருக்கிறோம்” என்று கூறுகிறார்கள். அகிலத்தாரின் நெஞ்சங்களில் உள்ளவற்றை அல்லாஹ் மிக அறிந்தவனாக இல்லையா?
Korece:
사람들 중에는 저희는 하나 님을 믿나이다 라고 말하나 그들 이 하나님의 길에서 재난을 당했 을 때는 그것을 마치 하나님의 박 해로 생각하는 자들이 있더라 그 러나 주님의 은혜로 승리가 이를 때면 우리도 너희와 함께 있었도 다 라고 말하니라 그러나 하나님 은 인간들의 심중에 있는 것들을 모르시는 분이 아니시라
Vietnamca:
Trong nhân loại có những kẻ tuyên bố “Chúng tôi đã có đức tin nơi Allah” nhưng khi bị áp bức vì Allah thì họ lại xem việc bị thiên hạ áp bức như một sự trừng phạt của Allah. Nhưng nếu có sự trợ giúp từ nơi Thượng Đế của Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) thì họ lại bảo: “Quả thật chúng tôi đã luôn luôn sát cánh với các người.” Chẳng lẽ Allah lại không biết những điều nằm trong lòng của thiên hạ ư?
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: