Arapça:
وَاتَّقُوا يَوْمًا لَّا تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَاعَةٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ
Çeviriyazı:
vetteḳû yevmel lâ teczî nefsün `an nefsin şey'ev velâ yuḳbelü minhâ `adlüv velâ tenfe`uhâ şefâ`atüv velâ hüm yünṣarûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse, kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez ve ona şefaat de fayda vermez, hiçbir taraftan yardım da görmezler.
Diyanet İşleri:
Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sakının o günden ki kimse, o gün kimsenin bir şeyini ödeyemez, kimseden bir karşılık kabul edilmez, kimsenin kimseye şefaati fayda vermez, onlara yardım da edilmez.
Şaban Piriş:
Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye kabul edilmeyeceği, hiç kimseye şefaatin fayda vermeyeceği ve kendilerine yardım da edilmeyeceği bir günden kendinizi koruyun!
Edip Yüksel:
Kimsenin kimseden yana bir şey ödeyemediği, hiç kimseden fidye alınmadığı ve hiç kimseye şefaatin (aracılığın) yarar sağlamadığı ve yardımın kesildiği bir günden sakının
Ali Bulaç:
Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
Suat Yıldırım:
Öyle bir günden sakının ki, O gün hiçbir kimse bir başkasının yerine ödeme yapamaz, Hiçbir kimseden fidye kabul edilmez Ve kendisine şefaat fayda etmez. Onlara yardım da edilmez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve öyle bir günden sakının ki, hiçbir şahıs hiçbir şahıs için bir şey ödeyemez ve hiçbir şahıstan fidye de kabul edilmez. Ve ona şefaat da fayda vermez. Ve onlar yardım da olunmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının!
Bekir Sadak:
Kimsenin kimse namina bir sey odemiyecegi, hic kimseden fidye alinmiyacagi, kimseye sefaatin yarar saglamayacagi ve onlarin yardim gormiyecegi gunden korunun.
İbni Kesir:
Ve öyle bir günden sakının ki, o gün kimse kimseden yana bir şey ödeyemez, kimseden bedel kabul olunmaz, şefaat fayda vermez ve yardım olunmaz.
Adem Uğur:
Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler.
İskender Ali Mihr:
Kimseden kimseye bir şey ödenmediği ve onlardan bir fidye (bedel) kabul edilmeyeceği ve kendilerine şefaatin fayda vermeyeceği ve onlara yardım da olunmayacağı bir günden sakının.
Celal Yıldırım:
Ve sakının o günden ki, kimse kimseden yana bir şey ödeyemez, kimseden fidye (kurtuluş akçesi) kabul olunmaz ve kimseye de (Allah´ın izni olmaksızın) şefaat fayda vermez, onlar yardım da olunmazlar.
Tefhim ul Kuran:
Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden bir kurtuluş karşılığı (fidye) alınmayacağı ve hiç kimseden bir şefaatin kabul edilmeyeceği ve yardım görülmeyeceği bir günden korkun.
Fransızca:
Et redoutez le jour où nulle âme ne bénéficiera à une autre, où l'on n'acceptera d'elle aucune compensation, et où aucune intercession ne lui sera utile. Et ils ne seront pas secourus.
İspanyolca:
Temed un día en que nadie pueda satisfacer nada por otro, ni se acepte ninguna compensación ni aproveche ninguna intercesión. ni sea posible auxilio alguno.
İtalyanca:
E temete il Giorno in cui nessun anima potrà alcunché per un'altra, e non sarà accolta nessuna intercessione e nulla potrà essere compensato. Ed essi non saranno soccorsi.
Almanca:
Und sucht Taqwa einem Tag gegenüber, an dem weder eine Seele einer Seele etwas nützt, noch von ihr Ausgleich angenommen wird, noch ihr Fürbitte nützt, noch wird ihnen beigestanden.
Çince:
你们当防备将来有这样的一日,任何人不能替任何人帮一点忙,任何人的赎金,都不蒙接受,说情对於任何人都无裨益,他们也不获援助。
Hollandaca:
Vreest den dag waarop de eene ziel niets voor de andere vermag, waarop geen losgeld aangenomen worden, geene bemiddeling baten en geene redding zijn zal.
Rusça:
Страшитесь дня, когда ни один человек не принесет пользы другому и когда нельзя будет откупиться, когда ничем не поможет заступничество и когда им не будет оказана поддержка.
Somalice:
ka dhawrsada maalintayna Nafna naf kale ka abaalmarinaynin waxba, Furashana aan laga aqbalayn, Shafeeeana ayan anfaeayn oona loo gargaarayn.
Swahilice:
Na iogopeni siku ambayo hatamfaa mtu mwenziwe kwa lolote, wala hakitakubaliwa kwake kikomboleo, wala maombezi hayatamfaa, wala hawatanusuriwa.
Uygurca:
بىراۋغا بىراۋ قىلچىلىك ياردەم قىلالمايدىغان، ھېچ كىشىنىڭ فىدىيىسى قوبۇل قىلىنمايدىغان، ھېچ كىشىنىڭ شاپائىتى پايدا قىلمايدىغان، ئۇلارغا (يەنى كاپىرلار ۋە گۇناھكارلارغا) ياردەم قىلىنمايدىغان كۈندىن قورقۇڭلار
Japonca:
誰一人,他人の身代りとなり得ない日のために,その身を守れ。どんな償いも受け入れられず,どんな執り成しも無駄で,誰にも助けてもらえない(その日のために)。
Arapça (Ürdün):
«واتقوا» خافوا «يوما لا تجزي» تغني «نفس عن نفس» فيه «شيئا ولا يُقبل منها عدل» فداء «ولا تنفعها شفاعة ولا هم يُنصرون» يمنعون من عذاب الله.
Hintçe:
और उस दिन से डरो जिस दिन कोई शख्स किसी की तरफ से न फिदया हो सकेगा और न उसकी तरफ से कोई मुआवेज़ा क़ुबूल किया जाएगा और न कोई सिफारिश ही फायदा पहुचाँ सकेगी, और न लोग मदद दिए जाएँगे
Tayca:
และพวกเจ้าจงหวั่นเกรงวันหนึ่งซึ่งไม่มีชีวิตใดจะชดเชยสิ่งใดแทนอีกชีวิตหนึ่งได้ และค่าไถ่ถอนใด ๆ ก็หาได้รับประโยชน์แก่ชีวิตนั้นไม่ ตลอดจนเขาเหล่านั้นก็จะไม่ได้รับความช่วยเหลือ
İbranice:
הישמרו מפני היום (יום הדין) אשר בו לא תפדה נפש אחת אף נפש אחרת, דמי כופר לא יתקבלו ממנה, ולא תתקבל השתדלותה, ולא תינתן להם עזרה
Hırvatça:
I bojte se Dana kada niko ni za koga neće moći ništa učiniti, kada se ni od koga otkup neće primiti, kada nikome zagovor neće koristiti i kada im niko neće pomoći.
Rumence:
Temeţi-vă de ziua în care nici un suflet nu va fi răsplătit pentru altul, când răscumpărarea nu va fi primită, când nici o mijlocire nu va fi de folos, şi când ei nu vor fi ajutaţi.
Transliteration:
Waittaqoo yawman la tajzee nafsun AAan nafsin shayan wala yuqbalu minha AAadlun wala tanfaAAuha shafaAAatun wala hum yunsaroona
Türkçe:
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının!
Sahih International:
And fear a Day when no soul will suffice for another soul at all, and no compensation will be accepted from it, nor will any intercession benefit it, nor will they be aided.
İngilizce:
Then guard yourselves against a Day when one soul shall not avail another, nor shall compensation be accepted from her nor shall intercession profit her nor shall anyone be helped (from outside).
Azerbaycanca:
Qorxun elə bir gündən ki, (o gün) heç kəs heç kəsin işinə yarıya bilməz (heç kəs heç kəs üçün bir şey ödəyə bilməz), heç kəsdən (gördüyü pis işlər müqabilində) əvəz (fidyə) qəbul edilməz, heç kəsin şəfaəti fayda verməz və (Allahın əzabından xilas olmaqda) onlara (günahkarlara) heç bir kömək də göstərilməz!
Süleyman Ateş:
Ve şu günden sakının ki, kimse kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez), kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat (aracılık, iltimas) fayda vermez, bir taraftan yardım da görmezler.
Diyanet Vakfı:
Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler.
Erhan Aktaş:
Hiç kimsenin bir başkasının yerine bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye kabul edilmeyeceği ve hiç kimseye şefaatin(1) fayda vermeyeceği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği günden korunup sakının.
Kral Fahd:
Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler .
Hasan Basri Çantay:
O günden sakının ki hiç bir kimse kimseden yana birşey ödeyemez. Kimseden bedel kabul olunmaz. Kimseye de şefaat fâide vermez ve onlara (başka her hangi bir) yardım da edilmez.
Muhammed Esed:
Ve hiçbir insanın diğerine bir yararının olmayacağı, hiç birinden fidye kabul edilmeyeceği; şefaatin fayda etmeyeceği ve hiç kimseye yardım edilmeyeceği bir Günü(n gelip çatacağını) aklınızdan çıkarmayın.
Gültekin Onan:
Ve hiç kimsenin kimseden yana / hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği ve yardımın kesildiği / yardım görülmeyeceği bir günden sakının.
Ali Fikri Yavuz:
O günden korkun ki, orada kimse kimseden bir şey ödeyemez (kimse başkasının borç ve mes’uliyetini karşılayamaz), azâbdan kurtulmak için kimseden bedel kabul edilmez
Portekizce:
E temei o dia em que nenhuma alma poderá advogar por outra alma, nem lhe será aceita compensação, nem lhe seráadmitida intercessão alguma, nem ninguém será socorrido.
İsveççe:
Och tänk på den Dag då ingen kan gottgöra vad en annan har brutit och ingen lösen kommer att tas emot och då alla förböner skall avvisas och ingen hjälp skall ges.
Farsça:
و از روزی پروا کنید که نه کسی از کسی عذابی را دفع می کند، و نه از کسی [در برابر گناهانش] فدیه و عوضی می گیرند، و نه کسی را شفاعتی سود دهد، و نه [برای رهایی از آتش دوزخ] یاری می شوند.
Kürtçe:
وە خۆتان بپارێزن لەڕۆژێک کە کەس لەبری کەس تۆڵەو پاداشت نادرێتەوە وەبارمتەی لێ وەرناگیرێت وە ھیچ تکایەک کەڵکی ناگرێ وەیارمەتیی نادرێن و سەرناخرێن
Özbekçe:
Бир жон бошқа жондан ҳеч нарсани адо қила олмайдиган, ундан шафоат қабул қилинмайдиган, ундан тўлов олинмайдиган ва уларга ёрдам берилмайдиган Кундан қўрқинг!
Malayca:
Dan peliharalah diri kamu dari (huru-hara) hari kiamat (yang padanya) seseorang tidak dapat mengganti atau melepaskan orang lain sedikitpun, dan tidak akan diterima daripadanya sebarang tebusan, dan tidak akan memberi manfaat kepadanya sebarang syafaat; dan orang-orang yang salah itu tidak akan ditolong (dari azab sengsara).
Arnavutça:
Dhe frikohuni Ditës, kur askush për askend nuk do të mund të bëjë asgjë dhe kur këmbimi (trampi) nga askush nuk do të pranohet, e kur intervenimi i askujt nuk vlenë, dhe kur askush nuk do t’u dalë në ndihmë.
Bulgarca:
И бойте се от Деня, в който ни една душа не ще замени друга в нищо и не ще се приеме от нея откуп, и не ще й бъде от полза ничие застъпничество, и не ще им се помогне!
Sırpça:
И бојте се Дана када нико ни за кога ништа неће моћи учинити, када се ни од кога откуп неће примати, када се ничији заговор неће користити, и када никоме нико неће у помоћ притећи.
Çekçe:
Bojte se dne, kdy duše žádná nebude odměněna ničím za duši jinou a nebude od ní přijato výkupné žádné a nebude jí přímluva nic platná a nebude jí pomoženo!
Urduca:
اور ڈرو اُس دن سے، جب کوئی کسی کے ذرا کام نہ آئے گا، نہ کسی سے فدیہ قبول کیا جائے گا، نہ کوئی سفارش ہی آدمی کو فائدہ دے گی، اور نہ مجرموں کو کہیں سے کوئی مدد پہنچ سکے گی
Tacikçe:
Ва битарсед аз рӯзе, ки ҳеҷ касс дигареро ба кор наёяд ва фидя пазируфта нашавад ва шафоъат нафъашон накунад ва касе ба ёрияшон барнахезад!
Tatarca:
Куркыгыз кыямәт көненнән! Ул көндә бер кешегә икенче кеше өчен җәза кылынмас, ул көндә ґәзабтан котылу өчен берәр нәрсә бирим дисә кабул ителмәс, ул көндә шәфәгать итәргә теләгән кеше шәфәгать итә алмас, һәм аларга ярдәмче дә булмас.
Endonezyaca:
Dan takutlah kamu kepada suatu hari di waktu seseorang tidak dapat menggantikan seseorang lain sedikitpun dan tidak akan diterima suatu tebusan daripadanya dan tidak akan memberi manfaat sesuatu syafa'at kepadanya dan tidak (pula) mereka akan ditolong.
Amharca:
(አማኝ) ነፍስም ከ(ከሓዲ) ነፍስ ምንንም የማትጠቅምበትን፣ ከርሷም ቤዛ የማይወሰድበትን፣ ምልጃም ለርሷ የማትጠቅምበትን፣ እነርሱም የማይረዱበትን ቀን ተጠንቀቁ፡፡
Tamilce:
இன்னும், ஒரு நாளை அஞ்சுங்கள்; (அந்நாளில்) ஓர் ஆன்மா மற்றோர் ஆன்மாவிற்கு எதையும் பலனளிக்காது. இன்னும், அதனிடமிருந்து மீட்புத் தொகை (நஷ்ட ஈடு) ஏதும் ஏற்கப்படாது. இன்னும், பரிந்துரை அதற்குப் பலனளிக்காது. இன்னும், அவர்கள் உதவி செய்யப்பட மாட்டார்கள்.
Korece:
어느 누구도 서로가 서로에게 유용하지 않고 어떤 보상도 수 락되지 아니하며 어떤 중재도 효 용이 없으며 어떤 도움도 받을 수 없는 그날을 두려워 하라
Vietnamca:
Các ngươi hãy sợ Ngày mà không ai gánh chịu thay cho ai, Ngày mà sự bồi thường không được chấp nhận, sự can thiệp trở nên vô ích và không ai cứu giúp được ai.
Ayet Linkleri: