Al-Maarij—المعارج

 
00:00

iẕâ messehü-şşerru cezû`â.

Arapça:

إِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًا

Türkçe:

Kendisine kötülük/hoşnutsuzluk dokununca basar bağırır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

Diyanet Vakfı:

Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder.

İngilizce:

Fretful when evil touches him;

Fransızca:

quand le malheur le touche, il est abattu;

Almanca:

Wenn ihn das Böse trifft, so ist er äußerst ungeduldig

Rusça:

беспокойным, когда его касается беда,

Açıklama:
 
00:00

veiẕâ messehü-lḫayru menû`â.

Arapça:

وَإِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعًا

Türkçe:

Kendisine hayır ve nimet ulaşınca ondan başkalarının yararlanmasına engel olur.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.

Diyanet Vakfı:

Ona imkan verildiğinde ise pinti kesilir.

İngilizce:

And niggardly when good reaches him;-

Fransızca:

et quand le bonheur le touche, il est refuseur.

Almanca:

und wenn ihn das Gute trifft, ist er äußerst geizig,

Rusça:

и скупым, когда его касается добро.

Açıklama:
 
00:00

ille-lmüṣallîn.

Arapça:

إِلَّا الْمُصَلِّينَ

Türkçe:

Namazlarını/dualarını yerine getirenler müstesna.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.

Diyanet Vakfı:

Ancak şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar,

İngilizce:

Not so those devoted to Prayer;-

Fransızca:

Sauf ceux qui pratiquent la Salat

Almanca:

außer den Betenden,

Rusça:

Это не относится к молящимся,

Açıklama:
 
00:00

elleẕîne hüm `alâ ṣalâtihim dâimûn.

Arapça:

الَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ دَائِمُونَ

Türkçe:

Bunlar, namazlarında/dualarında süreklidirler.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.

Diyanet Vakfı:

Ki, onlar namazlarında devamlıdırlar (ihmal göstermezler;).

İngilizce:

Those who remain steadfast to their prayer;

Fransızca:

qui sont assidu à leurs Salats,

Almanca:

die ihr rituelles Gebet stets einhalten,

Rusça:

которые регулярно совершают свой намаз,

Açıklama:
 
00:00

velleẕîne fî emvâlihim ḥaḳḳum ma`lûm.

Arapça:

وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ

Türkçe:

Bunların mallarında belirli bir hak vardır:

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onların mallarında belli bir hak vardır,

Diyanet Vakfı:

Mallarında, belli bir hak vardır,

İngilizce:

And those in whose wealth is a recognised right.

Fransızca:

et sur les bien desquels il y a un droit bien déterminé [la Zakat]

Almanca:

sowie denjenigen, in deren Vermögensgütern ein festgesetztes Recht ist

Rusça:

которые выделяют известную долю своего имущества

Açıklama:
 
00:00

lissâili velmaḥrûm.

Arapça:

لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ

Türkçe:

Yoksul ve yoksun için.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.

Diyanet Vakfı:

Saile ve mahruma(vermek için).

İngilizce:

For the (needy) who asks and him who is prevented (for some reason from asking);

Fransızca:

pour le mendiant et le déshérité;

Almanca:

für den Bittenden und den Ausgeschlossenen,

Rusça:

для просящих и обездоленных,

Açıklama:
 
00:00

velleẕîne yüṣaddiḳûne biyevmi-ddîn.

Arapça:

وَالَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ

Türkçe:

Bunlar, din gününü içtenlikle doğrularlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlar ki ceza gününü tasdik ederler.

Diyanet Vakfı:

Ceza (ve hesap) gününün doğruluğuna inananlar;

İngilizce:

And those who hold to the truth of the Day of Judgment;

Fransızca:

et qui déclarent véridique le Jour de la Rétribution,

Almanca:

sowie denjenigen, die den Tag des Din 3 für wahrhaftig halten,

Rusça:

которые веруют в День воздаяния,

Açıklama:
 
00:00

velleẕîne hüm min `aẕâbi rabbihim müşfiḳûn.

Arapça:

وَالَّذِينَ هُم مِّنْ عَذَابِ رَبِّهِم مُّشْفِقُونَ

Türkçe:

Bunlar, yalnız Rablerinin azabından ürperirler.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Rablerinin azabından korkarlar.

Diyanet Vakfı:

Rab'lerinin azabından korkanlar,

İngilizce:

And those who fear the displeasure of their Lord,-

Fransızca:

et ceux qui craignent le châtiment de leur Seigneur

Almanca:

sowie denjenigen, die vor der Peinigung ihres HERRN ehrfurcht-erfüllt sind,

Rusça:

которые трепещут перед мучениями от своего Господа,

Açıklama:
 
00:00

inne `aẕâbe rabbihim gayru me'mûn.

Arapça:

إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍ

Türkçe:

Gerçekten de Rablerinin azabı emin olunmayacak bir azaptır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Çünkü Rablerinin azabından emin olunmaz.

Diyanet Vakfı:

Ki Rab'lerinin azabı(na karşı) emin olunamaz;

İngilizce:

For their Lord's displeasure is the opposite of Peace and Tranquillity;-

Fransızca:

car vraiment, il n'y a nulle assurance contre le châtiment de leur Seigneur;

Almanca:

gewiß die Peinigung ihres HERRN ist nicht absicherbar,

Rusça:

ведь мучения от их Господа небезопасны,

Açıklama:
 
00:00

velleẕîne hüm lifürûcihim ḥâfiżûn.

Arapça:

وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ

Türkçe:

Bunlar, cinsiyet organlarını titizlikle korurlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlar ki ırzlarını korurlar.

Diyanet Vakfı:

Irzlarını koruyanlar

İngilizce:

And those who guard their chastity,

Fransızca:

et qui se maintiennent dans la chasteté

Almanca:

sowie denjenigen, die ihre Keuschheit Bewahrende sind

Rusça:

которые оберегают свои половые органы от всех,

Açıklama:

Pages

Subscribe to Al-Maarij—المعارج