content_ar:
يَعْلَمُ خَائِنَةَ الْأَعْيُنِ وَمَا تُخْفِي الصُّدُورُ
Çeviriyazı:
ya`lemü ḫâinete-l'a`yüni vemâ tuḫfi-ṣṣudûr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, gözlerin hain bakışını da bilir, gönüllerin gizlediğini de.
Diyanet İşleri:
Allah gözlerin hainliğini ve gönüllerin gizlediğini bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O, hıyanetle gizlice bakışı da bilir, gönüllerde gizlenen şeyleri de.
Şaban Piriş:
Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.
Edip Yüksel:
Gözlerin göremediğini ve göğüslerin gizlediğini bilir.
Ali Bulaç:
(Allah,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir.
Suat Yıldırım:
O, gözlerin hain bakışını ve kalplerin sakladığı bütün şeyleri dahi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah, gözlerin hâinâne bakışını bilir ve sinelerin gizledikleri şeyi de (bilir).
Yaşar Nuri Öztürk:
O bilir gözlerin hain bakışını ve göğüslerin sakladığını.
Bekir Sadak:
Musa katimizdan onlara gercegi getirince: «Onunla beraber iman etmis kimselerin ogullarini oldurun, kadinlarini sag birakin» dediler. Ama inkarcilarin hilesi elbette bosa gider.
İbni Kesir:
O
Adem Ugur:
Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.
İskender Ali Mihr:
(Allah), gözlerin hainliklerini ve sinelerin gizlediği şeyleri bilir.
Celal Yıldırım:
(Allah) hâin gözleri, gönüllerin gizlediğini bilir.
Tefhim ul Kuran:
(Allah,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin saklamakta olduklarını bilir.
Fransızca:
Il (Allah) connaît la trahison des yeux, tout comme ce que les poitrines cachent.
İspanyolca:
Conoce la perfidia de los ojos y lo que ocultan los pechos.
İtalyanca:
Egli conosce il tradimento degli occhi e quel che i petti nascondono.
Almanca:
ER kennt das Verräterische von den Augen und das, was die Brüste verbergen.
Çince:
他知道偷眼和心事。
Hollandaca:
God zal het bedriegelijke oog kennen en datgene wat hunne borsten verbergen.
Rusça:
Он знает о предательском взгляде и том, что скрывают груди.
Somalice:
Eebe waa ogyahay khayaanada indhaha iyo waxay qarin laabtu.
Swahilice:
(Mwenyezi Mungu) anajua khiyana ya macho na yanayo ficha vifua.
Uygurca:
اﷲ كۆزلەرنىڭ خىيانىتىنى ۋە دىللاردىكى يوشۇرۇن نەرسىلەرنى بىلىپ تۇرىدۇ
Japonca:
(アッラーは)目つきも,胸に隠すことをも凡て知っておられる。
Arapça (Ürdün):
«يعلم أي الله «خائنة الأعين» بمارقتها النظر إلى محرَّم «وما تخفي الصدور» القلوب.
Hintçe:
ख़ुदा तो ऑंखों की दुज़दीदा (ख़यानत की) निगाह को भी जानता है और उन बातों को भी जो (लोगों के) सीनों में पोशीदा है
Tayca:
พระองค์ทรงรอบรู้การทรยศของดวงตา และสิ่งที่ทรวงอกปกปิดอยู่
İbranice:
(אלוהים) יודע ממבט עיניהם את אשר הם מתכוונים, לעשות ומה שחבוי בלבבות
Hırvatça:
On zna poglede koji kriomice u ono što je zabranjeno gledaju, a i ono što grudi kriju;
Rumence:
El ştie trădarea ochilor şi ceea ce ascund inimile.
Transliteration:
YaAAlamu khainata alaAAyuni wama tukhfee alssudooru
Türkçe:
O bilir gözlerin hain bakışını ve göğüslerin sakladığını.
Sahih International:
He knows that which deceives the eyes and what the breasts conceal.
İngilizce:
(Allah) knows of (the tricks) that deceive with the eyes, and all that the hearts (of men) conceal.
Azerbaycanca:
Allah gözlərin xəyanətini (xain gözləri) və ürəklərin gizlətdiyini biləndir!
Süleyman Ateş:
(Allah) gözlerin hain(bakışlar)ını ve göğüslerin gizlediği düşünceleri bilir.
Diyanet Vakfı:
Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.
Erhan Aktaş:
O, bakışlardaki art niyeti ve göğüslerin gizlediğini bilir.
Kral Fahd:
Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.
Hasan Basri Çantay:
(Allah) gözlerin haain bakışını, göğüslerin gizleyeceği herşey´i bilir.
Muhammed Esed:
(çünkü) O, art niyetli bakışların ve yüreklerin gizlediği şeylerin farkındadır.
Gültekin Onan:
(Tanrı,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir.
Ali Fikri Yavuz:
Allah, gözlerin hain bakışını da bilir, kalblerin gizlediğini de...
Portekizce:
Ele conhece os olhares furtivos e tudo quanto ocultam os corações.
İsveççe:
Han ser de falska blickarna och Han vet vad som göms i människornas bröst.
Farsça:
[او] چشم هایی را که به خیانت [به نامحرمان] می نگرد و آنچه را سینه ها پنهان می دارند، می داند.
Kürtçe:
(خوا) دەزانێ بەخیانەتی چاوان و ھەرچی دڵان دەیشارنەوە
Özbekçe:
У зот кўзларнинг хиёнатини ҳам, диллар махфий тутган нарсаларни ҳам билур. (Яъни, бировга билдирмасдан, ўғиринча кўз қири ташлаганини ҳам билади, ҳисобга олиб қўяди. Ҳеч кимга билдирмасдан, дилда тугиб қўйилган нарсаларни ҳам жуда яхши билади. Шундай бўлганидан кейин бошқа нарсаларни билишида ҳеч шак-шубҳа йўқдир. Одамлар ундан огоҳ бўлсинлар.)
Malayca:
Allah mengetahui pengkhianatan (penyelewengan dan ketiadaan jujur) pandangan mata seseorang, serta mengetahui akan apa yang tersembunyi di dalam hati.
Arnavutça:
(Perëndia) di për shikimin e përvjedhur të syrit dhe atë që fsheh zemra;
Bulgarca:
Знае Той скришните погледи и онова, което гърдите потайват.
Sırpça:
Он зна погледе који криомице у оно што је забрањено гледају, а и оно што груди крију;
Çekçe:
Bůh dobře zná proradnost očí i vše, co v hrudích je skryto.
Urduca:
اللہ نگاہوں کی چوری تک سے واقف ہے اور وہ راز تک جانتا ہے جو سینوں نے چھپا رکھے ہیں
Tacikçe:
Назарҳои дуздидаро ва ҳар чӣ дилҳо ниҳон доштаанд, медонад.
Tatarca:
Ул – Аллаһ күзләрнең хыянәтчесын белер, ул күз ят хатыннарга караган күздер һәм күкрәкләр эчендә яшерен сакланган нәрсәләрне дә белер.
Endonezyaca:
Dia mengetahui (pandangan) mata yang khianat dan apa yang disembunyikan oleh hati.
Amharca:
(አላህ) የዓይኖችን ክዳት ልቦችም የሚደብቁትን ሁሉ ያውቃል፡፡
Tamilce:
கண்களின் மோசடிகளையும் நெஞ்சங்கள் மறைப்பதையும் அவன் நன்கறிவான்.
Korece:
하나님은 눈으로 기만하는 술책과 인간의 마음을 숨기고 있 는 모든 것을 알고 계시니
Vietnamca:
Ngài (Allah) biết rõ điều gian trá nơi cặp mắt của họ cũng như những gì được giấu kín trong lòng họ.
Ayet Linkleri: