content_ar:
قُلْ يَوْمَ الْفَتْحِ لَا يَنفَعُ الَّذِينَ كَفَرُوا إِيمَانُهُمْ وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ
Çeviriyazı:
ḳul yevme-lfetḥi lâ yenfe`u-lleẕîne keferû îmânühüm velâ hüm yünżarûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "İnkâr edenlere o fetih günü iman etmeleri fayda vermez ve onlara göz açtırılmaz."
Diyanet İşleri:
De ki: "Hükmün verileceği gün inkarcılara ne inanmaları fayda verir ve ne de ertelenirler."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Fetih günü, kafir olanlar imana gelseler de faydası yok ve onlara mühlet de verilmeyecek.
Şaban Piriş:
De ki: Hüküm günü, kafirlerin imanının kendilerine bir fayda vermediği ve onlara süre/mühlet de tanınmaz.
Edip Yüksel:
De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."
Ali Bulaç:
De ki: "Fetih günü, inkar edenlere (o gün) inanmaları bir yarar sağlamaz ve onlara bir süre tanınmaz."
Suat Yıldırım:
De ki: “Fetih günü, kâfirlere imanları fayda vermez, onlara mühlet de verilmez.” [4,84-85]
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Kâfir olmuş olanlara o fetih günü imânları bir fâide vermez ve onlara mühlet de verilmez».
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Fetih günü, küfre sapanlara imanları yarar sağlamayacaktır. Onlara göz açtırılmaz bile."
Bekir Sadak:
Evlatliklari babalarina nisbet edin, bu Allah katinda en dogru olandir. Eger babalarinin kim oldugunu bilmiyorsaniz, bu takdirde onlari din kardesi ve dostlariniz olarak kabul edin. Icinizden kasdederek yaptiklariniz bir yana, yanilmalarinizda size bir sorumluluk yoktur. Allah, bagislar ve merhamet eder.
İbni Kesir:
De ki: Fetih günü o kafirlere imanları fayda vermeyecek ve onlara bakılmayacak.
Adem Ugur:
De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkârcılara (o gün ettikleri) imanları fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de tanınmayacaktır!
İskender Ali Mihr:
De ki: "
Celal Yıldırım:
De ki: Fetih günü, küfredenlere inanmaları artık fayda vermez ve onlara mühlet de verilmez.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Fetih günü, küfre sapmakta olanlara (o gün) inanmaları bir yarar sağlamaz ve onlara bir süre de tanınmaz.»
Fransızca:
Dis : "Le jour de la Victoire, , il sera inutile aux infidèles de croire ! Et aucun délai ne leur sera donné".
İspanyolca:
Di: «El día del fallo, la fe ya no aprovechará a los infieles y no les será dado esperar».
İtalyanca:
Di': «Nel Giorno della Vittoria sarà vano il credere dei miscredenti! Non avranno alcun rinvio».
Almanca:
Sag: "Am Tag des Sieges wird denjenigen, die Kufr betrieben haben, weder ihr Iman nützen, noch wird ihnen Aufschub gewährt."
Çince:
你说:不信道者,在判决日,虽信无益,并且不获得宽待。
Hollandaca:
Antwoord: Op den dag dier beslissing zal het geloof van hen, die niet geloofd zullen hebben, hun niet baten: ook zullen zij geen langer uitstel ontvangen.
Rusça:
Скажи: "В День суда неверующим не принесет пользы их вера, и они не получат отсрочки".
Somalice:
waxaad dhahdaa maalinta kala xukunka Gaalada ma anfaco Iimaankoodu lamaga sugo.
Swahilice:
Sema: Siku ya Ushindi, wale walio kufuru imani yao haitawafaa kitu, wala wao hawatapewa muhula.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «ھۆكۈم چىقىرىلىدىغان كۈندە كاپىرلارنىڭ ئېيتقان ئىمانىنىڭ پايدىسى بولمايدۇ، ئۇلارغا مۆھلەتمۇ بېرىلمەيدۇ»
Japonca:
言ってやるがいい。「勝利の日には,不信心であった者の信仰はかれらに役立たず,かれらは猶予もされないであろう。」
Arapça (Ürdün):
«قل يوم الفتح» بإنزال العذاب بهم «لا ينفع الذين كفروا إيمانهم ولا هم ينظرون» يمهلون لتوبة أو معذرة.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि फैसले के दिन कुफ्फ़ार को उनका ईमान लाना कुछ काम न आएगा और न उनको (इसकी) मोहलत दी जाएगी
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “วันแห่งชัยชนะนั้น การศรัทธาของบรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธาจะไม่อำนวยประโยชน์แก่พวกเขาเลย และพวกเขาก็จะไม่ถูกให้ยืดเวลาออกไป”
İbranice:
אמור להם: 'ביום הדין לא תועיל לאלה אשר כפרו אמונתם, ולא יינתן להם עוד מועד״
Hırvatça:
Reci: "Na Dan pobjede nevjernicima neće nikako koristiti to što će tada vjerovati i nimalo im se vremena neće dati."
Rumence:
Spune: “Ziua cuceririi nu slujeşte la nimic celor care nu au crezut, căci ei nu au nimic de aşteptat!”
Transliteration:
Qul yawma alfathi la yanfaAAu allatheena kafaroo eemanuhum wala hum yuntharoona
Türkçe:
De ki: "Fetih günü, küfre sapanlara imanları yarar sağlamayacaktır. Onlara göz açtırılmaz bile."
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "On the Day of Conquest the belief of those who had disbelieved will not benefit them, nor will they be reprieved."
İngilizce:
Say: "On the Day of Decision, no profit will it be to Unbelievers if they (then) believe! nor will they be granted a respite."
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) De: “Fəth günü kafirlərlə (sonrakı) imanı heç bir fayda verməz və onlara (tövbə etmək üçün) möhlət də verilməz!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Fetih günü (gelince, şimdi) inkar edenlere (o zaman) inanmaları fayda vermez ve kendilerine mühlet de verilmez.
Diyanet Vakfı:
De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkarcılara (o gün ettikleri) imanları fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de tanınmayacaktır!
Erhan Aktaş:
De ki: “Kâfirlerin fetih günü(1) inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Ve onlara süre de tanınmaz.”
Kral Fahd:
De ki: Fetih (ve hüküm) gününde inkârcılara (o gün ettikleri) imanları fayda vermeyecek ve kendilerine mühlet de tanınmayacaktır!
Hasan Basri Çantay:
Sen de söyle «Fetih günü, o kâfirlere îmanları fâide vermeyecek, kendileri (nin yüzlerin) e de bakılmayacak».
Muhammed Esed:
De ki: "Nihai Karar Günü, (hayatları boyunca) hakikati inkar etmiş olanlara ne (yeni fark ettikleri) imanları bir fayda sağlayacak, ne de kendilerine bir mühlet verilecektir".
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Fetih günü, o kâfirlere imanları fayda vermiyecek, onlara gözde açtırılmıyacaktır.
Portekizce:
Responde-lhes: No dia da vitória de nada valerá a fé tardia dos incrédulos, nem serão tolerados.
İsveççe:
Säg [Muhammad]: "Den Dag då avgörandet faller skall de som förnekade sanningen inte ha någon glädje av den tro [som de för sent kommer att bekänna] och de skall inte få något uppskov."
Farsça:
بگو: روز فتح و پیروزی [حتمی مؤمنان] کسانی که کفر ورزیده اند، نه ایمان آوردنشان سودشان دهد و نه به آنان مهلت داده می شود؛
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ڕۆژی بڕیاردانی قیامەت باوەڕ ھینان سوود ناگەیەنێت بەوانەی بێ باوەڕبوون لە دونیادا و مۆڵەتیشیان پێ نادرێت
Özbekçe:
Сен: «Фатҳ куни куфр келтирганларга иймонлари манфаат бермас ва уларга муҳлат ҳам берилмас», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "(Tidak perlu diketahui masa datangnya tetapi mesti dipercayai bahawa) pada hari pembukaan bicara itu, tidak ada gunanya lagi kepada orang-orang kafir kiranya mereka hendak beriman, dan mereka pula tidak akan diberi tempoh (berbuat demikian)".
Arnavutça:
Thuaju (o Muhammed!): “Ditën e gjykimit, nuk do t’u bëjë dobi mohuesve besimi i tyre, e as që do t’u jepet afat”.
Bulgarca:
Кажи: “За неверниците в Деня на отсъждането не ще е от полза, ако тогава повярват. И не ще им се даде отсрочка.”
Sırpça:
Реци: “На Судњем дану, кад неверницима неће никако да користи то што ће тада да верују и неће да им се да нимало времена.“
Çekçe:
Odpověz: 'V den rozhodnutí nebude nic platna víra těm, kdož nevěřící byli, a nebude jim dán odklad žádný!'
Urduca:
ان سے کہو "فیصلے کے دن ایمان لانا اُن لوگوں کے لیے کچھ بھی نافع نہ ہو گا جنہوں نے کفر کیا ہے اور پھر اُن کو کوئی مہلت نہ ملے گی"
Tacikçe:
Бигӯ: «Дар рӯзи пирӯзӣ, имон овардани кофирон фоидаашон надиҳад ва мӯҳлаташон надиҳад».
Tatarca:
Аларга әйт: "Кыямәт көнендә кәферләргә файда бирмәс ул көндә генә китергән иманнары, һәм аларга гамәл кылырга вакыт та бирелмәс", – дип.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Pada hari kemenangan itu tidak berguna bagi orang-orang kafir, iman mereka dan tidak pula mereka diberi tangguh".
Amharca:
«በፍርድ ቀን እነዚያን የካዱትን ሰዎች እምነታቸው አይጠቅማቸውም፡፡ እነርሱም ጊዜን አይሰጡም፤» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! “தீர்ப்பு (வருகின்ற) நாளில் நிராகரிப்பவர்களுக்கு அவர்களது ஈமான் (-நம்பிக்கை) பலனளிக்காது. இன்னும் அவர்கள் அவகாசம் அளிக்கப்பட மாட்டார்கள்.”
Korece:
일러가로되 심판의 날 불신 한 자들의 믿음은 유용함이 없으 며 그들에게는 믿음을 가질 기회 도 기다리지 아니 함이라
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ) hãy nói với họ: “Vào ngày mà sự trừng phạt xảy đến, đức tin của họ sẽ không giúp ích được gì cho họ và họ cũng sẽ không được gia hạn thêm (để có cơ hội sám hối).”
Ayet Linkleri: