Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

93

Ayah_chapter_number: 

6

Ayahid: 

6085

Sayfa No: 

596

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَىٰ

Çeviriyazı: 

elem yecidke yetîmen feâvâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O seni yetim bulup da barındırmadı mı?

Diyanet İşleri: 

Seni öksüz bulup da barındırmadı mı?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Seni bir yetim olarak bulup da yeryurt vermedi mi sana?

Şaban Piriş: 

Seni yetim bulup barındırmadı mı?

Edip Yüksel: 

Seni bir öksüz olarak bulup barındırmadık mı?

Ali Bulaç: 

Bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?

Suat Yıldırım: 

Seni yetim bulup barındırmadı mı?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Seni bir yetim bulup da barındırmadı mı?

Yaşar Nuri Öztürk: 

O seni bir yetim olarak bulup da barınağa kavuşturmadı mı?

Bekir Sadak: 

Senin gonlunu acmadik mi?

İbni Kesir: 

O

Adem Ugur: 

O, seni yetim bulup barındırmadı mı?

İskender Ali Mihr: 

Seni yetim bulmadı mı? Sonra (seni) (himaye edecek bir kimsenin yanında) barındırmadı mı?

Celal Yıldırım: 

Seni öksüz bulup barındırmadı mı ?

Tefhim ul Kuran: 

Bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?

Fransızca: 

Ne t'a-t-Il pas trouvé orphelin ? Alors Il t'a accueilli !

İspanyolca: 

¿No te encontró huérfano y te recogió?

İtalyanca: 

Non ti ha trovato orfano e ti ha dato rifugio?

Almanca: 

Fand ER dich nicht als Waise, dann gewährte ER dir Geborgenheit?!

Çince: 

难道他没有发现你伶仃孤苦,而使你有所归宿?

Hollandaca: 

Vond hij u niet als een wees, en heeft hij geene zorg voor u gedragen?

Rusça: 

Разве Он не нашел тебя сиротой и не дал тебе приют?

Somalice: 

Miyuusan ku helin Eebahaa Adigoo Agoon ah oosan ku dhawaynin.

Swahilice: 

Kwani hakukukuta yatima akakupa makaazi?

Uygurca: 

ئۇ سېنى يېتىم بىلىپ پاناھ بەرمىدىمۇ؟

Japonca: 

かれは孤児のあなたを見付けられ,庇護なされたではないか。

Arapça (Ürdün): 

«ألم يجدك» استفهام تقرير أي وجدك «يتيما» بفقد أبيك قبل ولادتك أو بعدها «فآوى» بأن ضمك إلى عمك أبي طالب.

Hintçe: 

क्या उसने तुम्हें यतीम पाकर (अबू तालिब की) पनाह न दी (ज़रूर दी)

Tayca: 

พระองค์มิได้ทรงพบเจ้าเป็นกำพร้าแล้วทรงให้ที่พึ่งดอกหรือ ?

İbranice: 

הלא היית יתום ונתן לך מחסה

Hırvatça: 

Zar te siročetom ne nađe, pa ti utočište dade,

Rumence: 

Nu te-a aflat El orfan şi te-a adăpostit?

Transliteration: 

Alam yajidka yateeman faawa

Türkçe: 

O seni bir yetim olarak bulup da barınağa kavuşturmadı mı?

Sahih International: 

Did He not find you an orphan and give [you] refuge?

İngilizce: 

Did He not find thee an orphan and give thee shelter (and care)?

Azerbaycanca: 

Məgər O səni yetim ikən tapıb sığınacaq vermədimi?!

Süleyman Ateş: 

O, seni yetim bulup barındırmadı mı?

Diyanet Vakfı: 

O, seni yetim bulup barındırmadı mı?

Erhan Aktaş: 

Seni yetim bulup, barındırmadı mı?

Kral Fahd: 

O, seni yetim bulup barındırmadı mı?

Hasan Basri Çantay: 

O, bir yetîm olduğunu bilib de (seni) barındırmadı mı?

Muhammed Esed: 

O seni yetim olarak bulup bir sığınak vermedi mi?

Gültekin Onan: 

Bir yetim iken, seni bulup da barındırmadı mı?

Ali Fikri Yavuz: 

O (Rabbin) sen bir yetim iken, (seni) barındırmadı mı?

Portekizce: 

Porventura, não te encontrou órgão e te amparou?

İsveççe: 

Fann Han dig inte faderlös och gav dig ett hem?

Farsça: 

آیا تو را یتیم نیافت، پس پناه داد؟

Kürtçe: 

ئایا تۆی نەبینی بەھەتیووی وحەواندیتیەوە

Özbekçe: 

У сени етим топиб, жойлаб қўймадими?

Malayca: 

Bukankah dia mendapati engkau yatim piatu, lalu la memberikan perlindungan?

Arnavutça: 

A nuk ishe ti bonja, e Ai të mori në strehim,

Bulgarca: 

Не те ли намери Той сирак и не те ли приюти?

Sırpça: 

Зар ниси био сироче, па ти Он уточиште пружи,

Çekçe: 

Což nenašel tě jako sirotka - a v útulek tě nepřijal?

Urduca: 

کیا اس نے تم کو یتیم نہیں پایا اور پھر ٹھکانا فراہم کیا؟

Tacikçe: 

Оё туро ятим наёфт ва паноҳат надод?

Tatarca: 

Әйә Раббың сине ятим хәлендә табып тәрбия урынын насыйп итмәдеме? (Атасы белән бертуган кардәше Әбү Талиб тәрбияләп үстерде.)

Endonezyaca: 

Bukankah Dia mendapatimu sebagai seorang yatim, lalu Dia melindungimu?

Amharca: 

የቲም ኾነህ አላገኘህምና አላስጠጋህምን? (አስጠግቶሃል)፡፡

Tamilce: 

உம்மை அனாதையாக அவன் காணவில்லையா? ஆக, (உம்மை) அவன் ஆதரித்தான் (-உமக்கு அடைக்கலம் கொடுத்தான்).

Korece: 

그분은 고아인 그대를 발견하여 그대를 보호하지 아니 했더뇨

Vietnamca: 

Chẳng phải Ngài thấy Ngươi mồ côi nên đã ban cho Ngươi một chỗ nương tựa?