Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

20

Ayah_chapter_number: 

48

Ayahid: 

2396

Sayfa No: 

314

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

إِنَّا قَدْ أُوحِيَ إِلَيْنَا أَنَّ الْعَذَابَ عَلَىٰ مَن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ

Çeviriyazı: 

innâ ḳad ûḥiye ileynâ enne-l`aẕâbe `alâ men keẕẕebe vetevellâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bize kesin olarak vahyolundu ki, azab şüphesiz (gerçeği) inkâr edip ona sırt çevirenleredir.

Diyanet İşleri: 

Allah: Korkmayın, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve işitirim. Ona gidin şöyle söyleyin: "Doğrusu biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, doğru yolda gidene olsun! Doğrusu bize, yalanlayıp sırt çevirene azap edileceği vahyolundu."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Gerçekten de bize vahyedildi ki azap, yalanlayanadır ve yüz çevirene.

Şaban Piriş: 

Bize vahyolundu ki, kim yalanlar ve yüz çevirirse ona azap vardır.

Edip Yüksel: 

Bize vahyedildi: Yalanlayıp yüz çevirenler cezalandırılacaktır.

Ali Bulaç: 

Gerçekten bize vahyolundu ki: Doğrusu azap, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üstünedir.

Suat Yıldırım: 

“İnan ki bize: “Dini yalan sayıp ondan yüz çeviren, mutlaka azaba uğrayacaktır!” diye vahyedildi.” [79,37-39; 92,14-16; 75,31-32]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Muhakkak bize vahyolundu ki, şüphe yok azap, tekzîp eden ve yüz çeviren kimse üzerinedir.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Azabın, yalanlayıp yüz çevirenler üzerine olacağı bize vahyedildi.

Bekir Sadak: 

ister yiyin, ister hayvanlarinizi otlatin, onlarda akil sahipleri icin suphesiz dersler vardir. *

İbni Kesir: 

Doğrusu bize vahyolundu ki

Adem Ugur: 

Hakikaten bize vahyolundu ki: (Peygamberleri) yalanlayan ve yüz çevirenlere azap edilecektir.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki yalanlayanların ve yüz çevirenlerin üzerine azap olduğu bize vahyolundu.

Celal Yıldırım: 

«Şüphesiz ki bize şöyle vahyedildi: Azâb elbette (hakkı) yalanlayıp yüzçevirenleredir.»

Tefhim ul Kuran: 

«Gerçekten bize vahyolundu ki: Doğrusu azab, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üstünedir.»

Fransızca: 

Il nous a été révélé que le châtiment est pour celui qui refuse d'avoir fois et qui tourne le dos".

İspanyolca: 

Se nos ha revelado que se infligirá el castigo a quien desmienta o se desvíe».

İtalyanca: 

In verità ci è stato rivelato che il castigo sarà per chi nega e volge le spalle!"».

Almanca: 

Gewiß, uns wurde bereits als Wahy zuteil, daß die Peinigung doch dem bestimmt ist, der leugnet und sich abwendet."

Çince: 

我们确已奉到启示说:否认而且背弃者,将受刑罚。'

Hollandaca: 

Waarlijk, het is ons reeds geopenbaard, dat hem eene straf zal worden opgelegd, die ons van bedrog beschuldigen en zich afwenden zal.

Rusça: 

Мы получили откровение о том, что мучениям подвергнется всякий, кто счел истину ложью и отвернулся".

Somalice: 

Annaga waxaa Naloo Waxyooday in Cadaab u Sugnaaday Ruuxii Beeniya (Xaqa) oo Jeedsada.

Swahilice: 

Hakika tumefunuliwa sisi kwamba hapana shaka adhabu itamsibu anaye kadhibisha na akapuuza.

Uygurca: 

بىزگە شەك - شۈبھىسىز ۋەھيى قىلىندىكى، (اﷲ نىڭ پەيغەمبەرلىرىنى) ئىنكار قىلغان، (ئىماندىن) يۈز ئۆرىگەن ئادەم (قاتتىق) ئازابقا دۇچار بولىدۇ دەڭلار»

Japonca: 

本当にわたしたちに,確かに啓示されたのである。拒否する者また背き去る者には懲罰(が待ち構えているだけである)。』」

Arapça (Ürdün): 

«إنا قد أوحي إلينا أن العذاب على مَن كذب» ما جئنا له «وتولى» أعرض عنه، فأتياه وقالا جميع ما ذكر.

Hintçe: 

हमारे पास खुदा की तरफ से ये ''वही'' नाज़िल हुईहै कि यक़ीनन अज़ाब उसी शख्स पर है जो (खुदा की आयतों को) झुठलाए

Tayca: 

“แท้จริงได้มีวะฮีมายังเราว่า แท้จริงการลงโทษจะประสบแก่ผู้ที่ปฏิเสธ (บรรดานะบีของอัลลอฮฺ) และหันหลัง (ให้กับการอีมาน)

İbranice: 

נגלה לנו כי עונש יבוא על כל אשר יכחיש את אותותינו ויסטה מן הדרך הישר

Hırvatça: 

Nama se objavljuje da će patnja sigurno zadesiti onoga koji niječe i koji se okreće."

Rumence: 

El ne-a dezvăluit că va cădea osândă asupra celor care hulesc şi întorc spatele.”

Transliteration: 

Inna qad oohiya ilayna anna alAAathaba AAala man kaththaba watawalla

Türkçe: 

"Azabın, yalanlayıp yüz çevirenler üzerine olacağı bize vahyedildi."

Sahih International: 

Indeed, it has been revealed to us that the punishment will be upon whoever denies and turns away.' "

İngilizce: 

Verily it has been revealed to us that the Penalty (awaits) those who reject and turn away.'

Azerbaycanca: 

Bizə vəhy olundu ki, (Allahın vəhdaniyyətini və ayələrini, qiyaməti və peyğəmbərləri) yalan hesab edənləri və (haqdan) üz döndərənləri (axirətdə) əzab gözləyir!”

Süleyman Ateş: 

Bize, yalanlayıp yüz çevirenin, azaba uğrayacağı vahyolundu.

Diyanet Vakfı: 

Hakikaten bize vahyolundu ki: (Peygamberleri) yalanlayan ve yüz çevirenlere azap edilecektir.

Erhan Aktaş: 

“Bize, yalanlayıp aldırmayanların azâba uğrayacakları vahyolundu.”

Kral Fahd: 

Hakikaten bize vahyolundu ki: (Peygamberleri) yalanlayan ve yüz çevirenlere azap edilecektir.

Hasan Basri Çantay: 

«Bize şu hakıykat vahy olundu ki şübhesiz azâb, (peygamberleri) tekzîb edenlerin ve (Hakdan) yüz çevirenlerin tepesindedir».

Muhammed Esed: 

Çünkü, bakın, (öte dünyada) azabın, hakkı yalanlayıp (ona) sırt çevirenlerin başına çökeceği bize vahyedildi!"

Gültekin Onan: 

20:47

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten bize vahy olundu ki, azab, muhakkak olarak Peygamberleri inkâr edenlere ve imandan yüz çevirenleredir.”

Portekizce: 

Foi-nos revelado que o castigo recairá sobre quem nos desmentir e nos desdenhar.

İsveççe: 

Det har uppenbarats för oss att [Hans] straff skall drabba dem som förnekar sanningen och vänder den ryggen.'”

Farsça: 

مسلماً و یقیناً به ما وحی شده است که عذاب بر کسی است که [آیات حق و پیامبران را] تکذیب کند و از آن رو برگرداند.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئێمە نیگامان بۆ کراوە کە بێگومان سزا بۆ کەسێکە (پێغەمبەران) بەدرۆ دەزانێ و ڕوو وەردەگێرێت (وباوەڕ ناھێنێت)

Özbekçe: 

Албатта, бизга ваҳий қилиндики, ёлғонга чиқарганларга ва юз ўгириб кетганларга шубҳасиз азоб бўлур», денглар.

Malayca: 

"Sesungguhnya telah diwahyukan kepada kami bahawa azab seksa di dunia dan di akhirat ditimpakan kepada orang yang mendustakan ayat-ayat Allah dan berpaling daripadanya".

Arnavutça: 

Me të vërtetë, neve na është shpallur, se dënimi do ta godasë atë që e konsideron për gënjeshtër (shpalljen) dhe shmanget”.

Bulgarca: 

Бе ни разкрито, че мъчението е за онзи, който отрича и се отвръща [от знаменията на Аллах].”

Sırpça: 

Нама се објављује да ће, сигурно, стићи казна оног који не поверује и од истине главу окрене.’”

Çekçe: 

A bylo nám vnuknuto, že potrestán bude ten, kdo za lháře nás prohlásí a zády se obrátí.? '

Urduca: 

ہم کو وحی سے بتایا گیا ہے کہ عذاب ہے اُس کے لیے جو جھُٹلائے اور منہ موڑے"

Tacikçe: 

Албатта ба мо ваҳй шудааст, ки азоб барои он касест, ки ростро дурӯғ шуморад ва аз он рӯй гардонад»,

Tatarca: 

Дөреслектә Аллаһ ґәзабы пәйгамбәрләрне ялганга тотып, хаклыктан баш тарткан кешеләргә, дип безгә Аллаһудан вәхий килде.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya telah diwahyukan kepada kami bahwa siksa itu (ditimpakan) atas orang-orang yang mendustakan dan berpaling.

Amharca: 

«እኛ ቅጣቱ ባስተባበለና እምቢ ባለ ሰው ላይ ነው ማለት በእርግጥ ተወረደልን፡፡»

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாங்கள், எங்களுக்கு திட்டமாக வஹ்யி அறிவிக்கப்பட்டுள்ளது: “எவர் பொய்ப்பிப்பாரோ, புறக்கணித்து, திரும்புவாரோ அவர் மீது நிச்சயமாக தண்டனை நிகழும்”

Korece: 

불신하고 등을 돌리는 자에 게는 재앙이 있을 것이라는 계시 가 있었노라

Vietnamca: 

“Chúng tôi thực sự đã được mặc khải cho biết rằng sự trừng phạt sẽ giáng xuống những ai phủ nhận và quay lưng (với những gì mà các vị Thiên Sứ của Ngài mang đến).”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: