Kur'an Ayetleri

chapter_number: 

44

Ayah_chapter_number: 

9

Ayahid: 

4423

Sayfa No: 

496

Nüzûl Yeri: 

content_ar: 

بَلْ هُمْ فِي شَكٍّ يَلْعَبُونَ

Çeviriyazı: 

bel hüm fî şekkiy yel`abûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar.

Diyanet İşleri: 

Ama inkarcılar, dirilmekten şüphededirler, bunu eğlenceye alırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hayır, onlar şüphe içindedir, alay edip dururlar.

Şaban Piriş: 

Fakat, onlar şüphe içinde oynayıp eğlenirler.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, onlar bir kuşku içinde oynamaktadırlar.

Ali Bulaç: 

Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar.

Suat Yıldırım: 

Fakat onlar şüphe içindedirler. Din gerçekleriyle alay edip eğlenirler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İş, onların sandığı gibi değil! Bir kuşku içinde oynayıp oyalanmaktadırlar.

Bekir Sadak: 

N/A

İbni Kesir: 

Hayır, onlar şüphe içinde oynayıp dururlar.

Adem Ugur: 

Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

İskender Ali Mihr: 

Hayır, onlar şüphe içinde oynuyorlar (oyalanıyorlar).

Celal Yıldırım: 

Fakat onlar (o inkarcı sapıklar) şüphe içinde (Kur´ân´ı) alaya alıp (Onunla) eğlenmekteler.

Tefhim ul Kuran: 

Hayır, onlar şüphe içindedirler

Fransızca: 

Mais ces gens-là, dans le doute, s'amusent.

İspanyolca: 

Pero ¡no! Ellos dudan y no lo toman en serio.

İtalyanca: 

Ma quella gente invece dubita e scherza!

Almanca: 

Nein, sondern sie sind im Zweifel, sie treiben Unfug.

Çince: 

不然,他们是在疑惑中的,是游戏的。

Hollandaca: 

Thans vermaken zij zich door te twijfelen.

Rusça: 

Но они забавляются, испытывая сомнения.

Somalice: 

Waxayse ku suganyihiin shaki wayna ciyaari.

Swahilice: 

Lakini wao wanacheza katika shaka.

Uygurca: 

ئۇنداق ئەمەس (يەنى ئۇلار ھەقىقىي ئىشەنگۈچى ئەمەس)، بەلكى ئۇلار (قىيامەتتىن) شەكتە بولۇپ (ھەقنى ئىستىھزا قىلىپ) ئوينايدۇ

Japonca: 

それなのにかれらは疑って,戯れている。

Arapça (Ürdün): 

(بل هم في شك) من البعث (يلعبون) استهزاء بك يا محمد، فقال: "" اللهم أعني عليهم بسبع كسبع يوسف "".

Hintçe: 

लेकिन ये लोग तो शक़ में पड़े खेल रहे हैं

Tayca: 

แต่ทว่าพวกเขากังวลอยู่ในการสงสัย

İbranice: 

ואולם הם (אשר כפרו) משתעשעים בפקפוקיהם

Hırvatça: 

Ali, oni sumnjaju i zabavljaju se.

Rumence: 

Ei stau însă la îndoială, jucându-se.

Transliteration: 

Bal hum fee shakkin yalAAaboona

Türkçe: 

İş, onların sandığı gibi değil! Bir kuşku içinde oynayıp oyalanmaktadırlar.

Sahih International: 

But they are in doubt, amusing themselves.

İngilizce: 

Yet they play about in doubt.

Azerbaycanca: 

Lakin onlar (Məkkə müşrikləri) şəkk içində qalıb oyun oynayırlar (Allaha, qiyamətə ürəkdən inanmır, Qur’ana və Peyğəmbərə istehza edirlər).

Süleyman Ateş: 

Ama onlar, şüphe içinde oynuyorlar.

Diyanet Vakfı: 

Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

Erhan Aktaş: 

Hayır! Onlar, kuşku içinde eğlenip duruyorlar.

Kral Fahd: 

Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır, onlar (tekrar dirilmekden) şübhe içindedirler. (Bununla} eğlenirler.

Muhammed Esed: 

Evet, ama onlar, (bütün kalpleriyle inanıp bağlanmaktan uzak olanlar), yalnızca kendi şüpheleriyle oyalanıp duruyorlar.

Gültekin Onan: 

Hayır, onlar şüphe içindedirler

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat onlar, bir şüphe içinde oynuyorlar, (yakînen Allah’a ve Peygambere inanmıyorlar, eğleniyorlar).

Portekizce: 

Porém, estão na dúvida, absortos.

İsveççe: 

Men de tvivlar och skämtar bort [frågans allvar].

Farsça: 

[نه اینکه یقین ندارند] بلکه آنان در شک اند [و با گفتار و کردارشان با حقایق] بازی می کنند.

Kürtçe: 

بەڵام ئەوان لە دوو دڵی وگوماندا گەمە وگاڵتە دەکەن

Özbekçe: 

Йўқ! Улар шак-шубҳада, ўйнамоқдалар.

Malayca: 

(Mereka tidak meyakini kebenaran yang dijelaskan kepada mereka), bahkan mereka masih tenggelam dalam keraguan sambil bermain-main dengan perkara ugama.

Arnavutça: 

Por, at dyshojnë dhe argëtohen,

Bulgarca: 

Но те в съмнение се забавляват.

Sırpça: 

али, они сумњају и забављају се.

Çekçe: 

A přesto nevěřící v pochybnostech si hrají.

Urduca: 

(مگر فی الواقع اِن لوگوں کو یقین نہیں ہے) بلکہ یہ اپنے شک میں پڑے کھیل رہے ہیں

Tacikçe: 

На, онҳо ҳамчунон ба шакки худ дилхушанд!

Tatarca: 

Имансызлар Коръән вә кыямәт хакында икеләнеп – шикләнеп уйнап көлеп сөйлиләр.

Endonezyaca: 

Tetapi mereka bermain-main dalam keragu-raguan.

Amharca: 

በእውነቱ እነርሱ የሚጫወቱ ሲኾኑ በመጠራጠር ውስጥ ናቸው፡፡

Tamilce: 

மாறாக, அவர்கள் (இந்த வேதத்தை நம்பிக்கை கொள்ளாமல்) சந்தேகத்தில் இருக்கிறார்கள்; (வீண் கேளிக்கைகளில்) விளையாடுகிறார்கள்.

Korece: 

그러나 그들은 의심하며 조롱 하니

Vietnamca: 

(Những kẻ thờ đa thần không có đức tin vững chắn về điều đó), chúng chỉ biết đùa cợt trong sự hoài nghi.