Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

14

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

1757

Sayfa No: 

256

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لَأَزِيدَنَّكُمْ ۖ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ

Çeviriyazı: 

veiẕ teeẕẕene rabbüküm lein şekertüm leezîdenneküm velein kefertüm inne `aẕâbî leşedîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve hatırlayın ki Rabbiniz size şöyle bildirmişti: Yüceliğim hakkı için şükrederseniz elbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.

Diyanet İşleri: 

Rabbiniz: "Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir" diye bildirmişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani Rabbiniz size, andolsun ki nimetlerime şükrederseniz arttırırım ve andolsun ki nankörlük ederseniz şüphe yok ki azabım pek çetindir diye hükmünü bildirmişti.

Şaban Piriş: 

Rabbiniz: Şükrederseniz andolsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir, diye duyurmuştu.

Edip Yüksel: 

Rabbin, "Şükrederseniz size daha bol veririm, ama nankörlük ederseniz azabım çetindir," diye bildirmişti

Ali Bulaç: 

Rabbiniz şöyle buyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size artırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, Benim azabım pek şiddetlidir.

Suat Yıldırım: 

Ve düşünün ki: Rabbiniz şöyle ilan buyurdu: “Eğer şükrederseniz, Ben nimetlerimi daha da artırırım, ama nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki azabım pek şiddetlidir!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve yâd ediniz ki, Rabbiniz size bildirmişti: «Eğer şükrederseniz elbette size arttırırım, ve eğer nankörlük edersiniz şüphe yok ki, benim azabım elbette pek şiddetlidir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.

Bekir Sadak: 

«ize yollarimizi gosteren Allah´a nicin guvenmeyelim? Bize ettiginiz eziyete elbette katlanacagiz. Guvenenler ancak Allah´a guvensinler.&quot

İbni Kesir: 

Hani Rabbınız: Şükrederseniz

Adem Uğur: 

Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti.

İskender Ali Mihr: 

Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki

Celal Yıldırım: 

Yine hatırlayın ki, Rabbınız şöyle buyurmuştu: Şanıma and olsun ki, şükrederseniz elbette (lütuf ve nimetimi) artırırım. Nankörlük ederseniz, (bilin ki) azabım şüphesiz ki çok şiddetlidir.

Tefhim ul Kuran: 

«Rabbiniz şöyle buyurmuştu: -Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir.»

Fransızca: 

Et lorsque votre Seigneur proclama : "Si vous êtes reconnaissants, très certainement J'augmenterai [Mes bienfaits] pour vous. Mais si vous êtes ingrats , Mon châtiment sera terrible".

İspanyolca: 

Y cuando vuestro Señor anunció: «Si sois agradecidos, os daré más. Pero, si sois desagradecidos,... Ciertamente, Mi castigo es severo».

İtalyanca: 

E quando il vostro Signore proclamò: &laqno; Se sarete riconoscenti, accrescerò [la Mia grazia]. Se sarete ingrati, in verità il Mio castigo è severo!»,

Almanca: 

Und (erinnert euch daran), als euer HERR nachdrücklich ankündigen ließ: "Wenn ihr euch dankbar erweist, so werde ICH euch noch mehr geben. Doch wenn ihr Kufr betreibt, so ist Meine Peinigung gewiß qualvoll."

Çince: 

当时,你们的主曾宣布说:如果你们感谢,我誓必对你们恩上加恩;如果你们忘恩负义,那末,我的刑罚确是严厉的。

Hollandaca: 

En toen uw Heer door den mond van Mozes eene verklaring aflegde, zeide hij: Waarlijk, ik wil mijne weldaden omtrent u vermeerderen, indien gij dankbaar zijt; maar indien gij ondankbaar zijt, waarlijk, dan zal mijne straf gestreng zijn.

Rusça: 

Вот ваш Господь возвестил: "Если вы будете благодарны, то Я одарю вас еще большим. А если вы будете неблагодарны, то ведь мучения от Меня тяжки".

Somalice: 

iyo markuu Eebihiin ogaysiiyey haddaad shugridaan waan idiin kordhin, haddaad gaalowdaanna cadaabkaygu waa daranyahay.

Swahilice: 

Na alipo tangaza Mola wenu Mlezi: Mkishukuru nitakuzidishieni; na mkikufuru, basi adhabu yangu ni kali.

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا پەرۋەردىگارىڭلار: «نېمىتىگە شۈكۈر قىلساڭلار، (ئۇنى) تېخىمۇ زىيادە قىلىمەن. ئەگەر (كۇفرانى نېمەت) قىلساڭلار، مېنىڭ ئازابىم، ئەلۋەتتە، بەكمۇ قاتتىق بولىدۇ» دەپ جاكالىدى

Japonca: 

その時主は(ムーサーの口を通じて)宣告された。「もしあなたがたが感謝するなら,われは必ずあなたがたに(対する恩恵を)増すであろう。だがもし恩恵を忘れるならば,わが懲罰は本当に厳しいものである。」

Arapça (Ürdün): 

«وإذ تأذَّن» أعلم «ربكم لئن شكرتم» نعمتي بالتوحيد والطاعة «لأزيدنكم ولئن كفرتم» جحدتم النعمة بالكفر والمعصية لأعذبنكم دل عليه «إن عذابي لشديد».

Hintçe: 

और (वह वक्त याद दिलाओ) जब तुम्हारे परवरदिगार ने तुम्हें जता दिया कि अगर (मेरा) शुक्र करोगें तो मै यक़ीनन तुम पर (नेअमत की) ज्यादती करुँगा और अगर कहीं तुमने नाशुक्री की तो (याद रखो कि) यक़ीनन मेरा अज़ाब सख्त है

Tayca: 

“และจงรำลึกขณะที่พระเจ้าของพวกเจ้าได้ประกาศว่า หากพวกเจ้าขอบคุณ ข้าก็จะเพิ่มพูนให้แก่พวกเจ้า และหากพวกเจ้าเนรคุณ แท้จริงการลงโทษของข้านั้นสาหัสยิ่ง”

İbranice: 

ואז ריבונכם הצהיר; אם תכירו טובה, ארבה להעניק לכם חסד, אך אם תכפרו, אכן קשה יהיה העונש

Hırvatça: 

I kad je Gospodar vaš objavio: "Ako budete zahvalni, Ja ću vam sigurno još više dati; budete li nezahvalni, žestoka će, doista, biti kazna Moja."

Rumence: 

Când Domnul vostru vesti: “Dacă sunteţi mulţumitori, eu voi înmulţi binefacerile Mele asupra voastră, însă dacă sunteţi tăgăduitori, osânda mea va fi aprigă.”

Transliteration: 

Waith taaththana rabbukum lain shakartum laazeedannakum walain kafartum inna AAathabee lashadeedun

Türkçe: 

Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.

Sahih International: 

And [remember] when your Lord proclaimed, 'If you are grateful, I will surely increase you [in favor]; but if you deny, indeed, My punishment is severe.' "

İngilizce: 

And remember! your Lord caused to be declared (publicly): "If ye are grateful, I will add more (favours) unto you; But if ye show ingratitude, truly My punishment is terrible indeed."

Azerbaycanca: 

(Ey camaatım!) Yadınızı salın ki, o zaman Rəbiniz bunu bildirmişdi: “Əgər (Mənə) şükür etsəniz, sizə (olan ne’mətimi) artıracağam. Yox, əgər nankorluq etsəniz, (unutmayın ki) Mənim əzabım, həqiqətən şiddətlidir!”

Süleyman Ateş: 

Ve Rabbiniz size şöyle bildirmişti: "Andolsun şükrederseniz elbette size daha fazla veririm ve eğer nankörlük ederseniz azabım pek çetindir."

Diyanet Vakfı: 

"Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti."

Erhan Aktaş: 

Hani Rabb’iniz: “Eğer şükrederseniz(1) mutlaka size nimetlerimi artırırım, eğer nankörlük ederseniz bilin ki azâbım çok şiddetlidir!” diye bildirmişti.

Kral Fahd: 

Hatırlayın ki Rabbiniz size: «Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir!» diye bildirmişti.

Hasan Basri Çantay: 

«Hatırlayın ki Rabbiniz (size) şunu bildirmişdi: — Andolsun, şükrederseniz elbette sizi (n nimetinizi) artırırım. Andolsun, nankörlük ederseniz hiç şübhesiz benim azabım cidden çetindir».

Muhammed Esed: 

Ve (yine hatırlayın ki) Rabbiniz size (şöyle) bildirmişti: "(Bana) şükrederseniz, muhakkak ki size kat kat fazla veririm; yok, eğer nankörlük ederseniz, bilin ki Benim azabım gerçekten çok çetindir!"

Gültekin Onan: 

Rabbiniz şöyle buyurmuştu: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ve düşünün ki, Rabbiniz şunu bildirdi: Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, haberiniz olsun, gerçekten azabım çok şiddetlidir.”

Portekizce: 

E de quando o vosso Senhor vos proclamou: Se Me agradecerdes, multiplicar-vos-ei; se Me desagradecerdes, sem dúvidaque o Meu castigo será severíssimo.

İsveççe: 

Och [minns att] er Herre tillkännagav [för er]: 'Om ni visar tacksamhet skall Jag ge er en större [belöning], men om ni visar otacksamhet skall Jag sannerligen ge er ett strängt straff!'”

Farsça: 

و [نیز یاد کنید] هنگامی را که پروردگارتان اعلام کرد که اگر سپاس گزاری کنید، قطعاً [نعمتِ] خود را بر شما می افزایم، و اگر ناسپاسی کنید، بی تردید عذابم سخت است.

Kürtçe: 

(بیریان بخەرەوە) کاتێک کە پەروەردگارتان ڕایگەیاند سوێندبێت بێگومان ئەگەر ئێوە سوپاسی (چاکەی) من بکەن بۆتان زیاد دەکەم بەڵام بێگومان ئەگەر نا سوپاسی بکەن ئەوە بەڕاستی سزای من زۆربەتینە

Özbekçe: 

Ва Роббингиз сизга: «Қасамки, агар шукр қилсангиз, албатта, сизга зиёда қилурман. Агар куфр келтирсангиз, албатта, азобим шиддатлидир», деб билдирганини эсланг.

Malayca: 

Dan (ingatlah) ketika Tuhan kamu memberitahu: "Demi sesungguhnya! Jika kamu bersyukur nescaya Aku akan tambahi nikmatKu kepada kamu, dan demi sesungguhnya, jika kamu kufur ingkar sesungguhnya azabKu amatlah keras".

Arnavutça: 

(Kujtoje) dhe kur Zoti juaj parashtroi: “Nëse bëheni mirënjohës, Unë, me siguri, do t’ju jap edhe më shumë; e nëe bëheni mohues, (do të dënoheni). Me të vërtetë, dënimi Im është i rëndë”.

Bulgarca: 

И прогласи вашият Господ: “Ако сте признателни, Аз непременно ще ви надбавя. А ако сте неблагодарни, мъчението Ми е сурово.”

Sırpça: 

И кад је ваш Господар објавио: „Ако будете захвални, Ја ћу сигурно још више да вам дам; будете ли незахвални, заиста ће жестока да буде Моја казна.“

Çekçe: 

A pomněte, když Pán váš prohlásil: Budete-li vděční, rozmnožíme pro vás dobré, budete-li však nevděční, pak věru trest Můj bude přísný!'

Urduca: 

اور یاد رکھو، تمہارے رب نے خبردار کر دیا تھا کہ اگر شکر گزار بنو گے تو میں تم کو اور زیادہ نوازوں گا اور اگر کفران نعمت کرو گے تو میری سزا بہت سخت ہے"

Tacikçe: 

Ва Парвардигоратон эълом кард, ки агар Маро шукр гӯед, бар неъмати шумо меафзоям ва агар ношукрӣ кунед, бидонед, ки азоби Ман сахт аст!

Tatarca: 

Дәхи Раббыгыз сезгә белдерде: "Әгәр нигъмәтләремә шөкер итсәгез, нигъмәтемне сезгә арттырырмын, әгәр көферлек кылсагыз, минем ґәзабым бик каты", – дип.

Endonezyaca: 

Dan (ingatlah juga), tatkala Tuhanmu memaklumkan; "Sesungguhnya jika kamu bersyukur, pasti Kami akan menambah (nikmat) kepadamu, dan jika kamu mengingkari (nikmat-Ku), maka sesungguhnya azab-Ku sangat pedih".

Amharca: 

ጌታችሁም «ብታመሰግኑ በእርግጥ እጨምርላችኋለሁ ብትክዱም (እቀጣችኋለሁ) ቅጣቴ በእርግጥ ብርቱ ነውና» በማለት ባስታወቀ ጊዜ (አስታውሱ)፡፡

Tamilce: 

மேலும், “நீங்கள் நன்றி செலுத்தினால் நிச்சயமாக (என் அருளை) உங்களுக்கு அதிகப்படுத்துவேன்; இன்னும், நீங்கள் நிராகரித்தால் நிச்சயமாக என் தண்டனை (உங்களுக்கு) கடுமையானதாக இருக்கும்” என்று உங்கள் இறைவன் அறிவித்த சமயத்தை நினைவு கூருங்கள்!

Korece: 

너희 주님께서 알려 주는 것 을 상기할지니 만일 너희가 감사 한다면 내가 너희에게 더할 것이 며 너희가 감사하지 않을때 실 로 나의 벌이 무서우리라

Vietnamca: 

(Musa nói với người dân của mình): “Các ngươi hãy nhớ khi Thượng Đế của các ngươi đã tuyên bố: Nếu các ngươi biết ơn, TA chắc chắn sẽ ban thêm cho các ngươi; nhưng nếu các ngươi vô ơn (đối với các ân huệ của TA) thì quả thật, sự trừng phạt của TA rất khủng khiếp.”