Al-Anbiya—الأنبياء

 
00:00

fein tevellev feḳul ehentüküm `alâ sevâ'. vein edrî eḳarîbün em be`îdüm mâ tû`adûn.

Arapça:

فَإِن تَوَلَّوْا فَقُلْ آذَنتُكُمْ عَلَىٰ سَوَاءٍ ۖ وَإِنْ أَدْرِي أَقَرِيبٌ أَم بَعِيدٌ مَّا تُوعَدُونَ

Türkçe:

Eğer yüz çevirirlerse de ki: "Hepinize aynı şekilde, aynı düzeyde açıkladım. Artık bilmiyorum, tehdit edildiğiniz şey yakın mıdır, uzak mıdır?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Eğer (yine de) yüz çevirirlerse, de ki: "Size düpedüz açıkladım; tehdit olunduğunuz şeyin yakın mı, uzak mı olduğunu bilmem."

Diyanet Vakfı:

Eğer yüz çevirirlerse de ki: (Bana emrolunanı) hepinize açıkladım. Artık size vadolunan şey (mahşerde toplanma zamanınız) yakın mı uzak mı, bilmiyorum.

İngilizce:

But if they turn back, Say: "I have proclaimed the Message to you all alike and in truth; but I know not whether that which ye are promised is near or far.

Fransızca:

Si ensuite ils se détournent dis alors : "Je vous ai avertis en toute équité; je ne sais si ce qui vous est promis est proche ou lointain.

Almanca:

Und sollten sie sich abwenden, dann sag: "Euch habe ich es in Gleichmäßigkeit mitgeteilt. Und ich weiß nicht, ob es nah oder fern, was euch angedroht wurde.

Rusça:

Если они отвернутся, то скажи: "Я предупреждаю всех вас в равной мере, и я не знаю, рано или поздно настанет то, что вам обещано.

Açıklama:
 
00:00

innehû ya`lemü-lcehra mine-lḳavli veya`lemü mâ tektümûn.

Arapça:

إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ

Türkçe:

Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarımızı da bilir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.

İngilizce:

It is He Who knows what is open in speech and what ye hide (in your hearts).

Fransızca:

Il connaît ce que vous dites à haute voix et ce que vous cachez.

Almanca:

Gewiß, ER kennt das Verlautbarte vom Gesagten und ER kennt das, was ihr verschweigt.

Rusça:

Воистину, Он ведает о словах, которые произносят вслух, и ведает о том, что вы утаиваете.

Açıklama:
 
00:00

vein edrî le`allehû fitnetül leküm vemetâ`un ilâ ḥîn.

Arapça:

وَإِنْ أَدْرِي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَّكُمْ وَمَتَاعٌ إِلَىٰ حِينٍ

Türkçe:

Bilmiyorum, belki de o, sizin için bir fitnedir. Belirli bir süreye kadar bir nimetlendirmedir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bilmem belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar geçindirmek içindir.

Diyanet Vakfı:

Bilmiyorum, belki de o (azabın ertelenmesi), sizi denemek ve bir zamana kadar sizi (imkanlardan) faydalandırmak içindir.

İngilizce:

I know not but that it may be a trial for you, and a grant of (worldly) livelihood (to you) for a time.

Fransızca:

Et je ne sais pas; ceci est peut-être une tentation pour vous et une jouissance pour un certain temps" !

Almanca:

Und ich weiß nicht, vielleicht ist es eine Fitna für euch, ein Vergnügen bis zu einer Frist."

Rusça:

Я не знаю, может быть, это - искушение для вас или же возможность пользоваться благами до определенного времени".

Açıklama:
 
00:00

ḳâle rabbi-ḥküm bilḥaḳḳ. verabbüne-rraḥmânü-lmüste`ânü `alâ mâ teṣifûn.

Arapça:

قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ ۗ وَرَبُّنَا الرَّحْمَٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ

Türkçe:

Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Hz. Peygamber şöyle) dedi: "Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân'dır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O'dur. "

Diyanet Vakfı:

(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.

İngilizce:

Say: "O my Lord! judge Thou in truth!" "Our Lord Most Gracious is the One Whose assistance should be sought against the blasphemies ye utter!"

Fransızca:

Il dit : "Seigneur, juge en toute justice ! Et Notre Seigneur le Tout Miséricordieux, c'est Lui dont le secours est imploré contre vos assertions"

Almanca:

Sag: "Mein HERR! Richte nach Gerechtigkeit! Und unser HERR, Der Allgnade Erweisende ist Der um Hilfe Gebetene gegen das, was ihr behauptet."

Rusça:

Он сказал: "Господи! Рассуди по справедливости. У нашего Милостивого Господа надо просить помощи против того, что вы приписываете".

Açıklama:

Pages

Subscribe to Al-Anbiya—الأنبياء