Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

38

Ayet No: 

2288

Sayfa No: 

307

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَسْمِعْ بِهِمْ وَأَبْصِرْ يَوْمَ يَأْتُونَنَا ۖ لَٰكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ

Çeviriyazı: 

esmi` bihim veebṣir yevme ye'tûnenâ lâkini-żżâlimûne-lyevme fî ḍalâlim mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Diyanet İşleri: 

Bize geldikleri gün neler görüp neler işitecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Neler duyacaklar, neler görecekler bize geldikleri gün; fakat zalimler, bugün, apaçık bir sapıklıkta.

Şaban Piriş: 

Bize geldikleri gün, neler görüp işitecekler. Ne var ki zalimler, bugün apaçık bir fasıklık içindedirler.

Edip Yüksel: 

Bize geldikleri gün onları dinle ve seyret! Zalimler, o gün apaçık bir sapıklık içindedirler.

Ali Bulaç: 

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Suat Yıldırım: 

Neler işitecek, neler görecekler onlar, huzurumuza gelecekleri gün! Gerçeği pek güzel anlayacaklar o gün. Ama zalimler o gün tam bir şaşkınlık içindedirler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

19:37

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün, açık bir sapıklık içindedirler.

Bekir Sadak: 

«Babacigim! seytana tapma, cunku seytan Rahman´a bas kaldirmistir»

İbni Kesir: 

Bize geldikleri gün

Adem Uğur: 

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler.

İskender Ali Mihr: 

Bize gelecekleri gün, onlara (neler neler) işittirilir ve (neler neler) gösterilir. Lâkin zalimler, bugün (hâlâ) apaçık bir dalâlet içindeler.

Celal Yıldırım: 

Bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler ? Ama o zâlimler çok açık bir sapıklık içindedirler.

Tefhim ul Kuran: 

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Fransızca: 

Comme ils entendront et verront bien le jour où ils viendront à Nous ! Mais aujourd'hui, les injustes sont dans un égarement évident.

İspanyolca: 

¡Qué bien oirán y verán el día que vengan a Nosotros! Pero los impíos están hoy, evidentemente, extraviados.

İtalyanca: 

Ah, come vedranno e intenderanno nel Giorno in cui saranno ricondotti a Noi! Ma gli ingiusti oggi sono in palese errore.

Almanca: 

Wie sehend und hörend werden sie sein, wenn sie zu Uns kommen! Doch die Unrecht- Begehenden sind heute im offenkundigen Irrtum.

Çince: 

他们来见我的那日,他们的耳真聪,他们的眼真明,但不义者,今天确在明显的迷误之中。

Hollandaca: 

Doe hen hooren en doe hen zien op den dag, waarop zij tot ons zullen komen om geoordeeld te worden; maar de goddeloozen verkeeren heden in eene duidelijke dwaling.

Rusça: 

Как же ясно они будут слышать и видеть в тот день, когда они явятся к Нам! Но сегодня беззаконники пребывают в очевидном заблуждении.

Somalice: 

maqli ogaa oo arki ogaa maalintay noo imaan, hase yeeshee daalimiintu maanta waxay ku suganyihiin baadi cad.

Swahilice: 

Watasikia na wataona vizuri vilioje Siku watakayo tufikia! Lakini madhaalimu sasa wamo katika upotofu ulio dhaahiri.

Uygurca: 

ئۇلار بىزنىڭ دەرگاھىمىزغا كەلگەن كۈندە (يەنى قىيامەت كۈنىدە) قۇلاقلىرى تازا ئاڭلايدىغان كۆزلىرى تازا كۆرىدىغان بولىدۇ، لېكىن زالىملار بۈگۈن (يەنى بۇ دۇنيادا) روشەن گۇمراھلىقتىدۇر

Japonca: 

かれらがわが前に罷り出る日,何んとはっきりと聞こえまた見えるであろうか。だが不義者たちは,今日(現世で)は明らかに迷誤の中にいる。

Arapça (Ürdün): 

«أسمع بهم وأبصر» بهم صيغتا تعجب بمعنى ما أسمعهم وما أبصرهم «يوم يأتوننا» في الآخرة «لكن الظالمون» من إقامة الظاهر مقام المضمر «اليوم» أي: في الدنيا «في ضلال مبين» أي بين به صموا عن سماع الحق وعموا عن إبصاره أي: اعجب منهم يا مخاطب في سمعهم وإبصارهم في الآخرة بعد أن كانوا في الدنيا صما عميا.

Hintçe: 

जिस दिन ये लोग हमारे हुज़ूर में हाज़िर होंगे क्या कुछ सुनते देखते होंगे मगर आज तो नफ़रमान लोग खुल्लम खुल्ला गुमराही में हैं

Tayca: 

พวกเขาจะได้ฟังอย่างชัดแจ้งและเห็นอย่างชัดอะไรอย่างนั้น ! วันที่พวกเขาจะมาหาเรา แต่วันนี้บรรดาผู้อธรรมอยู่ในการหลงผิดที่ชัดแจ้ง

İbranice: 

מה ייטיבו לשמוע ולראות ביום שיגיעו אלינו, אולם המקפחים היום בתעייה ברורה

Hırvatça: 

Kako će dobro čuti i kako će dobro vidjeti na Dan kada Nam dođu! A zulumćari su sada u očitaj zabludi!

Rumence: 

Ascultă-i şi priveşte-i în Ziua când vor veni la Noi. Cei nedrepţi se află astăzi într-o rătăcire vădită.

Transliteration: 

AsmiAA bihim waabsir yawma yatoonana lakini alththalimoona alyawma fee dalalin mubeenin

Türkçe: 

Bize gelecekleri gün neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler bugün, açık bir sapıklık içindedirler.

Sahih International: 

How [clearly] they will hear and see the Day they come to Us, but the wrongdoers today are in clear error.

İngilizce: 

How plainly will they see and hear, the Day that they will appear before Us! but the unjust today are in error manifest!

Azerbaycanca: 

(Sən indi onların özlərini karlığa, korluğa vurmalarına baxma!) Onlar Bizim hüzurumuza gələcəkləri gün (qiyamət günü hər şeyi) elə yaxşı eşidəcək, elə yaxşı görəcəklər ki! Lakin zalımlar bu gün açıq-aşkar bir zəlalət içindədirlər (haqq yoldan aşkar azmışlar).

Süleyman Ateş: 

Bize geldikleri gün ne güzel işitir, ne güzel görürler. Ama o zalimler, bugün apaçık sapıklık içindedirler!

Diyanet Vakfı: 

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler.

Erhan Aktaş: 

Bize gelecekleri gün, onlara gerçekler işittirilir ve gösterilir. Ne var ki zâlimler, bugün apaçık bir şaşkınlık içindeler.

Kral Fahd: 

Onlar, bizim huzurumuza çıkacakları gün (başlarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi görürler (bir görsen)! Fakat o zalimler bugün açık bir sapıklık içindedirler. 

Hasan Basri Çantay: 

Onlar bize gelecekleri gün neler işidecekler, neler görecekler! Fakat o zaalimler (buna rağmen) bugün (haalâ) apaçık sapıklık içindedirler.

Muhammed Esed: 

Bizim karşımıza çıkacakları o Gün, (gerçeği) nasıl da apaçık işitecek ve görecekler! Ne var ki, bu zalimler o gün artık aşikar bir biçimde bir kere yoldan çıkmış bulunacaklar:

Gültekin Onan: 

Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler! Fakat o zalimler, bugün açık bir sapıklık içindedirler.

Portekizce: 

Quão ouvintes e quão videntes serão, no dia em que comparecerem ante Nós! Porém, os iníquos estão, hoje, em umevidente erro.

İsveççe: 

Hör deras rop och se [hur de beter sig] när de förs fram inför Oss! Men i dag, i denna värld, är de orättfärdiga uppenbarligen helt [fångna] i sina misstag.

Farsça: 

آنان روزی که به سوی ما می آیند [نسبت به حقایق] چه شنوا و چه بینا می شوند، ولی امروز ستمکاران در گمراهی آشکارند.

Kürtçe: 

ئای کە چەندە بیسەر و بینەرن (ئەو بێ باوەڕانە) لەڕۆژێکدا کە دێنەوە بۆ لامان (لە قیامەتدا) بەڵام ستەمکاران ئەمڕۆ (لە دونیادا) لە گومڕاییەکی ئاشکرادان

Özbekçe: 

Бизга келадиган куни қандай ҳам яхши эшитадилар, қандай ҳам яхши кўрадилар. Лекин золимлар бугунги кунда очиқ залолатдадирлар.

Malayca: 

Sungguh jelas pendengaran dan penglihatan mereka yang kafir itu semasa mereka datang mengadap Kami pada hari akhirat. Tetapi orang-orang yang zalim (dengan perbuatan kufur dan maksiat) pada masa di dunia ini, berada dalam kesesatan yang nyata

Arnavutça: 

E, çka do të dëgjojnë e do të shohin atë Ditë kur do të vijnë te Ne! Por, sot, zullumqarët janë në humbje të madhe!

Bulgarca: 

Как ще чуват и виждат в Деня, когато дойдат при Нас! Ала угнетителите днес са в явна заблуда.

Sırpça: 

Како ће добро чути и како ће добро видети оног Дана кад пред Нас стану! А неверници су сад у очитој заблуди!

Çekçe: 

Jak dobře však uslyší a uvidí v den, kdy přijdou k Nám! Avšak dnes jsou v bludu zjevném ti, kdož křivdu činí.

Urduca: 

جب کہ وہ ایک بڑا دن دیکھیں گے جب وہ ہمارے سامنے حاضر ہوں گے اُس روز تو اُن کے کان بھی خوب سُن رہے ہوں گے اور اُن کی آنکھیں بھی خوب دیکھتی ہوں گی، مگر آج یہ ظالم کھلی گمراہی میں مبتلا ہیں

Tacikçe: 

Чӣ хуб мешунаванд ва чӣ хуб мебинанд, он рӯз, ки назди Мо меоянд, вале ситамкорон имрӯз дар гумроҳии ошкоре ҳастанд.

Tatarca: 

Алар Безнең хозурыбызга килгән көннәрендә яхшы ишетерләр вә яхшы күрерләр, ләкин Аллаһуга карышып залим булган кешеләр ул көндә ачык адашуда – алданудадыр.

Endonezyaca: 

Alangkah terangnya pendengaran mereka dan alangkah tajamnya penglihatan mereka pada hari mereka datang kepada Kami. Tetapi orang-orang yang zalim pada hari ini (di dunia) berada dalam kesesatan yang nyata.

Amharca: 

በሚመጡን ቀን ምን ሰሚ ምንስ ተመልካች አደረጋቸው! ግን አመጸኞች ዛሬ (በዚህ ዓለም) በግልጽ ስህተት ውስጥ ናቸው፡፤

Tamilce: 

அவர்கள் நம்மிடம் வருகின்ற நாளில் நன்றாக செவிசாய்ப்பார்கள்; இன்னும், நன்றாக பார்ப்பார்கள். (ஆனால், அவர்கள் செவியுறுவதும் பார்ப்பதும் அன்று அவர்களுக்கு பயனளிக்காது.) எனினும், இன்றைய தினம் அநியாயக்காரர்கள் தெளிவான வழிகேட்டில்தான் இருக்கிறார்கள்.

Korece: 

그들이 하나님에게로 오는 날 그들은 분명히 들을 것이며 또분명히 보리라 그러나 오늘의 어 리석은 자들은 분명히 방황하게 되리라

Vietnamca: 

Vào Ngày mà họ sẽ đến trình diện TA, họ sẽ được cho nghe và thấy rõ (mọi thứ của Ngày Hôm Đó). Nhưng ngày hôm nay những kẻ làm điều sai quấy vẫn cứ (thản nhiên) công khai lầm lạc.

Rubu tag: 

Hizb tag: