content_ar:
وَاللَّهُ جَعَلَ لَكُم مِّن بُيُوتِكُمْ سَكَنًا وَجَعَلَ لَكُم مِّن جُلُودِ الْأَنْعَامِ بُيُوتًا تَسْتَخِفُّونَهَا يَوْمَ ظَعْنِكُمْ وَيَوْمَ إِقَامَتِكُمْ ۙ وَمِنْ أَصْوَافِهَا وَأَوْبَارِهَا وَأَشْعَارِهَا أَثَاثًا وَمَتَاعًا إِلَىٰ حِينٍ
Çeviriyazı:
vellâhü ce`ale leküm mim büyûtiküm sekenev vece`ale leküm min cülûdi-l'en`âmi büyûten testeḫiffûnehâ yevme ża`niküm veyevme iḳâmetiküm vemin aṣvâfihâ veevbârihâ veeş`ârihâ eŝâŝev vemetâ`an ilâ ḥîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah size evlerinizden bir huzur ve dinlenme yeri yaptı. Hayvanların derilerinden gerek yolculuğunuzda ve gerekse konaklama zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız hafif evler (çadırlar v. s.) ve yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar (giyinecek, kuşanacak, serilecek ve döşenecek) bir eşya ve ticaret malı yaptı.
Diyanet İşleri:
Allah size evlerinizi dinlenme yeri kıldı. Hayvanların derilerinden, yolculukta ve ikamet zamanlarınızda kolayca taşıyacağınız evler; yün, tüy ve kıllarından bir süre kullanacağınız giyimlikler ve geçimlikler var etmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Allah, evlerinizi oturma ve dinlenme yeri yaptı ve davarların derilerinden, göç gününüzde de, konak gününüzde de taşıyabileceğiniz çadırlar yapmanızı sağladı ve yünlerinden, yapağılarından, tüylerinden bir zamana dek kullanacağınız ve alıp satacağınız eşyalar meydana getirmenizi temin etti.
Şaban Piriş:
Allah, evlerinizi sizin için bir mesken kıldı. Size hayvanların derisinden, yolculuğunuzda ve oturduğunuzda kolayca taşıyacağınız evler/çadırlar ve onların yününden, tüyünden ve kıllarından belli bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir meta kıldı.
Edip Yüksel:
Ve ALLAH evlerinizi sizin için barınaklar yaptı. Çiftlik hayvanlarının derilerinden, yolculuk günü ve ikamet günü kullanacağınız portatif evler sağladı. Yünlerinden, kürklerinden ve kıllarından da bir süreye kadar giyip döşeyeceğiniz eşyalar çıkardı.
Ali Bulaç:
Allah, size evlerinizi (içinde) "güvenlik ve huzur bulacağınız yerler" kıldı; ve size hayvan derilerinden hem göç gününde, hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı.
Suat Yıldırım:
Allah evlerinizi sizin için bir huzur ocağı yaptı.Davarların derilerinden de, gerek göçtüğünüz, gerek konakladığınız günlerde sizin için taşınması kolay evler (çadırlar, portatif evler) nasib etti.O davarların yünlerinden, tüylerinden veya kıllarından bir süreye kadar faydalanacağınız giyilecek, döşenecek ve kullanılacak eşyalar yapma imkânı verdi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah sizin için evlerinizden birer mesken kıldı ve sizin için ehli hayvanat derilerinden evler yaptı. Onları gerek göç gününde ve gerek ikametiniz gününde hafifçe bulursunuz. Ve onların yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından bir zamana kadar bir ev eşyası ve bir ticaret malı vücuda getirdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah size, evlerinizden huzur ve sükûn yeri yaptı. Hayvan derilerinden size, gerek güç gününüzde gerek konduğunuz sırada rahatça taşıyacağınız evler yaptı. Ayrıca, hayvanların; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından belli bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler, döşemelikler ve kullanım eşyası verdi.
Bekir Sadak:
Zulmedenler, azap gorurlerken azablari hafifletilmez de geciktirilmez de.
İbni Kesir:
Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı ve size hayvan derilerinden
Adem Ugur:
Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler
İskender Ali Mihr:
Ve Allah, sizin için evlerinizden sekînet (huzur) yeri kıldı. Ve sizin için hayvanların derilerinden, yolculuk (göç) ettiğiniz gün(ler)de ve ikâmet ettiğiniz (konakladığınız) gün(ler)de hafif olan (taşınabilen) evler (çadırlar) ve onların yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından çeşitli mal ve bir zamana kadar geçim vasıtası kıldı (yaptı).
Celal Yıldırım:
Allah, evlerinizi size huzur duyma, dinlenme yeri kıldı. Davarların derilerinden, göç ettiğiniz gün ve konup eyieştiğiniz gün hafif taşıyabileceğiniz (çadır) evler yaptı. Yünlerinden, tüylerinden, kıllarından bir süreye kadar (kullanabilmeniz için) giyimlikler ve (ticarî) geçimlikler sundu.
Tefhim ul Kuran:
Allah, size evlerinizi (içinde) «güvenlik ve huzur bulacağınız yerler» kıldı
Fransızca:
Et Allah vous a fait de vos maisons une habitation, tout comme Il vous a procuré des maisons faites de peaux de bêtes que vous trouvez légères, le jour où vous vous déplacez et le jour où vous vous campez. De leur laine, de leur poil et de leur crin (Il vous a procuré) des effets et des objets dont vous jouissez pour un certain délai.
İspanyolca:
Alá os ha hecho de vuestras viviendas un lugar habitable. De la piel de los rebaños os ha hecho tiendas, que encontráis ligeras al trasladaros o al acampar. De su lana, de su pelo y de su crin, artículos domésticos para disfrute por algún tiempo.
İtalyanca:
Allah vi ha concesso riparo nelle vostre case, come vi ha concesso dimore fatte con le pelli dei greggi, tende che vi sono leggere quando vi spostate e quando posate il campo. Con la loro lana, il loro crine e il loro pelo [fabbricate] suppellettili e oggetti di cui vi servite per un [certo] tempo.
Almanca:
Und ALLAH machte für euch aus euren Wohnstätten Ruhestätten und machte für euch aus den An'am-Häuten Wohnstätten (Zelte), die ihr beim Tragen leicht findet, wenn ihr reist und wenn ihr euch niederlasst. Auch aus ihrer Wolle, ihren Fellen und ihren Haaren (machte ER für euch) Ausstattung und Utensilien bis zu einer bestimmten Zeit.
Çince:
真主以你们的家为你们安居之所,以牲畜的皮革,为你们的房屋,你们在起程之日和住定之日,都感觉其轻便。他以绵羊毛、骆驼毛和山羊毛供你们织造家俱和暂时的享受。
Hollandaca:
God heeft u ook huizen gegeven, om tot woningen voor u te dienen en heeft ook uwe tenten van dierenhuiden voorzien, die licht zijn, om op den dag van uw vertrek naar andere plaatsen overgebracht te worden, en gemakkelijk te spannen op den dag, dat gij er in woont; hij heeft u voorzien van wol, bont en haar van uw vee; van kleederen en benoodigdheden voor tijdelijk gebruik.
Rusça:
Аллах сделал для вас дома жилищами. Он также сделал для вас жилища из шкур домашнего скота, которые не обременяют вас, когда вы отправляетесь в путь или делаете привал. Он даровал вам утварь и всякие предметы из шерсти, пуха и волоса, чтобы вы пользовались ими до определенного времени.
Somalice:
Eebe wuxuu idinka yeelay Guryihiinna xasil (Degaan) wuxuuna idinka yeelay harkaha xoolaha Guryo idiin fudud maalinta geediga iyo maalinta nagaadigaba, idinkana yeelay Suufkeeda iyo dhogarta (Geela) iyo dhogorta (Riyaha) Alaab iyo Maacuun tan iyo muddo.
Swahilice:
Na Mwenyezi Mungu amekujaalieni majumba yenu yawe ni maskani yenu, na amekujaalieni kutokana na ngozi za wanyama nyumba mnazo ziona nyepesi wakati wa safari zenu na wakati wa kutua kwenu. Na kutokana na sufi zao na manyoya yao na nywele zao mnafanya matandiko na mapambo ya kutumia kwa muda.
Uygurca:
اﷲ سىلەرگە ئۆيۈڭلارنى تۇرالغۇ جاي قىلىپ بەردى، سىلەرگە ھايۋانلارنىڭ تېرىلىرىدىن ئۆيلەرنى (چېدىرلەرنى) قىلىپ بەردى، سىلەر كۆچكەن كۈنۈڭلاردىمۇ، تۇرغان كۈنۈڭلاردىمۇ ئۇنىڭ يىنىكلىكىنى ھېس قىلىسىلەر، سىلەرگە قويلارنىڭ يۈكلىرىدىن، تۆگىلەرنىڭ يۇڭلىرىدىن، ئۆچكىلەرنىڭ يۇڭلىرىدىن ئۆي جاھازلىرىنى (يەنى سىلەر كىيىدىغان ۋە ئۆيۈڭلارنى سەرەمجانلاشتۇرىدىغان) ھەم مەلۇم مۇددەتكىچە (ئۆلۈم كەلگۈچە ياكى ئۇلار كونىراپ تۈگىگىچە) پايدىلىنىدىغان نەرسىلەرنى قىلىپ بەردى
Japonca:
アッラーはあなたがたのために,その家を安住の所とされ,またあなたがたのために,家畜の皮で造った家を定められ,あなたがたの旅の時,また宿る時,それを(持ち運びのために)軽便になされた。また羊毛や,毛皮や獣毛や日用品を,一つの時期までの用に供出なされた。
Arapça (Ürdün):
«والله جعل لكم من بيوتكم سكنا» موضعا تسكنون فيه «وجعل لكم من جلود الأنعام بيوتا» كالخيام والقباب «تستخفونها» للحمل «يوم ظعنكم» سفركم «ويوم إقامتكم ومن أصوافها» أي الغنم «وأوبارها» أي الإبل «وأشعارها» أي المعز «أثاثا» متاعا لبيوتكم كبسط وأكسية «ومتاعا» تتمتعون به «إلى حين» يبلى فيه.
Hintçe:
और ख़ुदा ही ने तुम्हारे घरों को तुम्हारा ठिकाना क़रार दिया और उसी ने तुम्हारे वास्ते चौपायों की खालों से तुम्हारे लिए (हलके फुलके) डेरे (ख़ेमे) बना जिन्हें तुम हलका पाकर अपने सफर और हजर (ठहरने) में काम लाते हो और इन चारपायों की ऊन और रुई और बालो से एक वक्त ख़ास (क़यामत तक) के लिए तुम्हारे बहुत से असबाब और अबकार आमद (काम की) चीज़े बनाई
Tayca:
และอัลลอฮ์ทางทำให้มีที่พำนักในบ้านของพวกเจ้า และทรงทำให้พวกเจ้ามีบ้านทำจากหนังปศุสัตว์ ซึ่งทำให้พวกเจ้ารู้สึกเบาในยามเดินทางของพวกเจ้า และในยามพักของพวกเจ้า และจากขนของมันและปุยของมันและผมของมัน ทำเป็นเครื่องใช้และสิ่งมีประโยชน์ชั่วเวลาหนึ่ง
İbranice:
ואלוהים עשה עבורכם את הבתים שלכם משכן למנוחה, ועשה לכם מעורות המקנה אוהלים אשר יהיה לכם קל לשאת אותם גם ביום מסעכם וביום חנותכם. ומהצמר והפרווה של המקנה הוא נתן לכם רהיטים (לשימושכם) ולהנאה עד עיתוי מוגדר
Hırvatça:
Allah vam daje smiraj u vašim kućama, i daje vam od kože stoke šatore, koje lahko nosite dok putujete i kad se smjestite, a od vune njihove, i dlake njihove, i kostrijeti njihove imovinu i odjeću, sve do određenog roka.
Rumence:
Dumnezeu v-a făcut casele voastre spre locuire, precum v-a făcut case din piei de dobitoace ca să vă fie uşurare ziua când mergeţi şi ziua când poposiţi. Şi spre întrebuinţare v-a dat lâna, părul de cămilă şi părul de capră, aşternuturi şi o bucurie vrem
Transliteration:
WaAllahu jaAAala lakum min buyootikum sakanan wajaAAala lakum min juloodi alanAAami buyootan tastakhiffoonaha yawma thaAAnikum wayawma iqamatikum wamin aswafiha waawbariha waashAAariha athathan wamataAAan ila heenin