Al-Haaqqa—الحاقة

 
00:00

ḫuẕûhü fegullûh.

Arapça:

خُذُوهُ فَغُلُّوهُ

Türkçe:

"Tutun onu, derhal bağlayın onu!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın."

Diyanet Vakfı:

Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın;

İngilizce:

(The stern command will say): "Seize ye him, and bind ye him,

Fransızca:

"Saisissez-le ! Puis, mettez-lui un carcan;

Almanca:

"Nehmen sollt ihr ihn, sogleich fesseln,

Rusça:

Схватите его и закуйте,

Açıklama:
 
00:00

ŝümme-lceḥîme ṣallûh.

Arapça:

ثُمَّ الْجَحِيمَ صَلُّوهُ

Türkçe:

"Sonra cehenneme sallayın onu!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra cehenneme atın onu.

Diyanet Vakfı:

Sonra alevli ateşe atın onu!

İngilizce:

And burn ye him in the Blazing Fire.

Fransızca:

ensuite, brûlez-le dans la Fournaise;

Almanca:

dann in die Hölle hineinwerfen,

Rusça:

потом бросьте его в Ад

Açıklama:
 
00:00

ŝümme fî silsiletin ẕer`uhâ seb`ûne ẕirâ`an feslükûh.

Arapça:

ثُمَّ فِي سِلْسِلَةٍ ذَرْعُهَا سَبْعُونَ ذِرَاعًا فَاسْلُكُوهُ

Türkçe:

"Sonra, boyu yetmiş arşın olan bir zincirde yollayın onu!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun.

Diyanet Vakfı:

Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun!

İngilizce:

Further, make him march in a chain, whereof the length is seventy cubits!

Fransızca:

puis, liez-le avec une chaîne de soixante-dix coudées,

Almanca:

dann in eine Kette, deren Länge siebzig Ellen ist, hineinschlüpfen lassen!

Rusça:

и нанизьте его на цепь длиной в семьдесят локтей!

Açıklama:
 
00:00

innehû kâne lâ yü'minü billâhi-l`ażîm.

Arapça:

إِنَّهُ كَانَ لَا يُؤْمِنُ بِاللَّهِ الْعَظِيمِ

Türkçe:

"Çünkü o, yüce Allah'a inanmıyordu."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Çünkü o, büyük Allah'a inanmıyordu.

Diyanet Vakfı:

Çünkü o, ulu Allah'a iman etmezdi,

İngilizce:

This was he that would not believe in Allah Most High.

Fransızca:

car il ne croyait pas en Allah, le Très Grand.

Almanca:

Gewiß, er pflegte den Iman an ALLAH, Den Allerhabenen nicht zu verinnerlichen

Rusça:

Он не веровал в Великого Аллаха

Açıklama:
 
00:00

velâ yeḥuḍḍu `alâ ṭa`âmi-lmiskîn.

Arapça:

وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ

Türkçe:

"Yoksulu doyurmaya özendirmiyordu."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu.

Diyanet Vakfı:

Yoksulu doyurmaya teşvik etmezdi.

İngilizce:

And would not encourage the feeding of the indigent!

Fransızca:

et n'incitait pas à nourrir le pauvre.

Almanca:

und zur Speisung des Bedürftigen nicht anzuspornen.

Rusça:

и не призывал кормить бедняка.

Açıklama:
 
00:00

feleyse lehü-lyevme hâhünâ ḥamîm.

Arapça:

فَلَيْسَ لَهُ الْيَوْمَ هَاهُنَا حَمِيمٌ

Türkçe:

"Bugün onun için burada bir sıcak dost yoktur."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.

Diyanet Vakfı:

Bu sebeple, bugün burada onun candan bir dostu yoktur.

İngilizce:

So no friend hath he here this Day.

Fransızca:

Il n'a pour lui ici, aujourd'hui, point d'ami chaleureux [pour le protéger],

Almanca:

So gibt es für ihn hier weder einen engen Freund

Rusça:

Сегодня здесь у него нет любящего родственника,

Açıklama:
 
00:00

velâ ṭa`âmün illâ min gislîn.

Arapça:

وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنْ غِسْلِينٍ

Türkçe:

"Yıkananların atık sularından başka yemek de yoktur."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir irinden başka yiyecek de yok.

Diyanet Vakfı:

İrinden başka yiyecek de yoktur.

İngilizce:

Nor hath he any food except the corruption from the washing of wounds,

Fransızca:

ni d'autre nourriture que du pus,

Almanca:

noch Speise außer von Wasser voller Eiter,

Rusça:

и нет пищи, кроме кровавого гноя.

Açıklama:
 
00:00

lâ ye'külühû ille-lḫâṭiûn.

Arapça:

لَّا يَأْكُلُهُ إِلَّا الْخَاطِئُونَ

Türkçe:

"Ki o atık suyu sadece günahkârlar yer."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onu günahkârlardan başkası yemez.

Diyanet Vakfı:

Onu (bile bile )hata işleyenlerden başkası yemez.

İngilizce:

Which none do eat but those in sin.

Fransızca:

que seuls les fautifs mangeront".

Almanca:

die niemand ißt 3 außer den Verfehlenden."

Rusça:

Едят его только грешники.

Açıklama:
 
00:00

felâ uḳsimü bimâ tübṣirûn.

Arapça:

فَلَا أُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَ

Türkçe:

Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin ederim gördüklerinize,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Andolsun gördüklerinize,

Diyanet Vakfı:

Görebildikleriniz üzerine yemin ederim,

İngilizce:

So I do call to witness what ye see,

Fransızca:

Mais non... Je jure par ce que vous voyez,

Almanca:

Also schwöre ICH bei dem, worin ihr Einblick habt,

Rusça:

О да! Клянусь тем, что вы видите,

Açıklama:
 
00:00

vemâ lâ tübṣirûn.

Arapça:

وَمَا لَا تُبْصِرُونَ

Türkçe:

Ve görmediklerinize!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve görmediklerinize..

Diyanet Vakfı:

Ve göremediklerinize ki,

İngilizce:

And what ye see not,

Fransızca:

ainsi que par ce que vous ne voyez pas,

Almanca:

und bei dem, worin ihr keinen Einblick habt,

Rusça:

и тем, чего вы не видите!

Açıklama:

Pages

Subscribe to Al-Haaqqa—الحاقة