Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

chapter_number: 

16

Ayah_chapter_number: 

80

Ayahid: 

1981

Sayfa No: 

276

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُم مِّن بُيُوتِكُمْ سَكَنًا وَجَعَلَ لَكُم مِّن جُلُودِ الْأَنْعَامِ بُيُوتًا تَسْتَخِفُّونَهَا يَوْمَ ظَعْنِكُمْ وَيَوْمَ إِقَامَتِكُمْ ۙ وَمِنْ أَصْوَافِهَا وَأَوْبَارِهَا وَأَشْعَارِهَا أَثَاثًا وَمَتَاعًا إِلَىٰ حِينٍ

Çeviriyazı: 

vellâhü ce`ale leküm mim büyûtiküm sekenev vece`ale leküm min cülûdi-l'en`âmi büyûten testeḫiffûnehâ yevme ża`niküm veyevme iḳâmetiküm vemin aṣvâfihâ veevbârihâ veeş`ârihâ eŝâŝev vemetâ`an ilâ ḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah size evlerinizden bir huzur ve dinlenme yeri yaptı. Hayvanların derilerinden gerek yolculuğunuzda ve gerekse konaklama zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız hafif evler (çadırlar v. s.) ve yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (giyinecek, kuşanacak, serilecek ve döşenecek) bir eşya ve ticaret malı yaptı.

Diyanet İşleri: 

Allah size evlerinizi dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden, yolculukta ve ikamet zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız evler; yün, tüy ve kıllarından bir süre kullanacağınız giyimlikler ve geçimlikler var etmiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Allah, evlerinizi oturma ve dinlenme yeri yaptı ve davarların derilerinden, göç gününüzde de, konak gününüzde de taşıyabileceğiniz çadırlar yapmanızı sağladı ve yünlerinden, yapağılarından, tüylerinden bir zamana dek kullanacağınız ve alıp satacağınız eşyalar meydana getirmenizi temin etti.

Şaban Piriş: 

Allah, evlerinizi sizin için bir mesken kıldı. Size hayvanların derisinden, yolculuğunuzda ve oturduğunuzda kolayca taşıyacağınız evler/çadırlar ve onların yününden, tüyünden ve kıllarından belli bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir meta kıldı.

Edip Yüksel: 

Ve ALLAH evlerinizi sizin için barınaklar yaptı. Çiftlik hayvanlarının derilerinden, yolculuk günü ve ikamet günü kullanacağınız portatif evler sağladı. Yünlerinden, kürklerinden ve kıllarından da bir süreye kadar giyip döşeyeceğiniz eşyalar çıkardı.

Ali Bulaç: 

Allah, size evlerinizi (içinde) "güvenlik ve huzur bulacağınız yerler" kıldı; ve size hayvan derilerinden hem göç gününde, hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı.

Suat Yıldırım: 

Allah evlerinizi sizin için bir huzur ocağı yaptı.Davarların derilerinden de, gerek göçtüğünüz, gerek konakladığınız günlerde sizin için taşınması kolay evler (çadırlar, portatif evler) nasib etti.O davarların yünlerinden, tüylerinden veya kıllarından bir süreye kadar faydalanacağınız giyilecek, döşenecek ve kullanılacak eşyalar yapma imkânı verdi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah sizin için evlerinizden birer mesken kıldı ve sizin için ehli hayvanat derilerinden evler yaptı. Onları gerek göç gününde ve gerek ikametiniz gününde hafifçe bulursunuz. Ve onların yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından bir zamana kadar bir ev eşyası ve bir ticaret malı vücuda getirdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek güç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi.

Bekir Sadak: 

Zulmedenler, azap gorurlerken azablari hafifletilmez de geciktirilmez de.

İbni Kesir: 

Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı ve size hayvan derilerinden

Adem Ugur: 

Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah, sizin için evlerinizden sekînet (huzur) yeri kıldı. Ve sizin için hayvanların derilerinden, yolculuk (göç) ettiğiniz gün(ler)de ve ikâmet ettiğiniz (konakladığınız) gün(ler)de hafif olan (taşınabilen) evler (çadırlar) ve onların yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından çeşitli mal ve bir zamana kadar geçim vasıtası kıldı (yaptı).

Celal Yıldırım: 

Allah, evlerinizi size huzur duyma, dinlenme yeri kıldı. Davarların derilerinden, göç ettiğiniz gün ve konup eyieştiğiniz gün hafif taşıyabileceğiniz (çadır) evler yaptı. Yünlerinden, tüylerinden, kıllarından bir süreye kadar (kullanabilmeniz için) giyimlikler ve (ticarî) geçimlikler sundu.

Tefhim ul Kuran: 

Allah, size evlerinizi (içinde) «güvenlik ve huzur bulacağınız yerler» kıldı

Fransızca: 

Et Allah vous a fait de vos maisons une habitation, tout comme Il vous a procuré des maisons faites de peaux de bêtes que vous trouvez légères, le jour où vous vous déplacez et le jour où vous vous campez. De leur laine, de leur poil et de leur crin (Il vous a procuré) des effets et des objets dont vous jouissez pour un certain délai.

İspanyolca: 

Alá os ha hecho de vuestras viviendas un lugar habitable. De la piel de los rebaños os ha hecho tiendas, que encontráis ligeras al trasladaros o al acampar. De su lana, de su pelo y de su crin, artículos domésticos para disfrute por algún tiempo.

İtalyanca: 

Allah vi ha concesso riparo nelle vostre case, come vi ha concesso dimore fatte con le pelli dei greggi, tende che vi sono leggere quando vi spostate e quando posate il campo. Con la loro lana, il loro crine e il loro pelo [fabbricate] suppellettili e oggetti di cui vi servite per un [certo] tempo.

Almanca: 

Und ALLAH machte für euch aus euren Wohnstätten Ruhestätten und machte für euch aus den An'am-Häuten Wohnstätten (Zelte), die ihr beim Tragen leicht findet, wenn ihr reist und wenn ihr euch niederlasst. Auch aus ihrer Wolle, ihren Fellen und ihren Haaren (machte ER für euch) Ausstattung und Utensilien bis zu einer bestimmten Zeit.

Çince: 

真主以你们的家为你们安居之所,以牲畜的皮革,为你们的房屋,你们在起程之日和住定之日,都感觉其轻便。他以绵羊毛、骆驼毛和山羊毛供你们织造家俱和暂时的享受。

Hollandaca: 

God heeft u ook huizen gegeven, om tot woningen voor u te dienen en heeft ook uwe tenten van dierenhuiden voorzien, die licht zijn, om op den dag van uw vertrek naar andere plaatsen overgebracht te worden, en gemakkelijk te spannen op den dag, dat gij er in woont; hij heeft u voorzien van wol, bont en haar van uw vee; van kleederen en benoodigdheden voor tijdelijk gebruik.

Rusça: 

Аллах сделал для вас дома жилищами. Он также сделал для вас жилища из шкур домашнего скота, которые не обременяют вас, когда вы отправляетесь в путь или делаете привал. Он даровал вам утварь и всякие предметы из шерсти, пуха и волоса, чтобы вы пользовались ими до определенного времени.

Somalice: 

Eebe wuxuu idinka yeelay Guryihiinna xasil (Degaan) wuxuuna idinka yeelay harkaha xoolaha Guryo idiin fudud maalinta geediga iyo maalinta nagaadigaba, idinkana yeelay Suufkeeda iyo dhogarta (Geela) iyo dhogorta (Riyaha) Alaab iyo Maacuun tan iyo muddo.

Swahilice: 

Na Mwenyezi Mungu amekujaalieni majumba yenu yawe ni maskani yenu, na amekujaalieni kutokana na ngozi za wanyama nyumba mnazo ziona nyepesi wakati wa safari zenu na wakati wa kutua kwenu. Na kutokana na sufi zao na manyoya yao na nywele zao mnafanya matandiko na mapambo ya kutumia kwa muda.

Uygurca: 

اﷲ سىلەرگە ئۆيۈڭلارنى تۇرالغۇ جاي قىلىپ بەردى، سىلەرگە ھايۋانلارنىڭ تېرىلىرىدىن ئۆيلەرنى (چېدىرلەرنى) قىلىپ بەردى، سىلەر كۆچكەن كۈنۈڭلاردىمۇ، تۇرغان كۈنۈڭلاردىمۇ ئۇنىڭ يىنىكلىكىنى ھېس قىلىسىلەر، سىلەرگە قويلارنىڭ يۈكلىرىدىن، تۆگىلەرنىڭ يۇڭلىرىدىن، ئۆچكىلەرنىڭ يۇڭلىرىدىن ئۆي جاھازلىرىنى (يەنى سىلەر كىيىدىغان ۋە ئۆيۈڭلارنى سەرەمجانلاشتۇرىدىغان) ھەم مەلۇم مۇددەتكىچە (ئۆلۈم كەلگۈچە ياكى ئۇلار كونىراپ تۈگىگىچە) پايدىلىنىدىغان نەرسىلەرنى قىلىپ بەردى

Japonca: 

アッラーはあなたがたのために,その家を安住の所とされ,またあなたがたのために,家畜の皮で造った家を定められ,あなたがたの旅の時,また宿る時,それを(持ち運びのために)軽便になされた。また羊毛や,毛皮や獣毛や日用品を,一つの時期までの用に供出なされた。

Arapça (Ürdün): 

«والله جعل لكم من بيوتكم سكنا» موضعا تسكنون فيه «وجعل لكم من جلود الأنعام بيوتا» كالخيام والقباب «تستخفونها» للحمل «يوم ظعنكم» سفركم «ويوم إقامتكم ومن أصوافها» أي الغنم «وأوبارها» أي الإبل «وأشعارها» أي المعز «أثاثا» متاعا لبيوتكم كبسط وأكسية «ومتاعا» تتمتعون به «إلى حين» يبلى فيه.

Hintçe: 

और ख़ुदा ही ने तुम्हारे घरों को तुम्हारा ठिकाना क़रार दिया और उसी ने तुम्हारे वास्ते चौपायों की खालों से तुम्हारे लिए (हलके फुलके) डेरे (ख़ेमे) बना जिन्हें तुम हलका पाकर अपने सफर और हजर (ठहरने) में काम लाते हो और इन चारपायों की ऊन और रुई और बालो से एक वक्त ख़ास (क़यामत तक) के लिए तुम्हारे बहुत से असबाब और अबकार आमद (काम की) चीज़े बनाई

Tayca: 

และอัลลอฮ์ทางทำให้มีที่พำนักในบ้านของพวกเจ้า และทรงทำให้พวกเจ้ามีบ้านทำจากหนังปศุสัตว์ ซึ่งทำให้พวกเจ้ารู้สึกเบาในยามเดินทางของพวกเจ้า และในยามพักของพวกเจ้า และจากขนของมันและปุยของมันและผมของมัน ทำเป็นเครื่องใช้และสิ่งมีประโยชน์ชั่วเวลาหนึ่ง

İbranice: 

ואלוהים עשה עבורכם את הבתים שלכם משכן למנוחה, ועשה לכם מעורות המקנה אוהלים אשר יהיה לכם קל לשאת אותם גם ביום מסעכם וביום חנותכם. ומהצמר והפרווה של המקנה הוא נתן לכם רהיטים (לשימושכם) ולהנאה עד עיתוי מוגדר

Hırvatça: 

Allah vam daje smiraj u vašim kućama, i daje vam od kože stoke šatore, koje lahko nosite dok putujete i kad se smjestite, a od vune njihove, i dlake njihove, i kostrijeti njihove imovinu i odjeću, sve do određenog roka.

Rumence: 

Dumnezeu v-a făcut casele voastre spre locuire, precum v-a făcut case din piei de dobitoace ca să vă fie uşurare ziua când mergeţi şi ziua când poposiţi. Şi spre întrebuinţare v-a dat lâna, părul de cămilă şi părul de capră, aşternuturi şi o bucurie vrem

Transliteration: 

WaAllahu jaAAala lakum min buyootikum sakanan wajaAAala lakum min juloodi alanAAami buyootan tastakhiffoonaha yawma thaAAnikum wayawma iqamatikum wamin aswafiha waawbariha waashAAariha athathan wamataAAan ila heenin

Türkçe: 

Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek güç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi.

Sahih International: 

And Allah has made for you from your homes a place of rest and made for you from the hides of the animals tents which you find light on your day of travel and your day of encampment; and from their wool, fur and hair is furnishing and enjoyment for a time.

İngilizce: 

It is Allah Who made your habitations homes of rest and quiet for you; and made for you, out of the skins of animals, (tents for) dwellings, which ye find so light (and handy) when ye travel and when ye stop (in your travels); and out of their wool, and their soft fibres (between wool and hair), and their hair, rich stuff and articles of convenience (to serve you) for a time.

Azerbaycanca: 

Allah evlərinizi sizə məskən (yaşayıb dincəlmə yeri) etdi, heyvanların dərilərindən həm köç vaxtı, həm də bir yerdə qaldığınız zaman (daşınması) sizin üçün yüngül (asan) olan evlər-çadırlar düzəltdi, onların yunundan, tükündən və qılından müəyyən vaxta qədər (ömrünüzün sonuna kimi və ya onlar köhnələnədək) istifadə edəcəyiniz ev əşyası (pal-paltar, xalça-palaz) və (satlıq) mal verdi.

Süleyman Ateş: 

Allah size, evlerinizi oturma yeri yaptı ve size hayvan derilerinden, göç gününüzde (yolculukta) ve ikamet gününüzde (oturma zamanlarınızda) kolayca kullanacağınız hafif evler (çadırlar, portatif evler) ve yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (kullanacağınız) giyilecek, döşenecek eşya ve geçimlik (ticaret malı) yaptı.

Diyanet Vakfı: 

Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir ticaret malı meydana getirdi.

Erhan Aktaş: 

Allah, evlerinizden sizin için bir huzur ve dinginlik yeri yaptı. Ve sizin için, hayvanların derilerinden yolculuğunuz sırasında ve konaklamanızda taşınabilir çadırdan evler ve yünlerinden, tüylerinden, kıllarından ev eşyası ve geçim aracı yaptı.

Kral Fahd: 

Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir ticaret malı meydana getirdi.

Hasan Basri Çantay: 

Allah evlerinizden size huzur ve sükûn (yeri) yapdı. Sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerek konduğunuz günde hafifçe taşıyacağınız (portatif) evler

Muhammed Esed: 

Ve size, dinlenme yeri olarak kendinize ev (yapma imkan ve yeteneğini) veren; size, hayvanların derilerinden, konup göçerken kolayca taşıyabileceğiniz barınaklar; (kaba) yünlerinden, ince yumuşak yünlerinden ve kıllarından dayanıklı ev eşyası ve daha kısa süreli kullanımlar için başka eşyalar (yapma imkan ve becerisini) bahşeden de Allah´tır.

Gültekin Onan: 

Tanrı, size evlerinizi (içinde) ´güvenlik ve huzur bulacağınız yerler´ kıldı

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, size evlerinizi bir barınak yaptı. Hem göç gününüzde, hem ikâmetiniz gününde

Portekizce: 

Deus vos designou lares, para morada, e vos proporcionou tendas, feitas de peles de animais, as quais manejaisfacilmente no dia de vossa viagem, bem como no dia do vosso acampamento; e da sua lã, de sua fibra e de seus peloselaborais alfaias e artigos que duram por algum tempo.

İsveççe: 

Och Gud har gett er bostäder för er vila, och har gett er boskapens hudar som [flyttbara] bostäder, lätta [att medföra] på era färder och [lätta att hantera] när ni slår läger; och [Han har gett er] deras ull, den grova och den fina, och deras hår [av vilket ni kan tillverka det som behövs] för att inreda [bostäderna] och annat som skall vara er till glädje och nytta sålänge de varar.

Farsça: 

و خدا خانه هایتان را برای شما مایه آرامش و راحت قرار داد، و برای شما از پوست دام ها سر پناه [مانند قبّه و خیمه] مقرّر کرد، که آنها را روز کوچ کردنتان و هنگام اقامتتان [در جابجا کردن] سبک می یابید و [برای شما] از پشم ها و کرک ها و موهای آنها تا زمانی معین، وسایل زندگی و کالای تجارت پدید آورد.

Kürtçe: 

وە خوا ماڵەکانتانی کردووە بەجێی دانیشتن و حەوانەوە, وە لە پێستی ئاژەڵیش دەوار و ڕەشماڵی بۆ فەراھەم ھێناون (ھەڵدەدرێت و دەگوێزرێتەوە) بە ئاسانی لە ڕۆژی کۆچ و بارکردنتاندا و لە ڕۆژی مانەوەو نیشتەجێ بونتاندا وە (سازاندویەتی بۆتان) لە خوری و کوڵکی (ئەو ئاژەڵانە) وە لە مـووەکانیان شــتومەکی ناوماڵ کەکەڵکی لێ وەردەگرن تا ماوەیەک

Özbekçe: 

Аллоҳ сизга уйларингизни оромгоҳ қилди. У сизга чорва ҳайвонларининг терисидан кўчадиган ва қўнадиган кунингизда енгил кўтариладиган уйлар қилди. Уларнинг жунлари, юнглари ва қилларидан маълум вақтгача фойда ва мато бўладиган қилди. (Инсоннинг уйи энг қулай оромгоҳи ҳисобланади. Уйдан бошқа жойда одам оромини йўқотади. Шунинг учун ҳам Ислом динида уйга ва унинг осойишта, хотиржамлик макони бўлишига катта эътибор берилган.)

Malayca: 

Dan Allah menjadikan bagi kamu rumah-rumah (yang kamu dirikan itu) tempat tinggal; dan Ia menjadikan bagi kamu dari kulit binatang-binatang ternak: khemah-khemah (tempat berteduh), yang kamu mendapatinya ringan (di bawa ke mana-mana) semasa kamu merantau dan semasa kamu berhenti; dan (Ia juga menjadikan bagi kamu) dari berjenis-jenis bulu binatang-binatang ternak itu, berbagai barang perkakas rumah dan perhiasan, (untuk kamu menggunakannya) hingga ke suatu masa.

Arnavutça: 

Perëndia ka bërë për ju nga shtëpiat tuaja vendbanim, dhe ka bërë për ju prej lëkurave të shtazëve shtëpi (si tenda), të cilat ju i bartni lehtë kur udhëtoni dhe të zëni vend, e nga leshi i shtazëve: dhenëve, deveve dhe i dhive, ka bërë që t’i përdorni për veshje dhe për shtrojë, deri në një kohë.

Bulgarca: 

Аллах стори за вас домовете ви за отдих и стори за вас от кожите на добитъка домове, които са ви леки в дните на вашето пътуване и в дните на вашето отсядане; и от вълната и козината, и косъма им - обзавеждане и ползване до време.

Sırpça: 

Аллах вам даје да у кућама својим станујете и даје вам од коже стоке шаторе које лако носите кад на пут идете и кад коначите, а од вуне њихове и длаке њихове и кострети њихове простирку и корисне ствари – све док се не истроше.

Çekçe: 

Bůh učinil vám vaše domy obydlím a opatřil vám z kůží dobytka stany, jež lehce přenášíte v den, kdy zdviháte se k odchodu, i v den, kdy se usazujete, a dal vám v jejich vlně, srsti i kožišině vybavení a dočasné užívání.

Urduca: 

اللہ نے تمہارے لیے تمہارے گھروں کو جائے سکون بنایا اس نے جانوروں کی کھالوں سے تمہارے لیے ایسے مکان پیدا کیے جنہیں تم سفر اور قیام، دونوں حالتوں میں ہلکا پاتے ہو اُس نے جانوروں کے صوف اور اون اور بالوں سے تمہارے لیے پہننے اور برتنے کی بہت سی چیزیں پیدا کر دیں جو زندگی کی مدت مقررہ تک تمہارے کام آتی ہیں

Tacikçe: 

Худо хонаҳоятонро ҷои оромишатон қарор дод ва аз пӯсти чаҳорпоён бароятон хаймаҳо сохт, то ба ҳангоми сафар ва ба ҳангоми муқимӣ аз бардоштани онҳо дар ранҷ наафтед. Ва аз пашму курку мӯяшон то рӯзи қиёмат бароятон асоси хона ва асбоби зиндагӣ сохт.

Tatarca: 

Аллаһ өйләрегезне сезгә торырга урын кылды, дәхи сезгә хайван тиреләреннән өйләр кылды, ул өйләр күчеп йөрегән вакытыгызда һәм бер урында торганда да сезнең өчен җиңелдер, вә аларның йоннарыннан, ял койрык төкләреннән файдаланып үзегезгә кирәк нәрсәләрне ясыйсыз, һәм башка нәрсәләрдән әҗәлегез җиткәнче файдаланасыз.

Endonezyaca: 

Dan Allah menjadikan bagimu rumah-rumahmu sebagai tempat tinggal dan Dia menjadikan bagi kamu rumah-rumah (kemah-kemah) dari kulit binatang ternak yang kamu merasa ringan (membawa)nya di waktu kamu berjalan dan waktu kamu bermukim dan (dijadikan-Nya pula) dari bulu domba, bulu unta dan bulu kambing, alat-alat rumah tangga dan perhiasan (yang kamu pakai) sampai waktu (tertentu).

Amharca: 

አላህም ከቤቶቻችሁ ለእናንተ መርጊያን አደረገላችሁ፡፡ ከእንስሳዎችም ቆዳዎች በጉዟችሁ ቀን በመቀመጫችሁም ቀን የምታቀልላቸውን ቤቶች ለናንተ አደረገላችሁ፡፡ ከበግዋ ሱፎች፣ ከግመልዋም ጠጉሮች፣ ከፍየልዋም ጠጉሮች የቤት ዕቃዎችን እስከ ጊዜም ድረስ መጠቃቀሚያን (አደረገላችሁ)፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் உங்கள் வீடுகளில் உங்களுக்கு (வசதியான) தங்குதலை அமைத்தான். இன்னும், கால்நடைகளின் தோல்களிலிருந்து உங்களுக்கு கூடாரங்களை அமைத்தான். அவற்றை நீங்கள் பயண நாளிலும், நீங்கள் தங்குகின்ற நாளிலும் எளிதாக பயன்படுத்திக்கொள்கிறீர்கள். அவற்றில் (செம்மறியாட்டின்) கம்பளிகள், (ஒட்டகத்தின்) உரோமங்கள் (வெள்ளாட்டின்) முடிகள் ஆகியவற்றிலிருந்து (தேவையான ஆடைகளையும் பல வகையான) பொருள்களையும் (அவற்றின் வியாபாரத்தினால் அதிகமான செல்வத்தையும், உங்கள் மரணம் சமீபிக்கும்) ஒரு காலம் வரை சுகமான பயன்பாட்டையும் உங்களுக்கு அவன் ஏற்படுத்திக் கொடுத்தான்.

Korece: 

하나님께서 너희에게 집을 주어 그곳에서 기거하게 하사 가 축의 가죽으로는 천막을 주어 여 행과 정착함에 짐을 털어주시고 가축의 털로서는 얼마동안 생활 필수품으로 유용케 하셨노라

Vietnamca: 

Chính Allah đã ban cho các ngươi những ngôi nhà để các ngươi nghỉ ngơi và Ngài đã ban sự nghỉ ngơi cho các ngươi trong những chiếc lều được làm từ da của gia súc mà các ngươi dễ dàng mang theo trong ngày di chuyển và trong ngày dừng chân. Từ lông, tóc của chúng, Ngài đã ban cho các ngươi đồ đạc và vật dụng trong một thời gian.