İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Arapça:

yâ eyyühe-lmüddeŝŝir.
Türkçe:
Ey giysisine bürünüp kenara çekilen!
İngilizce:
O thou wrapped up (in the mantle)!
Fransızca:
ô, toi (Muhammad) ! Le revêtu d'un manteau !
Almanca:
Mud-dath-thir!
Rusça:
О завернувшийся!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا الْمُدَّثِّرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)!
Diyanet Vakfı:
Ey bürünüp sarınan (Resulüm)!

ḳum feenẕir.
Türkçe:
Kalk da uyar!
İngilizce:
Arise and deliver thy warning!
Fransızca:
Lève-toi et avertis.
Almanca:
Stehe auf, dann warne,
Rusça:
Встань и увещевай!
Arapça:
قُمْ فَأَنذِرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kalk artık uyar.
Diyanet Vakfı:
Kalk, ve (insanları) uyar.

verabbeke fekebbir.
Türkçe:
Rabbinin yüceliğini duyur!
İngilizce:
And thy Lord do thou magnify!
Fransızca:
Et de ton Seigneur, célèbre la grandeur.
Almanca:
und deinen HERRN dann verherrliche mit Takbir ,
Rusça:
Господа своего величай!
Arapça:
وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sadece Rabbini yücelt.
Diyanet Vakfı:
Sadece Rabbini büyük tanı.

veŝiyâbeke feṭahhir.
Türkçe:
Temizle giysilerini!
İngilizce:
And thy garments keep free from stain!
Fransızca:
Et tes vêtements, purifie-les.
Almanca:
und deine Kleidung dann mache rituell rein,
Rusça:
Одежды свои очищай!
Arapça:
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Elbiseni temizle.
Diyanet Vakfı:
Elbiseni tertemiz tut.

verrucze fehcür.
Türkçe:
Uzaklaştır kendinden pisliği!
İngilizce:
And all abomination shun!
Fransızca:
Et de tout péché, écarte-toi. .
Almanca:
und die Götzen dann meide!
Rusça:
Идолов сторонись!
Arapça:
وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Pislikten sakın.
Diyanet Vakfı:
Kötü şeyleri terket.

velâ temnün testekŝir.
Türkçe:
Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!
İngilizce:
Nor expect, in giving, any increase (for thyself)!
Fransızca:
Et ne donne pas dans le but de recevoir davantage. .
Almanca:
Und mache keine Vorhaltung, umMehrung zu erhalten.
Rusça:
Не оказывай милости, чтобы получить большее!
Arapça:
وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yaptığını çok görerek başa kakma.
Diyanet Vakfı:
Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.

velirabbike faṣbir.
Türkçe:
Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!
İngilizce:
But, for thy Lord's (Cause), be patient and constant!
Fransızca:
Et pour ton Seigneur, endure.
Almanca:
Und für deinen HERRN dann übe dich in Geduld!
Rusça:
Ради Господа твоего будь терпелив!
Arapça:
وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbin için sabret.
Diyanet Vakfı:
Rabbinin rızasına ermek için sabret.

feiẕâ nüḳira fi-nnâḳûr.
Türkçe:
O boruya üfürüldüğünde,
İngilizce:
Finally, when the Trumpet is sounded,
Fransızca:
Quand on sonnera du Clairon,
Almanca:
Also wenn in den Naquur gestoßen wird,
Rusça:
Когда же протрубят в рог,
Arapça:
فَإِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O sûra üflendiği zaman,
Diyanet Vakfı:
O Sur'a üfürüldüğü zaman var ya,

feẕâlike yevmeiẕiy yevmün `asîr.
Türkçe:
İşte o gün çok zorlu, çok çetin bir gündür.
İngilizce:
That will be- that Day - a Day of Distress,-
Fransızca:
alors, ce jour-là sera un jour difficile,
Almanca:
so ist dies an diesem Tag ein schwerer Tag
Rusça:
то день тот будет Днем тяжким,
Arapça:
فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte o gün pek zorlu bir gündür.
Diyanet Vakfı:
İşte o gün zorlu bir gündür.
Pages
