Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

1249

Sayfa No: 

189

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâtilûhüm yü`aẕẕibhümü-llâhü bieydîküm veyuḫzihim veyenṣurküm `aleyhim veyeşfi ṣudûra ḳavmim mü'minîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve... onları rezil ve rüsvay etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

Diyanet İşleri: 

Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları azablandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın, kalblerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah Bilendir, Hakimdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Savaşın onlarla da Allah, ellerinizle onları azaplandırsın, aşağılatsın onları, onlara karşı yardım etsin size ve inanan topluluğun göğüslerini ferahlatsın.

Şaban Piriş: 

Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onlara azap etsin, rezil etsin ve sizi onların üzerlerine galip kılsın, mümin toplumun gönüllerine şifa versin.

Edip Yüksel: 

Onlarla savaşın ki, ALLAH ellerinizle onları cezalandırıp rezil etsin, sizi zafere ulaştırsın ve inanan toplumun göğsünü ferahlatsın,

Ali Bulaç: 

Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.

Suat Yıldırım: 

Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rüsvay etsin, onlara karşı size yardım edip zafer yolunu açsın, müminlerin gönüllerini ferahlatsın, kalplerindeki kin ve öfkeyi gidersin.Allah Teâlâ dilediğine tövbe de nasib eder. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar ile muharebede bulunun. Onları Allah Teâlâ sizin ellerinizle muazzep kılsın ve onları rüsvay etsin ve onların üzerine size nusret versin ve mü´minler olan bir zümrenin göğüslerine şifa ferahnâsip buyursun.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Savaşın onlarla ki, sizin elinizle Allah onlara azap etsin, onları rezil etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa ulaştırsın.

Bekir Sadak: 

Hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Harami onarmayi, Allah´a ve ahiret gunune inananla, Allah yolunda cihat edenle bir mi tuttunuz? Allah katinda bir olmazlar

İbni Kesir: 

Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onları azablandırsın, rüsvay etsin ve sizi onlara karşı üstün kılsın ve mü´minler topluluğunun göğüslerini ferahlandırsın.

Adem Uğur: 

Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın

İskender Ali Mihr: 

Onlarla savaşın. Allah sizin ellerinizle onları azaplandırır ve onları alçaltır. Ve onlara karşı size yardım eder (zafere ulaştırır). Ve mü´minler kavminin göğüslerine şifa verir (iyileştirir, ferahlatır).

Celal Yıldırım: 

Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onlara azâb edip kendilerini rüsvay eylesin

Tefhim ul Kuran: 

Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azablandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü´minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun.

Fransızca: 

Combattez-les. Allah, par vos mains, les châtiera, les couvrira d'ignominie, vous donnera la victoire sur eux et guérira les poitrines d'un peuple croyant.

İspanyolca: 

¡Combatid contra ellos! Alá le castigará a manos vuestras y les llenará de vergüenza, mientras que a vosotros os auxiliará contra ellos, curando así los pechos de gente creyente

İtalyanca: 

Combatteli finché Allah li castighi per mano vostra, li copra di ignominia, vi dia la vittoria su di loro, guarisca i petti dei credenti

Almanca: 

Führt gegen sie den bewaffneten Kampf! ALLAH peinigt sie durch euch, erniedrigt sie, läßt euch über sie siegen und läßtMenschen, dieMumin sind, danach Genugtuung empfinden,

Çince: 

你们应当讨伐他们,真主要借你们的手来惩治他们,凌辱他们,并相助你们制服他们,以安慰信道的民众,

Hollandaca: 

Valt hen dus aan; God zal hen door uwe handen straffen; hij zal hen met schaamte bedekken, en zal u de overwinning op hen schenken; en hij zal de borst genezen van hen die gelooven.

Rusça: 

Сражайтесь с ними. Аллах накажет их вашими руками, опозорит их и одарит вас победой над ними. Он исцелит груди верующих людей

Somalice: 

la dagaallama, Eebe ha ku cadaabo gaemihiinnee hana dulleeyee hana idinku gargaaree oo bugsiiyo laabta qoom Mu'miniina.

Swahilice: 

Piganeni nao, Mwenyezi Mungu awaadhibu kwa mikono yenu, na awahizi na akunusuruni muwashinde, na avipoze vifua vya kaumu ya Waumini,

Uygurca: 

ئۇلارغا ئۇرۇش ئېچىڭلار، اﷲ ئۇلارنى سىلەرنىڭ قولۇڭلار بىلەن جازالايدۇ. اﷲ ئۇلارنى خار قىلىدۇ، اﷲ سىلەرنى ئۇلار ئۈستىدىن غالىب قىلىدۇ. (ئىسلام دىنىنى ئۈستۈن قىلىپ، كاپىرلارنى جازالاپ) مۆمىن قەۋمنىڭ كۆڭلىگە شىپالىق (يەنى تەسەللى) بېرىدۇ

Japonca: 

かれらと戦え。アッラーはあなたがたの手によって,かれらを罰して屈辱を与える。かれらに対し(うち勝つよう)あなたがたを助け,信者の人びとの胸を癒される。

Arapça (Ürdün): 

«قاتلوهم يعذبهم الله» يقتلهم «بأيديكم ويخزهم» يذلهم بالأسر والقهر «وينصركم عليهم ويشف صدور قوم مؤمنين» بما فُعل بهم هم بنو خزاعة.

Hintçe: 

इनसे (बेख़ौफ (ख़तर) लड़ो ख़ुदा तुम्हारे हाथों उनकी सज़ा करेगा और उन्हें रूसवा करेगा और तुम्हें उन पर फतेह अता करेगा और ईमानदार लोगों के कलेजे ठन्डे करेगा

Tayca: 

“พวกเจ้าจงต่อสู้พวกเขาเถิด อัลลอฮ์ จะได้ทรงลงโทษพวกเขาด้วยมือของพวกเจ้า และจะได้ทรงหยามพวกเขา และจะได้ทรงช่วยเหลือพวกเจ้าให้ได้รับชัยชนะเหนือพวกเขา และจะได้ทรงบำบัด หัวอกของกลุ่มชนที่ศรัทธาทั้งหลาย”

İbranice: 

היאבקו בהם ואלוהים יעניש אותם בידיכם וישפיל אותם ויביא לכם ניצחון עליהם ויביא הנאה ללבבם של אנשים מאמינים

Hırvatça: 

Borite se protiv njih, Allah će ih rukama vašim mučiti i poniziti, a vas će protiv njih pomoći i grudi vjernika zaliječiti,

Rumence: 

Războiţi-vă cu ei! Dumnezeu îi va osândi cu mâinile voastre şi îi va acoperi cu ocară, iar vouă vă va dărui biruinţa, apoi va tămădui piepturile credincioşilor

Transliteration: 

Qatiloohum yuAAaththibhumu Allahu biaydeekum wayukhzihim wayansurkum AAalayhim wayashfi sudoora qawmin mumineena

Türkçe: 

Savaşın onlarla ki, sizin elinizle Allah onlara azap etsin, onları rezil etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa ulaştırsın.

Sahih International: 

Fight them; Allah will punish them by your hands and will disgrace them and give you victory over them and satisfy the breasts of a believing people

İngilizce: 

Fight them, and Allah will punish them by your hands, cover them with shame, help you (to victory) over them, heal the breasts of Believers,

Azerbaycanca: 

Onlarla vuruşun ki, Allah sizin əlinizlə onlara əzab versin, onları rüsvay etsin, sizə onların üzərində qələbə çaldırıb mö’minlərin ürəklərini fərəhləndirsin.

Süleyman Ateş: 

Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onlara azabetsin, onları rezil etsin, sizi onlara üstün getirsin ve inananlar toplumunun göğüslerine şifa versin;

Diyanet Vakfı: 

Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.

Erhan Aktaş: 

Onlarla savaşın ki Allah sizin ellerinizle onlara azâp etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin. Îman Eden halkın göğüslerine şifa(1) versin.

Kral Fahd: 

Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın.

Hasan Basri Çantay: 

Onlarla muhaarebe edin ki Allah sizin ellerinizle onları azâblandırsın, onları rüsvay etsin, size onlara karşı nusret versin, mü´minler zümresinin göğüslerini ferahlandırsın.

Muhammed Esed: 

Savaşın onlarla! Allah sizin elinizle cezalandıracak onları; hor ve hakir kılacak; sizi de onlara karşı yardımıyla destekleyecek; ve inananların içlerini ferahlatıp

Gültekin Onan: 

Onlarla çarpışınız. Tanrı, onları sizin ellerinizle azablandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, inançlılar kavminin göğsünü şifaya kavuştursun.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlarla muharebe edin ki, Allah, sizin ellerinizle kendilerini öldürsün ve böylece azab etsin

Portekizce: 

Combatei-os! Deus os castigará, por intermédio das vossas mãos, aviltá-los-á e vos fará prevalecer sobre eles, e curaráos corações de alguns fiéis,

İsveççe: 

Kämpa mot dem! Gud skall straffa dem genom era händer och förödmjuka dem och hjälpa er till seger över dem. Och Han skall läka [såren i] de troendes bröst

Farsça: 

با آنان بجنگید تا خدا آنان را به دست شما عذاب کند و رسوایشان نماید و شما را بر آنان پیروزی دهد و سینه های [پر سوز و غم] مردم مؤمن را شفا بخشد.

Kürtçe: 

(ئەی باوەڕداران) بیان کوژن خوا بەدەستی ئێوە سزایان دەدات و ڕیسوایان دەکات و سەرتان دەخات بەسەریاندا و (خوا) سینە و دڵی کۆمەڵی بڕوادار خۆش دەکات

Özbekçe: 

Уларга қарши жанг қилинглар! Аллоҳ уларни сизнинг қўлингиз билан азоблайдир, хорлайдир ва уларга қарши сизга ёрдам берадир. Ва мўмин қавмларнинг кўнгилларига шифо берадир.

Malayca: 

Perangilah mereka, nescaya Allah akan menyeksa mereka dengan (perantaraan) tangan kamu, dan Allah akan menghinakan mereka serta menolong kamu menewaskan mereka, dan Ia akan memuaskan hati orang-orang yang beriman.

Arnavutça: 

Luftoni kundër tyre! Perëndia i dënon ata me duart tuaja, dhe i poshtëron, u ndihmon juve kundër tyre, dhe i shëron zemrat e populli besimtar.

Bulgarca: 

Сражавайте се с тях! Аллах ще ги накаже с вашите ръце и ще ги опозори, и ще ви помага срещу тях, и ще изцери гърдите на хора вярващи,

Sırpça: 

Борите се против њих, Аллах ће вашим рукама да их мучи и понизи, а вас ће да помогне против њих и залечиће груди верника,

Çekçe: 

Bojujte tedy proti nim a Bůh je vašima rukama potrestá a zahanbí a dopomůže vám k vítězství nad nimi a uzdraví hrudě věřících

Urduca: 

ان سے لڑو، اللہ تمہارے ہاتھوں سے ان کو سزا دلوائے گا اور انہیں ذلیل و خوار کرے گا اور ان کے مقابلہ میں تمہاری مدد کرے گا اور بہت سے مومنوں کے دل ٹھنڈے کرے گا

Tacikçe: 

Бо онҳо биҷангед. Худо ба дасти шумо азобашон мекунад ва хорашон месозад ва шуморо пирӯзӣ медиҳад ва дилҳои мӯъминонро хунук мегардонад,

Tatarca: 

Мөшрикләр белән сугышыгыз, Аллаһ аларны сезнең кулыгыз белән ґәзаб кылыр, вә аларны рисвай кылыр, аларны җиңәргә сезгә ярдәм бирер вә мөэминнәрнең күңеленә Коръәң белән шифа бирер.

Endonezyaca: 

Perangilah mereka, niscaya Allah akan menghancurkan mereka dengan (perantaraan) tangan-tanganmu dan Allah akan menghinakan mereka dan menolong kamu terhadap mereka, serta melegakan hati orang-orang yang beriman.

Amharca: 

ተጋደሉዋቸው፡፡ አላህ በእጆቻችሁ ያሰቃያቸዋል፡፡ ያዋርዳቸዋልም፡፡ በእነሱም ላይ ይረዳችኋል፡፡ የምእምናን ሕዝቦችንም ልቦች ያሽራል፡፡

Tamilce: 

அவர்களிடம் போரிடுங்கள். உங்கள் கரங்களால் அல்லாஹ் அவர்களை தண்டிப்பான்; இன்னும், அவர்களை இழிவுபடுத்துவான்; இன்னும், அவர்களுக்கு எதிராக உங்களுக்கு உதவுவான்; இன்னும், நம்பிக்கை கொண்ட மக்களின் நெஞ்சங்க(ளில் உள்ள மனக் காயங்க)ளை குணப்படுத்துவான்.

Korece: 

그들에 투쟁하라 하나님은 너희의 손으로 그들을 벌하사 그 들을 수치스럽게 하여 너희에게 승리를 안겨다 주시며 믿음이 있 는 벅성의 마음을 치료하여 주시 니라

Vietnamca: 

Các ngươi hãy đánh chúng! Allah sẽ trừng phạt chúng bằng chính bàn tay của các ngươi. Ngài sẽ hạ nhục chúng và phù hộ cho các ngươi chiến thắng chúng; và Ngài sẽ chữa lành tấm lòng của những người có đức tin.