Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

20

Ayah_chapter_number: 

47

Ayahid: 

2395

Sayfa No: 

314

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

فَأْتِيَاهُ فَقُولَا إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَا تُعَذِّبْهُمْ ۖ قَدْ جِئْنَاكَ بِآيَةٍ مِّن رَّبِّكَ ۖ وَالسَّلَامُ عَلَىٰ مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَىٰ

Çeviriyazı: 

fe'tiyâhü feḳûlâ innâ rasûlâ rabbike feersil me`anâ benî isrâîle velâ tü`aẕẕibhüm. ḳad ci'nâke biâyetim mir rabbik. vesselâmü `alâ meni-ttebe`a-lhüdâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrailoğulları'nı bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam doğru yolda gidenleredir."

Diyanet İşleri: 

Allah: Korkmayın, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve işitirim. Ona gidin şöyle söyleyin: "Doğrusu biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, doğru yolda gidene olsun! Doğrusu bize, yalanlayıp sırt çevirene azap edileceği vahyolundu."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hemen gidin de biz deyin, şüphe yok ki Rabbinin iki peygamberiyiz bizimle gönder İsrailoğullarını ve onlara azap verme. Rabbinden delille geldik sana, esenlik hidayete uyana.

Şaban Piriş: 

Haydi gidin ona ve deyin ki: Biz, Rabbinin rasûlleriyiz. İsrailoğulları'nı bizimle gönder, onlara eziyet etme. Biz sana Rabbinden bir ayet getirdik. Selam hidayete uyanlarındır.

Edip Yüksel: 

Ona varın ve deyin ki, 'Biz ikimiz Rabbinin elçileriyiz. İsrail oğullarına yaptığın işkenceye son ver ve onları bizimle gönder. Biz sana, Rabbinden bir ayet ile geldik. Doğru yolu izleyenlere selam (barış) olsun.

Ali Bulaç: 

Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğulları'nı bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.

Suat Yıldırım: 

“Haydi varın da şöyle deyin ona: Rabbin tarafından gönderilen elçileriz biz sana!İsrailoğullarını bizimle gönder ve işkence etme onlara!Rabbinden bir belge ile geldik biz sana.Kurtuluş hastır, bu doğru yolu tutanlara!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Haydin ona varıp da deyiniz ki, şüphe yok biz Rabbin iki resûlüyüz. Artık İsrailoğullarını bizimle beraber gönder ve onlara işkence etme, biz sana muhakkak Rabbin tarafından mûcize ile geldik. Selâm ise hidâyete tâbi olan kimse üzerinedir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hadi gidin ona! Deyin ki; Biz senin Rabbinin iki resulüyüz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara işkence etme! Rabbinden sana bir mucize getirdik. Selam, hidayete uyanlaradır."

Bekir Sadak: 

20:52

İbni Kesir: 

Haydi ona gidin ve deyin ki: Doğrusu biz, senin Rabbının elçileriyiz. Artık İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara azab etme. Hem biz, Rabbından sana bir ayetle geldik. Hidayete tabi olanların üzerine selam olsun

Adem Ugur: 

Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder

İskender Ali Mihr: 

O halde ikiniz ona gidin ve ona şöyle söyleyin: “Muhakkak ki biz, senin Rabbinin iki resûlüyüz. İsrailoğulları´nı artık bizimle beraber gönder ve onlara azap etme! Sana Rabbinden âyet (mucize) getirdik. Ve hidayete tâbî olanlara selâm olsun.”

Celal Yıldırım: 

Ona gidin de deyin ki: «Biz şüphen olmasın ki Rabbın elçileriyiz

Tefhim ul Kuran: 

«Haydi ona gidin de deyin ki: -Biz senin Rabbinin elçileriyiz, İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azab verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.»

Fransızca: 

Allez donc chez lui; puis, dites-lui : "Nous sommes tous deux, les messagers de ton Seigneur. Envoie donc les Enfants d'Israël en notre compagnie et ne les châtie plus. Nous sommes venus à toi avec une preuve de la part de ton Seigneur. Et que la paix soit sur quiconque suit le droit chemin !

İspanyolca: 

Id, pues, a él y decid: 'Somos los enviados de tu Señor. ¡Deja marchar con nosotros a los Hijos de Israel y no les atormentes! Te hemos traído un signo de tu Señor. ¡La paz sobre quien siga la Dirección !'

İtalyanca: 

Andate pure da lui e ditegli: " In verità siamo due messaggeri del tuo Signore. Lascia partire con noi i figli di Israele e non tormentarli più. Siamo venuti da te con un segno da parte del tuo Signore. Pace su chi segue la retta via.

Almanca: 

So geht beide zu ihm, dann sagt beide: "Wir sind beide die Gesandten deines HERRN, so schicke mit uns die Kinder Israils und peinige sie nicht! Bereits brachten wir dir eine Aya von deinem HERRN. Und Salam sei auf demjenigen, welcher der Rechtleitung folgt.

Çince: 

你俩去他那里就说:'我俩确是你的主的使者,所以请你让以色列的后裔同我俩一道去,请你不要虐待他们。我们已经把你的主的一种迹象带来给你了;遵守正道者,得享和平。

Hollandaca: 

Gaat dus tot hem en zegt: Waarlijk wij zijn de gezanten van uwen Heer; zendt dus de kinderen Israëls met ons en mishandel hen niet. Wij zijn met een teeken van uwen Heer tot u gekomen; en vrede zij op hem, die de ware richting zal volgen.

Rusça: 

Ступайте к нему вдвоем и скажите: "Мы - посланники твоего Господа. Отпусти с нами сынов Исраила (Израиля) и не причиняй им мучения. Мы явились к тебе со знамением от нашего Господа. Мир тому, кто последовал верному руководству!

Somalice: 

ee u Taga (Fircoon) una dhaha annagu waxaan nahay Rasuulladii Eebahaa ee Dir (u daa) Banii Israa'iil hanala jireene, hana Cadaabin (Ciqaabin) waxaan kuula nimid Aayad xagga Eebahaa, nabadgalyana ha ahaato Tuuxii raaca Hanuunka.

Swahilice: 

Basi mwendeeni, na mwambieni: Hakika sisi ni Mitume wa Mola wako Mlezi! Basi waache Wana wa Israili watoke nasi, wala usiwaadhibu. Sisi tumekuletea ishara itokayo kwa Mola wako Mlezi. Na amani itakuwa juu ya aliye fuata uwongofu.

Uygurca: 

سىلەر پىرئەۋننىڭ يېنىغا بېرىپ، بىز ئىككىمىز پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئەلچىسى بولىمىز، ئىسرائىل ئەۋلادىنى قويۇۋەتكىن، بىز بىلەن كەتسۇن، ئۇلارنى قىينىمىغىن. ساڭا بىز ھەقىقەتەن پەرۋەردىگارىڭنىڭ مۆجىزىسىنى ئېلىپ كەلدۇق، توغرا يولغا ئەگەشكەن ئادەم (اﷲ نىڭ ئازابىدىن) ئامان قالىدۇ

Japonca: 

だからあなたがた両人は行って,かれに言ってやるがいい。『本当にわたしたちは,あなたの主の使徒である。だからわたしたちと一緒にイスラエルの子孫たちを釈放し,かれらを苦しめてはならない。本当にわたしたちは,印を持ってあなたの主から来た者である。御導きに従う者は,平安である。

Arapça (Ürdün): 

«فأتياه فقولا إنَّا رسولا ربك فأرسل معنا بني إسرائيل» إلى الشام «ولا تعذبهم» أي خل عنهم من استعمالك إياهم في أشغالك الشاقة كالحفر والبناء وحمل الثقيل «قد جئناك بآية» بحجة «من ربك» على صدقنا بالرسالة «والسلام على من اتبع الهدى» أي السلامة له من العذاب.

Hintçe: 

ग़रज़ तुम दोनों उसके पास जाओ और कहो कि हम आप के परवरदिगार के रसूल हैं तो बनी इसराइल को हमारे साथ भेज दीजिए और उन्हें सताइए नहीं हम आपके पास आपके परवरदिगार का मौजिज़ा लेकर आए हैं और जो राहे रास्त की पैरवी करे उसी के लिए सलामती है

Tayca: 

ดังนั้น เจ้าทั้งสองจงไปหาเขาแล้วกล่าวว่า “แท้จริงเราเป็นร่อซูลของพระเจ้าของท่าน ฉะนั้นท่านจงปล่อยวงศ์วานอิสรออีลมากับเราเถิด และอย่าได้ทรมานพวกเขาเลย แน่นอน เราได้นำสัญญาณ จากพระเจ้าของท่านมายังท่านแล้วและความปลอดภัย (จากการลงโทษของอัลลอฮฺ) จงมีแด่ผู้ปฏิบัติตามแนวทางที่ถูกต้อง

İbranice: 

והגיעו אליו ואמרו: 'אנו שליחי ריבונך, על כן שלח עמנו את בני-ישראל ואל תענה אותם. הנה הבאנו לך אות מריבונך, ושלום על כל ההולך בדרך .ה.ט הישר

Hırvatça: 

Idite k njemu i recite: "Mi smo poslanici Gospodara tvoga, pusti sinove Israilove da idu s nama i nemoj ih mučiti! Donijeli smo ti znak od Gospodara tvoga, pa neka je selam - spas onome ko Uputu slijedi!

Rumence: 

Mergeţi la el şi spuneţi-i: “Noi suntem trimişi ai Domnului tău. Lasă-i să plece cu noi pe fiii lui Israel, nu-i mai chinui. Noi venim la tine cu un semn de la Domnul tău. Pace celui ce urmează călăuzirea!

Transliteration: 

Fatiyahu faqoola inna rasoola rabbika faarsil maAAana banee israeela wala tuAAaththibhum qad jinaka biayatin min rabbika waalssalamu AAala mani ittabaAAa alhuda

Türkçe: 

"Hadi gidin ona! Deyin ki; "Biz senin Rabbinin iki resulüyüz. İsrailoğullarını bizimle gönder, onlara işkence etme! Rabbinden sana bir mucize getirdik. Selam, hidayete uyanlaradır."

Sahih International: 

So go to him and say, 'Indeed, we are messengers of your Lord, so send with us the Children of Israel and do not torment them. We have come to you with a sign from your Lord. And peace will be upon he who follows the guidance.

İngilizce: 

So go ye both to him, and say, 'Verily we are messengers sent by thy Lord: Send forth, therefore, the Children of Israel with us, and afflict them not: with a Sign, indeed, have we come from thy Lord! and peace to all who follow guidance!

Azerbaycanca: 

Onun yanına gedib deyin: “Biz ikimiz də sənin Rəbbinin peyğəmbəriyik. İsrail oğullarını bizimlə göndər (Şama getməklərinə mane olma) və onlara işgəncə vermə. Biz sənin yanına Rəbbindən dəlillə (mö’cüzə ilə) gəlmişik. Haqq yolu tutub gedənlərə salam olsun!

Süleyman Ateş: 

Haydi, varın ona, deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz; İsrail oğullarını bizimle gönder, onlara azab etme. Biz Rabbinden sana bir ayet getirdik. Esenlik, hidayete uyanlaradır.

Diyanet Vakfı: 

Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir ayet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.

Erhan Aktaş: 

“Hemen ona gidin: “Kuşkusuz ki biz Rabb’inin iki Resûl’üyüz. Artık İsrâîloğulları’nı bizimle gönder ve onlara azâp etme. Doğrusu biz sana bir âyet(1) ile geldik. Selâm(2) doğru yola(3) uyanlaradır.”

Kral Fahd: 

Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir mucize (âyet) getirdik. Kurtuluş, hidâyete uyanlarındır.

Hasan Basri Çantay: 

«Hemen gidin de ona (şöyle) deyin: — Biz Rabbinin iki elçisiyiz. Artık İsrâîl oğullarını bizimle gönder. Onlara işkence etme. Biz sana Rabbinden hakıykî bir âyet getirdik. Selâm (ve selâmet), doğruya tâbi olanlara».

Muhammed Esed: 

Öyleyse artık ona gidin ve deyin ki: ´Biz ikimiz senin Rabbinin elçileriyiz; bunun için, İsrailoğulları´nın bizimle gelmesine izin ver ve onlara (artık) sıkıntı çektirme. Biz sana Rabbinden bir mesajla geldik; ve (bil ki O´nun bahşedeceği) nihai kurtuluş ve esenlik (yalnızca, O´nun gösterdiği) yolu izleyen kimselerin olacaktır:

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Hemen gidin de Firavun’a deyin ki, biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrail Oğullarını bizimle gönder. (Şam’a gitsinler, esaret ve kölelikten, eziyyetten kurtulsunlar). Onlara azap etme (oğullarını öldürüp işkence yapma). Biz, sana, Rabbinden bir mucize ile geldik. Dünya ve ahiret selâmeti, hidayete (tevhid dinine) tabi olanlaradır.

Portekizce: 

Ide, pois, a ele, e dizei-lhe: Em verdade, somos os mensageiros do teu Senhor; deixa sair conosco os israelitas e não osatormentes, pois trouxemos-te um sinal do teu Senhor. Que a paz esteja com quem segue a orientação!

İsveççe: 

Gå nu till honom och säg: 'Vi är din Herres sändebud. Låt Israels barn lämna landet med oss och straffa dem inte! Vi för med oss till dig ett tecken från din Herre. [Guds] fred skall vara med den som följer [Hans] vägledning!

Farsça: 

بنابراین [بدون بیم و هراس] به سوی او بروید و بگویید: ما دو نفر فرستاده پروردگار تو هستیم، پس بنی اسرائیل را [از قید بندگی و بردگی خود آزاد کرده] با ما روانه کن و آنان را شکنجه مکن، به راستی ما از سوی پروردگارت معجزه ای آورده ایم؛ و درود بر کسی باد که از هدایت [حق] پیروی کند.

Kürtçe: 

کەوابوو بچنە لای و (پێی) بڵێن بێگومان ئێمە ھەردووک نێرراوی پەروەردگاری تۆین (بۆ سەر تۆ) جا واز لە بەنی ئیسرائیل بھێنە (با بێن) لەگەڵ ئێمەدا وە ئازار و سزایان مەدە بەڕاستی ئێمە لە لایەن پەروەردگارتەوە بەڵگەو موعجیزەمان بۆ ھێناویت سڵاویش لەسەر کەسێک بێت کە شوێن ڕێگای ڕاستی دەکەوێت

Özbekçe: 

Бас, унинг олдига боринглар ва унга: «Албатта, биз Роббингнинг Пайғамбарларимиз, Бани Исроилни биз билан қўйиб юбор. Уларни азоблама. Батаҳқиқ, биз сенга Роббингдан мўъжиза келтирдик. Ҳидоятга эргашган кимсага салом бўлур.

Malayca: 

"Oleh itu, pergilah kamu berdua kepadanya, kemudian katakanlah: "Bahawa sesungguhnya kami ini Rasul-rasul dari Tuhanmu, maka bebaskanlah kaum Bani lsrail mengikut kami, dan janganlah engkau menyeksakan mereka. Sesungguhnya kami telah datang kepadamu membawa satu tanda (mukjizat) dari Tuhanmu! Dan selamat sejahtera itu adalah untuk orang-orang yang menurut petunjuk ugama Allah.

Arnavutça: 

Shkoni tek ai dhe i thoni: “Na dy jemi të dërguarit e Zotit tënd, lëshoji bijtë e Israelit që të vijnë me ne dhe mos i mundo ata! Na, të kemi sjellë ty argument nga Zoti yt. Qoftë i shpëtuar ai që ndjek rrugën e drejtë!

Bulgarca: 

И отидете при него, и кажете: “Ние сме пратеници на твоя Господ. Изпрати с нас синовете на Исраил и не ги измъчвай! Донесохме ти знамение от твоя Господ. Мир за онзи, който следва напътствието!

Sırpça: 

Идите ка њему и реците: „Ми смо посланици твога Господара, пусти Израиљеве синове да иду са нама и немој да их мучиш! Донели смо ти знак од твога Господара, па нека је спас ономе ко следи Упуту!

Çekçe: 

Jděte k němu a řekněte:, My vpravdě poslové jsme Pána tvého, propusť s námi dítka Izraele a nemuč je! Přišli jsme k tobě s Pána tvého znamením a mír tomu, jenž jde za správným vedením!

Urduca: 

جاؤ اس کے پاس اور کہو کہ ہم تیرے رب کے فرستادے ہیں، بنی اسرائیل کو ہمارے ساتھ جانے کے لیے چھوڑ دے اور ان کو تکلیف نہ دے ہم تیرے پاس تیرے رب کی نشانی لے کر آئے ہیں اور سلامتی ہے اُس کے لیے جو راہِ راست کی پیروی کرے

Tacikçe: 

Пас назди ӯ раведу гӯед: «Мо расулони Парвардигори туем. Банӣ-Исроилро бо мо бифирист ва озорашон мадеҳ. Мо нишонае аз Парвардигорат бароят овардаем. Ва салом бар он кас, ки аз паи ҳидоят қадам ниҳад.

Tatarca: 

Барыгыз ул Фиргаунгә вә әйтегез: "Без икебез дә сине хак дингә өндәү өчен җибәрелгән Раббыңның пәйгамбәрләребез. Ягькуб балаларын безнең, белән җибәр аларны төрлечә ґәзаблама. Без сиңа Раббыбыз тарафыннан күндерелгән рәсүлләр икәнлегебезгә могҗизалар белән килдек, Аллаһуның сәламе без күрсәткән хак юлга кергән кешеләргәдер.

Endonezyaca: 

Maka datanglah kamu berdua kepadanya (Fir'aun) dan katakanlah: "Sesungguhnya kami berdua adalah utusan Tuhanmu, maka lepaskanlah Bani Israil bersama kami dan janganlah kamu menyiksa mereka. Sesungguhnya kami telah datang kepadamu dengan membawa bukti (atas kerasulan kami) dari Tuhanmu. Dan keselamatan itu dilimpahkan kepada orang yang mengikuti petunjuk.

Amharca: 

«ወደርሱም ኺዱ፤ በሉትም፡- ‹እኛ የጌታህ መልክተኞች ነን፡፡› የእስራኤልንም ልጆች ከኛ ጋር ልቀቅ፡፡ አታሰቃያቸውም፡፡ ከጌታህ በኾነው ተዓምር በእርግጥ መጥተንሃልና፡፡ ሰላምም ቀጥታን በተከተለ ሰው ላይ ይኹን፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவனிடம் நீங்கள் இருவரும் வாருங்கள்! பிறகு, (அவனிடம்) கூறுங்கள்: நிச்சயமாக நாங்கள் உனது இறைவனின் தூதர்கள் ஆவோம். ஆகவே, எங்களுடன் இஸ்ரவேலர்களை அனுப்பி விடு! அவர்களைத் தண்டிக்காதே! (துன்புறுத்தாதே!) திட்டமாக உனது இறைவனிடமிருந்து ஓர் அத்தாட்சியை உன்னிடம் நாங்கள் கொண்டு வந்துள்ளோம். நேர்வழியை பின்பற்றியவருக்கு ஈடேற்றம் உண்டாகுக!

Korece: 

그러니 너희 둘은 그에게 가서 우리는 주님이 보낸 선지자라 그러니 우리와 함께 이스라엘 자 손들을 보내되 그들을 괴롭히지 말라 우리는 주님으로 부터 징표 를 가져 왔노라 복음을 따르는 자에게 평화가 있을 것이라

Vietnamca: 

“Nào, hai ngươi hãy đi gặp hắn và bảo: Quả thật chúng tôi là Sứ Giả của Thượng Đế của ngài. Xin ngài hãy để cho con cháu của Israel ra đi với chúng tôi và xin ngài đừng trừng phạt họ (bằng việc tàn sát những đứa con trai của họ). Chúng tôi thực sự đến gặp ngài với một phép lạ từ Thượng Đế của ngài. Và sự bằng an đến với ai đi theo chỉ đạo.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: