Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

111

Ayet No: 

2012

Sayfa No: 

280

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ يَوْمَ تَأْتِي كُلُّ نَفْسٍ تُجَادِلُ عَن نَّفْسِهَا وَتُوَفَّىٰ كُلُّ نَفْسٍ مَّا عَمِلَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

yevme te'tî küllü nefsin tücâdilü `an nefsihâ vetüveffâ küllü nefsim mâ `amilet vehüm lâ yużlemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O gün, herkes nefsini kurtarmak için uğraşarak gelir ve herkese yaptığı işin karşılığı tamamiyle ödenir ve hiç kimseye de zulmedilmez.

Diyanet İşleri: 

O gün, herkesin kendi derdine düşüp çabalayacağı ve herkesin işlediğinin haksızlığa uğratılmadan kendisine ödeneceği bir gündür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bir gün gelir ki herkes, ancak canıyla uğraşır ve herkese, ne yaptıysa karşılığı tastamam verilir ve onlar, zulüm görmezler.

Şaban Piriş: 

O gün, herkes kendi nefsi adına mücadele eder. Herkese yaptığı amelin karşılığı eksiksiz ödenir. Onlar zulme uğratılmazlar.

Edip Yüksel: 

O gün herkes gelir kendini kurtarmaya çalışır ve herkese yaptığının karşılığı tam ödenir ve onlara asla zulmedilmez.

Ali Bulaç: 

O gün, herkes kendi nefsi adına mücadele eder ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir. Onlar zulme uğratılmazlar.

Suat Yıldırım: 

Gün gelecek, herkes sadece kendisini kurtarmaya bakacak, gözü başkasını görmeyecek, her şahsa, yaptıklarının karşılığı tamtamına ödenecek, kendilerine asla haksızlık edilmeyecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O gün ki herkes kendi nefsinden dolayı mücadelede bulunur ve her nefse işlemiş olduğu amel tamamen ödenir ve onlar zulme uğratılmazlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gün olur, herkes kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar.

Bekir Sadak: 

Diliniz yalana alismis oldugu icin, «su haram, bu helaldir» demeyin, zira Allah´a karsi yalan uydurmus olursunuz. Allah´a karsi yalan uyduranlar ise, saadete suphesiz erisemezler.

İbni Kesir: 

O gün herkes öz nefsi için uğraşacaktır. Herkes ne yaptıysa kendisine eksiksiz olarak verilecek, onlar

Adem Uğur: 

O gün, herkes gelip kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir, onlara asla zulmedilmez.

İskender Ali Mihr: 

O gün, bütün nefsler gelir. Herkes (hayat filmini görerek, kaybettiği ve kazandığı dereceler açısından) kendi nefsi ile mücâdele eder. Ve herkese amelleri (yaptıkları) ödenir. Ve onlara zulmedilmez (haksız olarak negatif derece yazılmaz).

Celal Yıldırım: 

O günde her can kendi nefsiyle mücâdele edip gelecek ve herkese işlediği amellerinin karşılığı —kimseler haksızlığa uğratılmadan— noksansız ödenecek.

Tefhim ul Kuran: 

O gün, herkes kendi nefsi adına mücadele eder ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir. Onlar zulme uğratılmazlar.

Fransızca: 

(Rappelle-toi) le jour où chaque âme viendra, plaidant pour elle-même, et chaque âme sera pleinement rétribuée pour ce qu'elle aura oeuvré sans qu'ils subissent la moindre injustice.

İspanyolca: 

el día que venga cada uno intentando justificarse, cada uno reciba conforme a sus obras y nadie sea tratado injustamente.

İtalyanca: 

Il Giorno in cui ogni anima verrà a difendere sé stessa, in cui ogni anima sarà compensata per quello che avrà operato, nessuno subirà ingiustizia.

Almanca: 

An dem Tag, wenn jede Seele kommt, um sich selbst zu rechtfertigen. Dann wird jeder Seele vergolten, was sie getan hat. Und ihnen wird kein Unrecht widerfahren.

Çince: 

(你回忆)在那日,每个灵魂都来为自己辩护,而每个灵魂都得享受自己行为的完全的报酬。他们不受亏枉。

Hollandaca: 

Op een zekeren dag zal iedere ziel voor zich zelve pleiten, en iedere ziel zal beloond worden naar hetgeen zij zal hebben bedreven, en zij zal niet onrechtvaardig worden behandeld.

Rusça: 

В тот день каждый человек придет и будет препираться за себя сам. Каждому человеку сполна воздастся за то, что он совершил, и с ними не поступят несправедливо.

Somalice: 

waana Maalin ay imaan naf walba iyadoo ka doodi (Daafici) nafteeda oo loo Oofin naf kasta waxay fasahay lana duminayn.

Swahilice: 

Siku ambayo kila nafsi itakuja jitetea, na kila nafsi italipwa sawa sawa na a'mali ilizo zifanya, nao hawatadhulumiwa.

Uygurca: 

ھەر ئادەم ئۆزى بىلەن بولۇپ كېتىدىغان، ھەر ئادەم قىلغان ئەمەلىنىڭ مۇكاپاتى تولۇق بېرىلىدىغان، ئۇلارغا زۇلۇم قىلىنمايدىغان كۈننى (يەنى قىيامەت كۈنىنى) ئەسلىگىن

Japonca: 

その日入びとは自分自身の(救いの)ために,焦って嘆願することになろう。各人は(現世での)行いにより(十分に)報奨され,不当に待遇せられることはないのである。

Arapça (Ürdün): 

اذكر «يوم تأتي كل نفس تجادل» تحاج «عن نفسها» لا يهمها غيرها وهو يوم القيامة «وتوفى كل نفس» جزاء «ما عملت وهم لا يظلمون» شيئا.

Hintçe: 

और (उस दिन को याद) करो जिस दिन हर शख़्श अपनी ज़ात के बारे में झगड़ने को आ मौजूद होगा

Tayca: 

วันที่ทุกชีวิตจะมาโต้แย้งแทนชีวิตของมัน และทุกชีวิตจะถูกตอบแทนจนครบถ้วนตามที่ได้กระทำไว้ และพสกเขาจะไม่ถูกอธรรม

İbranice: 

וביום (הדין) אשר תבוא כל נפש להתנצח לעצמה, וכל נפש תקבל את הגמול בעד מעשיה, ואף אחד לא יקופח

Hırvatça: 

na Dan kada će svako samo o sebi brinuti, i u kome će se svakoj osobi za djela njena puna nagrada ili kazna dati, i nepravda im neće biti učinjena!

Rumence: 

În ziua când fiece suflet va veni să se apere pe sine, fiece suflet va fi răsplătit pentru ceea ce va fi făptuit şi nimeni nu va fi nedreptăţit!

Transliteration: 

Yawma tatee kullu nafsin tujadilu AAan nafsiha watuwaffa kullu nafsin ma AAamilat wahum la yuthlamoona

Türkçe: 

Gün olur, herkes kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar.

Sahih International: 

On the Day when every soul will come disputing for itself, and every soul will be fully compensated for what it did, and they will not be wronged.

İngilizce: 

One Day every soul will come up struggling for itself, and every soul will be recompensed (fully) for all its actions, and none will be unjustly dealt with.

Azerbaycanca: 

O gün (qiyamət günü) hər kəs öz canının hayında olar, hər kəsə əməlinin əvəzi (cəzası) verilər və onlara heç bir haqsızlıq edilməz!

Süleyman Ateş: 

O gün herkes gelir, kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının tam karşılığı verilir, onlara asla haksızlık edilmez.

Diyanet Vakfı: 

O gün, herkes gelip kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir, onlara asla zulmedilmez.

Erhan Aktaş: 

O Gün gelir ve herkes kendi canını kurtarmak için çabalar. Herkese, yaptığı şeylerin karşılığı tastamam ödenir. Onlara asla haksızlık edilmez.

Kral Fahd: 

O gün, herkes gelip kendi canını kurtarmak için uğraşır ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir, onlara asla zulmedilmez.

Hasan Basri Çantay: 

O gün herkes (ancak) öz canı (nın halâsı) için uğraşacak, herkes ne yaptıysa (onun karşılığı) kendisine eksiksiz verilecek, onlar asla haksızlığa uğratılmayacaklardır.

Muhammed Esed: 

(Öyleyse, haberiniz olsun,) o Gün herkes kendi başının çaresini aramaya çabalayacak ve herkese yapıp ettiğinin karşılığı tam olarak ödenecek; kimseye haksızlık yapılmayacaktır.

Gültekin Onan: 

O gün, herkes kendi nefsi adına mücadele eder ve herkese yaptığının karşılığı eksiksiz ödenir. Onlar zulme uğratılmazlar.

Ali Fikri Yavuz: 

O kıyamet günü, herkes nefsini kurtarmak için uğraşarak gelir ve herkese yaptığı işin karşılığı tamamiyle ödenir, hiç birine de zulüm yapılmaz.

Portekizce: 

Recorda-lhes o dia em que cada alma advogará pela própria causa e em que todo o ser será recompensado segundo oque houver feito e (ambos) não serão defraudados.

İsveççe: 

[Påminn dem om Uppståndelsens] dag då var och en kommer att vilja tala [enbart] i egen sak och då alla skall få den fulla lönen för sina handlingar och ingen skall tillfogas orätt.

Farsça: 

[یاد کن] روزی را که هر کس [به پیشگاه حق] می آید [برای مصون ماندنش از عذاب] از خود دفاع می کند و هر کس هر عملی انجام داده است [همه آن] به طور کامل به او داده می شود و مورد ستم قرار نخواهند گرفت.

Kürtçe: 

لە ڕۆژێکدا کە ھەموو کەسێک دێت بەرگری لە خۆی دەکات وە ھەموو کەسێک ھەرچی کردبێت پاداشتی تەواوی وەردەگرێ و ئەوان ستەمیان لێ ناکرێت

Özbekçe: 

У кунда ҳар жон ўзи ҳақида тортишиш учун келур ва ҳар бир жонга амалига яраша вафо қилинур ҳамда уларга зулм этилмас. (Яъни, қиёмат кунида ҳар ким ўзини ўйлаб, ўзини азобдан қутқазиш пайидан бўлиб қолади. Бошқаларни тамоман унутади.)

Malayca: 

(Allah akan mengampunkan dosa-dosa mereka itu pada hari kiamat), hari tiap-tiap diri datang membela dirinya semata-mata, dan tiap-tiap diri disempurnakan balasan apa yang ia telah kerjakan (sama ada baik atau jahat), sedang mereka tidak akan dianiaya sedikit pun.

Arnavutça: 

(Kujtoje) ditën që do të vijë kur çdo njeri do të mbrojë vetëm veten dhe kur do t’i plotësohet çdokujt ajo që e ka punuar; e atyre nuk do t’u bëhet padrejtësi!

Bulgarca: 

Един Ден всеки ще дойде да защити себе си и на всеки докрай ще се изплати за онова, което е вършил. И не ще бъдат угнетени.

Sırpça: 

На Дан у којем ће сваки човек само о себи да брине и у коме ће се сваком човеку за дела његова пуна награда или казна дати, неправда им се неће учинити!

Çekçe: 

v den, kdy duše každá sama sebe přijde hájit a kdy duši každé bude zaplaceno plně podle toho, co učinila, a kdy nebudou ošizeni.

Urduca: 

(اِن سب کا فیصلہ اُس دن ہوگا) جب کہ ہر متنفس اپنے ہی بچاؤ کی فکر میں لگا ہوا ہوگا اور ہر ایک کو اس کے کیے کا بدلہ پورا پورا دیا جائے گا اور کسی پر ذرہ برابر ظلم نہ ہونے پائے گا

Tacikçe: 

Рӯзи қиёмат ҳар кас ба дифоъ аз худ ба муҷодала мепардозад ва ҷазои ҳар кас, чунон кӣ хаққи ӯст, дода мешавад ва ба касе ситам раво надоранд.

Tatarca: 

Кыямәт көнендә һәр кеше үзен генә якларга тырышыр, һәм ул көндә һәркемнең дөньяда кылган эшенең җәзасы тулысынча бирелер һәм савабын киметеп, яки гөнаһын арттырып һичкемгә золым ителмәс.

Endonezyaca: 

(Ingatlah) suatu hari (ketika) tiap-tiap diri datang untuk membela dirinya sendiri dan bagi tiap-tiap diri disempurnakan (balasan) apa yang telah dikerjakannya, sedangkan mereka tidak dianiaya (dirugikan).

Amharca: 

ነፍስ ሁሉ ከራሷ ላይ የምትከራከር ኾና የምትመጣበትን ነፍስም ሁሉ የሠራችውን (ዋጋ) የምትቀበልበትን ቀን (አስታውስ)፡፡ እነርሱም አይበደሉም፡፡

Tamilce: 

ஒவ்வோர் ஆன்மாவும் தன்னைப் பற்றி தானே தர்க்கித்ததாக வருகிற நாளில் (அல்லாஹ் அந்த தியாகிகளை மன்னிப்பான்). மேலும், (அந்நாளில்) ஒவ்வோர் ஆன்மாவுக்கும் அது செய்த செயல்களுக்கு முழுமையாக கூலி கொடுக்கப்படும். மேலும், அவர்கள் அநீதியிழைக்கப்பட மாட்டார்கள்.

Korece: 

각자가 스스로를 위하여 변론하고 행한대로 보상되는 그날을 상기하라 그날은 부정하게 다루어 지지 아니 하노라

Vietnamca: 

Trong Ngày (Phán Xét cuối cùng), tất cả mỗi linh hồn chỉ tự biện hộ cho chính mình và tất cả mỗi linh hồn đều được trao trả đầy đủ mọi thứ đã từng làm và họ không bị đối xử bất công.