Arapça:
ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَأَمْدَدْنَاكُم بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَجَعَلْنَاكُمْ أَكْثَرَ نَفِيرًا
Çeviriyazı:
ŝümme radednâ lekümü-lkerrate `aleyhim veemdednâküm biemvâliv vebenîne vece`alnâküm ekŝera nefîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra sizi tekrar o istilacılar üzerine galip kıldık ve size mallarla ve oğullarla yardım ettik. Ve toplum olarak sizin sayınızı artırdık.
Diyanet İşleri:
Bunun ardından sizi onlara galip getireceğiz; mallar ve oğullarla size yardım edecek ve sizin sayınızı artıracağız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sonra onlara karşı size gene devlet ve kudret verdik, mallar, oğullar ihsan ederek yardım ettik size ve sizi, topluluk bakımından da pek çoğalttık.
Şaban Piriş:
Sonra sizi yeniden onlara karşı galip getirmiş, mallar ve çocuklarla sizi güçlendirerek, sayınızı daha da çoğalttık.
Edip Yüksel:
Sonra onları yenme olanağını size vereceğiz, sizi mal ve soy ile destekleyerek savaşçılarınızı çoğaltacağız.
Ali Bulaç:
Sonra onlara karşı size tekrar 'güç ve kuvvet verdik', size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık.
Suat Yıldırım:
Sonra o istilacılara karşı size galibiyet ve zafer verdik, servet ve oğullarla kuvvetlendirdik, sayınızı daha da çoğalttık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra da onların üzerine tekrar size bir galibiyet verdik ve size mallar ile ve oğullar ile imdat ettik ve sizi aşiretce (düşmanlarınızdan) daha ziyâde kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra onlar üzerinde size tekrar egemenlik verdik, mallar ve oğullarla sizi güçlendirdik ve sizi toplum olarak çoğalttık.
Bekir Sadak:
Insan iyilgin gelmesine dua ettigi gibi, kotulugun gelmesine de dua eder. Esasen insanoglu acelecidir.
İbni Kesir:
Bundan sonra sizi, onlara tekrar galip getirdik. Mallar ve oğullarla size yardım ederek sayınızı artırdık.
Adem Uğur:
Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik
İskender Ali Mihr:
Sonra sizi, onlara karşı tekrar (yeniden zafere) döndürdük. Mallarla ve oğullarla, size imdat (yardım) ettik. Ve sizi, nefer (cemaat) olarak daha çok kıldık.
Celal Yıldırım:
Sonra onlara karşı size tekrar üstünlük verdik
Tefhim ul Kuran:
Sonra onlara karşı size tekrar ´güç ve kuvvet verdik´, size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak da sizi sayıca çok kıldık.
Fransızca:
Ensuite, Nous vous donnâmes la revanche sur eux; et Nous vous renforçâmes en biens et en enfants. Et Nous vous fîmes [un peuple] plus nombreux :
İspanyolca:
Más tarde, os permitimos desquitaros de ellos. Os dimos más hacienda e hijos varones e hicimos de vosotros un pueblo numeroso.
İtalyanca:
Vi demmo quindi il sopravvento su di loro e vi corroborammo con ricchezze e progenie e facemmo di voi un popolo numeroso.
Almanca:
Dann werden WIR euch wieder die Oberhand über sie geben und euch mit Vermögenswerten und Kindern Nachschub leisten und eure Bereitschaft zum Kampf ihre übertreffen lassen.
Çince:
然后,我为你们恢复了对他们的优势,我以财富和子孙资助你们,我使你们更加富庶。
Hollandaca:
Daarna gaven wij u, op uwe beurt, de overwinning over hen en wij schonken u vermeerdering van welvaart en kinderen, en wij maakten u tot een talrijker volk.
Rusça:
Затем Мы вновь даровали вам победу над ними. Мы поддержали вас богатством и сыновьями и сделали вас более многочисленными.
Somalice:
Markaasaan idinku soo Celinaa Dawladnimada, idinkuna Xoogaynaa Xoolo iyo Caruur idinkana yeellaa kuwa Tiro badan.
Swahilice:
Kisha tukakurudishieni nguvu zenu dhidi yao, na tukakusaidieni kwa mali na wana, na tukakujaalieni mkawa wengi zaidi.
Uygurca:
ئاندىن (يەنى تەۋبە قىلغىنىڭلاردىن) كېيىن سىلەرنىڭ ئۇلاردىن ئۈستۈنلۈكۈڭلارنى ئەسلىگە كەلتۈردۇق (يەنى دۈشمىنىڭلارنى ھالاك قىلدۇق، سىلەرنى ئۇنىڭ ئۈستىدىن غالىب قىلدۇق)، سىلەرگە نۇرغۇن مال ۋە ئەۋلادلار ئاتا قىلدۇق، سانىڭلارنى كۆپ قىلدۇق
Japonca:
次いでわれは,あなたがたがかれらに勝利を得るようにし,またあなたがたの財産と子女を増やして多くの人々とした。
Arapça (Ürdün):
«ثم رددنا لكم الكرة» الدولة والغلبة «عليهم» بعد مائة سنة بقتل جالوت «وأمددناكم بأموال وبنين وجعلناكم أكثر نفيرا» عشيرة.
Hintçe:
फिर हमने तुमको दोबारा उन पर ग़लबा देकर तुम्हारे दिन फेरे और माल से और बेटों से तुम्हारी मदद की और तुमको बड़े जत्थे वाला बना दिया
Tayca:
และเราได้ให้พวกเจ้ากลับมีอำนาจเหนือพวกเขา และเราได้ให้พวกเจ้ามีทรัพย์สินและบุตรหลาน และเราได้ทำให้พวกเจ้ามีรี้พลมากมาย
İbranice:
ואז, החזרנו לכם את השלטון והענקנו לכם רכוש ובנים ויותר והרבינו את כוחכם
Hırvatça:
Zatim ćemo vam dati pobjedu protiv njih i povećati vam imetke i sinove i učinit ćemo vas brojnijim.
Rumence:
Apoi încă o dată v-am dat puterea asupra lor. V-am înmulţit averile şi pruncii şi am făcut din voi un popor numeros.
Transliteration:
Thumma radadna lakumu alkarrata AAalayhim waamdadnakum biamwalin wabaneena wajaAAalnakum akthara nafeeran
Türkçe:
Sonra onlar üzerinde size tekrar egemenlik verdik, mallar ve oğullarla sizi güçlendirdik ve sizi toplum olarak çoğalttık.
Sahih International:
Then We gave back to you a return victory over them. And We reinforced you with wealth and sons and made you more numerous in manpower
İngilizce:
Then did We grant you the Return as against them: We gave you increase in resources and sons, and made you the more numerous in man-power.
Azerbaycanca:
(Bundan) sonra sizə onların üzərində təkrar zəfər çaldırdıq, (yenidən) var-dövlət, oğul-uşaq verməklə kömək göstərdik və sayca sizi (əvvəl olduğunuzdan və ya düşmənlərinizdən) daha çox etdik.
Süleyman Ateş:
Sonra tekrar size, onları yenme imkanı verdik ve sizi mallarla, oğullarla destekledik ve savaşçılarınızı çoğalttık.
Diyanet Vakfı:
Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik; servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık; sayınızı daha da çoğalttık.
Erhan Aktaş:
Sonra sizi, onlara karşı tekrar üstün kıldık. Size mallarla ve evlatlarla yardım ettik. Ve sayınızı çokça artırdık.
Kral Fahd:
Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık sayınızı daha da çoğalttık.
Hasan Basri Çantay:
Sonra bunlara karşı size tekrar devlet ve galebe verdik. Mallarla, oğullarla sizin imdadınıza yetişdik, cem´iyyetinizi de (olduğunızdan) daha fazla çoğaltdık.
Muhammed Esed:
Bir süre sonra onlara yeniden üstün gelmenizi sağladık; ve sizi malca ve evlatça destekleyip sayınızı artırdık.
Gültekin Onan:
Sonra onlara karşı size tekrar ´güç ve kuvvet verdik´, size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık.
Ali Fikri Yavuz:
(Tevbekâr olduktan) sonra sizi, tekrar o istilâcılar üzerine galip getirdik, size mallarla ve oğullarla imdad ettik. Cemiyyetinizi de (önceki topluluğunuzdan) daha fazla yaptık.
Portekizce:
Logo vos concedemos a vitória sobre eles, e vos agraciamos com bens e filhos, e vos tornamos mais numerosos.
İsveççe:
Därefter [återupprättade] Vi [ert rike och] gav er på nytt makt över dem och skänkte er rikedom och talrika söner och gav er ökad [militär] styrka.
Farsça:
سپس پیروزی بر آنان را به شما باز می گردانیم و شما را به وسیله اموال و فرزندان تقویت می کنیم، و نفرات [رزمی ] شما را بیشتر می گردانیم.
Kürtçe:
لە پاشان جارێکی تر ئێوە بەسەریاندا زاڵ دەکەینەوە, وە دارایی و کوڕی زۆرتان پێ دەبەخشین وە لە شکر و کەستان (لە جاری پێشوو) زۆرتر دەکەین
Özbekçe:
Сўнгра сизга улар устидан ғалабани қайтардик ва сизга молу дунё ва фарзандлар ила мадад бердик. Ва сизларнинг нафарингизни кўп қилиб қўйдик.
Malayca:
Kemudian (setelah kamu bertaubat), Kami kembalikan kepada kamu kekuasaan untuk mengalahkan mereka, dan Kami beri kepada kamu dengan banyaknya harta kekayaan dan anak pinak, serta Kami jadikan kamu kaum yang lebih ramai pasukannya.
Arnavutça:
Pastaj, ua kthyem sërish juve (fuqinë e sulmit) kundër tyre dhe u ndihmuam juve me pasuri dhe djem dhe u bëmë në numër më të madh ushtarësh. –
Bulgarca:
После ви дадохме надмощие над тях и ви подпомогнахме с имоти и синове, и ви отредихме повече воинска сила.
Sırpça:
Затим ћемо да вам дамо победу против њих и повећаћемо вам имовину и синове и учинићемо вас бројнијим.
Çekçe:
Potom vám opět dáme dosáhnout úspěchu proti nim a rozmnožíme vás v majetcích i v synech a početnějším houfem vás učiníme.
Urduca:
اِس کے بعد ہم نے تمہیں اُن پر غلبے کا موقع دے دیا اور تمہیں مال اور اولاد سے مدد دی اور تمہاری تعداد پہلے سے بڑھا دی
Tacikçe:
Бори дигар шуморо бар онҳо ғалаба додем ва ба молу фарзанд мадад кардем ва бар шуморатон афзудем.
Tatarca:
Соңра янә куәт вә гайрәтегезне үзегезгә кайтарып бирдек, сезне җиңеп изгән кешеләргә, үзегез өстен булдыгыз һәм малларыгызны, балаларыгызны күбәйтеп сезгә ярдәм бирдек вә сезне күп гаскәр кыйлдык. "Бу вакыйга Җалут вакыйгасыдыр ки, Җалут, золым белән Ягъкуб балаларын йөдәтеп бетергәч, Талут гаскәре Җалут гаскәрен җиңде һәм Җалут үтерелде. Моннан соң Ягъкуб балалары тагын иркенлектә яши башладылар".
Endonezyaca:
Kemudian Kami berikan kepadamu giliran untuk mengalahkan mereka kembali dan Kami membantumu dengan harta kekayaan dan anak-anak dan Kami jadikan kamu kelompok yang lebih besar.
Amharca:
ከዚያም (በኋላ) ለእናንተ በእነሱ ላይ ድልን መለስንላችሁ፡፡ በገንዘቦችና በወንዶች ልጆችም ጨመርንላችሁ፡፡ በወገንም የበዛችሁ አደረግናችሁ፡፡
Tamilce:
பிறகு, (நீங்கள் திருந்தி, அல்லாஹ்வின் பக்கம் திரும்பியதால்) உங்களுக்கு சாதகமாக அவர்களுக்கு எதிராக தாக்குதலை (வெற்றியை) திருப்பினோம். செல்வங்கள்; இன்னும், ஆண் பிள்ளைகளைக் கொண்டு உங்களுக்கு உதவினோம். இன்னும், (குடும்ப) எண்ணிக்கையில் அதிகமானவர்களாக உங்களை ஆக்கினோம்.
Korece:
하나님은 다시 너희로 하여금그들을 승리케 하였으며 재산과 자손을 더하게 하여 그들보다 병 력이 더 강하도록 하였노라
Vietnamca:
Sau đó, TA ban cho các ngươi (hỡi dân Israel) nhiều tài sản và đông con cái trở lại (sau khi các ngươi biết ăn năn hối cải) và TA nhân số lượng các ngươi đông đúc hơn (kẻ thù).
Ayet Linkleri: