Arapça:
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
Çeviriyazı:
veẕernî velmükeẕẕibîne üli-nna`meti vemehhilhüm ḳalîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.
Diyanet İşleri:
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak; onlara az bir mehil ver.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bana bırak nimet sahibi olan yalanlayanları ve az bir zaman mühlet ver onlara.
Şaban Piriş:
Varlıklı olup da yalanlayanı bana bırak Onlara biraz süre tanı.
Edip Yüksel:
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları bana bırak; onlara biraz süre tanı.
Ali Bulaç:
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen Bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Suat Yıldırım:
Nimet ve devlet içinde yüzen, hak dini yalan sayanları, sen Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o nîmet sahipleri olan mükezzipleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Yaşar Nuri Öztürk:
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
Bekir Sadak:
Eger inkar ederseniz, gencleri ihtiyarlatan gunden nasil korunursunuz?
İbni Kesir:
Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver.
Adem Uğur:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
İskender Ali Mihr:
Ni´met sahibi olup yalanlayanları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Celal Yıldırım:
Nîmet sahipleri olup (Hakk´ı) yalanlayanları bana bırak da kendilerine az bir mühlet ver.
Tefhim ul Kuran:
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Fransızca:
Et laisse-moi avec ceux qui crient au mensonge et qui vivent dans l'aisance; et accorde-leur un court répit :
İspanyolca:
¡Déjame con los desmentidores, que gozan de las comodidades de la vida! ¡Concédeles aún una breve prórroga!
İtalyanca:
LasciaMi con coloro che tacciano di menzogna, che vivono nell'agiatezza e concedi loro un po' di tempo.
Almanca:
Und laß Mich mit den reichen Ableugnern und gewähre ihnen ein wenig Zeit!
Çince:
你让我处治享受安乐而否认真理的人们吧!你稍稍地宽待他们吧!
Hollandaca:
En laat mij alleen met hen, die den Koran van valschheid beschuldigen, die de genoegens van dit leven genieten. Verleen hun een weinig uitstel.
Rusça:
Оставь Меня с обвиняющими во лжи, которые пользуются мирскими благами, и предоставь им небольшую отсрочку.
Somalice:
Isu kaanna daa aniga iyo kuwa Beeniyay xaqa ee Nicmaysan wax yarna Sug.
Swahilice:
Na niache Mimi na hao wanao kanusha, walio neemeka; na wape muhula kidogo!
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد! مېنىڭ ئايەتلىرىمنى) ئىنكار قىلغۇچى دۆلەتمەنلەرنى ماڭا قويۇۋەتكىن (يەنى ئۇلارنىڭ جازاسىنى ئۆزۈم بېرىمەن)، ئۇلارغا ئازغىنا مۆھلەت بەرگىن
Japonca:
現世の富にあずかって嘘付き呼ばわりする者たちをわれに委ねて,暫くの間かれらを猶与しなさい,
Arapça (Ürdün):
«وذرني» اتركني «والمكذبين» عطف على المفعول معه والمعنى أنا كافيكهم وهم صناديد قريش «أُولي النعمة» التنعم «ومهلهم قليلا» من الزمن فقتلوا بعد يسير منه ببدر.
Hintçe:
और मुझे उन झुठलाने वालों से जो दौलतमन्द हैं समझ लेने दो और उनको थोड़ी सी मोहलत दे दो
Tayca:
และจงปล่อยข้ากับบรรดาผู้ปฏิเสธผู้สำราญ และจงผ่อนผันให้แก่พวกเขาสักเล็กน้อย
İbranice:
השאר לי את (מלאכת) הטיפול במתכחשים, אשר חיים רק את חיי התענוגות, ותן להם עוד קצת זמן
Hırvatça:
a prepusti Meni one koji te u laž ugone, koji raskošno žive, i daj im malo vremena;
Rumence:
Lasă-Mă pe Mine cu cei care hulesc, cu cei care trăiesc în îndestulare, şi mai dă-le un scurt răgaz!
Transliteration:
Watharnee waalmukaththibeena olee alnnaAAmati wamahhilhum qaleelan
Türkçe:
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
Sahih International:
And leave Me with [the matter of] the deniers, those of ease [in life], and allow them respite a little.
İngilizce:
And leave Me (alone to deal with) those in possession of the good things of life, who (yet) deny the Truth; and bear with them for a little while.
Azerbaycanca:
(Ayələrimizi) yalan sayan var-dövlət sahiblərini mənə tapşır və onlara bir az möhlət ver! (Tezliklə cəzalarına yetişərlər).
Süleyman Ateş:
Beni ve o ni'met sahibi yalanlayıcıları yalnız bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Diyanet Vakfı:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Erhan Aktaş:
Varlık sahibi, yalanlayıcıları Bana bırak. Onlara biraz süre tanı.
Kral Fahd:
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Hasan Basri Çantay:
Yalan sayacak olan o varlık saahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Muhammed Esed:
Ve nimet içinde oldukları halde (Allah´tan geldiğini umursamadan) hakikati yalanlayanları Bana bırak; onlara bir süre daha dayan:
Gültekin Onan:
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, seni) inkâr eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver
Portekizce:
E deixa por Minha conta os desmentidores, opulentos, e tolera-os por curto tempo,
İsveççe:
Och lämna åt Mig att [ta itu med] dem som förnekar sanningen [i Mina budskap] och ägnar sig åt att njuta av livets goda [utan en tanke på evigheten]. Låt dem hållas ännu en liten tid!
Farsça:
و مرا با تکذیب کنندگان توانگر و نازپرورده واگذار و آنان را اندکی مهلت ده،
Kürtçe:
واز بھێنە لە من وئەو خاوەن ناز ونیعمەتانەی کە ئایینی من بە درۆ دەزانن وە کەمێك مۆڵەتیان بدە
Özbekçe:
Аҳли неъмат бўлган, ёлғонга чиқарувчиларни Ўзимга қўйиб қўй ва уларга озгина муҳлат бер.
Malayca:
Dan biarkanlah Aku sahaja membalas orang-orang yang mendustakan (bawaanmu) itu, orang-orang yang berada dalam kemewahan, dan berilah tempoh kepada mereka sedikit masa;
Arnavutça:
e lermëni Mua (t’i qeroj hesapet) me ata që të konsiderojnë (ty) për gënjeshtar, të cilët jetojnë në luks dhe jepju pak afat atyre:
Bulgarca:
И остави на Мен отричащите, които живеят в благоденствие, и им дай малка отсрочка!
Sırpça:
а препусти Мени оне који те у лаж утерују, који раскошно живе, и дај им мало времена;
Çekçe:
Ponech Mně na starost ty, kdož za lháře tě mají a ve slastech si žijí, a popřej jim lhůtu krátkou!
Urduca:
اِن جھٹلانے والے خوشحال لوگوں سے نمٹنے کا کام تم مجھ پر چھوڑ دو اور اِنہیں ذرا کچھ دیر اِسی حالت پر رہنے دو
Tacikçe:
Дурӯғбарорандагони соҳибнеъматро ба Ман бигузор. Ва андаке мӯҳлаташон деҳ.
Tatarca:
Мине вә Минем белән бергә куй, Коръәнне ялган диюче байларны вә олугъларны, Мин аларны Үзем хөкем итәрмен, вә аларга бераз вакыт бир!
Endonezyaca:
Dan biarkanlah Aku (saja) bertindak terhadap orang-orang yang mendustakan itu, orang-orang yang mempunyai kemewahan dan beri tangguhlah mereka barang sebentar.
Amharca:
የድሎት ባለቤቶችም ከኾኑት አስተባባዮች ጋር ተዎኝ፡፡ ጥቂትንም ጊዜ አቆያቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், என்னையும் சுகவாசிகளான பொய்ப்பித்தவர்களையும் விட்டுவிடுவீராக! (நான் அவர்களை கவனித்துக் கொள்கிறேன்.) இன்னும், அவர்களுக்கு கொஞ்ச (கால)ம் அவகாசம் தருவீராக!
Korece:
거짓하는 자들은 내게 두라 그들로 하여금 향락케 하여 잠시 만 유예하리라
Vietnamca:
Ngươi hãy để TA (một mình xử trí) những kẻ phủ nhận (Sự Thật) nhưng sở hữu những điều tốt đẹp của cuộc sống (này), và cứ để chúng (yên lành) trong một thời gian ngắn.
Ayet Linkleri: