Al-Mulk—الملك

 
00:00

ḳul hüve-rraḥmânü âmennâ bihî ve`aleyhi tevekkelnâ. feseta`lemûne men hüve fî ḍalâlim mübîn.

Arapça:

قُلْ هُوَ الرَّحْمَٰنُ آمَنَّا بِهِ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَا ۖ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ

Türkçe:

De ki: "Rahman'dır O, O'na inandık biz ve yalnız O'na güvendik. Yakında bileceksiniz kimmiş apaçık sapıklığın içinde."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

De ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış, O'na dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."

Diyanet Vakfı:

De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!

İngilizce:

Say: "He is (Allah) Most Gracious: We have believed in Him, and on Him have we put our trust: So, soon will ye know which (of us) it is that is in manifest error."

Fransızca:

Dis : "C'est Lui, le Tout Miséricordieux. Nous croyons en Lui et c'est en Lui que nous plaçons notre confiance. Vous saurez bientôt qui est dans un égarement évident".

Almanca:

Sag: "ER ist Der Allgnade Erweisende. An Ihn verinnerlichten wir den Iman und Ihm gegenüber üben wir Tawakkul." Also ihr werdet doch noch wissen, wer im eindeutigen Irregehen ist.

Rusça:

Скажи: "Он - Милостивый! Мы уверовали в Него и уповаем только на Него, и вы узнаете, кто пребывает в очевидном заблуждении".

Açıklama:
 
00:00

ḳul era'eytüm in aṣbeḥa mâüküm gavran femey ye'tîküm bimâim me`în.

Arapça:

قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَصْبَحَ مَاؤُكُمْ غَوْرًا فَمَن يَأْتِيكُم بِمَاءٍ مَّعِينٍ

Türkçe:

Şunu da söyle: "Bir sabah suyunuz çekiliverse, kim getirecek fışkırıp akan bir su size?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

De ki: "Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?"

Diyanet Vakfı:

De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?

İngilizce:

Say: "See ye?- If your stream be some morning lost (in the underground earth), who then can supply you with clear-flowing water?"

Fransızca:

Dis : "Que vous en semble ? Si votre eau était absorbée au plus profond de la terre, qui donc vous apporterait de l'eau de source ? "

Almanca:

Sag: "Wie seht ihr es?Wenn euer Wasser versiegt, wer bringt euch denn fließendesWasser?"

Rusça:

Скажи: "Как вы думаете, если ваша вода уйдет под землю, то кто дарует вам родниковую воду?"

Açıklama:

Pages

Al-Mulk—الملك beslemesine abone olun.