Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

21

Ayah_chapter_number: 

2

Ayahid: 

2485

Sayfa No: 

322

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

مَا يَأْتِيهِم مِّن ذِكْرٍ مِّن رَّبِّهِم مُّحْدَثٍ إِلَّا اسْتَمَعُوهُ وَهُمْ يَلْعَبُونَ

Çeviriyazı: 

mâ ye'tîhim min ẕikrim mir rabbihim muḥdeŝin ille-steme`ûhü vehüm yel`abûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rablerinden kendilerine gelen her yeni hatırlatmayı hep eğlenerek dinliyorlar.

Diyanet İşleri: 

Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı mutlaka, gönülleri gaflet içinde eğlenerek dinlerler. Zulmedenler, gizli toplantılarında: "Bu zat, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göz göre göre sihre mi uyarsınız?" diye konuşurlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rablerinden, Kur'an'a ait yeni bir ayet geldi mi onu alaya alarak dinlerler, oyun sanırlar.

Şaban Piriş: 

Rablerinden gelen her yeni hatırlatma ancak alay ederek dinlerler.

Edip Yüksel: 

Her ne zaman Rab'lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.

Ali Bulaç: 

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.

Suat Yıldırım: 

Rab'leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler.Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: “O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?” [17,48; 25,9]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlara Rablerinden yeni bir ihtar gelmez ki, illâ onu müstehziyâne bir halde dinlerler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.

Bekir Sadak: 

Biz onlari yemek yemez birer ceset kilmadik ve onlar olumsuz de degillerdi.

İbni Kesir: 

Rabblarından kendilerine yeni bir uyarı gelmeye dursun

Adem Ugur: 

Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.

İskender Ali Mihr: 

Rabbinden, yeni bir zikir (uyarı) gelmeyegörsün. Onu, ancak oynayarak (alay ederek) dinlerler.

Celal Yıldırım: 

Rablarından kendilerine gelen her yeni uyarıyı mutlaka eğlenerek dinlerler.

Tefhim ul Kuran: 

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, onlar bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinlemektedirler.

Fransızca: 

Aucun rappel de [révélation] récente ne leur vient de leur Seigneur, sans qu'ils ne l'entendent en s'amusant,

İspanyolca: 

Cuando reciben una nueva amonestación de su Señor, la escuchan sin tomarla en serio,

İtalyanca: 

Non giunse loro alcun Monito da parte del loro Signore che non ascoltassero irriverenti,

Almanca: 

Ihnen wird keine Ermahnung von ihrem HERRN zuteil, die erneuert wird, ohne daß sie diese vernehmen, während sie Sinnloses treiben.

Çince: 

每逢有新的记念,从他们的主降临他们,他们倾听它,并加以嘲笑。

Hollandaca: 

Er komt geene waarschuwing tot hen van hunnen Heer, die hun onlangs in den Koran werd geopenbaard, of als zij die hooren, maken zij haar tot een voorwerp van hunnen spot.

Rusça: 

Когда бы ни приходило к ним новое назидание от их Господа, они выслушивали его, забавляясь.

Somalice: 

Quraankastee oo uga Yimaadda Xagga Eebahood kana Soo darriya way maqlaan iyagoo Ciyaari.

Swahilice: 

Hayawafikilii mawaidha mapya kutoka kwa Mola wao Mlezi ila huyasikiliza na huku wanafanya mchezo.

Uygurca: 

ئۇلارغا پەرۋەردىگارى تەرىپىدىن (قۇرئاندا) يېڭى ۋەز - نەسىھەت نازىل بولسىلا، ئۇلار ئۇنىڭغا مەسخىرە قىلغان ھالدا قۇلاق سېلىشىدۇ

Japonca: 

かれらの主から新しい訓戒が来る度に,かれらはそれを笑い草として聞くに過ぎない。

Arapça (Ürdün): 

«ما يأتيهم من ذكر من ربهم محدث» شيئاً فشيئاً أي لفظ قرآن «إلا استمعوه وهم يلعبون» يستهزئون.

Hintçe: 

जब उनके परवरदिगार की तरफ से उनके पास कोई नया हुक्म आता है तो उसे सिर्फ कान लगाकर सुन लेते हैं और (फिर उसका) हँसी खेल उड़ाते हैं

Tayca: 

ไม่มีข้อตักเตือนใหม่ ๆ จากพระเจ้าของเขามายังพวกเขา เว้นแต่ว่าพวกเขารับฟังมันและพวกเขาล้อเล่นไปด้วย

İbranice: 

כל אימת שמגיע אליהם זכר מתחדש מריבונם, הם שומעים אותו ומשתעשעים

Hırvatça: 

I ne dođe im ništa novo od Opomene od Gospodara njihova čemu se, slušajući to, ne podsmjehuju

Rumence: 

Nici o nouă amintire nu le vine de la Domnul lor, fără ca ei să nu o asculte în batjocură.

Transliteration: 

Ma yateehim min thikrin min rabbihim muhdathin illa istamaAAoohu wahum yalAAaboona

Türkçe: 

Rablerinden kendilerine ulaşan, söze bürünmüş her yeni öğüt ve hatırlatmayı ancak eğlenerek dinliyorlar.

Sahih International: 

No mention comes to them anew from their Lord except that they listen to it while they are at play

İngilizce: 

Never comes (aught) to them of a renewed Message from their Lord, but they listen to it as in jest,-

Azerbaycanca: 

Rəbbindən onlara (bir-birinin ardınca) elə bir yeni xəbərdarlıq (öyüd-nəsihət) gəlməz ki, onu məsxərəyə qoyub dinləməsinlər;

Süleyman Ateş: 

Kendilerine Rablerinden gelen her yeni ikazı mutlaka eğlenerek dinlerler.

Diyanet Vakfı: 

Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.

Erhan Aktaş: 

Rabb’lerinden, kendilerine gelen söze bürünmüş her yeni öğüdü, sadece alay ederek dinlerler.

Kral Fahd: 

Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak, dinlemişlerdir.

Hasan Basri Çantay: 

(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: «Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz»?

Muhammed Esed: 

Ne zaman Rablerinden kendilerine yeni bir uyarıcı, hatırlatıcı (mesaj) gelse, onu ancak alaya alarak dinliyorlar,

Gültekin Onan: 

Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Rablerinden kendilerine gelen her yeni ihtarı, hep eğlenerek dinliyorlar.

Portekizce: 

Nunca lhes chegou uma nova mensagem de seu Senhor, que não escutassem, senão com o fito de escarnecê-la,

İsveççe: 

När en ny påminnelse från deras Herre når dem lyssnar de [förstrött], utan att överge sina tidsfördriv

Farsça: 

هیچ یادآوری و پند تازه ای از سوی پروردگارشان برای آنان نمی آید مگر آنکه آن را می شنوند و در حالی که سرگرم بازی هستند [آن را مسخره می کنند.]

Kürtçe: 

ھەر پەیامێکی تازەیان لە پەروەردگاریانەوە بۆ بێت (کە قورئانە) ئەوان دەیبیستن و گاڵتـەی پێ دەکــەن

Özbekçe: 

Қачон Роббиларидан янги эслатма келса, фақат уни ўйнаётган ҳолларида тингларлар.

Malayca: 

Tidak datang kepada mereka itu sebarang peringatan yang diturunkan dari Tuhan mereka lepas satu: satu, melainkan mereka memasang telinga mendengarnya sambil mereka mempermain-mainkannya -

Arnavutça: 

Atyre nuk u erdhi nga Zoti i tyre kurrfarë paralajmërimi i ri, e që ata të mos e përgjojnë atë, duke u tallur me të,

Bulgarca: 

Всякога, щом получат ново напомняне от своя Господ, те го слушат, подигравайки се,

Sırpça: 

И не дође им ниједна нова опомена од Господара њиховог којој се, слушајући је, не подсмехују,

Çekçe: 

a kdykoliv jim od Pána jejich nové připomenutí přijde, jen jako v zábavě mu naslouchají

Urduca: 

ان کے پاس جو تازہ نصیحت بھی ان کے رب کی طرف سے آتی ہے اُس کو بہ تکلف سنتے ہیں اور کھیل میں پڑے رہتے ہیں

Tacikçe: 

Аз сӯи Парвардигорашон барояшон ҳар панде тозае омад, онро шуниданд ва саргарми бозича буданд.

Tatarca: 

Алар Раббыларыннан азлап-азлап иңә торган Коръән аятьләрен ишетерләр, мәгәр ишетсәләр дә уен-көлке юлы белән генә ишетерләр.

Endonezyaca: 

Tidak datang kepada mereka suatu ayat Al Quran pun yang baru (di-turunkan) dari Tuhan mereka, melainkan mereka mendengarnya, sedang mereka bermain-main,

Amharca: 

ከጌታቸው አዲስ የተወረደ ቁርኣን አይመጣላቸውም፡፡ እነሱ የሚያላግጡ ሆነው የሚያደምጡት ቢሆኑ እንጂ፡፡

Tamilce: 

அவர்களுடைய இறைவனிடமிருந்து புதிய அறிவுரை ஏதும் அவர்களுக்கு வந்தால் அவர்களோ விளையாடியவர்களாக இருக்கும் நிலையில் அதை செவியுறுகிறார்கள்.

Korece: 

그들은 주님으로부터 새로운 메세지가 이를 때 마다 그것을 조롱하며 듣고 있노라

Vietnamca: 

Bất cứ điều nhắc nhở mới nào từ Thượng Đế của họ đến với họ, họ đều chỉ nghe nó với thái độ bỡn cợt.