Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

99

Ayet No: 

1695

Sayfa No: 

247

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلَمَّا دَخَلُوا عَلَىٰ يُوسُفَ آوَىٰ إِلَيْهِ أَبَوَيْهِ وَقَالَ ادْخُلُوا مِصْرَ إِن شَاءَ اللَّهُ آمِنِينَ

Çeviriyazı: 

felemmâ deḫalû `alâ yûsüfe âvâ ileyhi ebeveyhi veḳâle-dḫulû miṣra in şâe-llâhü âminîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ne zaman ki, onlar Yusuf'un yanına vardılar, işte o zaman Yusuf anasını ve babasını kucakladı, yanına aldı ve "Buyurun Allah'ın dilemesiyle güven içinde Mısır'a girin" dedi.

Diyanet İşleri: 

Yusuf'un yanına geldiklerinde, o, anasını babasını bağrına bastı, "Allah'ın dileğince, güven içinde Mısır'da yerleşin" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman o, anasına, babasına sarıldı, kucakladı onları ve Allah'ın izniyle dedi, emin olarak girin Mısır'a

Şaban Piriş: 

Yusuf’un yanına girdiklerinde o, anne ve babasını kucakladı: Mısır’a inşallah yerleşin, güven içinde girin, dedi.

Edip Yüksel: 

Yusuf'un yanına vardıklarında, anababasını kucakladı ve: "ALLAH'ın izniyle güven içinde Mısır'a girin," dedi.

Ali Bulaç: 

Böylece onlar (gelip) Yusuf'un yanına girdikleri zaman, anne ve babasını bağrına bastı ve dedi ki: "Allah'ın dilemesiyle Mısır'a güvenlik içinde giriniz."

Suat Yıldırım: 

Yâkub ailesi Mısır'a gelip Yusuf’un yanına girdiklerinde Yusuf, annesi ile babasını kucakladı ve: “Allah’ın izniyle Mısır’a güven ve huzur içinde girin.” dedi. {KM, Tekvin 35,17-20}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Vaktâ ki, Yusuf´un yanına girdiler, babasıyla anasını yanına alıp kucakladı ve dedi ki: «Mısır şehrine inşâallah, emin emin olarak giriniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nihayet, Yûsuf'un huzuruna vardıklarında Yûsuf, ana-babasına sarılıp kucakladı. Ve şöyle dedi: "Girin Mısır'a, Allah dilerse emniyet ve güven içinde olacaksınız."

Bekir Sadak: 

Oysa sen buna karsilik onlardan bir ucret de istemiyorsun. Kuran, alemler icin sadece bir oguttur. *

İbni Kesir: 

Onlar Yusuf´un yanına girdiklerinde

Adem Uğur: 

(Hep beraber Mısır´a gidip) Yusufun yanına girdikleri zaman, ana babasını kucakladı, &quot

İskender Ali Mihr: 

Böylece Yusuf´un huzuruna girdikleri zaman, anne ve babasını kendi yanına aldı. Ve şöyle dedi: “Allah´ın dilemesiyle emin (güvende) olarak Mısır´a girin.”

Celal Yıldırım: 

(Yâkub ailesi Mısır´a gelip) Yûsuf´un yanına girdiklerinde, Yûsuf ana-babasını kucaklayıp yanına aldı ve «Mısır´a —inşaallah— güven duyguları içinde girin!» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Böylece onlar (gelip) Yusuf´un yanına girdikleri zaman, anne ve babasını bağrına bastı ve dedi ki: «Allah´ın dilemesiyle Mısır´a güvenlik içinde giriniz.»

Fransızca: 

Lorsqu'ils s'introduisirent auprès de Joseph, celui-ci accueillit ses père et mère, et leur dit : "Entrez en égypte, en toute sécurité, si Allah le veut ! "

İspanyolca: 

Cuando estuvieron ante José, éste arrimó a sí a sus padres y dijo: «¡Entrad seguros en Egipto, si Alá quiere!»

İtalyanca: 

Quando furono introdotti alla presenza di Giuseppe, questi accolse il padre e la madre e disse: «Entrate in Egitto in sicurezza, se Allah vuole!».

Almanca: 

Und als sie bei Yusuf eintraten, nahm er seine Eltern zu sich und sagte: "Tretet in Ägypten ein, so ALLAH will, als Sicherheitsgenießende."

Çince: 

当他们进去见优素福的时候,他拥抱他的双亲,他说:你们平安地进挨及吧!如果真主意欲。

Hollandaca: 

En toen Jacob en zijn gezin in Egypte aankwamen en bij Jozef waren binnengeleid, ontving hij zijne ouders bij zich en zeide: Gaat, door Gods gunst, in volle zekerheid Egypte binnen.

Rusça: 

Когда они вошли к Йусуфу (Иосифу), он прижал к себе родителей и сказал: "Входите в Египет без опаски, если этого пожелает Аллах".

Somalice: 

Markay u galeen Yuusuf wuxuu isu dumay Labadiisii Waalid, Wuxuuna yidhi gala Masar Eebe hadduu Doono idinkoo aamina.

Swahilice: 

Na walipo ingia kwa Yusuf aliwakumbatia wazazi wake na akasema: Ingieni Misri, Inshallah, mmo katika amani.

Uygurca: 

ئۇلار يۇسۇفنىڭ ئالدىغا كىرگەندە، يۇسۇف ئاتا - ئانىسىنى قۇچاقلىدى ۋە: «خۇدا خالىسا، مىسىرغا ئاما - ئېسەن كىرىڭلار» دېدى

Japonca: 

やがてかれらがユースフの許に来た時,かれは両親を親しく迎えて言った。「もしアッラーが御望みなら,安らかにエジプトに御入りなさい。」

Arapça (Ürdün): 

«فلما دخلوا على يوسف» في مضربه «آوى» ضم «إليه أبويه» أباه وأمه أو خالته «وقال» لهم «ادخلوا مصر إن شاء الله آمنين» فدخلوا وجلس يوسف على سريره.

Hintçe: 

(ग़रज़) जब फिर ये लोग (मय याकूब के) चले और यूसुफ शहर के बाहर लेने आए तो जब ये लोग यूसुफ के पास पहुँचे तो यूसुफ ने अपने माँ बाप को अपने पास जगह दी और (उनसे) कहा कि अब इन्शा अल्लाह बड़े इत्मिनान से मिस्र में चलिए

Tayca: 

ดังนั้นเมื่อพวกเขาเข้าไปหายูซุฟ เขาได้สวมกอดพ่อแม่ของเขาและกล่าวว่า “พวกท่านจงเข้ามาในอียิปต์โดยปลอดภัยเถิด อินชาอัลลอฮ์”

İbranice: 

וכאשר הם נכנסו אל יוסף, הוא קיבץ אליו את הוריו ואמר להם: 'היו ברוכים ובטוחים במצרים, אם ירצה אלוהים

Hırvatça: 

I kad dođoše kod Jusufa, on privi roditelje svoje na grudi i reče: "Nastanite se u Misiru, od svega, ako Allah da, sigurni!"

Rumence: 

Când intrară la Iosif, acesta îşi îmbrăţişă părinţii spunând: “Intraţi în tihnă în Egipt, de vrea Dumnezeu.”

Transliteration: 

Falamma dakhaloo AAala yoosufa awa ilayhi abawayhi waqala odkhuloo misra in shaa Allahu amineena

Türkçe: 

Nihayet, Yûsuf'un huzuruna vardıklarında Yûsuf, ana-babasına sarılıp kucakladı. Ve şöyle dedi: "Girin Mısır'a, Allah dilerse emniyet ve güven içinde olacaksınız."

Sahih International: 

And when they entered upon Joseph, he took his parents to himself and said, "Enter Egypt, Allah willing, safe [and secure]."

İngilizce: 

Then when they entered the presence of Joseph, he provided a home for his parents with himself, and said: "Enter ye Egypt (all) in safety if it please Allah."

Azerbaycanca: 

(Yə’qub və ailəsi) Yusifin hüzuruna daxil olduqda o, ata-anasını (analığı olan xalasını) bağrına basıb: “İnşallah (hər şeydən) əmin olaraq Misirə daxil olun!” dedi.

Süleyman Ateş: 

(Hep beraber Mısır'a hareket ettiler). Nihayet Yusuf'un yanına vardıklarında (Yusuf) ana-babasını kendine çekip kucakladı ve: "Allah'ın dileğiyle güven içinde Mısır'a girin!" dedi.

Diyanet Vakfı: 

(Hep beraber Mısır'a gidip) Yusufun yanına girdikleri zaman, ana-babasını kucakladı, "Güven içinde Allah'ın iradesiyle Mısır'a girin!" dedi.

Erhan Aktaş: 

Ne zaman ki Yûsuf’un yanına girdiler, anne ve babasını kucakladı ve “Allah’ın izni(1) ile güven içinde Mısır’a girin.” dedi.

Kral Fahd: 

(Hep beraber Mısır'a gidip) Yusuf'un yanına girdikleri zaman, ana-babasını kucakladı, «Güven içinde Allah'ın iradesiyle Mısır'a girin!» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

Sonra vaktaki onlar (Yuusufun) nezdine girdiler. O, babasını ve anasını kucakladı (yanına aldı) ve: «Allahın iradesiyle,hepiniz emin emin Mısır (şehrine) girin» dedi.

Muhammed Esed: 

Ve sonra (hep birlikte Mısır´a varıp) Yusuf´un yanına çıktıklarında (Yusuf): "Allah´ın izniyle Mısır´a güvenlik ve huzur içinde girip yerleşin!" diyerek ana babasını bağrına bastı.

Gültekin Onan: 

Böylece onlar (gelip) Yusuf´un yanına girdikleri zaman, anne ve babasını bağrına bastı ve dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yâkub ve aile birliği, Yûsuf’un yanına vardıkları zaman, Yûsuf ebeveynini kucakladı

Portekizce: 

E quando todos se apresentaram ante José, este acolhes seus pais, dizendo-lhes: Entrai a salvo no Egito, se é pelavontade de Deus.

İsveççe: 

OCH NÄR de [alla efter ankomsten till Egypten] steg fram inför Josef, omfamnade han sina föräldrar och sade: "Välkomna till Egypten! [Här skall ni,] om det är Guds vilja, leva i fred och trygghet!"

Farsça: 

پس زمانی که بر یوسف وارد شدند، پدر و مادرش را کنار خود جای داد و گفت: همگی با خواست خدا [آسوده خاطر و] در کمال امنیت وارد مصر شوید.

Kürtçe: 

جا کاتێک چوونە لای یوسف (لە وڵاتی میسر) دایک و باوکی بردە نزیکی خۆی (و دەستی کردە ملیان) و فەرمووی پێیان وەرنە میسر ئەگەر خوا بیەوێت ئارام دەبن (ھیچ زیانێکتان تووش نایەت)

Özbekçe: 

Юсуф ҳузурига кирган чоғларида у отаси ва онасини ўзига яқинлаштирди ва: «Аллоҳнинг хоҳиши ила Мисрга омонликда киринглар!» деди.

Malayca: 

Maka ketika mereka (Nabi Yaakub dan keluarganya) masuk (ke Mesir) menemui Yusuf, Yusuf segera menyambut serta memeluk kedua ibu bapanya, sambil berkata: "Masuklah kamu ke negeri Mesir, insya Allah kamu berada di dalam aman.

Arnavutça: 

Dhe kur ata hyn te Jusufi, i afroi pranë vedit prindërit e vet dhe tha: “Hyni në qytetin e Egjiptit! Me lejen e Perëndisë, ju do të jeni të sigurtë prej çdo të keqe”.

Bulgarca: 

И когато влязоха при Юсуф, той настани своите родители при себе си и рече: “Влезте в Египет, по волята на Аллах, в безопасност!”

Sırpça: 

И кад дођоше код Јосифа, он приви своје родитеље на груди и рече: „Настаните се у Мисиру, од свега, ако Аллах да, сигурни!“

Çekçe: 

A když všichni přišli k Josefovi, přitáhl blízko k sobě rodiče své a řekl: 'Vstupte do Egypta v bezpečí, chce-li tomu Bůh!'

Urduca: 

پھر جب یہ لوگ یوسفؑ کے پاس پہنچے تو اُس نے اپنے والدین کو اپنے ساتھ بٹھا لیا اور (اپنے سب کنبے والوں سے) کہا "چلو، اب شہر میں چلو، اللہ نے چاہا تو امن چین سے رہو گے"

Tacikçe: 

Чун бар Юсуф дохил шуданд, падару модарро ба оғӯш кашиду гуфт: «Ба Миср дароед, ки агар Худо бихоҳад, дар амон хоҳед буд!»

Tatarca: 

Барып җитеп Мысыр шәһәренә кергәндә Йусуф каршы алды һәм ата-анасын кочаклады вә әйтте: "Һәр бәла-казадан имин булган хәлдә, Аллаһ теләсә, Мысыр шәһәренә керегез!"

Endonezyaca: 

Maka tatkala mereka masuk ke (tempat) Yusuf: Yusuf merangkul ibu bapanya dan dia berkata: "Masuklah kamu ke negeri Mesir, insya Allah dalam keadaan aman".

Amharca: 

በዩሱፍ ላይም በገቡ ጊዜ ወላጆቹን ወደርሱ አስጠጋቸው፡፡ «በአላህም ፈቃድ ጥብቆች ስትኾኑ ምስርን ግቡ» አላቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர்கள் யூஸுஃபிடம் (அவரின் சபையில்) நுழைந்தபோது, அவர் தன் பக்கம் தன் பெற்றோரை அரவணைத்தார். இன்னும், “அல்லாஹ்வின் நாட்டப்படி நீங்கள் அச்சமற்றவர்களாக எகிப்தில் நுழையுங்கள்!” என்று கூறினார்.

Korece: 

그들이 요셉에게로 들어갔을때 그는 양친에게 그와 함께 있 을 안식처를 제공하며 애굽으로 들어오소서 하나님의 뜻이옵니다 그리고 안심하소서 라고 말하더라

Vietnamca: 

(Sau đó, Ya’qub và cả gia đình đến Ai Cập với Yusuf). Khi họ vào trình diện Yusuf, Y liền ôm chầm lấy cha mẹ của mình và nói với (các anh và gia đình của họ): “Hãy vào Ai Cập bình an, Insha Allah (nếu Allah muốn).”

Rubu tag: 

Hizb tag: