content_ar:
أَفَأَمِنَ الَّذِينَ مَكَرُوا السَّيِّئَاتِ أَن يَخْسِفَ اللَّهُ بِهِمُ الْأَرْضَ أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا يَشْعُرُونَ
Çeviriyazı:
efeemine-lleẕîne mekerü-sseyyiâti ey yaḫsife-llâhü bihimü-l'arḍa ev ye'tiyehümü-l`aẕâbü min ḥayŝü lâ yeş`urûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sinsice kötü tuzaklar kuranlar, Allah'ın kendilerini yerin dibine geçiremeyeceğinden, yahut bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Diyanet İşleri:
Kötü işler düzenleyenler Allah'ın kendilerini yere batırmasından yahut farketmedikleri bir yerden onlara azabın gelmesinden güvende midirler?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kötülük düzenleri kuranlar emin mi oldular Allah'ın, onları yere batırmayacağından, yahut hiç anlamadıkları bir yerden başlarına bir azap gelmeyeceğinden.
Şaban Piriş:
Kötülük tuzakları kuranlar, Allah’ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya farkında olmadıkları bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Edip Yüksel:
Kötülük planlıyanlar, ALLAH'ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelmiyeceğinden emin mi oldular?
Ali Bulaç:
Artık 'kötülüğü örgütleyip düzenleyenler', Allah'ın, kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları yerden azabın gelmeyeceğinden emin midirler?
Suat Yıldırım:
Şer planları hazırlayanlar, emin mi oldular: Allah'ın kendilerini yerin dibine geçirmesinden yahut hiç ummadıkları bir yerden azabın gelmesinden, yahut gezip dolaşırlarken Allah’ın kendilerini kıskıvrak yakalamasından? Çünkü onlar, kaçıp kurtulacak durumda değildirler. [67,16-17]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Kötülükleri ile hilede bulunanlar, Allah´ın onları yere geçireceğinden veya anlamaz oldukları bir cihetten kendilerine azabın gelmesinden emin mi oldular?
Yaşar Nuri Öztürk:
Kötülükleri yapmak için tuzak kuranlar, Allah'ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden yahut hiç fark edemeyecekleri bir yerden azabın kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Bekir Sadak:
Fevklerinde olan Rablerinden korkarlar ve emrolunduklari seyleri yaparlar. *
Adem Ugur:
Kötülük tuzakları kuranlar, Allah´ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
İskender Ali Mihr:
Kötülükler için tuzak kuranlar, Allah´ın onları yerin dibine geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) veya azabın, farkına varamayacakları bir yerden gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin mi oldular?
Celal Yıldırım:
Durmadan fena işler düzenleyip tuzak kuranlar, Allah´ın kendilerini yere batırmasından veya bilmedikleri bir yerden azabın kendilerine gelmesinden güven içinde midirler?
Tefhim ul Kuran:
Artık ´kötülüğü örgütleyip düzenleyenler´, Allah´ın, kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları yerden azabın gelmeyeceğinden emin midirler?
Fransızca:
Ceux qui complotaient des méfaits sont-ils à l'abri de ce qu'Allah les engloutisse en terre ou que leur vienne le châtiment d'où ils ne s'attendaient point ?
İspanyolca:
Quienes han tramado males ¿están, pues, a salvo de que Alá haga que la tierra los trague, o de que el castigo les venga de donde no lo presientan,
İtalyanca:
Coloro che tramavano crimini, sono forse al sicuro
Almanca:
Fühlen sich diejenigen, welche die gottmißfälligen Taten intrigieren, etwa sicher davor, daß ALLAH mit ihnen die Erde nicht versenkt, oder daß die Peinigung sie ereilt, von wo sie nicht merken?!
Çince:
使用诡计以作恶者,难道不怕真主使他们随地面而陷落,或刑罚从他们料想不到的地方来临他们吗?
Hollandaca:
Zijn zij, die kwaad tegen hunnen profeet hebben gesmeed, zeker, dat God de aarde onder hen niet zal doen vaneen splijten, of dat hen geene straf zal treffen, vanwaar zij die niet verwachten.
Rusça:
Неужели те, которые строят злые козни, не опасаются того, что Аллах заставит землю поглотить их, или мучения постигнут их оттуда, откуда они их не ожидают?
Somalice:
ma aamin bay ka noqdeen kuwii dhagarta falay in Eebe la gooyo Dhulka, ama uga yimaaddo cadaab meelayna filayn.
Swahilice:
Je! Wameaminisha wanao fanya vitimbi vya uovu kwamba Mwenyezi Mungu hatawadidimiza katika ardhi, na haitawafika adhabu kutoka wasipo pajua?
Uygurca:
ھىيلە - مىكىر ئىشلىتىپ يامان ئىش قىلغانلار اﷲ نىڭ ئۆزلىرىنى يەرگە يۇتقۇزۇۋىېتىشىدىن ياكى ئۆزلىرىگە ئويلىمىغان يەردىن ئازاب كېلىدىن قورقمامدۇ؟
Japonca:
悪事を策謀する者は,アッラーがかれらを,大地に沈ませないか。あるいはかれらが予想しない方向から,懲罰が下されないであろう (と安心出来るだろうか)。
Arapça (Ürdün):
«أفأمِنَ الذين مكروا» المكرات «السيئات» بالنبي صلى اله عليه وسلم في دار الندوة من تقييده أو قتله أو إخراجه كما ذكر في الأنفال «أن يخسف الله بهم الأرض» كقارون «أو يأتيهم العذاب من حيث لا يشعرون» أي جهة لا تخطر ببالهم وقد أهلكوا ببدر ولم يكونوا يقدّرون ذلك.
Hintçe:
तो क्या जो लोग बड़ी बड़ी मक्कारियाँ (शिर्क वग़ैरह) करते थे (उनको इस बात का इत्मिनान हो गया है (और मुत्तलिक़ ख़ौफ नहीं) कि ख़ुदा उन्हें ज़मीन में धसा दे या ऐसी तरफ से उन पर अज़ाब आ पहुँचे कि उसकी उनको ख़बर भी न हो
Tayca:
บรรดาผู้วางแผนชั่วร้ายทั้งหลายจะปลอดภัยกระนั้นหรือ จากการที่อัลลอฮ์จะทรงให้ธรณีสูบพวกเขา หรือการลงโทษที่จะมาหาพวกเขาโดยที่พวกเขาไม่รู้ตัว
İbranice:
האם בטוחים אלה אשר זוממים את הרעה שאלוהים לא יגרום כי הארץ תבלעם או שעונש יבוא עליהם בלא שישערו מאין
Hırvatça:
A zar su sigurni oni koji podmuklo prave zlo - da ih Allah neće u zemlju utjerati, ili da im neće, odakle ne mogu ni pomisliti, kazna doći,
Rumence:
Cei care au urzit rele sunt siguri că Dumnezeu nu-i va scufunda în pământ ori că osânda nu le va veni de unde nici nu se aşteaptă,
Transliteration:
Afaamina allatheena makaroo alssayyiati an yakhsifa Allahu bihimu alarda aw yatiyahumu alAAathabu min haythu la yashAAuroona