Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 518
ANosort descending SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
4641 518 50 11 26 رِّزْقًا لِّلْعِبَادِ ۖ وَأَحْيَيْنَا بِهِ بَلْدَةً مَّيْتًا ۚ كَذَٰلِكَ الْخُرُوجُ rizḳal lil`ibâdi veaḥyeynâ bihî beldetem meytâ. keẕâlike-lḫurûc. Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir. As provision for the servants, and We have given life thereby to a dead land. Thus is the resurrection. Sayfa 518, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4642 518 50 12 26 كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَأَصْحَابُ الرَّسِّ وَثَمُودُ keẕẕebet ḳablehüm ḳavmü nûḥiv veaṣḥâbü-rrassi veŝemûd. Onlardan önce Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardeşleri, Eykeliler, Tubba milleti de yalanlamışlardı; evet bunların hepsi peygamberleri yalanlamışlardı da tehdidim gerçekleşmişti. The people of Noah denied before them, and the companions of the well and Thamud Sayfa 518, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4643 518 50 13 26 وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ وَإِخْوَانُ لُوطٍ ve`âdüv vefir`avnü veiḫvânü lûṭ. Onlardan önce Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardeşleri, Eykeliler, Tubba milleti de yalanlamışlardı; evet bunların hepsi peygamberleri yalanlamışlardı da tehdidim gerçekleşmişti. And 'Aad and Pharaoh and the brothers of Lot Sayfa 518, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4644 518 50 14 26 وَأَصْحَابُ الْأَيْكَةِ وَقَوْمُ تُبَّعٍ ۚ كُلٌّ كَذَّبَ الرُّسُلَ فَحَقَّ وَعِيدِ veaṣḥâbü-l'eyketi veḳavmü tübba`. küllün keẕẕebe-rrusüle feḥaḳḳa ve`îd. Onlardan önce Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardeşleri, Eykeliler, Tubba milleti de yalanlamışlardı; evet bunların hepsi peygamberleri yalanlamışlardı da tehdidim gerçekleşmişti. And the companions of the thicket and the people of Tubba'. All denied the messengers, so My threat was justly fulfilled. Sayfa 518, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4645 518 50 15 26 أَفَعَيِينَا بِالْخَلْقِ الْأَوَّلِ ۚ بَلْ هُمْ فِي لَبْسٍ مِّنْ خَلْقٍ جَدِيدٍ efe`ayînâ bilḫalḳi-l'evvel. bel hüm fî lebsim min ḫalḳin cedîd. Biz ilk yaratışta yorulduk mu? Hayır; onlar yeniden yaratılmaktan şüphe etmektedirler. Did We fail in the first creation? But they are in confusion over a new creation. Sayfa 518, Cuz 26, ق, Qaf—ق
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 519
ANosort descending SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
4646 519 50 16 26 وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ ۖ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ veleḳad ḫalaḳne-l'insâne vena`lemü mâ tüvesvisü bihî nefsüh. venaḥnü aḳrabü ileyhi min ḥabli-lverîd. And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız. And We have already created man and know what his soul whispers to him, and We are closer to him than [his] jugular vein Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4647 519 50 17 26 إِذْ يَتَلَقَّى الْمُتَلَقِّيَانِ عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ قَعِيدٌ iẕ yeteleḳḳe-lmüteleḳḳiyâni `ani-lyemîni ve`ani-şşimâli ḳa`îd. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler. When the two receivers receive, seated on the right and on the left. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4648 519 50 18 26 مَّا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ mâ yelfiżu min ḳavlin illâ ledeyhi raḳîbün `atîd. Sağında ve solunda, onunla beraber oturan iki alıcı melek, yanında hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zaptederler. Man does not utter any word except that with him is an observer prepared [to record]. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4649 519 50 19 26 وَجَاءَتْ سَكْرَةُ الْمَوْتِ بِالْحَقِّ ۖ ذَٰلِكَ مَا كُنتَ مِنْهُ تَحِيدُ vecâet sekratü-lmevt bilḥaḳḳ. ẕâlike mâ künte minhü teḥîd. Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir, ey insan, işte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir. And the intoxication of death will bring the truth; that is what you were trying to avoid. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4650 519 50 20 26 وَنُفِخَ فِي الصُّورِ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْوَعِيدِ venüfiḫa fi-ṣṣûr. ẕâlike yevmü-lve`îd. Sura üfürülür. İşte bu geleceği söz verilen gündür. And the Horn will be blown. That is the Day of [carrying out] the threat. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4651 519 50 21 26 وَجَاءَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَّعَهَا سَائِقٌ وَشَهِيدٌ vecâet küllü nefsim me`ahâ sâiḳuv veşehîd. Her can, kendisiyle beraber bir sürücü ve şahit bulunduğu halde gelir. And every soul will come, with it a driver and a witness. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4652 519 50 22 26 لَّقَدْ كُنتَ فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَٰذَا فَكَشَفْنَا عَنكَ غِطَاءَكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَدِيدٌ leḳad künte fî gafletim min hâẕâ fekeşefnâ `anke giṭâeke febeṣaruke-lyevme ḥadîd. Ona: "And olsun ki, sen, bundan gafildin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir" denir. [It will be said], "You were certainly in unmindfulness of this, and We have removed from you your cover, so your sight, this Day, is sharp." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4653 519 50 23 26 وَقَالَ قَرِينُهُ هَٰذَا مَا لَدَيَّ عَتِيدٌ veḳâle ḳarînühû hâẕâ mâ ledeyye `atîd. Yanındaki melek: "İşte bu yanımdaki hazırdır" der. And his companion, [the angel], will say, "This [record] is what is with me, prepared." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4654 519 50 24 26 أَلْقِيَا فِي جَهَنَّمَ كُلَّ كَفَّارٍ عَنِيدٍ elḳiyâ fî cehenneme külle keffârin `anîd. Allah: "Ey sürücü ve şahit! Her inatçı inkarcıyı, iyiliklere boyuna engel olan, mütecaviz, şüpheye düşüren, Allah'ın yanında başka tanrı benimseyen kişiyi cehenneme atın, onu çetin bir azaba sokun" buyurur. [Allah will say], "Throw into Hell every obstinate disbeliever, Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4655 519 50 25 26 مَّنَّاعٍ لِّلْخَيْرِ مُعْتَدٍ مُّرِيبٍ mennâ`il lilḫayri mü`tedim mürîbün. Allah: "Ey sürücü ve şahit! Her inatçı inkarcıyı, iyiliklere boyuna engel olan, mütecaviz, şüpheye düşüren, Allah'ın yanında başka tanrı benimseyen kişiyi cehenneme atın, onu çetin bir azaba sokun" buyurur. Preventer of good, aggressor, and doubter, Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4656 519 50 26 26 الَّذِي جَعَلَ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ فَأَلْقِيَاهُ فِي الْعَذَابِ الشَّدِيدِ elleẕî ce`ale me`a-llâhi ilâhen âḫara feelḳiyâhü fi-l`aẕâbi-şşedîd. Allah: "Ey sürücü ve şahit! Her inatçı inkarcıyı, iyiliklere boyuna engel olan, mütecaviz, şüpheye düşüren, Allah'ın yanında başka tanrı benimseyen kişiyi cehenneme atın, onu çetin bir azaba sokun" buyurur. Who made [as equal] with Allah another deity; then throw him into the severe punishment." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4657 519 50 27 26 ۞ قَالَ قَرِينُهُ رَبَّنَا مَا أَطْغَيْتُهُ وَلَٰكِن كَانَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ ḳâle ḳarînühû rabbenâ mâ aṭgaytühû velâkin kâne fî ḍalâlim be`îd. Yanındaki şeytan: "Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı" der. His [devil] companion will say, "Our Lord, I did not make him transgress, but he [himself] was in extreme error." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4658 519 50 28 26 قَالَ لَا تَخْتَصِمُوا لَدَيَّ وَقَدْ قَدَّمْتُ إِلَيْكُم بِالْوَعِيدِ ḳâle lâ taḫteṣimû ledeyye veḳad ḳaddemtü ileyküm bilve`îd. Allah: "Benim katımda çekişmeyin; size bunu önceden bildirmiştim. Benim katımda söz değişmez; Ben kullara asla zulmetmem" der. [Allah] will say, "Do not dispute before Me, while I had already presented to you the warning. Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4659 519 50 29 26 مَا يُبَدَّلُ الْقَوْلُ لَدَيَّ وَمَا أَنَا بِظَلَّامٍ لِّلْعَبِيدِ mâ yübeddelü-lḳavlü ledeyye vemâ ene biżallâmil lil`abîd. Allah: "Benim katımda çekişmeyin; size bunu önceden bildirmiştim. Benim katımda söz değişmez; Ben kullara asla zulmetmem" der. The word will not be changed with Me, and never will I be unjust to the servants." Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق
4660 519 50 30 26 يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِن مَّزِيدٍ yevme neḳûlü licehenneme heli-mtele'ti veteḳûlü hel mim mezîd. O gün cehenneme: "Doldun mu?" deriz, o: "Daha var mı?" der. On the Day We will say to Hell, "Have you been filled?" and it will say, "Are there some more," Sayfa 519, Cuz 26, ق, Qaf—ق

Pages

CSV