080. Abese - (Surat Astı) Abasa -- عبس

 
00:00

vefâkihetev veebbâ.

Arapça:

وَفَاكِهَةً وَأَبًّا

Türkçe:

Meyve, otlak/sebze.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Meyveler, çayırlar bitirdik.

Diyanet Vakfı:

Meyveler ve çayırlar bitirdik.

İngilizce:

And fruits and fodder,-

Fransızca:

fruits et herbages,

Almanca:

und Obst und Futter

Rusça:

плоды и травы

Açıklama:
 
00:00

metâ`al leküm velien`âmiküm.

Arapça:

مَّتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ

Türkçe:

Sizin ve hayvanlarınızın yararına.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.

Diyanet Vakfı:

(Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.

İngilizce:

For use and convenience to you and your cattle.

Fransızca:

pour votre jouissance vous et vos bestiaux.

Almanca:

als Verbrauchsgut für euch und eure An'am .

Rusça:

на пользу вам и вашей скотине.

Açıklama:
 
00:00

feiẕâ câeti-ṣṣâḫḫah.

Arapça:

فَإِذَا جَاءَتِ الصَّاخَّةُ

Türkçe:

Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,

Diyanet Vakfı:

Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,

İngilizce:

At length, when there comes the Deafening Noise,-

Fransızca:

Puis quand viendra le Fracas,

Almanca:

Und wenn der ohrenbetäubende Schrei kommt,

Rusça:

Когда же раздастся Оглушительный глас,

Açıklama:
 
00:00

yevme yefirru-lmerü min eḫîh.

Arapça:

يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ

Türkçe:

Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gün kişi kaçar, kardeşinden...

Diyanet Vakfı:

İşte o gün kişi kardeşinden, kaçar.

İngilizce:

That Day shall a man flee from his own brother,

Fransızca:

le jour où l'homme s'enfuira de son frère,

Almanca:

an dem Tag, wenn der Mann vor seinem Bruder flieht

Rusça:

в тот день человек бросит своего брата,

Açıklama:
 
00:00

veümmihî veebîh.

Arapça:

وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ

Türkçe:

Öz annesinden, öz babasından,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Anasından, babasından..

Diyanet Vakfı:

Annesinden, babasından,

İngilizce:

And from his mother and his father,

Fransızca:

de sa mère, de son père,

Almanca:

sowie (vor) seiner Mutter und seinem Vater

Rusça:

свою мать и своего отца,

Açıklama:
 
00:00

veṣâḥibetihî vebenîh.

Arapça:

وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ

Türkçe:

Eşinden, oğullarından.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Eşinden ve oğullarından.

Diyanet Vakfı:

Eşinden ve çocuklarından.

İngilizce:

And from his wife and his children.

Fransızca:

de sa compagne et de ses enfants,

Almanca:

und seiner Gefährtin und seinen Kindern,

Rusça:

свою жену и своих сыновей,

Açıklama:
 
00:00

likülli-mriim minhüm yevmeiẕin şe'nüy yugnîh.

Arapça:

لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ

Türkçe:

O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.

Diyanet Vakfı:

O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.

İngilizce:

Each one of them, that Day, will have enough concern (of his own) to make him indifferent to the others.

Fransızca:

car chacun d'eux, ce jour-là, aura son propre cas pour l'occuper.

Almanca:

für jeden Mann von ihnen an diesem Tag gibt es eine Angelegenheit, die ihn beschäftigt.

Rusça:

ибо у каждого человека своих забот будет сполна.

Açıklama:
 
00:00

vucûhüy yevmeiẕim müsfirah.

Arapça:

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ

Türkçe:

Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yüzler var ki, o gün parıl parıl,

Diyanet Vakfı:

O gün bir takım yüzler parıl parıl,

İngilizce:

Some faces that Day will be beaming,

Fransızca:

ce jour-là, il y aura des visages rayonnants,

Almanca:

Strahlende Gesichter gibt es an diesem Tag,

Rusça:

В тот день одни лица будут сиять,

Açıklama:
 
00:00

ḍâḥiketüm müstebşirah.

Arapça:

ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ

Türkçe:

Gülen, müjdelerle parıldayan.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Güler, sevinir.

Diyanet Vakfı:

Güler ve sevinir.

İngilizce:

Laughing, rejoicing.

Fransızca:

riants et réjouis.

Almanca:

lächelnd voller Zuversicht.

Rusça:

смеяться и ликовать.

Açıklama:
 
00:00

vevucûhüy yevmeiẕin `aleyhâ gaberah.

Arapça:

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ

Türkçe:

Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,

Diyanet Vakfı:

Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş,

İngilizce:

And other faces that Day will be dust-stained,

Fransızca:

De même qu'il y aura, ce jour-là, des visages couverts de poussière,

Almanca:

Und es gibt an diesem Tag Gesichter, auf denen Staub ist.

Rusça:

На других же лицах в тот день будет прах,

Açıklama:

Pages

Subscribe to 080. Abese - (Surat Astı) Abasa -- عبس