Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

15

Ayah_chapter_number: 

57

Ayahid: 

1859

Sayfa No: 

265

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle femâ ḫaṭbüküm eyyühe-lmürselûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey elçiler! Başka ne işiniz var? dedi.

Diyanet İşleri: 

Zaten sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser! diyerek sormuştu: "Ey elçiler! İşiniz nedir?"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey elçiler demişti, başka ne memuriyetiniz var?

Şaban Piriş: 

Ey elçiler işiniz nedir? dedi.

Edip Yüksel: 

"Ey elçiler, göreviniz nedir," dedi.

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?"

Suat Yıldırım: 

Ve ilâve etti: “Ey elçiler, bundan başka işiniz nedir? sorabilir miyim?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve dedi ki: «Ey elçiler! Artık işiniz nedir?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Amacınız nedir ey elçiler? diye sordu.

Bekir Sadak: 

15:61

İbni Kesir: 

Ey elçiler

Adem Ugur: 

Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var? dedi.

İskender Ali Mihr: 

Şöyle dedi: “Ey elçiler! Bundan sonra sizin konuşacağınız konu nedir?”

Celal Yıldırım: 

«Ey elçiler! Göreviniz ne?» diyerek sormuştu.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?»

Fransızca: 

Et il [leur] dit : "Que voulez-vous, ô envoyés d'Allah ?

İspanyolca: 

Dijo: «¿Qué es lo que os trae, ¡enviados!?»

İtalyanca: 

Disse [ancora]: «Qual è la vostra missione, o inviati?».

Almanca: 

Er sagte: "Was ist denn euer Bestreben, ihr Entsandte?"

Çince: 

他说:使者们啊!你们有什么差事呢?

Hollandaca: 

En hij zeide: Wat is dus uwe zending, o gezanten van God?

Rusça: 

Он сказал: "Какова же ваша миссия, о посланцы?"

Somalice: 

Wuxuu yidhi Xaalkiinnu muxuu yahay Kuwan la Soo dirayaw.

Swahilice: 

Akasema: Hebu nini amri yenu, enyi wajumbe?

Uygurca: 

ئىبراھىم: «ئى ئەلچىلەر! نېمە ئىش بىلەن كەلدىڭلار؟» دېدى

Japonca: 

かれは(また)言った。「(主の)使徒の方がたよ,あなたがた(が来られたところ)の用件は,何でしょうか。」

Arapça (Ürdün): 

«قال فما خطبكم» شأنكم «أيها المرسلون».

Hintçe: 

(फिर) इबराहीम ने कहा ऐ (ख़ुदा के) भेजे हुए (फरिश्तों) तुम्हें आख़िर क्या मुहिम दर पेश है

Tayca: 

เขากล่าวว่า “ดังนั้น ธุระอันใดเล่าของพวกท่าน โอ้ทูตทั้งหลาย !?”

İbranice: 

אמר: 'הוי, השליחים, מה מעשיכם כאן

Hırvatça: 

I upita: "A koji je tačno razlog vašeg dolaska, o izaslanici?"

Rumence: 

Apoi el spuse din nou: “O, voi trimişilor! Care este treaba voastră?”

Transliteration: 

Qala fama khatbukum ayyuha almursaloona

Türkçe: 

"Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu.

Sahih International: 

[Abraham] said, "Then what is your business [here], O messengers?"

İngilizce: 

Abraham said: "What then is the business on which ye (have come), O ye messengers (of Allah)?"

Azerbaycanca: 

“Ey elçilər! (Ey Allahın mələkləri! Bir deyin görək) işiniz nədir?” – dedi.

Süleyman Ateş: 

(İbrahim gelenlerin Hak elçileri melekler olduklarını anlayınca): "Ey elçiler, dedi, işiniz nedir?"

Diyanet Vakfı: 

"Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?" dedi.

Erhan Aktaş: 

İbrâhîm: “Ey elçiler! Sizin niyetiniz ne?” dedi.

Kral Fahd: 

«Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

«Ey gönderilenler (elçiler), dedi, daha işiniz (me´muriyetiniz) ne»?

Muhammed Esed: 

Ve ekledi: "(Bana başka) bir diyeceğiniz var mı, ey (yüce makamın) elçileri?"

Gültekin Onan: 

15:56

Ali Fikri Yavuz: 

(Yine) dedi ki: “-Ey elçiler (Allah’ın melekleri!) Bundan sonra işiniz ne?”

Portekizce: 

E perguntou (mais): Qual é a vossa missão, ó mensageiros?

İsveççe: 

[Och] han fortsatte: "Vilka [andra] ärenden för er hit, ärade budbärare?"

Farsça: 

[سپس] گفت: ای فرستادگان! کار مهم شما چیست؟

Kürtçe: 

(ئیبراھیم) فەرمووی ئەی ڕەوانەکراوانی (خوا) چ کارێکی گرنگتان ھەیە

Özbekçe: 

У: «Эй элчилар, нима иш ила юборилдингиз?» деди. (Яъни, менга жуда билимдон ўғил хушхабарини беришдан бошқа яна нима иш билан юборилдингиз, деди.)

Malayca: 

Nabi Ibrahim bertanya pula: "Apa hal kamu wahai Utusan Tuhan?"

Arnavutça: 

dhe pyeti (Ibrahimi): “E, çfarë është qëllimi juaj, o të dërguar?”

Bulgarca: 

И каза: “А какво е намерението ви, о, пратеници?”

Sırpça: 

И упита: „А који је тачно разлог вашег доласка, о изасланици?“

Çekçe: 

A pokračoval: 'A jaká je tedy vaše záležitost, vyslanci?'

Urduca: 

پھر ابراہیمؑ نے پوچھا "اے فرستادگان الٰہی، وہ مہم کیا ہے جس پر آپ حضرات تشریف لائے ہیں؟"

Tacikçe: 

Гуфт: «Эй расулон, кори шумо чист?»

Tatarca: 

Ибраһим фәрештәләрдән сорады: "Миңа сөенеч бирүдән башка тагын нинди эшегез бар, ий илчеләр!?"

Endonezyaca: 

Berkata (pula) Ibrahim: "Apakah urusanmu yang penting (selain itu), hai para utusan?"

Amharca: 

«እናንተ መልክተኞች ሆይ! ኧረ ለመኾኑ ነገራችሁ ምንድን ነው» አለ፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “ஆக, (வானவத்) தூதர்களே! (நீங்கள் அனுப்பப்பட்ட) உங்கள் காரியமென்ன?”

Korece: 

천사들이여 당신들의 사명이무엇이뇨 라고 물으니

Vietnamca: 

(Ibrahim) hỏi: “Vậy công việc của các vị (ở đây) là gì, hỡi các Sứ Giả (của Allah)?”