Arapça:
۞ وَإِذَا صُرِفَتْ أَبْصَارُهُمْ تِلْقَاءَ أَصْحَابِ النَّارِ قَالُوا رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Çeviriyazı:
veiẕâ ṣurifet ebṣâruhüm tilḳâe aṣḥâbi-nnâri ḳâlû rabbenâ lâ tec`alnâ me`a-lḳavmi-żżâlimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de: "Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme!" derler.
Diyanet İşleri:
Gözleri cehennemlikler yönüne çevrilince: "Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gözleri cehennemler tarafına ilişince Rabbimiz derler, bizi zulmeden kavimle beraber etme.
Şaban Piriş:
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince: Rabbimiz, bizi zalim toplumla birlikte bulundurma! derler.
Edip Yüksel:
Gözleri ateş halkına çevrildiğinde, "Rabbimiz, bizi zalim toplulukla birlikte bulundurma," derler.
Ali Bulaç:
Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: "Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma" derler.
Suat Yıldırım:
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiğinde: “Aman ya Rabbenâ, aman bizleri o zalimlerle beraber eyleme!” derler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onların gözleri ateş ehli tarafına çevrildiği zaman da, «Rabbimiz! Bizi zalimler gürûhu ile beraber kılma!» derler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gözleri ateş halkı tarafına çevrildiğinde de şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, bizleri, zalimler topluluğuyla birleştirme!"
Bekir Sadak:
And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet icin yol gosterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun acikladik.
İbni Kesir:
Gözleri cehennem ashabından tarafa çevrilince de
Adem Uğur:
Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de: Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! derler.
İskender Ali Mihr:
Onların bakışları ateş (cehennem) ehlinin tarafına çevrilince: “Rabbimiz, bizi zalim kavim ile beraber kılma.” dediler.
Celal Yıldırım:
Gözleri. Cehennem yaranına doğru çevrilince, «Ey Rabbimiz ! Bizi zâlim bir toplulukla beraber bulun durma» derler.
Tefhim ul Kuran:
Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: «Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma» derler.
Fransızca:
Et quand leurs regards seront tournés vers les gens du Feu, ils diront : "ô notre Seigneur ! Ne nous mets pas avec le peuple injuste".
İspanyolca:
Cuando sus miradas se vuelvan hacia los moradores del Fuego, dirán: «¡Señor! ¡No nos pongas con el pueblo impío»
İtalyanca:
Quando i loro sguardi si rivolgeranno ai compagni del Fuoco, diranno: «O Signor nostro, non metterci con il popolo degli ingiusti».
Almanca:
Und wenn ihre Blicke auf die Weggenossen des Feuers gerichtet werden, sagten sie: "Unser HERR! Führe uns nicht mit den unrecht-begehenden Leuten zusammen!"
Çince:
当他们的眼光转向火狱的居民的时候,他们说:我们的主啊!来你不要使我们与不义的民众同住。
Hollandaca:
En als zij hunne oogen naar de gezellen van het hellevuur wenden, zullen zij zeggen: O, Heer! plaats ons niet bij de goddeloozen.
Rusça:
Когда же их взоры обратятся к обитателям Огня, они скажут: "Господь наш! Не помещай нас с людьми несправедливыми!"
Somalice:
Markii loo Jeediyo Wajigooda Xagga Ehelu Naarka waxay Dhahaaan Eebow ha na yeelin la Jirka Daalimiinta.
Swahilice:
Na yanapo geuzwa macho yao kuelekea watu wa Motoni, watasema: Mola Mlezi wetu! Usitujaalie kuwa pamoja na watu walio dhulumu.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ كۆزلىرى ئەھلى دوزاخ تەرەپكە بۇرۇلغاندا: ‹‹ئى پەرۋەردىگارىمىز! بىزنى زالىم قەۋم بىلەن بىللە قىلمىغىن›› دەيدۇ
Japonca:
次に目を火獄の住人の方に向けるとかれらは,「主よ,わたしたちを不義の人びとと一緒にしないで下さい。」と言うであろう。
Arapça (Ürdün):
«وإذا صرفت أبصارهم» أي أصحاب الأعراف «تلقاء» جهة «أصحاب النار قالوا ربنا لا تجعلنا» في النار «مع القوم الظالمين».
Hintçe:
और जब उनकी निगाहें पलटकर जहन्नुमी लोगों की तरफ जा पड़ेगीं (तो उनकी ख़राब हालत देखकर ख़ुदा से अर्ज़ करेगें) ऐ हमारे परवरदिगार हमें ज़ालिम लोगों का साथी न बनाना
Tayca:
และเมื่อบรรดาสายตาของพวกเขา ถูกหันไปทางชาวนรก พวกเขาก็กล่าวว่า โอ้พระเจ้าของพวกข้าพระองค์ โปรดอย่าได้ทรงให้พวกข้าพระองค์ร่วมอยู่กับกลุ่มผู้อธรรมเหล่านั้นเลย
İbranice:
אך כאשר יופנה מבטם לאנשי אש הגיהינום ,יאמרו, 'ריבוננו! אל תכניס אותנו עם האנשים המקפחים
Hırvatça:
Kada im pogledi skrenu prema stanovnicima Vatre, uzviknut će: "Gospodaru naš, ne daj nam da budemo s ljudima zulumćarima!"
Rumence:
Atunci când privirile lor se vor plimba peste soţii Focului, ei vor spune: “Domnul nostru! Nu ne pune laolaltă cu poporul nedrept.”
Transliteration:
Waitha surifat absaruhum tilqaa ashabi alnnari qaloo rabbana la tajAAalna maAAa alqawmi alththalimeena
Türkçe:
Gözleri ateş halkı tarafına çevrildiğinde de şöyle yakardılar: "Ey Rabbimiz, bizleri, zalimler topluluğuyla birleştirme!"
Sahih International:
And when their eyes are turned toward the companions of the Fire, they say, "Our Lord, do not place us with the wrongdoing people."
İngilizce:
When their eyes shall be turned towards the Companions of the Fire, they will say: "Our Lord! send us not to the company of the wrong-doers."
Azerbaycanca:
Onların nəzərləri cəhənnəm əhlinə çevrildiyi zaman: “Ey Rəbbimiz! Bizi zalımlarla bir etmə!” - deyərlər.
Süleyman Ateş:
Gözleri ateş halkı tarafına çevrildiği zaman da; "Rabbimiz, bizi şu -zalim toplulukla beraber bulundurma!" dediler.
Diyanet Vakfı:
Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de: Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! derler.
Erhan Aktaş:
Bakışları ateş halkı tarafına döndürülünce de “Ey Rabb’imiz! Bizi zâlim halkla beraber bulundurma.” derler.
Kral Fahd:
Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce de: «Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!» derler.
Hasan Basri Çantay:
Gözleri ehl-i cehennem tarafına çevrildiği zaman da: «Ey Rabbimiz, bizi zaalimler güruhu ile beraber bulundurma» derler.
Muhammed Esed:
Ve bakışlar ateş yolcularına doğru çevrilince: "Ey Rabbimiz, bizi şu zalim insanların arasına katma!" diyecekler.
Gültekin Onan:
Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: "
Ali Fikri Yavuz:
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman da: “- Ey Rabbimiz! Bizi, zalimler topluluğu ile beraber yapma.” derler.
Portekizce:
Mas, quando seus olhares se voltarem para os condenados ao inferno, dirão: Ó Senhor nosso, não nos juntes com osiníquos.
İsveççe:
Och när de vänder blicken mot dem som har Elden till arvedel skall de säga: "Herre, låt oss [slippa dela] dessa orättfärdiga människors öde!"
Farsça:
و چون بهشتیان، چشمانشان ناخواسته به سوی دوزخیان گردانده شود، گویند: پروردگارا! ما را با گروه ستمکاران قرار مده.
Kürtçe:
ھەر کاتێک ڕوویان لادرێ و وەرگێڕدرێت بەرەو لای دۆزەخیەکان دەڵێن ئەی پەروەردگارمان مەمانخەنە ڕیزی گەلی ستەمکارانەوە
Özbekçe:
Қачонки кўзлари дўзах эгалари томон бурилиб қолса: «Эй Роббимиз, бизни золим қавмлар билан бирга қилмагин», дерлар.
Malayca:
Dan apabila dialihkan pandangan mereka ke arah ahli neraka, mereka (berdoa dengan) berkata: "Wahai Tuhan kami! Janganlah Engkau jadikan kami bersama orang-orang yang zalim".
Arnavutça:
E kur t’ju kthehet shikimi kah banorët e zjarrit, thonë: “O Zoti ynë, mos na bënë (shoqëri) me zullumqarët!”
Bulgarca:
И когато погледите им бъдат обърнати към обитателите на Огъня, ще рекат: “Господи наш, не ни слагай заедно с хората-угнетители!”
Sırpça:
Када им погледи скрену према становницима Ватре, узвикнуће: „Наш Господару, не дај нам да будемо са људима насилницима!“
Çekçe:
A když se obrátí zraky jejich k obyvatelům ohně, zvolají: 'Pane náš, neumisťuj nás společně s lidmi nespravedlivými!'
Urduca:
اور جب ان کی نگاہیں دوزخ والوں کی طرف پھریں گی تو کہیں گے، "اے رب! ہمیں اِن ظالم لوگوں میں شامل نہ کیجیو"
Tacikçe:
Чун чашм ба ҷониби дӯзахиён гардонанд, гӯянд: «Эй Парвардигори мо, моро дар шумори ситамкорон қарор мадеҳ!»
Tatarca:
Әгъраф-Пәрдә өстендәге ирләрнең күзе җәһәннәм әһеле тарафына төшсә: "Ий Раббыбыз! Безне залим каумнәр белән бергә кылмагыл", – диярләр.
Endonezyaca:
Dan apabila pandangan mereka dialihkan ke arah penghuni neraka, mereka berkata: "Ya Tuhan kami, janganlah Engkau tempatkan kami bersama-sama orang-orang yang zalim itu".
Amharca:
ዓይኖቻቸውም ወደ እሳት ሰዎች አቅጣጫ በተዞሩ ጊዜ፡- «ጌታችን ሆይ! ከበደለኞች ጋር አታድርገን» ይላሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்களின் பார்வைகள் நரகவாசிகளின் பக்கம் திருப்பப்பட்டால், “எங்கள் இறைவா! அநியாயக்கார மக்களுடன் எங்களை ஆக்கிவிடாதே!” என்று கூறுவார்கள்.
Korece:
그들이 지옥의 사람들을 볼 때 주여 저희를 죄지은 백성들에 게로 보내지 마옵소서 라고 말하 더라
Vietnamca:
Khi họ (những người trên các gò cao) nhìn về phía những người bạn của Hỏa Ngục thì họ liền cầu khẩn: “Lạy Thượng Đế của bầy tôi, xin Ngài đừng nhập bầy tôi cùng với đám người làm điều sai quấy đó.”
Ayet Linkleri: