Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

8

Sûredeki Ayet No: 

44

Ayet No: 

1204

Sayfa No: 

182

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذْ يُرِيكُمُوهُمْ إِذِ الْتَقَيْتُمْ فِي أَعْيُنِكُمْ قَلِيلًا وَيُقَلِّلُكُمْ فِي أَعْيُنِهِمْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا ۗ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الْأُمُورُ

Çeviriyazı: 

veiẕ yürîkümûhüm iẕi-tteḳaytüm fî a`yüniküm ḳalîlev veyüḳallilüküm fî a`yünihim liyaḳdiye-llâhü emran kâne mef`ûlâ. veile-llâhi türce`u-l'ümûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve işte onlarla karşılaştığınız vakit onları sizin gözünüze az gösteriyordu, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Çünkü Allah o mukadder olan işi yerine getirecekti. Bütün işler Allah'a döndürülür.

Diyanet İşleri: 

Karşılaştığınızda, olacak işi oldurmak için, onları gözlerinize az gösteriyor ve sizi de onların gözünde azaltıyordu. Bütün işler dönüp Allah'a varır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hani karşılaştığınız zamanda Allah, onları sizin gözünüze az gösterdiği gibi sizi de onlara az göstermişti; çünkü Allah, olacak işi yapacak, yerine getirecekti ve bütün işlerin mercii Allah'tır.

Şaban Piriş: 

Onlarla karşılaştığınızda Allah, olacak bir işi (mü’minlerin zaferini) gerçekleştirmek için onları sizin gözlerinizde az gösteriyor; sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. İşler dönüp Allah’a varır.

Edip Yüksel: 

Zamanı gelip kendileriyle karşılaştığınızda sizin gözlerinizde onları az gösteriyor, onların da gözlerinde sizi az gösteriyordu ki ALLAH önceden planlanmış işi gerçekleştirsin. İşler, sonunda ALLAH'a döner.

Ali Bulaç: 

Karşı karşıya geldiğinizde, Allah, 'olacağı olan işi gerçekleştirmek' için, onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Ve (bütün) işler Allah'a döndürülür.

Suat Yıldırım: 

Karşılaştığınız zaman Allah sizin gözlerinizde onları az gösteriyor, sizi de onlara az gösteriyordu ki Allah takdir ettiği işi yerine getirsin.Bütün işler sonuçta Allah'a raci olur (nihaî karar ve yürütme O’na aittir.) [3,13]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve hani karşı karşıya geldiğiniz zaman onları size gözlerinizde pek az gösteriyordu ve sizleri de onların gözlerinde azaltıyordu. Tâ ki, Allah Teâlâ yapılmış olan bir emri yerine getirsin. Ve bütün işler Allah Teâlâ´ya döndürülür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Karşılaştığınızda onları sizin gözlerinize az gösteriyordu. Sizi de onların gözünde azaltıyordu ki, yapılmasına karar verilen işi yürürlüğe koysun. Zaten bütün işler Allah'a döndürülür.

Bekir Sadak: 

Iki yuzluler ve kalblerinde hastalik bulunanlar «muslumanlari dinleri aldatti» diyorlardi

İbni Kesir: 

Hani, karşılaştığınız zaman

Adem Uğur: 

Allah, olacak bir işi yerine getirmek için (savaş alanında) karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Bütün işler Allah´a döner.

İskender Ali Mihr: 

Ve yapılması gerekli olan emrin yapılmasını, Allah´ın vukua getirmesi için karşılaştığınız zaman sizin gözlerinizde onları size az gösteriyordu. Ve onların gözlerinde de sizi azaltıyordu. Ve işler (emirler), Allah´a döndürülür.

Celal Yıldırım: 

Ve hatırla ki, (olacak bir durumu yerine getirmek için) karşılaştığınızda (Allah) onları gözlerinizde az gösteriyor ve sizi de onların gözünde az gösteriyordu. İşler ancak Allah´a döndürülür.

Tefhim ul Kuran: 

Karşı karşıya geldiğinizde, Allah, ´olacağı olan işi gerçekleştirmek´ için, onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Ve (bütün) işler Allah´a döndürülür.

Fransızca: 

Et aussi, au moment de la rencontre, Il vous les montrait peu nombreux à Vos yeux, de même qu'Il vous faisant paraître à leurs yeux peu nombreux afin qu'Allah parachève un ordre qui devait être exécuté. C'est a Allah que sont ramenées les choses.

İspanyolca: 

Y cuando Alá, al iniciarse el encuentro, os los mostró poco numerosos a vuestros ojos, igual que os empequeñeció a sus ojos, para que Alá decidiera algo que debía hacerse. Y todo será devuelto a Alá.

İtalyanca: 

Al momento dello scontro li fece apparire pochi ai vostri occhi, come vi mostrò pochi agli occhi loro. Era necessario che Allah realizzasse un ordine che doveva essere eseguito. Tutte le cose sono ricondotte ad Allah.

Almanca: 

(Und erinnere daran), als ER sie in euren Augen, als ihr aufeinander getroffen seid, als Wenige erscheinen ließ, und euch in ihren Augen als Wenige erscheinen ließ, damit ALLAH eine Angelegenheit verwirklicht, die sowieso bestimmt war. Und an ALLAH werden die Angelegenheiten gewandt.

Çince: 

当你们相遇的时候,他使你们眼见敌军是少数的,又使你们在他们的眼里变成少数的;以便真主判决一件必行的事。万事只归真主裁决。

Hollandaca: 

En toen hij hem zich voor u deed vertoonen, deed hij hem weinig talrijk voor uwe oogen schijnen; hij verminderde het getal in uwe oogen, opdat God de zaak zou mogen vervullen, welke hij besloten had te doen; en tot God zullen alle dingen terugkeeren.

Rusça: 

Вот Аллах, когда вы встретились, показал их вашим глазам малочисленными, и вас показал их глазам малочисленными, чтобы довести до конца дело, которое уже было свершившимся. Воистину, дела возвращаются к Аллаху.

Somalice: 

Iyo markuu idin Tusiyey markaad Kulanteen iyagoo ku Yar indhihiinna, idinkuna yareeyey Indhahooda in Eebe Xukumo Amar uu Fali, Xagga Eebaana loo Celin Unuuraha.

Swahilice: 

Na mlipo kutana akakuonyesheni machoni mwenu kuwa wao ni wachache, na akakufanyeni nyinyi ni wachache machoni mwao, ili Mwenyezi Mungu atimize jambo lilio kuwa liwe. Na mambo yote hurejezwa kwa Mwenyezi Mungu.

Uygurca: 

اﷲ بولۇشقا تېگىشلىك ئىشنى ئىشقا ئاشۇرۇش ئۈچۈن، دۈشمەن بىلەن ئۇچراشقان چېغىڭلاردا، (دۈشمەنلەرگە قارشى تۇرۇشقا جۈرئەت قىلسۇن دەپ) ئۇلارنى سىلەرنىڭ كۆزۈڭلارغا ئاز كۆرسەتتى ۋە سىلەرنى ئۇلارنىڭ كۆزلىرىگە (سىلەرگە قارشى تەييارلىقتا بولمىسۇن دەپ) ئاز كۆرسەتتى ھەممە ئىش اﷲ قا قايتۇرۇلىدۇ (اﷲ ئۆزى خالىغانچە ھۆكۈم قىلىدۇ)

Japonca: 

あなたがたがかれらと遭遇した時,かれはあなたがたの目に(かれらを)小さい集団に見えるようにする。またかれらの目には,あなたがたを劣弱に(映じ)させられた。それはアッラーが,なさろべきことを完遂されたためであった。本当に凡てのことは,アッラーに帰着するのである。

Arapça (Ürdün): 

«وإذ يريكموهم» أيها المؤمنون «إذ التقيتم في أعينكم قليلا» نحو سبعين أو مائة وهم ألف لتقدموا عليهم «ويقللكم في أعينهم» ليقدموا ولا يرجعوا عن قتالكم وهذا قبل التحام الحرب، فلما التحم أراهم إياهم مثليهم كما في آل عمران «ليقضيَ الله أمرا كان مفعولا وإلى الله ترجع» تصير «الأمور».

Hintçe: 

(ये वह वक्त था) जब तुम लोगों ने मुठभेड़ की तो ख़ुदा ने तुम्हारी ऑखों में कुफ्फ़ार को बहुत कम करके दिखलाया और उनकी ऑखों में तुमको थोड़ा कर दिया ताकि ख़ुदा को जो कुछ करना मंज़ूर था वह पूरा हो जाए और कुल बातों का दारोमदार तो ख़ुदा ही पर है

Tayca: 

“และจงรำลึกขณะที่พระองค์ทรงให้พวกเจ้าเห็นพวกเขามีจำนวนน้อยในสายตาของพวกเจ้าขณะที่พวกเจ้าได้เผชิญหน้ากัน และทรงให้พวกเจ้ามีจำนวนน้อยในสายตาของพวก เขา เพื่อที่อัลลอฮฺจะได้ทรงให้งานหนึ่ง เสร็จสิ้นไปซึ่งงานนั้นได้ถูกกระทำไว้แล้ว และยังอัลลอฮฺนั้นกิจการทั้งหลายจะถูกนำกลับไป”

İbranice: 

כאשר הראה אלוהים לכם את אויביכם כמעטים והפחית את מספרכם בעיניהם, היה זה למען יבצע אלוהים דבר שצריך להשלים (הניצחון של המאמינים על הכופרים,) כי אליו חוזרים כול הדברים

Hırvatça: 

A kad ste se sukobili, u očima vašim On ih je prikazao u malom broju, a vas u očima njihovim također u malom broju, da bi Allah dao da se ispuni ono što se moralo dogoditi - a Allahu se sve vraća.

Rumence: 

Când îi întâlniţi, El vi-i arată puţini în ochii voştri, şi pe voi vă împuţinează în ochii lor, căci Dumnezeu hotărăşte ceea ce este de făcut. Ale lui Dumnezeu sunt hotărârile.

Transliteration: 

Waith yureekumoohum ithi iltaqaytum fee aAAyunikum qaleelan wayuqallilukum fee aAAyunihim liyaqdiya Allahu amran kana mafAAoolan waila Allahi turjaAAu alomooru

Türkçe: 

Karşılaştığınızda onları sizin gözlerinize az gösteriyordu. Sizi de onların gözünde azaltıyordu ki, yapılmasına karar verilen işi yürürlüğe koysun. Zaten bütün işler Allah'a döndürülür.

Sahih International: 

And [remember] when He showed them to you, when you met, as few in your eyes, and He made you [appear] as few in their eyes so that Allah might accomplish a matter already destined. And to Allah are [all] matters returned.

İngilizce: 

And remember when ye met, He showed them to you as few in your eyes, and He made you appear as contemptible in their eyes: that Allah might accomplish a matter already enacted. For to Allah do all questions go back (for decision).

Azerbaycanca: 

(Düşmənlə) üz-üzə gəldiyiniz zaman Allah olacaq işi yerinə yetirmək məqsədilə onları sizin gözünüzdə (sayca) az göstərir, sizi də onların gözündə azaldırdı. Bütün işlər axırda Allaha qayıdacaqdır. (Zəfər də, məğlubiyyət də sayın çoxluğu ilə deyil, Allahın iradəsi ilədir).

Süleyman Ateş: 

Karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu ki yapılması gereken bir işi yerine getirsin. İşler, hep Allah'a döndürülecektir.

Diyanet Vakfı: 

Allah, olacak bir işi yerine getirmek için (savaş alanında) karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Bütün işler Allah'a döner.

Erhan Aktaş: 

Karşı karşıya geldiğinizde, Allah onları sizin gözünüzde, sizi de onların gözünde sayıca azmış gibi gösteriyordu ki takdir edilen işi yerine getirsin. Bütün işler yalnızca Allah’a döndürülür.

Kral Fahd: 

Allah, olacak bir işi yerine getirmek için (savaş alanında) karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Bütün işler Allah’a döner.

Hasan Basri Çantay: 

Hani karşılaşdığınız zaman (Allah) onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Çünkü Allah işlenmesi gereken emri yerine getirecekdi. (Bütün) işler ancak Allaha döndürülür.

Muhammed Esed: 

İşte böylece, kavgada karşı karşıya geldiğiniz zaman, onları gözünüze az gibi gösterdi -tıpkı sizi de onların gözünde azalttığı gibi- ki Allah, (yapılmasını irade buyurduğu) işi gerçekleştirsin: çünkü bütün olay ve oluşumların gidişi, (başlangıç ve sonuç olarak) gelip Allaha dayanır.

Gültekin Onan: 

Karşı karşıya geldiğinizde Tanrı, gerçekleş(tiril)ecek buyruğu yerine getirmek (kaza etmek) için onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözünde azaltıyordu. Ve (bütün) buyruklar Tanrı´ya döndürülür.

Ali Fikri Yavuz: 

O vakit düşmanla karşılaştığınız sırada, Allah, onları gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu (ki, çözülmeyib harbe tutuşsunlar. Halbuki savaş başladıktan sonra, sizi kendilerinin iki misli görüyorlardı). Çünkü Allah, mukadder olan işi yerine getirecekti. Bütün işler Allah’a döndürülür.

Portekizce: 

E de quando os enfrentastes, e Ele os fez parecer, aos vossos olhos, pouco numerosos; Ele vos dissimulou aos olhosdeles, para que se cumprisse a decisão prescrita, porque a Deus retornarão todas as questões.

İsveççe: 

Då ni drabbade samman lät Gud er se dem som en obetydlig skara och Han lät er i deras ögon framstå som en svag [motståndare] - för att [striden skulle komma till stånd] enligt Guds vilja. Allt går [sist och slutligen] tillbaka till Gud.

Farsça: 

و [یاد کنید] هنگامی را که در جنگ بدر باهم برخورد کردید، دشمن را در چشم شما اندک نشان داد، و شما را نیز در چشم آنان اندک نشان داد [اگر چه در گرما گرم جنگ، شما را در نظر آنان بسیار و آنان را در نظر شما اندک نشان داد] تا خدا پیروزی شما و شکست آنان را که [بر اساس اراده اش] انجام شدنی بود، تحقّق دهد؛ و همه کارها به سوی خدا بازگردانده می شود.

Kürtçe: 

(بیربکەنەوە) کاتێک خوا ئەوانی نیشاندان کاتێک ڕووبەڕوو بوونەوە لەبەرچاوتان بەکەم دەبینران ئێوەشی لەبەر چاوی ئەوان بەکەم نیشاندا بۆ ئەوەی خوا کارێک بەدی بھێنێت ھەر بەدی دێت وە ھەمووکارەکان ھەر بۆلای خوا دەگێڕێنرێنەوە

Özbekçe: 

Ўшанда, тўқнашганингизда уларни сизнинг кўзингизга оз қилиб кўрсатганини, сизни уларнинг кўзига оз қилиб кўрсатганини эсланг. Буни Аллоҳ қилиниши керак бўлган ишни ҳал этиш учун қилди. Ва барча ишлар Аллоҳга қайтарилур. (Пайғамбаримизнинг (с. а. в.) кўрган тушлари рост чиқди. Аллоҳ таоло мусулмонларга кўп сонли мушрикларни оз қилиб кўрсатди. Аллоҳ таоло мушрикларга оз сонли мусулмонларни яна ҳам камайтиб кўрсатди. Улар биз кўпмиз, мусулмонлар оз экан, деб ғурурга кетишди ва ғафлатда қолиб, мағлуб бўлишди.)

Malayca: 

Dan (ingatlah) ketika Kami memperlihatkan mereka kepada kamu (wahai umat Islam) semasa kamu bertemu dengan mereka: sedikit bilangannya pada pandangan mata kamu, dan kamu pula diperlihatkanNya: sedikit bilangannya pada pandangan mata mereka; kerana Allah hendak melakukan sesuatu perkara (kemenangan Islam) yang telah ditetapkan berlakunya. Dan (ingatlah) kepada Allah jualah dikembalikan segala urusan.

Arnavutça: 

(Kujtoje) – kur u ndeshët, e Ai ua dëftojë atë në sytë e juaj pak, - e ju pakësoi juve në sytë e atyre, për ta zbatuar atë që ishte e caktuar; - e të Perëndia kthehen të gjitha punët.

Bulgarca: 

И направи те да изглеждат малцина във вашите очи, когато се срещнахте, и ви умали в техните очи, за да изпълни Аллах дело отредено. Към Аллах се връщат делата.

Sırpça: 

А кад сте се сукобили, у вашим очима Он их је приказао у малом броју, а вас у њиховим очима такође у малом броју, да би Аллах дао да се испуни оно што је морало да се догоди - а Аллаху се све враћа.

Çekçe: 

A hle, On ukázal vám je ve chvíli střetnutí tak, že jevili se zrakům vašim méně početnými, a zmenšil i počet váš ve zracích jejich, aby Bůh mohl rozhodnout věc, jež měla být splněna. A k Bohu se navrátí všechny věci.

Urduca: 

اور یاد کرو جب کہ مقابلے کے وقت خدا نے تم لوگوں کی نگاہوں میں دشمنوں کو تھوڑا دکھایا اور ان کی نگاہوں میں تمہیں کم کر کے پیش کیا، تاکہ جو بات ہونی تھی اُسے اللہ ظہُور میں لے آئے، اور آخر کار سارے معاملات اللہ ہی کی طرف رجوع کرتے ہیں

Tacikçe: 

Ва он гоҳ, ки чун ба ҳам расидед, ононро дар чашми шумо андак намуд ва шуморо низ дар чашми онон андак, то он коре, ки муқаррар дошта буд, воқеъ гардад. Ва ҳамаи корҳо ба Худо бармегардад!

Tatarca: 

Янә кәферләр белән очрашкан көнегездә Аллаһ аларны сезгә бик аз итеп күрсәтте, тәкәбберләнеп килсеннәр өчен сезне дә кәферләргә аз күрсәтте. Аллаһ мөэминнәргә ярдәм бирелсен дип, электән кылган хөкемене тәмам итәр өчен шулай кылды. Эшләрнең барчасы Аллаһуга кайтыр.

Endonezyaca: 

Dan ketika Allah menampakkan mereka kepada kamu sekalian, ketika kamu berjumpa dengan mereka berjumlah sedikit pada penglihatan matamu dan kamu ditampakkan-Nya berjumlah sedikit pada penglihatan mata mereka, karena Allah hendak melakukan suatu urusan yang mesti dilaksanakan. Dan hanyalah kepada Allahlah dikembalikan segala urusan.

Amharca: 

አላህም ሊሠራው የሚገባን ነገር ይፈጽም ዘንድ በተጋጠማችሁ ጊዜ እነርሱን በዓይኖቻችሁ ጥቂት አድርጎ ያሳያችሁንና በዓይኖቻቸውም ላይ ያሳነሳችሁን (አስታውሱ)፡፡ ነገሮቹም ሁሉ ወደ አላህ ብቻ ይመለሳሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், முடிவு செய்யப்பட்டதாக இருக்கின்ற ஒரு காரியத்தை அல்லாஹ் நிறைவேற்றுவதற்காக நீங்கள் (அவர்களை) சந்தித்தபோது உங்கள் கண்களில் உங்களுக்கு அவர்களை குறைவாக காண்பித்து, உங்களை அவர்களுடைய கண்களில் குறைவாக காண்பித்தபோது (சத்தியம் வென்றது, அசத்தியம் தோற்றுப்போனது). இன்னும், அல்லாஹ்வின் பக்கமே காரியங்கள் திருப்பப்படுகின்றன.

Korece: 

그때 하나님은 그들이 너희안중에 소수로 보이도록 하였고 또한 너희가 그들 안중에 소수로 보이도록 하였으니 이는 이미 하 나님께서 그 일이 완성되시게 하 심이라 그리하여 모든 일이 하나 님께로 귀의하노라

Vietnamca: 

Các ngươi (những người có đức tin) hãy nhớ lại khi (Allah) đã làm cho các ngươi thấy (quân địch) chỉ gồm một lực lượng ít ỏi trong mắt của các ngươi (để các ngươi can đảm giao chiến với chúng), đồng thời Ngài làm cho (chúng thấy) các ngươi chỉ là một lực lượng rất ít trong mắt của chúng (khiến chúng khinh thường và chủ quan), mục đích để Allah hoàn thành sự việc đã được định sẵn. Quả thật, mọi sự việc đều được đưa về trình Allah.