Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

24

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

2825

Sayfa No: 

354

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُّبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِّنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِن قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِّلْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

veleḳad enzelnâ ileyküm âyâtim mübeyyinâtiv vemeŝelem mine-lleẕîne ḫalev min ḳabliküm vemev`iżatel lilmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, size apaçık ayetler, sizden önce geçenlerden misal ve sakınanlara öğüt indirdik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki biz, size apaçık deliller, sizden önce gelip geçenlere ait örnekler ve çekinenlere öğütler indirdik.

Şaban Piriş: 

Size apaçık ayetler, sizden önce gelip, geçenlerden bir mesel/haber ve takva sahipleri için de öğütler indirmişizdir.

Edip Yüksel: 

Size apaçık ayetler, sizden önce geçmiş kimselerden örnekler ve erdemliler için bir öğüt indirmiş bulunuyoruz

Ali Bulaç: 

Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için bir öğüt indirdik.

Suat Yıldırım: 

Muhakkak ki size dinin hükümlerini açıklayan âyetler, sizden önce gelip geçenlerin hallerinden misaller ve Allah'a karşı gelmekten sakınacaklar için birtakım öğütler indirdik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Kasem olsun ki, size apaçık beyan eden âyetler ve sizden evvel gelip geçmiş olanlardan bir mesel ve muttakîler için bir öğüt indirdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.

Bekir Sadak: 

Veya egin denizin karanliklarina benzer. Onu ustuste dalgalar ve dalgalarin ustunde de bulutlar orter

İbni Kesir: 

Andolsun ki Biz

Adem Uğur: 

Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvâya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki size, açıklanmış âyetler ve sizden önce geçmiş (nesillerden) örnek(ler) ve muttakiler (takva sahipleri) için öğütler (emirler) indirdik.

Celal Yıldırım: 

And olsun ki size çok açık-seçik âyetler, sizden önce gelip geçenlerden birtakım misaller ve Allah´tan korkup fenalıklardan sakınanlar, ilâhî sınırlara saygılı (ve bağlı) olanlar için öğüt(ler) indirdik.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için de bir öğüt indirdik.

Fransızca: 

Nous avons effectivement fait descendre vers vous des versets clairs, donnant une parabole de ceux qui ont vécu avant vous, et une exhortation pour les pieux !

İspanyolca: 

Os hemos revelado aleyas aclaratorias, un ejemplo sacado de vuestros antecesores y una exhortación para los temerosos de Alá.

İtalyanca: 

Già vi rivelammo, in versetti chiarissimi, l'esempio di coloro che vi precedettero, esortazione per i timorati.

Almanca: 

Und gewiß, bereits sandten WIR dir doch erläuternde Ayat hinab, ein Gleichnis von denjenigen, die vor euch vergingen, und eine Ermahnung für die Muttaqi.

Çince: 

我确已把许多明白的迹象和在你们之前逝去者的先例, 以及对于敬畏者的教训,降示你们。

Hollandaca: 

Thans hebben wij u duidelijke teekenen geopenbaard, en eene geschiedenis, gelijk aan sommige der geschiedenissen van diegenen welke u voorafgingen , en eene vermaning voor de godvruchtigen.

Rusça: 

Мы уже ниспослали вам ясные знамения, и притчу о тех, которые миновали до вас, и назидание для богобоязненных.

Somalice: 

Waxaan idiin soo Dejinay Aayaad Cad Cad iyo Tusaale Kuwii Tagay ee Idinka Horreeyey iyo Waanada kuwa Dhawrsada.

Swahilice: 

Na kwa yakini tumekuteremshieni Ishara zilizo wazi na mifano kutokana na walio tangulia kabla yenu na mawaidha kwa wachamngu.

