
ḳâle fe`altühâ iẕev veenâ mine-ḍḍâllîn.
Türkçe:
Mûsa dedi: "Onu yaptığım zaman şaşkınlardandım."
İngilizce:
Moses said: "I did it then, when I was in error.
Fransızca:
"Je l'ai fait, dit Moïse, alors que j'étais encore du nombre des égarés.
Almanca:
Er sagte: "Ich beging sie damals, während ich von den Irrenden war,
Rusça:
Он сказал: "Я совершил это, когда был в числе заблудших,
Arapça:
قَالَ فَعَلْتُهَا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa, "Ben, dedi, o işi o anda yaptım ki şaşkınlardandım."
Diyanet Vakfı:
Musa: Ben, dedi, o işi o anda sonunun ne olacağını bilmeyerek yaptım

feferartü minküm lemmâ ḫiftüküm fevehebe lî rabbî ḥukmev vece`alenî mine-lmürselîn.
Türkçe:
"Sizden korkunca aranızdan kaçtım. Daha sonra Rabbim bana hükmetme gücü bağışladı ve beni peygamberlerden biri yaptı."
İngilizce:
So I fled from you (all) when I feared you; but my Lord has (since) invested me with judgment (and wisdom) and appointed me as one of the messengers.
Fransızca:
Je me suis donc enfui de vous quand j'ai eu peur de vous : puis, mon Seigneur m'a donné la sagesse et m'a désigné parmi Ses messagers.
Almanca:
dann flüchtete ich vor euch, als ich euch fürchtete, dann schenkte mir mein HERRWeisheit und machte mich zu einem der Gesandten.
Rusça:
Я сбежал от вас, когда испугался вас, но мой Господь даровал мне власть (пророчество или знание) и сделал меня одним из посланников.
Arapça:
فَفَرَرْتُ مِنكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı.
Diyanet Vakfı:
Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı.

vetilke ni`metün temünnühâ `aleyye en `abbette benî isrâîl.
Türkçe:
"O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını köle yapmana karşılıktı."
İngilizce:
And this is the favour with which thou dost reproach me,- that thou hast enslaved the Children of Israel!
Fransızca:
Est-ce là un bienfait de ta part [que tu me rappelles] avec reproche, alors que tu as asservi les Enfants d'Israël ? "
Almanca:
Und ist dies eine Wohltat, die du mir vorhältst, daß du die Kinder Israils zu Dienern machtest?!"
Rusça:
А та милость, в которой ты меня попрекаешь, состоит в том, что ты поработил сынов Исраила (Израиля)".
Arapça:
وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنْ عَبَّدتَّ بَنِي إِسْرَائِيلَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine köle edinmiş olmandır.
Diyanet Vakfı:
O nimet diye başıma kaktığın ise, (aslında) İsrailoğullarını kendine kul köle etmendir.

ḳâle fir`avnü vemâ rabbü-l`âlemîn.
Türkçe:
Firavun dedi: "Peki, âlemlerin Rabbi kim?"
İngilizce:
Pharaoh said: "And what is the 'Lord and Cherisher of the worlds'?"
Fransızca:
"Et qu'est-ce que le Seigneur de l'univers ? " dit Pharaon.
Almanca:
Pharao sagte: "Und was ist "HERR aller Schöpfung"?"
Rusça:
Фараон сказал: "А что такое Господь миров?"
Arapça:
قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun şöyle dedi: "Âlemlerin Rabbi dediğin nedir ki?"
Diyanet Vakfı:
Firavun şöyle dedi: Âlemlerin Rabbi dediğin de nedir?

ḳâle rabbü-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehümâ. in küntüm mûḳinîn.
Türkçe:
Dedi: "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi. Eğer iyice anlayıp inanıyorsanız."
İngilizce:
(Moses) said: "The Lord and Cherisher of the heavens and the earth, and all between,- if ye want to be quite sure."
Fransızca:
"Le Seigneur des cieux et de la terre et de ce qui existe entre eux, dit [Moïse], si seulement vous pouviez en être convaincus ! "
Almanca:
Er sagte: "ER ist Der HERR der Himmel, der Erde und dessen, was zwischen ihnen ist, solltet ihr Gewißheit erlangen wollen."
Rusça:
Он сказал: "Господь небес, земли и того, что между ними, если только вы обладаете убежденностью".
Arapça:
قَالَ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa cevap olarak: "Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbi'dir."
Diyanet Vakfı:
Musa cevap verdi: Eğer işin gerçeğini düşünüp anlayan kişiler olsanız, (itiraf edersiniz ki) O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabbidir.

ḳâle limen ḥavlehû elâ testemi`ûn.
Türkçe:
Firavun, çevresindekilere dedi: "Duyuyor musunuz?"
İngilizce:
(Pharaoh) said to those around: "Did ye not listen (to what he says)?"
Fransızca:
[Pharaon] dit à ceux qui l'entouraient : "N'entendez-vous pas ? "
Almanca:
Er (Pharao) sagte zu denjenigen um ihn herum: "Hört ihr etwa nicht?!"
Rusça:
Он (Фараон) сказал тем, кто был около него: "Разве вы не слышите?"
Arapça:
قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُ أَلَا تَسْتَمِعُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Firavun) etrafında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi.
Diyanet Vakfı:
(Firavun) etrafında bulunanlara: İşitiyor musunuz? dedi.

ḳâle rabbüküm verabbü âbâikümü-l'evvelîn.
Türkçe:
Mûsa dedi: "O hem sizin Rabbinizdir hem de önceki atalarınızın Rabbidir."
İngilizce:
(Moses) said: "Your Lord and the Lord of your fathers from the beginning!"
Fransızca:
[Moïse] continue : "... Votre Seigneur, et le Seigneur de vos plus anciens ancêtres".
Almanca:
Er (Musa) sagte: "ER ist euer HERR und Der HERR eurer ersten Vorfahren!"
Rusça:
Он (Муса) сказал: "Ваш Господь и Господь ваших отцов".
Arapça:
قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, daha önce ki atalarınızın da Rabbidir."
Diyanet Vakfı:
Musa dedi ki: O, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbidir.

ḳâle inne rasûlekümü-lleẕî ürsile ileyküm lemecnûn.
Türkçe:
Firavun dedi: "Şu size gönderilmiş bulunan resulünüz gerçekten tam bir deli."
İngilizce:
(Pharaoh) said: "Truly your messenger who has been sent to you is a veritable madman!"
Fransızca:
"Vraiment, dit [Pharaon], votre messager qui vous a été envoyé, est un fou".
Almanca:
Er (Pharao) sagte: "Gewiß, euer Gesandter, der zu euch entsandt wurde, ist doch geistes- 2 gestört."
Rusça:
Он (Фараон) сказал: "Воистину, отправленный к вам посланник - одержимый".
Arapça:
قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذِي أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Firavun): "Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir" dedi.
Diyanet Vakfı:
Firavun: Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir, dedi.

ḳâle rabbü-lmeşriḳi velmagribi vemâ beynehümâ. in küntüm ta`ḳilûn.
Türkçe:
Mûsa dedi: "Eğer aklınızı işletirseniz O, doğunun, batının ve bunlar arasındakilerin de Rabbidir."
İngilizce:
(Moses) said: "Lord of the East and the West, and all between! if ye only had sense!"
Fransızca:
[Moïse] ajouta : "... Le Seigneur du Levant et du Couchant et de ce qui est entre les deux; si seulement vous compreniez ! "
Almanca:
Er (Musa) sagte: "Er ist Der HERR vom Osten, Westen und dem, was zwischen ihnen ist, solltet ihr verständig sein!"
Rusça:
Он (Муса) сказал: "Господь востока и запада и того, что между ними, если только вы разумеете".
Arapça:
قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa devamla şöyle söyledi: "Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir."
Diyanet Vakfı:
Musa devamla şunu söyledi: Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir.

ḳâle leini-tteḫaẕte ilâhen gayrî leec`alenneke mine-lmescûnîn.
Türkçe:
Dedi: "Benden başka ilah edinirsen, yemin olsun seni zındanlıklar arasına atarım."
İngilizce:
(Pharaoh) said: "If thou dost put forward any god other than me, I will certainly put thee in prison!"
Fransızca:
"Si tu adoptes, dit [Pharaon], une autre divinité que moi, je te mettrai parmi les prisonniers".
Almanca:
Er (Pharao) sagte: "Wenn du dir einen Gott außer mir nimmst, dann werde ich dich gewiß einen von den Gefangenen machen."
Rusça:
Он (Фараон) сказал: "Если ты будешь поклоняться иному богу, кроме меня, то я помещу тебя вместе с заключенными".
Arapça:
قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ إِلَٰهًا غَيْرِي لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun: "Benden başkasını ilâh tutarsan, andolsun ki seni zindana kapatılmışlardan ederim" dedi.
Diyanet Vakfı:
Firavun: Benden başkasını tanrı edinirsen, andolsun ki seni zindanlıklardan ederim! dedi.
Pages
