Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

18

Ayah_chapter_number: 

24

Ayahid: 

2164

Sayfa No: 

296

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ ۚ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَىٰ أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَٰذَا رَشَدًا

Çeviriyazı: 

illâ ey yeşâe-llâh. veẕkür rabbeke iẕâ nesîte veḳul `asâ ey yehdiyeni rabbî liaḳrabe min hâẕâ raşedâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir." de.

Diyanet İşleri: 

Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: "Ben yarın onu yapacağım" deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: "Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak Allah dilerse yaparım de ve birşeyi unutunca Rabbini an ve de ki: Umarım, Rabbim, beni bundan daha ziyade hayra ve doğruya yakın birşeye erdirir ve başarı verir bana.

Şaban Piriş: 

“İnşaallah/Allah dilerse..” de. Bunu unuttuğun zaman da Rabbini an ve Rabbim umulur ki beni doğruya en yakın olana eriştirir, de!

Edip Yüksel: 

Ancak, "ALLAH dilerse (yapacağım)," diyerek Rabbini an. Unutursan, o zaman da, "Belki Rabbim bir dahaki sefere beni daha iyiye ulaştırır," de.

Ali Bulaç: 

Ancak: "Allah dilerse" (inşaAllah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip-iletir."

Suat Yıldırım: 

Hiçbir konuda: Allah'ın dilemesine bağlamaksızın, “Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım” deme!Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı zikret ve: “Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar” de. [18,63]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

18:23

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah dilerse şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."

Bekir Sadak: 

De ki: «Gercek Rabbinizdendir.» Dileyen inansin, dileyen inkar etsin. suphesiz zalimler icin, duvarlari cepecevre onlari icine alacak bir ates hazirlamisizdir. Onlar yardim istediklerinde, erimis maden gibi yuzleri kavuran bir su kendilerine sunulur. Bu ne kotu bir icecek ve cehennem ne kotu bir duraktir!

İbni Kesir: 

Meğer ki Allah dilemiş ola. Unuttuğun zaman da Rabbını an ve şöyle de: Umulur ki Rabbım

Adem Ugur: 

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah´ı an ve &quot

İskender Ali Mihr: 

Ancak Allah´ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah´a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”

Celal Yıldırım: 

18:23

Tefhim ul Kuran: 

Ancak: «Allah dilerse» (yapacağım, de) . Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir.»

Fransızca: 

sans ajouter : "Si Allah le veut", et invoque ton Seigneur quand tu oublies et dis : "Je souhaite que mon Seigneur me guide et me mène plus près de ce qui est correct".

İspanyolca: 

sin: «si Alá quiere». Y, si te olvidas de hacerlo, recuerda a tu Señor, diciendo: «Quizá mi Señor me dirija a algo que esté más cerca que eso de lo recto».

İtalyanca: 

senza dire "se Allah vuole". Ricordati del tuo Signore quando avrai dimenticato [di dirlo] e di': "Spero che il mio Signore mi guidi su una direzione ancora migliore".

Almanca: 

Es sei denn, wenn ALLAH es will. Und erwähne (den Willen) deines HERRN (danach), solltest du 2 es (vorher) vergessen haben. Und sag: "Ich hoffe, daß mein HERR mich zu einer besseren Führung als dieses rechtleitet.

Çince: 

除非同时说:如果真主意欲。你如果忘了,就应当记忆起你的主,并且说:我的主或许指示我比这更切近的正道。

Hollandaca: 

Tenzij gij er bijvoegt: Indien het Gode behaagt. En herdenk uwen Heer als gij dit vergeet, en zeg: God is in staat mij gemakkelijk te leiden, opdat ik de kennis der waarheid van deze gebeurtenis nabij zou kunnen komen.

Rusça: 

Если только этого не пожелает Аллах! Если же ты забыл, то помяни своего Господа и скажи: "Быть может, Господь мой поведет меня более правильным путем".

Somalice: 

(adoon dhihin) hadduu doono Eebe, xusna Eebahaa haddaad halmaanto, waxaadna dhahdaa wuxuu u dhawyahay inuu igu hanuuniyo Eebahay wax ka dhaw kaas oo toosni ah.

Swahilice: 

Isipo kuwa Mwenyezi Mungu akipenda. Na mkumbuke Mola wako Mlezi pale unapo sahau, na sema: Asaa Mola wangu Mlezi ataniongoa kwenye uwongozi ulio karibu zaidi kuliko huu.

Uygurca: 

«خۇدا خالىسا» دېگەن سۆزنى قوشۇپ دېگىن (يەنى خۇدا خالىسا قىلىمەن دېگىن)، (خۇدا خالىسا دېگەن سۆزنى ئۇنتۇپ قالساڭ، پەرۋەردىگارىڭنى تىلغا ئالغىن (يەنى «خۇدا خالىسا» نى ئېسىڭگە كەلگەندە ئېيتقىن) ھەمدە: «پەرۋەردىگارىمنىڭ مېنى بۇنىڭدىنمۇ يېقىن توغرا يولغا باشلىشىنى (يەنى دىنىم، دۇنيايىمدا مېنى ئەڭ تۈزۈك ئىشلارغا مۇۋەپپەق قىلىشىنى) ئۈمىد قىلىمەن» دېگىن

Japonca: 

「アッラーが御好みになられるなら。」 と付け加えずには。あなたが忘れた時は主を念じて,「わたしの主は,これよりも正しい道に近付くよう御導き下さるでしょう。」と言え。

Arapça (Ürdün): 

«إلا يشاء الله» أي إلا ملتبسا بمشيئة الله تعالى بأن تقول إن شاء الله «واذكر ربك» أي مشيئته معلقا بها «إذا نسيت» ويكون ذكرها بعد النسيان كذكرها مع القول الحسن وغيره ما دام في المجلس «وقل عسى أن يهدين ربي لأقرب من هذا» من خبر أهل الكهف في الدلالة على نبوتي «رشدا» هداية وقد فعل الله ذلك.

Hintçe: 

मगर इन्शा अल्लाह कह कर और अगर (इन्शा अल्लाह कहना) भूल जाओ तो (जब याद आए) अपने परवरदिगार को याद कर लो (इन्शा अल्लाह कह लो) और कहो कि उम्मीद है कि मेरा परवरदिगार मुझे ऐसी बात की हिदायत फरमाए जो रहनुमाई में उससे भी ज्यादा क़रीब हो

Tayca: 

เว้นแต่อัลลอฮ์ทรงประสงค์ จงรำลึกถึงพระผู้เป็นเจ้าของเจ้าเมื่อลืม และจงกล่าวว่า “บางทีพระผู้เป็นเจ้าของฉันจะทรงชี้แนะทางที่ถูกต้องที่ใกล้กว่านี้แก่ฉัน”

İbranice: 

אלא (אמור) : 'אם ירצה אלוהים.' והזכר את ריבונך אם תשכח. ואמור: 'אולי יואיל להדריך אותי ריבוני להתקרב יותר לאמת

Hırvatça: 

ne dodavši: "Ako Allah da!" A kada zaboraviš, sjeti se Gospodara svoga i reci: "Gospodar moj će me uputiti na ono što je bliže ispravnom od ovoga."

Rumence: 

fără să adaugi: “De-o vrea Dumnezeu!” Aminteşte-L pe Domnul tău, dacă ai uitat, şi spune: “Poate Domnul meu mă va călăuzi să mă apropii de aceasta aşa cum se cuvine.”

Transliteration: 

Illa an yashaa Allahu waothkur rabbaka itha naseeta waqul AAasa an yahdiyani rabbee liaqraba min hatha rashadan

Türkçe: 

"Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."

Sahih International: 

Except [when adding], "If Allah wills." And remember your Lord when you forget [it] and say, "Perhaps my Lord will guide me to what is nearer than this to right conduct."

İngilizce: 

Without adding, "So please Allah!" and call thy Lord to mind when thou forgettest, and say, "I hope that my Lord will guide me ever closer (even) than this to the right road."

Azerbaycanca: 

Ancaq: “İnşallah (əgər Allah istəsə; Allah qoysa) deyəcəyəm!” – de. (İnşallah deməyi) unutduğun zaman Rəbbinin yada salıb: “Ola bilsin ki, Rəbbim məni bundan (əshabi-kəhfin əhvalatına dair xəbərlərdən) haqqa daha yaxın olan bir yola yönəltsin (peyğəmbərliyimə daha çox dəlalət edən bir mö’cüzə vesin!)” – de.

Süleyman Ateş: 

Ancak "Allah dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.

Diyanet Vakfı: 

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.

Erhan Aktaş: 

Ancak, “Allah’ın dilemesiyle yapacağım.” de. Ve unuttuğun zaman Rabb’ini an. Ve “Umulur ki Rabb’im beni en doğru olanı yapmaya yöneltir.” de.

Kral Fahd: 

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de..

Hasan Basri Çantay: 

Meğer ki (özünü) Allahın dilemesi (ne bağlamış olasın). Unutduğun zaman Rabbini an ve (şöyle) de: «Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir hayra ve muvaffakiyyete erdirir».

Muhammed Esed: 

(bunu) ancak "Eğer Allah dilerse" (sözcüğüyle birlikte söyle). Ve bunu unutursan (hatırladığın zaman) Rabbini anarak de ki: "Umarım ki Rabbim beni doğru olana bundan daha yakın olan bir bilgi ve duyarlık düzeyine eriştirir!"

Gültekin Onan: 

Ancak: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak sözünü, Allah’ın dilemesine bağlıyarak (Allah dilerse yapacağım) söyle. (İnşaallah demeyi) unuttuğun zaman Allah’ı an ve şöyle de: “-Olur ki Rabbim, beni, bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir muvaffakiyete ulaştırır.”

Portekizce: 

A menos que adiciones: Se Deus quiser! Recorda teu Senhor quando esqueceres, e dize: É possível que meu Senhor meencaminhe para o que está mais próximo da verdade.

İsveççe: 

utan [att lägga till:] "om Gud vill". Och skulle du glömma [men senare påminna dig] detta, vänd dig då till din Herre och säg: "Jag hoppas att min Herre skall leda mig närmare den rätta vägen än [jag nu var]!"

Farsça: 

مگر اینکه [بگویی: اگر] خدا بخواهد. و هرگاه [گفتن ان شاءالله را] از یاد بردی، پروردگات را یاد کن و بگو: امید است پروردگارم مرا به چیزی که از این به صواب و مصلحت نزدیک تر باشد، راهنمایی کند.

Kürtçe: 

مەگەر (لەگەڵیدا بڵێیت) ئەگەر خوا بیەوێت ھەر کاتێک (إن شاء اللە) ت لە بیرچوو چ کاتێک بیرت ھاتەوە بیڵێ بڵێ ئومێدەوارم پەروەردگارم ڕێنمونیم بکات بۆ ڕێگایەکی نزیکتر (لە ڕاستی) لەمە

Özbekçe: 

Магар: «Аллоҳ хоҳласа», дегин. Қачонки унутсанг, Роббингни эсла ва: «Шоядки Роббим мени бундан яхшироққа яқин бўлишимга ҳидоят қилса», дегин. (Инсоннинг ҳар бир ҳаракати, иши, ҳатто нафас олиб-чиқариши ҳам буткул Аллоҳнинг иродасига боғлиқдир. Аллоҳ таоло хоҳласа бўлади, хоҳламаса бўлмайди. Шунинг учун келажакда бирон иш қилмоқчи бўлсанг, доимо «Инша Аллоҳ, қиламан», деб айтгин. Чунки келажак сенга нисбатан ғайбдир. Сал ўтиб нима бўлишини ўзинг билмайсан. Шунинг учун келажакдаги ҳар бир ишни « Аллоҳ хоҳласа, қиламан», деб зикр этгин.)

Malayca: 

Melainkan (hendaklah disertakan dengan berkata): "Insya Allah". Dan ingatlah serta sebutlah akan Tuhanmu jika engkau lupa; dan katakanlah: "Mudah-mudahan Tuhanku memimpinku ke jalan petunjuk yang lebih dekat dan lebih terang dari ini".

Arnavutça: 

“Në dashtë Perëndia!” Dhe, kur të harrosh – kujtoje Zotin tënd – e thuaj: “Shprsoj se Zoti im do të më udhëzojë në atë që është më e mirë dhe më e dobishme nga kjo”.

Bulgarca: 

[без да добавиш]: “Само ако Аллах пожелае.” И спомни си твоя Господ, ако забравиш, и кажи: “Дано моят Господ ме насочи още по-близо до правия път!”

Sırpça: 

Не додавши: „Ако Аллах да!“ А када заборавиш, сети се свога Господара и реци: “Господар мој ће ме упутити на оно што је боље и корисније од овог.”

Çekçe: 

aniž připojíš: 'Bude-li chtít Bůh.' A vzpomínej Pána svého, když zapomnětlivý jsi, a řekni: 'Snad Pán můj mne dovede k tomu, co je správnější než toto!'

Urduca: 

(تم کچھ نہیں کر سکتے) اِلّا یہ کہ اللہ چاہے اگر بھولے سے ایسی بات زبان سے نکل جائے تو فوراً اپنے رب کو یاد کرو اور کہو "امید ہے کہ میرا رب اِس معاملے میں رشد سے قریب تر بات کی طرف میری رہنمائی فرما دے گا"

Tacikçe: 

магар Худованд бихоҳад. Ва чун фаромуш кунӣ, Парвардигоратро ба ёд ор ва бигӯ: «Шояд Парвардигори ман маро аз наздиктарин роҳ ҳидоят кунад».

Tatarca: 

"Мәгәр Аллаһ теләсә эшләрмен", – дип әйт! "Әгәр Аллаһу тәгалә теләсә", – дип әйтергә онытсаң, хәтереңә килгәч тә: "Аллаһ теләсә", – дип әйт! Янә әйт: "Бу егетләрнең барча хәлләрен Раббымның миңа белдермәге өметледер".

Endonezyaca: 

kecuali (dengan menyebut): "Insya Allah". Dan ingatlah kepada Tuhanmu jika kamu lupa dan katakanlah: "Mudah-mudahan Tuhanku akan memberiku petunjuk kepada yang lebih dekat kebenarannya dari pada ini".

Amharca: 

«አላህ የሻ እንደ ሆነ (እሰራዋለሁ)» ብትል እንጂ፡፡ በረሳህም ጊዜ ጌታህን አውሳ፡፡ «ጌታዬም ከዚህ ይበልጥ ለቀጥታ የቀረበን ሊመራኝ ይከጀላል» በላቸው፡፡

Tamilce: 

அல்லாஹ் நாடினால் தவிர (என்று). இன்னும், நீர் மறந்து விட்டால் (பிறகு நினைவு வந்தவுடன்) உம் இறைவனை நினைவு கூர்வீராக! இன்னும், என் இறைவன் இதைவிட மிக சரியான அறிவிற்கு மிக நெருக்கமானதன் பக்கம் எனக்கு அவன் நேர்வழி காட்டக்கூடும் என்று (அவன் மீது நம்பிக்கை வைத்து) கூறுவீராக!

Korece: 

하나님의 뜻이라 하되 그대 가 잊었을 때는 주님을 염원하라 내가 바라보니 나의 주님께서 이 것보다 더 가까이 을바른 길로 인도하여 주실 것이라 말하라

Vietnamca: 

Trừ phi (Ngươi kèm theo lời): “Insha-Allah – Nếu Allah muốn”. Và Ngươi hãy tụng niệm Thượng Đế của Ngươi lúc Ngươi đã quên và Ngươi hãy nói: “Có thể Thượng Đế của Ta sẽ hướng dẫn Ta đến gần với chân lý hơn điều này.”