As-Saaffat—الصافات

Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
 
00:00

veṣṣâffâti ṣaffâ.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالصَّافَّاتِ صَفًّا

Türkçe:

Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere/o saflar tutturup sıraya dizilenlere-o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Andolsun o saf bağlayıp duranlara.

Diyanet Vakfı:

Saf saf dizilenlere,

İngilizce:

By those who range themselves in ranks,

Fransızca:

Par ceux qui sont rangés en rangs .

Almanca:

Bei den sich in einer Reihe Reihenden,

Rusça:

Клянусь выстроившимися в ряды,

Açıklama:
 
00:00

fezzâcirâti zecrâ.

Arapça:

فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا

Türkçe:

O haykırarak sevk edenlere/o göğüs gererek durduranlara,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O haykırıp da sürenlere.

Diyanet Vakfı:

O haykırıp sürenlere,

İngilizce:

And so are strong in repelling (evil),

Fransızca:

Par ceux qui poussent (les nuages) avec force.

Almanca:

dann den mit Antreiben Antreibenden,

Rusça:

гонящими упорно,

Açıklama:
 
00:00

fettâliyâti ẕikrâ.

Arapça:

فَالتَّالِيَاتِ ذِكْرًا

Türkçe:

O Zikir okuyanlara,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve o yolda zikir okuyanlara.

Diyanet Vakfı:

Ve o zikir okuyanlara,

İngilizce:

And thus proclaim the Message (of Allah)!

Fransızca:

Par ceux qui récitent, en rappel :

Almanca:

dann den eine Ermahnung Vortragenden!

Rusça:

читающими напоминание!

Açıklama:
 
00:00

inne ilâheküm levâḥid.

Arapça:

إِنَّ إِلَٰهَكُمْ لَوَاحِدٌ

Türkçe:

Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ki sizin ilâhınız birdir.

Diyanet Vakfı:

Yemin ederim ki, ilahınız birdir.

İngilizce:

Verily, verily, your Allah is one!-

Fransızca:

"Votre Dieu est en vérité unique,

Almanca:

Gewiß, euer HERR ist doch einer.

Rusça:

Воистину, ваш Бог - Единственный.

Açıklama:
 
00:00

rabbü-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehümâ verabbü-lmeşâriḳ.

Arapça:

رَّبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِ

Türkçe:

Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir, bütün doğuların da Rabbidir.

Diyanet Vakfı:

O, hem göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, hem de doğuların Rabbidir.

İngilizce:

Lord of the heavens and of the earth and all between them, and Lord of every point at the rising of the sun!

Fransızca:

le Seigneur des cieux et de la terre et de ce qui existe entre eux et Seigneur des Levants" .

Almanca:

ER ist der HERR der Himmel, der Erde und das, was zwischen ihnen ist, sowie der HERR der Orte der Sonnenaufgänge.

Rusça:

Он - Господь небес, земли и того, что между ними, Господь восходов.

Açıklama:
 
00:00

innâ zeyyenne-ssemâe-ddünyâ bizînetini-lkevâkib.

Arapça:

إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ

Türkçe:

Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla süsledik.

Diyanet Vakfı:

Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

İngilizce:

We have indeed decked the lower heaven with beauty (in) the stars,-

Fransızca:

Nous avons décoré le ciel le plus proche d'un décor : les étoiles,

Almanca:

WIR schmückten den nächsten Himmel mit dem Schmuck der Gestirne,

Rusça:

Мы украсили ближайшее небо красотой звезд (или звездами)

Açıklama:
 
00:00

veḥifżam min külli şeyṭânim mârid.

Arapça:

وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَانٍ مَّارِدٍ

Türkçe:

Ve her türlü inatçı-âsi şeytandan koruduk.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onu her inatçı şeytandan koruduk.

Diyanet Vakfı:

Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk.

İngilizce:

(For beauty) and for guard against all obstinate rebellious evil spirits,

Fransızca:

afin de le protéger contre tout diable rebelle.

Almanca:

und mit Bewahrendem vor jedem äußerst übertretenden Satan.

Rusça:

и оберегаем его от всякого мятежного дьявола.

Açıklama:
 
00:00

lâ yessemme`ûne ile-lmelei-l'a`lâ veyuḳẕefûne min külli cânib.

Arapça:

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَىٰ وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ

Türkçe:

Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onlar yüksek (melekler) topluluğunu dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.

Diyanet Vakfı:

Onlar, artık mele-i a'la'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

İngilizce:

(So) they should not strain their ears in the direction of the Exalted Assembly but be cast away from every side,

Fransızca:

Ils ne pourront être à l'écoute des dignitaires suprêmes [les Anges]; car ils seront harcelés de tout côté,

Almanca:

Sie belauschen nicht die hohen Angesehenen. Und sie werden von jeder Seite beworfen,

Rusça:

Они не могут прислушаться к высшему сонму, и их забрасывают со всех сторон,

Açıklama:
 
00:00

düḥûrav velehüm `aẕâbüv vâṣib.

Arapça:

دُحُورًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ

Türkçe:

Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.

Diyanet Vakfı:

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

İngilizce:

Repulsed, for they are under a perpetual penalty,

Fransızca:

et refoulés. Et ils auront un châtiment perpétuel.

Almanca:

ausgetrieben. Und für sie ist eine andauernde Peinigung bestimmt,

Rusça:

чтобы изгнать оттуда. Им уготованы вечные мучения.

Açıklama:

Pages

Subscribe to As-Saaffat—الصافات