Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

85

Ayet No: 

578

Sayfa No: 

91

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا ۖ وَمَن يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَّهُ كِفْلٌ مِّنْهَا ۗ وَكَانَ اللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ مُّقِيتًا

Çeviriyazı: 

mey yeşfa` şefâ`aten ḥasenetey yekül lehû neṣîbüm minhâ. vemey yeşfa` şefâ`aten seyyietey yekül lehû kiflüm minhâ. vekâne-llâhü `alâ külli şey'im müḳîtâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim güzel bir işte aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.

Diyanet İşleri: 

Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır; kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır. Allah, her şeyin karşılığını verir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kim iyi bir şefaatte bulunursa o şefaatten payı vardır ve kim kötü bir şefaatte bulunursa ondan payı var ve Allah her şeyi bilir korur.

Şaban Piriş: 

Kim, güzel bir işe aracılık ederse, onun bu işte (sevapta ) bir nasibi olur, kim de kötü bir işe aracılık ederse, onun da bundan (günahtan) bir payı olur. Zîrâ Allah, her şeye şahittir.

Edip Yüksel: 

Kim bir iyiliğe aracılık ederse kendisi için ondan bir kredi var. Kim bir kötülüğe aracılık ederse, kendisi için ondan bir pay var. ALLAH herşeyi kontrol eder.

Ali Bulaç: 

Kim, güzel bir aracılıkla aracılıkta (şefaatte) bulunursa, ondan kendisine bir hisse vardır; kim kötü bir aracılıkla aracılıkta bulunursa, ondan da kendisine bir pay vardır. Allah herşeyin üzerinde koruyucudur.

Suat Yıldırım: 

Her kim güzel bir şefaatte bulunursa, o iyilikten kendisine de bir nasip vardır.Kim de kötü bir hususta şefaat ederse, ondan da kendisine bir pay düşer. Allah her şey üzerinde kadirdir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Her kim güzel bir şefaatle şefaatte bulunursa onun için de ondan bir nâsib olur. Ve her kim kötü bir şefaatle şefaatte bulunursa onun için de ondan bir hisse olur. Ve Allah Teâlâ herşey üzerine bihakkın nazîrdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah herşeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir.

Bekir Sadak: 

Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keski siz de inkar etseniz de esit olsaniz isterler. Allah yolunda hicret etmedikce onlardan dost edinmeyin. Eger yuz cevirirlerse onlari tutun, buldugunuz yerde oldurun. Onlardan dost ve yardimci edinmeyin.

İbni Kesir: 

Kim, iyi işte aracılık ederse

Adem Uğur: 

Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.

İskender Ali Mihr: 

Kim güzel bir şefaatle(iyilik yapılmasına) yardım ederse, ondan (o iyilikten) onun bir nasibi olur. Ve kim kötü bir şefaatle (günah işlenmesine) yardım ederse onun da ondan (o şerrden) bir payı olur. Ve Allah, herşeye mukayyet olandır( gözetendir).

Celal Yıldırım: 

Kim güzel bir şefaatte bulunur (hakkını savunamıyan birine sahip çıkıp haklılığını isbatlamasını veya suç zanlılığından kurtarmasını veya hakkının geri alınmasını sağlarsa), ona, o şefaatten (sevap ve sonuç bakımından) bir pay vardır. Kim de kötü bir şefaatte bulunursa ona da (günah ve suç bakımından) bir hisse varda. Allah, her şeyi görüp gözeten ve her şeye gücü yetendir.

Tefhim ul Kuran: 

Kim, güzel bir aracılıkla aracılıkta (şefaatte) bulunursa, ondan kendisine de bir hisse vardır: kim de kötü bir aracılıkla aracılıkta bulunursa, ondan da kendisine, bir pay vardır. Allah her şeyin üzerinde koruyucudur.

Fransızca: 

Quiconque intercède d'une bonne intercession, en aura une part; et quiconque intercède d'une mauvaise intercession portera une part de responsabilité. Et Allah est Puissant sur toute chose.

İspanyolca: 

Quien intercede de buena manera tendrá su parte y quien intercede de mala manera recibirá otro tanto. Alá vela por todo.

İtalyanca: 

Chi intercede di buona intercessione ne avrà una parte e chi intercede di cattiva intercessione ne sarà responsabile. Allah vigila su tutte le cose.

Almanca: 

Wer eine gottgefällig gute Fürbitte einlegt, hat daran Anteil. Und wer für etwas Verwerfliches Fürbitte einlegt, hat daran Anteil. Und ALLAH bleibt immer über alles überwachend.

Çince: 

谁谁赞助善事,谁得一份善报;谁赞助恶事,谁受一份恶报。真主对于万事是全能的。

Hollandaca: 

Hij, die tusschen menschen treedt met een loffelijk doel, zal een gedeelte daarvan genieten, en hij die met een slecht doel daartusschen treedt, zal een deel daarvan genieten. God overziet alles.

Rusça: 

Кто будет ходатайствовать хорошим заступничеством, тому оно станет уделом. А кто будет ходатайствовать дурным заступничеством, тому оно станет ношей. Аллах наблюдает за всякой вещью.

Somalice: 

Ruuxii Shafeeca shafeeco Wanaagsan waxaa u ahaada Qayb ka mid ah, Ruuxiise Shaafeeca Shafeeco Xun waxaa u ahaan Dambi ka mid ah, Eebaana wax kasta Maaliya.

Swahilice: 

Mwenye kusaidia msaada mwema ana fungu lake katika hayo, na mwenye kusaidia msaada mwovu naye ana sehemu yake katika hayo. Na hakika Mwenyezi Mungu ni Mwenye uweza na ujuzi juu ya kila kitu.

Uygurca: 

كىمكى (كىشىلەر ئارىسىدا) ياخشى (ئىش ئۈچۈن) شاپائەت قىلسا، ئۇنىڭدىن (يەنى ياخشى ئىشتىن) ئۇنىڭ نېسىۋىسى بولىدۇ؛ كىمكى بىر يامان (ئىش ئۈچۈن) شاپائەت قىلسا، ئۇنىڭدىن (يەنى يامان ئىشتىن) ئۇنىڭ نېسىۋىسى بولىدۇ. اﷲ ھەممە ئىشقا قادىردۇر

Japonca: 

善い勧告で執り成す者には,それに相応する分け前があろう。また悪い勧告で執り成す者は,それに相応する重荷を負うであろう。アッラーは,凡てのことに御力を御持ちになられる。

Arapça (Ürdün): 

«من يشفع» بين الناس «شفاعة حسنة» موافقة للشرع «يكن له نصيب» من الأجر «منها» بسببها «ومن يشفع شفاعة سيئة» مخالفة له «يكن له كفل» نصيب من الوزر «منها» بسببها «وكان الله على كل شيء مقيتا» مقتدرا فيجازي كلَّ أحد بما عمل.

Hintçe: 

जो शख्स अच्छे काम की सिफ़ारिश करे तो उसको भी उस काम के सवाब से कुछ हिस्सा मिलेगा और जो बुरे काम की सिफ़ारिश करे तो उसको भी उसी काम की सज़ा का कुछ हिस्सा मिलेगा और ख़ुदा तो हर चीज़ पर निगेहबान है

Tayca: 

ผู้ใดที่ให้ความช่วยเหลือย่างดีก็จะเป็นของเขา ซึ่งส่วนหนึ่งจากความดีนั้น และผู้ใดให้ความช่วยเหลือย่างชั่ว ก็จะเป็นของเขา ซึ่งส่วนหนึ่งจากความชั่วนั้น และปรากฏว่าอัลลอฮฺนั้นทรงเดชานุภาพเหนือทุกสิ่งทุกอย่าง

İbranice: 

הממליץ המלצה טובה יהיה לו חלק בה, אך הממליץ המלצה רעה, יקבל עונש שווה לה, כי אלוהים משגיח על כל דבר

Hırvatça: 

Ko se bude za dobro zalagao, i on će imati udio u tome, a ko se bude za zlo zalagao, i on će imati udio u tome. A Allah nad svim bdije.

Rumence: 

Cel care mijloceşte întru bine, va avea o parte din el, iar cel care mijloceşte întru rău, va purta întreaga povară. Dumnezeu este Martor asupra tuturor!

Transliteration: 

Man yashfaAA shafaAAatan hasanatan yakun lahu naseebun minha waman yashfaAA shafaAAatan sayyiatan yakun lahu kiflun minha wakana Allahu AAala kulli shayin muqeetan

Türkçe: 

Kim güzel bir işe aracı olursa ondan ona bir pay vardır. Kim kötü bir şeye aracı olursa ondan da ona bir pay vardır. Allah herşeye, herkese gıda ulaştırır, Mukît'tir.

Sahih International: 

Whoever intercedes for a good cause will have a reward therefrom; and whoever intercedes for an evil cause will have a burden therefrom. And ever is Allah, over all things, a Keeper.

İngilizce: 

Whoever recommends and helps a good cause becomes a partner therein: And whoever recommends and helps an evil cause, shares in its burden: And Allah hath power over all things.

Azerbaycanca: 

Yaxşı işə vasitəçi olana (onun savabından), pis işə vasitəçi olana (onun günahından) bir pay düşür. Əlbəttə, Allah hər şeyə qadirdir. (Hər şeyin əvəzini verəndir).

Süleyman Ateş: 

Kim güzel bir (işe) destek olursa, onun da o işten bir payı olur. Kim kötü bir (işe) destek olursa, onun da o işten bir payı olur. Allah her şeyi gözetip karşılığını verendir.

Diyanet Vakfı: 

Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.

Erhan Aktaş: 

Her kim, iyi bir işe şefaat(1) ederse, ona o işten bir pay vardır. Her kim de kötü bir işe şefaat ederse, ondan da ona bir pay vardır. Allah Her Şeyi Gözeten’dir.

Kral Fahd: 

Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah, her şeye hakkıyla kadirdir.

Hasan Basri Çantay: 

Kim güzel bir şefaatle şefâatde bulunursa ondan kendisine bir hisse (sevab) vardır. Kim de kötü bir şefaatle şefâatde bulunursa ondan kendisine bir (günâh) pay (ı) vardır. Allah her şey´e hakkıyle kaadir ve nazırdır.

Muhammed Esed: 

Kim haklı bir dava uğrunda üstün çaba gösterirse, onun kazandıracağı nimetlerden bir pay alacaktır ve kim de haksız bir dava için koşturursa, sorumluluğunun hesabını verecektir: Çünkü Allah, her şeyi gözetleyicidir.

Gültekin Onan: 

Kim, güzel bir aracılıkla aracılıkta (şefaatte) bulunursa, ondan kendisine bir hisse vardır

Ali Fikri Yavuz: 

Kim güzel bir yardımda (şefaatte) bulunursa, ona o yardımdan bir hisse (sevab) olur. Kim de kötü bir yardım ve tavassutta bulunursa, ondan kendisine bir günah payı vardır. Allah herşey’e hakkıyla kadir ve şahiddir.

Portekizce: 

Quem interceder em favor de uma causa nobre participará dela; por outra, quem interceder em favor de um ignóbilprincípio, igualmente participará dele; e Deus tem poder sobre tudo.

İsveççe: 

Den som ingriper i och stöder en god sak får dela dess [goda följder], och den som ingriper i och stöder en orättfärdig sak får bära [en del av] ansvaret för dess [onda följder]. Gud har allt i Sin hand.

Farsça: 

هر کس وساطت پسندیده ای کند، [تا کار خیری چون جهاد، احسان به مردم و حلّ مشکلات جامعه انجام گیرد] بهره ای از آن برای او خواهد بود، و هر کس وساطت ناپسندی کند [تا شرّی و باطلی به وجود آید و زیانی به مردم رسد] سهمی از [گناه و وبال] آن برای او خواهد بود؛ و خدا همواره نگهبان بر هر چیزی است.

Kürtçe: 

ھەرکەسێک تکایەکی چاکە بکات بەشێکی لە (پاداشتی) ئەو چاکەیە بۆ ھەیە وە ھەرکەسێک تکایەکی خراپە بکات ئەویش بەشێکی دەبێت لە (سزای) ئەو خراپەیە وەخوا ھەمیشە بەسـەر ھەموو شتێکدا بەتوانـایە (چاودێرە)

Özbekçe: 

Ким яхши шафоат қилса, ундан ўз насибаси бўлур. Ким ёмон шафоат қилса, ундан ўз наибаси бўлур. Аллоҳ ҳар бир нарсанинг баҳосини берувчи зотдир. (Араб тилида «шафоат» сўзи бизда танилган маънодан кўра кенгроқ маънода ишлатилади. Бировни бошқалар олдида оқлаш учун қилинган саъй-ҳаракат ва гап-сўз ҳам шафоат ҳисобланади. Инчунин, қоралаш учун қилингани ҳам. Шунингдек, бу ишнинг яхшилигини тушунтириш учун тарғиб қилиш, унга қизиқтирш яхши шафоат, ўша ишни ёмон деб тушунтириш эса, ёмон шафоат ҳисобланади.)

Malayca: 

Sesiapa yang memberikan syafaat yang baik nescaya ia akan memperoleh bahagian (pahala) daripadanya; dan sesiapa yang memberikan syafaat yang buruk, nescaya ia akan mendapat bahagian (dosa) daripadanya. Dan (ingatlah) Allah Maha Kuasa atas tiap-tiap sesuatu.

Arnavutça: 

Ai që përpiqet për të mirë – edhe ai do të ketë pjesë në shpërblim, e ai që angazhohet për të keqe – edhe ai do të ketë pjesë në ndëshkim. – Se Perëndia është i Gjithëpushtetshëm.

Bulgarca: 

Който се застъпва за добро дело, ще има дял от него, а който се застъпва за лошо дело, ще има бреме от него. Аллах за всяко нещо въздава.

Sırpça: 

Ко се буде залагао за добро, и он ће да има удео у томе, а ко се буде залагао за зло, и он ће да има удео у томе. А Аллах над свим надзире.

Çekçe: 

Kdo se přimluví krásnou přímluvou, bude mít z ní podíl; kdo však se přimluví s úmyslem špatným, dostane také z toho podíl - a Bůh dává na vše dobrý pozor.

Urduca: 

جو بھلائی کی سفارش کریگا وہ اس میں سے حصہ پائے گا اور جو برائی کی سفارش کرے گا وہ اس میں سے حصہ پائے گا، اور اللہ ہر چیز پر نظر رکھنے والا ہے

Tacikçe: 

Ҳар кас дар кори неке миёнарав шавад, ӯро аз он насибест ва ҳар кас дар кори баде миёнарав шавад, ӯро аз он баҳраест. Ва Худо нигаҳбон бар ҳар чизест!

Tatarca: 

Бер мөэмин, авырлыкта калган яки хаксыз җәберләнгән мөэминнәргә ярдәм итсә, аларга шәфкатьле сүзләр әйтсә, үзенә дә кылган изгелеге хәтле өлеш булыр. Вә бер кеше хаксыз мөэминнәргә нинди булса да зарар ирештерсә, үзенә дә шул хәтле зарар ирешер. Аллаһуның һәр нәрсәгә көче җитә торган булды.

Endonezyaca: 

Barangsiapa yang memberikan syafa'at yang baik, niscaya ia akan memperoleh bahagian (pahala) dari padanya. Dan barangsiapa memberi syafa'at yang buruk, niscaya ia akan memikul bahagian (dosa) dari padanya. Allah Maha Kuasa atas segala sesuatu.

Amharca: 

መልካም መታደግን የሚታደግ ሰው ለእርሱ ከርስዋ ዕድል ይኖረዋል፡፡ መጥፎ መታደግንም የሚታደግ ሰው ለእርሱ ከርስዋ ድርሻ ይኖረዋል፡፡ አላህ በነገሩ ሁሉ ላይ ቻይ ነው፡፡

Tamilce: 

எவர் நல்ல சிபாரிசு செய்வாரோ அவருக்கு அதிலிருந்து ஒரு பங்கு இருக்கும். இன்னும், எவர் தீய சிபாரிசு செய்வாரோ அவருக்கு அதிலிருந்து ஒரு குற்றம் இருக்கும். அல்லாஹ் ஒவ்வொரு பொருளையும் கண்காணிப்பவனாக இருக்கிறான்.

Korece: 

선을 위해 중재하는 그에게 그에 따른 보상이 있을 것이며 악을 위해 중재하는 그에게 그와 같은 보상이 있으리라 하나님은 모 든 일에 만사형통하시니라

Vietnamca: 

Ai tận lực can thiệp mang lại điều tốt cho người khác thì y sẽ được ân phước cho việc đó còn ai tận lực can thiệp mang lại điều xấu cho người khác thì y phải gánh vác phần tội lỗi về việc đó. Quả thật, Allah giám sát tất cả mọi sự việc.