Uygurca: 

(ئى مۆمىنلەر!) بىز سىلەرگە روشەن ئايەتلەرنى، سىلەردىن ئىلگىرى ئۆتكەن ئۈممەتلەردىن مىساللارنى ۋە تەقۋادارلار ئۈچۈن ۋەز – نەسىھەتلەرنى شەك – شۈبھىسىز نازىل قىلدۇق

Japonca: 

われは事物を明瞭にする印を下し,またあなたがた以前に過ぎ去った者たちの先例を示し,主を畏れる者への訓戒とした。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أنزلنا إليكم آيات مبيَّنات» بفتح الياء وكسرها في هذه السورة، بيَّن فيها ما ذكر أو بينة «ومثلاً» خبرا عجيبا وهو خبر عائشة «من الذين خلوْا من قبلكم» أي من جنس أمثالهم أي أخبارهم العجيبة كخبر يوسف ومريم «وموعظة للمتقين» في قوله تعالى (ولا تأخذكم بها رائفة في دين الله) (لولا إذ سمعتموه ظن المؤمنون) الخ (ولولا إذ سمعتموه قلتم) الخ (يعظكم الله أن تعودوا) الخ وتخصيصها بالمتقين لأنهم المنتفعون بها.

Hintçe: 

और (ईमानदारों) हमने तो तुम्हारे पास (अपनी) वाज़ेए व रौशन आयतें और जो लोग तुमसे पहले गुज़र चुके हैं उनकी हालतें और परहेज़गारों के लिए नसीहत (की बाते) नाज़िल की

Tayca: 

และโดยแน่นอน เราได้ประทานโองการต่าง ๆ อันชัดแจ้งแก่พวกเจ้าแล้ว และอุทาหรณ์จากบรรดาผู้ได้ล่วงลับไปก่อนพวกเจ้า และข้อตักเตือนแก่บรรดาผู้ยำเกรง

İbranice: 

וכבר הורדנו לכם אותות בהירים, ובהם לקח מאלה אשר קדמו לכם ואזהרה ליראים

Hırvatça: 

Mi vam objavljujemo jasne ajete i primjere iz života onih koji su prije vas bili i nestali i pouku bogobojaznim.

Rumence: 

Am pogorât asupra voastră semne ca dovezi vădite şi ca pildă de la cei care au fost înaintea voastră şi ca predică pentru cei temători.

Transliteration: 

Walaqad anzalna ilaykum ayatin mubayyinatin wamathalan mina allatheena khalaw min qablikum wamawAAithatan lilmuttaqeena

Türkçe: 

Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.

Sahih International: 

And We have certainly sent down to you distinct verses and examples from those who passed on before you and an admonition for those who fear Allah.

İngilizce: 

We have already sent down to you verses making things clear, an illustration from (the story of) people who passed away before you, and an admonition for those who fear (Allah).

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, Biz (Qur’anda) sizə (haqqı nahaqdan ayırd edən) açıq-aşkar ayələr, sizdən əvvəl gəlib-gedənlər (keçmiş ümmətlər) barəsində məsəllər (hekayətlər) və müttəqilər üçün öyüd-nəsihət nazil etdik.

Süleyman Ateş: 

Andolsun ki size, açıklayıcı ayetler ve sizden önce gelip geçenlerden bir temsil ve korunanlar için bir öğüt indirdik.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Erhan Aktaş: 

Ve ant olsun ki size gerçeği apaçık gösteren âyetler, sizden önce yaşamış olan kuşaklardan örnekler ve takvâ sahipleri için bir va’az(1) indirdik.

Kral Fahd: 

Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvâya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz (dîn hükümlerini) açık açık bildiren âyetler, sizden evvel gelib geçmiş olanlardan misâl (ler), takvaya erenler için de öğüd (ler) indirdik.

Muhammed Esed: 

Ve gerçek şu ki, Biz size gerçeği bütün açıklığıyla gösteren mesajlar, sizden önce geçip gitmiş toplumlar(ın başına gelenler)den bir (nice) ders ve Allah´a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için bir (nice) öğüt indirdik.

Gültekin Onan: 

Andolsun, size açıklayıcı ayetler, sizden önce gelip geçenlerden bir örnek ve takva sahipleri için bir öğüt indirdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakkak ki size, din hükümlerini apaçık bildiren ayetler, sizden önce gelib geçen kimselerden misaller ve takva sahibleri için bir takım öğütler indirdik.

Portekizce: 

Temos-vos enviado versículos lúcidos, e feito de exemplos daqueles que vos precederam, a uma exortação para osdevotos.

