content_ar:
إِنَّ الَّذِينَ يُنَادُونَكَ مِن وَرَاءِ الْحُجُرَاتِ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne yünâdûneke miv verâi-lḥucürâti ekŝeruhüm lâ ya`ḳilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Resülüm!) Sana odaların arkasından bağıranların çokları, aklı ermez kimselerdir.
Diyanet İşleri:
Sana odaların ötesinden seslenenlerin çoğu akletmeyen kimselerdir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Odaların ardından bağırarak sana seslenenlerin çoğu, akıl etmeyen kişilerdir.
Şaban Piriş:
Sana odaların arkasından bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.
Edip Yüksel:
Odaların/duvarların ardından sana seslenenlerin çoğu düşüncesiz kimselerdir.
Ali Bulaç:
Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu aklını kullanmıyor.
Suat Yıldırım:
Ama sana evinin dışından seslenenlerin ise ekserisi düşüncesiz, mâkul davranmayan kimselerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak o kimseler ki, sana hücrelerin arkasından nidâ ediverirler. Onların çoğu âkilâne düşünmezler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Odalarının arkasından sana seslenenlere gelince, onların çoğu aklını çalıştırmamaktadır.
Bekir Sadak:
suphesiz muminler birbiri ile kardestirler
İbni Kesir:
Muhakkak ki sana, hücrelerin ardından seslenenlerin çoğunun akılları ermez.
Adem Ugur:
(Resûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki sana odaların dışından seslenenlerin çoğu akıl etmezler.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz onlar ki (sana ait) odaların arkasından sana seslenirler, çoğunun aklı ermez.
Tefhim ul Kuran:
Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de (var ya), onların çoğu aklını kullanmıyorlar.
Fransızca:
Ceux qui t'appellent à haute voix de derrière les appartements, la plupart d'entre eux ne raisonnent pas.
İspanyolca:
La mayoría de los que te llaman desde fuera de las habitaciones privadas no tienen entendimiento.
İtalyanca:
Quanto a coloro che ti chiamano dall'esterno delle tue stanze intime... la maggior parte di loro non comprendono nulla.
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die dich von jenseits der Hudschurat rufen, die meisten von ihnen begreifen nicht.
Çince:
在寝室后面喊叫你的人们,大半是不明理的。
Hollandaca:
Wat hen betreft die uit de binnenste vertrekken om u roepen, het meerendeel huner begrijpen den eerbied niet, dien zij u verplicht zijn.
Rusça:
Воистину, большинство из тех, которые зовут тебя из-за пределов комнат, не разумеют.
Somalice:
kuwa kaaga dhawaaqi qolalka gadaashooda badankoodu wax ma kasayaan.
Swahilice:
Hakika hao wanao kuita nawe uko nyuma ya vyumba, wengi wao hawana akili.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، سېنى ھۇجرىلار (يەنى پاك ئاياللىرىڭنىڭ تۇرالغۇ جايلىرى) ئارقىسىدىن توۋلايدىغانلارنىڭ تولىسى ئەقىلسىز كىشىلەردۇر
Japonca:
本当に部屋の外から大声であなたを呼ぶ者の多くは,思慮分別のない者である。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين ينادونك من وراء الحجرات» حجرات نسائه صلى الله عليه وسلم جمع حجرة وهي ما يحجر عليه من الأرض بحائط ونحوه، وكان كل واحد منهم نادى خلف حجرة لأنهم لم يعلموه في أي حجرة مناداة الأعراب بغلظة وجفاء «أكثرهم لا يعقلون» فيما فعلوه محلَّك الرفيع وما يناسبه من التعظيم.
Hintçe:
(ऐ रसूल) जो लोग तुमको हुजरों के बाहर से आवाज़ देते हैं उनमें के अक्सर बे अक्ल हैं
Tayca:
แท้จริงบรรดาผู้ส่งเสียงเรียกเจ้าทางเบื้องหลังห้องหับเหล่านั้น ส่วนใหญ่ของพวกเขาไม่ใช้สติปัญญา
İbranice:
הנה אלה הקוראים אליך מאחורי החדרים רובם חסרי בינה הם
Hırvatça:
Zbilja, oni koji te dozivaju izvan soba - većina njih ne razumije.
Rumence:
Cei care te cheamă din afara încăperilor, în majoritatea lor, nu au minte.
Transliteration:
Inna allatheena yunadoonaka min warai alhujurati aktharuhum la yaAAqiloona
Türkçe:
Odalarının arkasından sana seslenenlere gelince, onların çoğu aklını çalıştırmamaktadır.
Sahih International:
Indeed, those who call you, [O Muhammad], from behind the chambers - most of them do not use reason.
İngilizce:
Those who shout out to thee from without the inner apartments - most of them lack understanding.
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Şübhəsiz ki, səni otaqların arxasından çağıranların çoxusunun ağlı kəsmir!
Süleyman Ateş:
Odaların arkasından sana bağıranların çoğu, düşüncesiz kimselerdir.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
Erhan Aktaş:
Sana odaların dışından seslenenlerin çoğu, düşüncesiz kimselerdir.
Kral Fahd:
(Rasûlüm!) Sana odaların arka tarafından bağıranların çoğu aklı ermez kimselerdir.
Hasan Basri Çantay:
Hücrelerin ardından sana ünleyenler (var ya) onların, çoğunun akılları ermez.
Muhammed Esed:
Gerçek şu ki (ey Peygamber,) seni evinin dışından çağıranlar var ya, işte onların çoğu akıllarını kullanmazlar.
Gültekin Onan:
Şüphesiz, hücrelerin ardından sana seslenenler de, onların çoğu, akletmiyor.
Ali Fikri Yavuz:
Hücrelerin (Peygambere ait odaların) önünden seni çağıranlar (var ya), onların çoğu aklı ermiyenlerdir.
Portekizce:
Em verdade, a maioria daqueles que gritam (o teu nome), do lado de fora dos (teus) aposentos, é insensata.
İsveççe:
De flesta av dem som högljutt kallar på dig, när du [Muhammad] befinner dig i de inre rummen, är människor som inte tänker sig för.
Farsça:
یقیناً کسانی که تو را از پشت اطاق ها صدا می کنند، بیشترشان معرفت و آگاهی [به حرمت و عظمت تو] ندارند.
Kürtçe:
بێگومان ئەو کەسانەی لە دەرەوەی ژوورەکان بانگت دەکەن (ئەی موحەممەد ﷺ) زۆربەیان نەفامن وتێناگەن
Özbekçe:
Албатта, сени ҳужралар ортидан чақираётганларнинг кўплари ақл ишлатмаслар. (Маккаи Мукаррама фатҳ қилингандан сўнг турли қабилаларнинг вакиллари Расулуллоҳнинг ҳузурларига келиб, Исломни қабул қилганларини эълон қила бошладилар. Уларнинг кўплари саҳровий, таълим кўрмаган, қўпол аробийлар эдилар. Шулардан бири Бани Тамим қабиласининг бошлиғи ал-Ақраъ ибн Ҳабис келиб, Пайғамбаримиз аҳли аёллари билан истиқомат қиладиган ҳужралари ортидан туриб: «Ҳой, Муҳаммад, ҳой, Муҳаммад, менга қара, менинг мақтовим зийнат, ёмонлашим айбдир», деган экан. Шунда Аллоҳ таоло ушбу оятни туширган.)
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang memanggilmu dari luar bilik-bilik (tempat ahlimu, wahai Muhammad), kebanyakan mereka tidak mengerti (adab dan tata tertib).
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që të thërrasin ty pas (mureve) të dhomave (tuaja), shumica e tyre nuk mendojnë.
Bulgarca:
Онези, които те призовават иззад стаите - повечето от тях не проумяват.
Sırpça:
Већина оних који те дозивају испред соба није довољно паметна.
Çekçe:
Avšak většina z těch, kdož tě hlasitě vyvolávají z komnat tvých, jsou lidé nerozumní.
Urduca:
اے نبیؐ، جو لوگ تمہیں حجروں کے باہر سے پکارتے ہیں ان میں سے اکثر بے عقل ہیں
Tacikçe:
Онҳое, ки аз он сӯи ҳуҷраҳо туро нидо медиҳанд, бештар бехирадонанд.
Tatarca:
Дөреслектә сиңа хөҗрәләреңнең артыннан кычкырып дәшүчеләр дә бар, алар үзләренә файдалы булган эшне аңламыйлар.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang memanggil kamu dari luar kamar(mu) kebanyakan mereka tidak mengerti.
Amharca:
እነዚያ ከክፍሎቹ ውጭ ኾነው የሚጠሩህ አብዛኞቻቸው አያውቁም፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக (நீர் தங்கி இருக்கிற) அறைகளுக்குப் பின்னால் இருந்து உம்மை சத்தமிட்டு அழைப்பவர்கள் - அவர்களில் அதிகமானவர்கள் (உங்கள் கண்ணியத்தை) புரியமாட்டார்கள்.
Korece:
안방 됫편에서 그대를 소리 쳐 부르는 자 그들 대다수는 알 지 못하는 자들이라
Vietnamca:
Quả thật, những người (lớn tiếng) gọi Ngươi (hỡi Thiên Sứ) từ bên ngoài nội phòng thì phần đông là những kẻ thiếu suy nghĩ.
Ayet Linkleri: