Sûre Adı:
Sûredeki Ayet No:
Kur'an'daki Ayet No:
Arapça
فَلَمَّا جَاءَهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُوا لَوْلَا أُوتِيَ مِثْلَ مَا أُوتِيَ مُوسَىٰ ۚ أَوَلَمْ يَكْفُرُوا بِمَا أُوتِيَ مُوسَىٰ مِن قَبْلُ ۖ قَالُوا سِحْرَانِ تَظَاهَرَا وَقَالُوا إِنَّا بِكُلٍّ كَافِرُونَ
Turkish Transliteration:
Falamma jaahumu alhaqqu min AAindina qaloo lawla ootiya mithla ma ootiya moosa awalam yakfuroo bima ootiya moosa min qablu qaloo sihrani tathahara waqaloo inna bikullin kafiroona
Edip Yüksel:
Tarafımızdan kendilerine gerçek ulaştığında, "Keşke Musa'ya verilen (mucizeler) in bir benzeri bize de getirilseydi!" dediler. (Aynı kafa yapısına sahip olanlar) daha önce de Musa'ya verilenleri inkar etmemişler miydi? "Birbirini destekleyen iki büyü (kitabı) dır. Biz ikisini de reddediyoruz," dediler.
Kral Fahd:
Nitekim, yanımızdan kendilerine hak geldiği zaman, "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilseydi ya" demişlerdir. Halbuki önceden Musa'ya verilenleri inkar edip "Birbirine destek olan iki sihir dememişler mi idi; "Biz, hepsini de inkâr ediyoruz" dememişler mi idi?
Şaban Piriş:
Onlara, katımızdan hak/ Muhammed geldiği zaman: Musa’ya verilenin bir benzeri de ona verilmeli değil miydi? dediler. Daha önce Musa’ya verilene küfretmemişler miydi? Birbirini destekleyen iki sihir (Tevrat ve Kur'an), biz onların hiç birini tanımıyoruz, demediler mi?
İngilizce
But (now), when the Truth has come to them from Ourselves, they say, "Why are not (Signs) sent to him, like those which were sent to Moses?" Do they not then reject (the Signs) which were formerly sent to Moses? They say: "Two kinds of sorcery, each assisting the other!" And they say: "For us, we reject all (such things)!"
Fransızca:
Mais quand la vérité leur est venue de Notre part, ils ont dit : "Si seulement il avait reçu la même chose que Moïse ! " Est-ce qu'ils n'ont pas nié ce qui auparavant fut apporté à Moïse ? Ils dirent : "Deux magies se sont mutuellement soutenues ! " Et ils dirent : "Nous n'avons foi en aucune" .
- toplam 6236 içinde 1
- sonraki ›