İsveççe: 

JA, VI har sänt er klargörande budskap och lärdom [som kan dras] av era föregångares liv och förmaningar till dem som fruktar Gud.

Farsça: 

و بی تردید آیاتی روشن و سرگذشتی از آنان که پیش از شما درگذشتند و پندی برای پرهیزکاران به سوی شما نازل کردیم.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە ناردوومانەتە خوارەوە بۆ ئێوە چەند ئایەت وبەڵگە ونیشانەیەکی ڕوونکەرەوە وە چەند نموونە و بەسەرھاتی ئەو گەلانەی لەپێش ئێوەوە بوون ھەروەھا پەندو ئامۆژگاری بۆ پارێزکاران ولەخوا ترسان

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз сизларга очиқ-ойдин оятларни, сиздан олдин ўтганлардан мисолни ва тақводорлар учун ваъзни нозил қилдик.

Malayca: 

Dan sesungguhnya, Kami telah menurunkan kepada kamu, ayat-ayat keterangan yang menjelaskan (hukum-hukum suruh dan tegah), dan contoh tauladan (mengenai kisah- kisah dan berita) orang-orang yang telah lalu sebelum kamu, serta nasihat pengajaran bagi orang-orang yang (mahu) bertaqwa.

Arnavutça: 

Na u kemi shpallur juve ajetet e qarta dhe shembujt nga jeta e atyre që kanë kaluar para jush dhe këshillë për ata që i druajnë Perëndisë.

Bulgarca: 

И вече ви низпослахме ясни знамения и пример за онези, които бяха преди вас, и поучение за богобоязливите.

Sırpça: 

Ми вам објављујемо јасне речи и примере из живота оних који су били пре вас и нестали, и поуку богобојазним.

Çekçe: 

A seslali jsme vám nyní znamení zřetelné a příklady těch, kdož odešli již před vámi, a napomenutí pro bohabojné.

Urduca: 

ہم نے صاف صاف ہدایت دینے والی آیات تمہارے پاس بھیج دی ہیں، اور ان قوموں کی عبر ت ناک مثالیں بھی ہم تمہارے سامنے پیش کر چکے ہیں جو تم سے پہلے ہو گزری ہیں، اور وہ نصیحتیں ہم نے کر دی ہیں جو ڈرنے والوں کے لیے ہوتی ہیں

Tacikçe: 

Ба таҳқиқ барои шумо оёте равшан ва достонҳое аз касоне, ки пеш аз шумо будаанд, ва низ пандҳое барои парҳезгорон нозил кардем.

Tatarca: 

Тәхкыйк Без сезгә хәрам хәләлне коручы аятьләрне иңдердек, вә сездән әүвәл яшәгән кешеләрнең тарихларын бәян итүче аятьләрне иңдердек, һәм гөнаһтан сакланучы тәкъва кешеләргә вәгазьләр иңдердек.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah menurunkan kepada kamu ayat-ayat yang memberi penerangan, dan contoh-contoh dari orang-orang yang terdahulu sebelum kamu dan pelajaran bagi orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

ወደእናንተም አብራሪ የኾኑን አንቀጾች ከእነዚያ ከበፊታችሁ ካለፉትም (ምሳሌዎች ዓይነት) ምሳሌን ለጥንቁቆቹ መገሰጫንም በእርግጥ አወረድን፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக உங்களுக்கு தெளிவான வசனங்களையும் உங்களுக்கு முன்னர் (வாழ்ந்து) சென்றவர்களின் உதாரணத்தையும் இறையச்சமுள்ளவர்களுக்கு உபதேசத்தையும் இறக்கி இருக்கிறோம்.

Korece: 

하나님이 너희를 위해 분명 한 말씀을 계시하였으며 너희 선 조들의 이야기를 예증으로 너희에 게 비유하였으니 이는 경건한 자 들을 위한 교훈이라

Vietnamca: 

Quả thật, TA (Allah) đã ban xuống cho các ngươi những lời mặc khải rõ ràng cùng với những bài học (được rút ra từ những câu chuyện) của những người trước các ngươi và lời khuyên răn dành cho những người ngoan đạo.