Arapça:
تِلْكَ آيَاتُ اللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِالْحَقِّ ۗ وَمَا اللَّهُ يُرِيدُ ظُلْمًا لِّلْعَالَمِينَ
Çeviriyazı:
tilke âyâtü-llâhi netlûhâ `aleyke bilḥaḳḳ. veme-llâhü yürîdü żulmel lil`âlemîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez.
Diyanet İşleri:
İşte bunlar, sana doğru olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah hiç kimseye zulmetmek istemez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir. Gerçek olarak onları sana okumadayız ve Allah, alemlere zulmetmeyi istemez.
Şaban Piriş:
İşte bu sana hakkıyla okuduğumuz Allah’ın ayetleridir. Allah hiç kimseye zulmetmek istemez.
Edip Yüksel:
Bunlar, sana dosdoğru olarak okuduğumuz ALLAH'ın ayetleridir. ALLAH hiç kimseye zulmetmek istemez.
Ali Bulaç:
Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah, alemlere zulüm isteyen değildir.
Suat Yıldırım:
İşte bunlar Allah'ın âyetleridir ki hakkı gerçekleştirmen için Biz onları sana okuyoruz. Çünkü şu kesindir ki, Allah insanlara zulmetmek istemez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte bunlar Allah Teâlâ´nın âyetleridir. Onları sana hak olarak tilâvet ediyoruz. Allah Teâlâ ise âlemlere zulüm irâde buyurmaz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunlar sana Allah'ın ayetleri. Hak olarak okuyoruz sana onları. Allah, âlemlere zulüm istemiyor.
Bekir Sadak:
Nerede bulunsalar Allah´in ve inanan insanlarin himayesinde olanlar mustesna onlara alcaklik damgasi vurulmustur. Allah´tan bir gazaba ugradilar, onlara asagilik damgasi vuruldu. Bu, Allah´in ayetlerini inkar etmeleri ve haksiz yere peygamberleri oldurmelerindendir. Bu, karsi gelmeleri ve taskinlik yapmalarindandir.
İbni Kesir:
Bunlar
Adem Uğur:
İşte bunlar, Allah´ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah hiçbir kimseye haksızlık etmek istemez.
İskender Ali Mihr:
İşte bunlar, Allah´ın âyetleridir, onları sana hak olarak tilavet ediyoruz (okuyup açıklıyoruz). Ve Allah, âlemlere zulum olmasını istemez.
Celal Yıldırım:
İşte bunlar sana hak ile okuduğumuz Allah´ın âyetleridir. Allah âlemlere herhangi bir haksızlıkta bulunmayı dileyecek de değil.
Tefhim ul Kuran:
Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Allah´ın ayetleridir. Allah, alemlere zulüm isteyen değildir.
Fransızca:
Tels sont les versets d'Allah; Nous te (Muhammad) les récitons avec vérité. El Allah ne veut point léser les mondes.
İspanyolca:
Éstas son las aleyas de Alá, que te recitamos conforme a la verdad. Alá no quiere la injusticia para las criaturas.
İtalyanca:
Questi sono i segni di Allah che ti recitiamo sinceramente. Allah non vuole l'ingiustizia per il creato.
Almanca:
Diese sind ALLAHs Ayat, die WIR dir wahrheitsgemäß vortragen und ALLAH will kein Unrecht für die Geschöpfe.
Çince:
这是真主的迹象,其中包含真理,我对你宣读它,真主不欲亏枉众生。
Hollandaca:
Dit zijn Gods teekenen; die wij u in waarheid openbaren.
Rusça:
Таковы аяты Аллаха, которые Мы читаем тебе во истине. Аллах не желает поступать с мирами несправедливо.
Somalice:
Taasi waa Aayadkii Eebe oon ugu Akhriyeynaa korkaaga si Xaq ah, Eebana ma aha mid la doona Dulmi Caalamka.
Swahilice:
Hizi ni Aya za Mwenyezi Mungu tunakusomea kwa haki. Na Mwenyezi Mungu hataki kuwadhulumu walimwengu.
Uygurca:
بۇ، اﷲ نىڭ ئايەتلىرىدۇر، ئۇلارنى (ئى مۇھەممەد!) ساڭا راست ئوقۇپ بېرىمىز، اﷲ جاھان ئەھلىگە زