content_ar:
وَقَدِمْنَا إِلَىٰ مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَّنثُورًا
Çeviriyazı:
veḳadimnâ ilâ mâ `amilû min `amelin fece`alnâhü hebâem menŝûrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onların yaptıkları her bir iyi işi dikkate alırız, fakat onu saçılmış zerreler haline getiririz.
Diyanet İşleri:
Yaptıkları her işi ele alır, onu toz duman ederiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne yaptılarsa hepsini ele aldık da zerreler haline getirip dağıttık.
Şaban Piriş:
Onların yaptıkları bütün amellere yöneldik ve saçılmış toz zerreleri haline getirdik.
Edip Yüksel:
Yapmış oldukları işlere bakar ve onları tamamıyla etkisiz hale getiririz.
Ali Bulaç:
Onların yaptıkları her işin önüne geçtik, böylece onu savurulmuş toz zerreleri kılıverdik.
Suat Yıldırım:
Onların yaptıkları her işin üzerine varıp, hepsini toz duman edeceğiz. [14,18; 2,264; 24,39]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlar amelden ne işlemiş bulundular ise, o güne geçtik de onu bir saçılmış ince zerreler kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yaptıkları her işin önüne geçmiş, onu un-ufak hale getirip silmişizdir.
Bekir Sadak:
25:27
İbni Kesir:
Yaptıkları her işi ele alır ve onu toz-duman ederiz.
Adem Ugur:
Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız).
İskender Ali Mihr:
Ve onların yaptığı amellerin önüne geçtik (amellerini boşa çıkardık). Böylece onu (onların amellerini), savrulmuş toz zerresi kıldık (değersiz kıldık).
Celal Yıldırım:
Onların işlediği her ameli karşılayıp dağılmış toz haline getiririz.
Tefhim ul Kuran:
Onların yapmakta oldukları her işin önüne geçtik, böylece onu savurulmuş toz zerreleri kılıverdik.
Fransızca:
Nous avons considéré l'oeuvre qu'ils ont accomplie et Nous l'avons réduite en poussière éparpillée.
İspanyolca:
Examinaremos sus obras y haremos de ellas polvo disperso en el aire.
İtalyanca:
Abbiamo giudicato le loro opere e ne abbiamo fatto polvere dispersa.
Almanca:
Und WIR wandten Uns zu dem, was sie an Handlungen vollbrachten, dann machten WIR sie zu verflogenem Staub.
Çince:
我将处理他们所行的善功,而使它变成飞扬的灰尘。
Hollandaca:
Dan zullen wij komen tot de werken, welke zij gewrocht hebben, en wij zullen die tot stof maken, dat naar alle zijden wordt heenverspreid.
Rusça:
Мы займемся деяниями, которые они совершили, и обратим их в развеянный прах.
Somalice:
Waannu u soo Hormarinay waxay Faleen oo Camal ah Waxaana ka yeelay Dhalanteed la Firdhiyey.
Swahilice:
Na tutayaendea yale waliyo yatenda katika vitendo vyao, tuvifanye kama mavumbi yaliyo tawanyika.
Uygurca:
بىز ئۇلارنىڭ قىلغان ياخشى ئەمەللىرىنى بىر تەرەپ قىلىپ، ئۇنى ئۇچۇپ يۈرگەن توزاندەك قىلىۋېتىمىز، (يەنى ئۇلار ئىمانسىىز بولغانلىقتىن، قىلغان ياخشى ئەمەللىرىنى يوققا چىقىرىمىز)
Japonca:
われはかれらの行ったことに報いて,それを塵のようにまき散らすであろう。
Arapça (Ürdün):
«وقدمنا» عمدنا «إلى ما عملوا من عمل» من الخير كصدقة وصلة رحم، وقرى ضيف وإغاثة ملهوف في الدنيا «فجعلناه هباءً منشورا» هو ما يرى في الكوى التي عليها الشمس كالغبار المفرق: أي مثله في عدم النفع به إذ لا ثواب فيه لعدم شرطه ويجازون عليه في الدنيا.
Hintçe:
और उन लोगों ने (दुनिया में) जो कुछ नेक काम किए हैं हम उसकी तरफ तवज्जों करेंगें तो हम उसको (गोया) उड़ती हुई ख़ाक बनाकर (बरबाद कर) देगें
Tayca:
และเรามุ่งสู่ส่วนหนึ่งของการงานที่พวกเขาได้ปฏิบัติไป แล้วเราจะทำให้มันไร้คุณค่ากลายเป็นละอองผุ่นที่ปลิวว่อน
İbranice:
ואנו ניגש אל מעשיהם שביצעו (בעולם הזה) ונהפוך אותם אבק מרחף
Hırvatça:
I Mi ćemo pristupiti onome što počiniše i u prah i pepeo ih pretvoriti.
Rumence:
Noi ne vom apropia de faptele pe care le-au săvârşit şi le vom face praf şi pulbere.
Transliteration:
Waqadimna ila ma AAamiloo min AAamalin fajaAAalnahu habaan manthooran
Türkçe:
Yaptıkları her işin önüne geçmiş, onu un-ufak hale getirip silmişizdir.
Sahih International:
And We will regard what they have done of deeds and make them as dust dispersed.
İngilizce:
And We shall turn to whatever deeds they did (in this life), and We shall make such deeds as floating dust scattered about.
Azerbaycanca:
Onların etdikləri hər hansı bir (yaxşı) əməli Biz qəsdən (havadan uçan) dağınıq zərrələrə (toz dənələrinə) döndərərik! (Onların qohum-əqrabaya, yoxsullara göstərdikləri köməyin, qonağa, qəribə etdikləri hörmətin və dünyada gördükləri digər yaxşı işlərin zərrə qədər qiyməti olmaz!)
Süleyman Ateş:
Yaptıkları her işin önüne geçmişiz de onu (etrafa) saçılmış toz zerreleri haline getirmişizdir.
Diyanet Vakfı:
Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız).
Erhan Aktaş:
Ve onların yaptıklarının tamamını savrulmuş toz zerresi gibi boşa çıkaracağız.(1)
Kral Fahd:
Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız).
Hasan Basri Çantay:
Biz onların herhangi bir amel (ve hareket) yapdılarsa (hepsinin) önüne geçdik de bunları saçılmış (ve hiçbir değeri olmayan) zerreler yapdık.
Muhammed Esed:
Çünkü, Biz (o Gün) bütün o edip eyledikleri işlerin üzerine varacak ve onları toza toprağa çevireceğiz;
Gültekin Onan:
Onların yaptıkları her işin önüne geçtik, böylece onu savurulmuş toz zerreleri kılıverdik.
Ali Fikri Yavuz:
Hem biz, onlar (hayır diye dünyada) ne amel işledilerse, onu kasd edib saçılmış zerre haline getirmişizdir, (artık hiç bir kıymeti kalmamıştır).
Portekizce:
Então, Nos disporemos a aquilatar as suas ações, e as reduziremos a moléculas de pó dispersas.
İsveççe:
Och Vi skall se på det som de [tror sig] ha åstadkommit och Vi skall förvandla det till stoft som skingras för alla vindar.
Farsça:
و ما به [بررسی و حسابرسی] هر عملی که [به عنوان عمل خیر] انجام داده اند، می پردازیم، پس همه آنها را غباری پراکنده می سازیم.
Kürtçe:
ھاتین ھەر کردەوەیەکیان کرد بوو ھەموویمان وەکو تۆزی پرش وبڵاو لێکرد
Özbekçe:
Ва қилган амалига келиб, уларни тўзон каби сочиб юборурмиз. (Кофирларнинг бу дунёда қилган баъзи бир яхши амаларидан умидлари бўлиши мумкин. Аммо иймон бўлмаганидан кейин у ишлар ҳеч фойда бера олмайди. Қиёмат куни Аллоҳ таоло у амалларни ҳам тўзон каби сочиб юборади.)
Malayca:
Dan Kami tujukan perbicaraan kepada apa yang mereka telah kerjakan dari jenis amal (yang mereka pandang baik), lalu Kami jadikan dia terbuang sebagai debu yang berterbangan.
Arnavutça:
Dhe, Ne – do t’i qasemi veprës që kanë punuar ata dhe do ta shndërrojmë atë në pluhur të shpërndarë.
Bulgarca:
И ще преценим всяко дело, което те са извършили, и ще го превърнем в разпиляна прах.
Sırpça:
И Ми ћемо приступити делима њиховим која су учинили и у прах и пепео их претворити.
Çekçe:
A My posoudíme skutky, které konali, a učiníme z nich prach rozptýlený.
Urduca:
اور جو کچھ بھی ان کا کیا دھرا ہے اُسے لے کر ہم غبار کی طرح اڑا دیں گے
Tacikçe:
З Ва ба аъмоле, ки кардаанд, қасд кунем ва ҳамаро чун зарроти хок барбод диҳем.
Tatarca:
Имансызларның кешеләргә кылган бәгъзе яхшылыкларына касад кылырбыз, һәм очкан тузан кеби юк итәрбез.
Endonezyaca:
Dan kami hadapi segala amal yang mereka kerjakan, lalu kami jadikan amal itu (bagaikan) debu yang berterbangan.
Amharca:
ከሥራም ወደ ሠሩት እናስባለን፡፡ የተበተነ ትቢያም እናደርገዋለን፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்வை நிராகரித்த) அவர்கள் செய்த (நற்) செயல்களை நாம் (அவற்றுக்கு கூலி கொடுப்பதற்காக) நாடுவோம். ஆக, அவற்றை பரத்தப்பட்ட புழுதியாக (நன்மைகள் இல்லாமல்) ஆக்கிவிடுவோம்.
Korece:
하나님은 그들이 현세에서 행한 모든 것을 돌아볼 것이며 그 러한 행위들을 허공에 나부끼는 먼지로 만들 것이라
Vietnamca:
Và TA sẽ xét lại mọi việc mà họ đã làm, tất cả đều bị TA biến nó thành tro bụi bay tứ tán.
Ayet Linkleri: