Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 519
ANosort descending SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
4661 519 50 31 26 وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ veüzlifeti-lcennetü lilmütteḳîne gayra be`îd. Cennet, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır, zaten uzakta değildir. And Paradise will be brought near to the righteous, not far, Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4662 519 50 32 26 هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ hâẕâ mâ tû`adûne likülli evvâbin ḥafîż. Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. [It will be said], "This is what you were promised - for every returner [to Allah] and keeper [of His covenant] Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4663 519 50 33 26 مَّنْ خَشِيَ الرَّحْمَٰنَ بِالْغَيْبِ وَجَاءَ بِقَلْبٍ مُّنِيبٍ men ḫaşiye-rraḥmâne bilgaybi vecâe biḳalbim münîb. Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. Who feared the Most Merciful unseen and came with a heart returning [in repentance]. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4664 519 50 34 26 ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ ۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ üdḫulûhâ biselâm. ẕâlike yevmü-lḫulûd. Onlara: "İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur" denir. Enter it in peace. This is the Day of Eternity." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4665 519 50 35 26 لَهُم مَّا يَشَاءُونَ فِيهَا وَلَدَيْنَا مَزِيدٌ lehüm mâ yeşâûne fîhâ veledeynâ mezîd. Orada dilediklerini bulurlar. Katımızda fazlası da vardır. They will have whatever they wish therein, and with Us is more. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 520
ANosort descending SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
4666 520 50 36 26 وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ vekem ehleknâ ḳablehüm min ḳarnin hüm eşeddü minhüm baṭşen feneḳḳabû fi-lbilâd. hel mim meḥîṣ. Bu inkarcılardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluşu var mı? And how many a generation before them did We destroy who were greater than them in [striking] power and had explored throughout the lands. Is there any place of escape? Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4667 520 50 37 26 إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكْرَىٰ لِمَن كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ inne fî ẕâlike leẕikrâ limen kâne lehû ḳalbün ev elḳa-ssem`a vehüve şehîd. Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır. Indeed in that is a reminder for whoever has a heart or who listens while he is present [in mind]. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4668 520 50 38 26 وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ veleḳad ḫalaḳne-ssemâvâti vel'arḍa vemâ beynehümâ fî sitteti eyyâm. vemâ messenâ mil lügûb. And olsun ki, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yarattık ve Biz bir yorgunluk da duymadık. And We did certainly create the heavens and earth and what is between them in six days, and there touched Us no weariness. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4669 520 50 39 26 فَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ faṣbir `alâ mâ yeḳûlûne vesebbiḥ biḥamdi rabbike ḳable ṭulû`i-şşemsi veḳable-lgurûb. Söylediklerine sabret; Rabbini, güneşin doğmasından önce ve batışından önce överek tesbih et. So be patient, [O Muhammad], over what they say and exalt [Allah] with praise of your Lord before the rising of the sun and before its setting, Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4670 520 50 40 26 وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ vemine-lleyli fesebbiḥhü veedbâra-ssücûd. Geceleyin ve secdelerin ardından O'nu tesbih et. And [in part] of the night exalt Him and after prostration. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4671 520 50 41 26 وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِن مَّكَانٍ قَرِيبٍ vestemi` yevme yünâdi-lmünâdi mim mekânin ḳarîb. Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. And listen on the Day when the Caller will call out from a place that is near - Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4672 520 50 42 26 يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ yevme yesme`ûne-ṣṣayḥate bilḥaḳḳ. ẕâlike yevmü-lḫurûc. O gün çığlığı gerçekten duyarlar; işte o, kabirden çıkış günüdür. The Day they will hear the blast [of the Horn] in truth. That is the Day of Emergence [from the graves]. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4673 520 50 43 26 إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَإِلَيْنَا الْمَصِيرُ innâ naḥnü nuḥyî venümîtü veileyne-lmeṣîr. Doğrusu Biz diriltiriz, Biz öldürürüz, dönüş Bize'dir. Indeed, it is We who give life and cause death, and to Us is the destination Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4674 520 50 44 26 يَوْمَ تَشَقَّقُ الْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًا ۚ ذَٰلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسِيرٌ yevme teşeḳḳaḳu-l'arḍu `anhüm sirâ`â. ẕâlike ḥaşrun `aleynâ yesîr. O gün, yer yarılır, onlar çabucak ayrılır; bu, Bize göre kolay bir toplamadır. On the Day the earth breaks away from them [and they emerge] rapidly; that is a gathering easy for Us. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4675 520 50 45 26 نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ ۖ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ ۖ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ naḥnü a`lemü bimâ yeḳûlûne vemâ ente `aleyhim bicebbârin feẕekkir bilḳur'âni mey yeḫâfü ve`îd. Onların dediklerini Biz biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; söz verdiğim günden korkanlara Kuran'la öğüt ver. We are most knowing of what they say, and you are not over them a tyrant. But remind by the Qur'an whoever fears My threat. Sayfa 520, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4676 520 51 1 26 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالذَّارِيَاتِ ذَرْوًا veẕẕâriyâti ẕervâ. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. By those [winds] scattering [dust] dispersing Sayfa 520, Cuz 26, الذاريات, Adh-Dhariyat—الذاريات
4677 520 51 2 26 فَالْحَامِلَاتِ وِقْرًا felḥâmilâti viḳrâ. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. And those [clouds] carrying a load [of water] Sayfa 520, Cuz 26, الذاريات, Adh-Dhariyat—الذاريات
4678 520 51 3 26 فَالْجَارِيَاتِ يُسْرًا felcâriyâti yüsrâ. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. And those [ships] sailing with ease Sayfa 520, Cuz 26, الذاريات, Adh-Dhariyat—الذاريات
4679 520 51 4 26 فَالْمُقَسِّمَاتِ أَمْرًا felmüḳassimâti emrâ. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. And those [angels] apportioning [each] matter, Sayfa 520, Cuz 26, الذاريات, Adh-Dhariyat—الذاريات
4680 520 51 5 26 إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ innemâ tû`adûne leṣâdiḳ. Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir. Indeed, what you are promised is true. Sayfa 520, Cuz 26, الذاريات, Adh-Dhariyat—الذاريات

Pages

CSV