İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Arapça:

yâ eyyühe-lmüzzemmil.
Türkçe:
Ey giysisine bürünüp yatan!
İngilizce:
O thou folded in garments!
Fransızca:
ô ! , toi , l'enveloppé [dans tes vêtements] !
Almanca:
Muz-zamil!
Rusça:
О закутавшийся!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey örtünen! (Peygamber)
Diyanet Vakfı:
Ey örtünüp bürünen (Resulüm)!

ḳumi-lleyle illâ ḳalîlâ.
Türkçe:
Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç,
İngilizce:
Stand (to prayer) by night, but not all night,-
Fransızca:
Lève-toi [pour prier], toute la nuit, excepté une petite partie;
Almanca:
Vollziehe Qiyam die ganze Nacht außer ein wenig,
Rusça:
Простаивай ночь без малого,
Arapça:
قُمِ اللَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gecenin birazı hariç olmak üzere geceleyin kalk (namaz kıl).
Diyanet Vakfı:
Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.

niṣfehû evi-nḳuṣ minhü ḳalîlâ.
Türkçe:
Gecenin yarısını ayakta ol yahut bundan biraz eksilt!
İngilizce:
Half of it,- or a little less,
Fransızca:
Sa moitié, ou un peu moins;
Almanca:
die Hälfte davon oder verringere davon ein wenig,
Rusça:
половину ночи или чуть меньше того,
Arapça:
نِّصْفَهُ أَوِ انقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gecenin yarısında kalk, yahut yarısından biraz eksilt.
Diyanet Vakfı:
(Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt.

ev zid `aleyhi verattili-lḳur'âne tertîlâ.
Türkçe:
Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!
İngilizce:
Or a little more; and recite the Qur'an in slow, measured rhythmic tones.
Fransızca:
ou un peu plus. Et récite le Coran, lentement et clairement.
Almanca:
oder füge ihr etwas hinzu, und rezitiere den Quran in Tartil-Form !
Rusça:
или чуть больше того, и читай Коран размеренным чтением.
Arapça:
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku.
Diyanet Vakfı:
Ya da bunu çoğalt ve Kur'an'ı tane tane oku.

innâ senülḳî `aleyke ḳavlen ŝeḳîlâ.
Türkçe:
Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.
İngilizce:
Soon shall We send down to thee a weighty Message.
Fransızca:
Nous allons te révéler des paroles lourdes (très importantes).
Almanca:
Gewiß, WIR werden dir ein gewichtiges Wort zukommen lassen.
Rusça:
Мы непременно ниспошлем тебе весомые слова.
Arapça:
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an vahyedeceğiz).
Diyanet Vakfı:
Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz.

inne nâşiete-lleyli hiye eşeddü vaṭ'ev veaḳvemü ḳîlâ.
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlü, söz bakımından daha etkilidir.
İngilizce:
Truly the rising by night is most potent for governing (the soul), and most suitable for (framing) the Word (of Prayer and Praise).
Fransızca:
La prière pendant la nuit est plus efficace et plus propice pour la récitation.
Almanca:
Gewiß, das Aufstehen in der Nacht ist schwerer als Verpflichtung und besser für das (rezitierte) Wort.
Rusça:
Воистину, молитвы после пробуждения среди ночи тяжелее и яснее по изложению.
Arapça:
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü gece kalkışı hem daha etkili, hem de söz bakımından daha sağlamdır.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kıraata daha elverişlidir.

inne leke fi-nnehâri sebḥan ṭavîlâ.
Türkçe:
Kuşkusuz, gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/yoğun bir uğraş vardır.
İngilizce:
True, there is for thee by day prolonged occupation with ordinary duties:
Fransızca:
Tu as, dans la journée, à vaquer à de longues occupations.
Almanca:
Gewiß, am Tage gehst du vielen Beschäftigungen nach.
Rusça:
Воистину, днем ты бываешь подолгу занят.
Arapça:
إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü gündüz senin için uzun bir meşguliyet vardır.
Diyanet Vakfı:
Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var.

veẕküri-sme rabbike vetebettel ileyhi tebtîlâ.
Türkçe:
Rabbinin adını an ve tüm benliğinle O'na yönel!
İngilizce:
But keep in remembrance the name of thy Lord and devote thyself to Him whole-heartedly.
Fransızca:
Et rappelle-toi le nom de ton Seigneur et consacre-toi totalement à Lui,
Almanca:
Und gedenke des Namens deines HERRN und widme dich Ihm im (gottesdienstlichen) Widmen.
Rusça:
Поминай же имя Господа твоего и посвяти себя Ему полностью.
Arapça:
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbinin adını an ve bütün gönlünle ona yönel.
Diyanet Vakfı:
Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O'na yönel.

rabbü-lmeşriḳi velmagribi lâ ilâhe illâ hüve fetteḫiẕhü vekîlâ.
Türkçe:
Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et!
İngilizce:
(He is) Lord of the East and the West: there is no god but He: take Him therefore for (thy) Disposer of Affairs.
Fransızca:
le Seigneur du Levant et du Couchant. Il n'y a point de divinité à part Lui. Prends-Le donc comme Protecteur.
Almanca:
ER ist Der HERR des Ostens und des Westens, es gibt keine Gottheit außer Ihm. So nimm Ihn als Wakil!
Rusça:
Господь востока и запада - нет божества, кроме Него. Сделай же Его своим Попечителем и Хранителем.
Arapça:
رَّبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, doğunun ve batının Rabbidir. Ondan başka tanrı yoktur. O halde yalnız O'nu vekil tut.
Diyanet Vakfı:
O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın.
Pages
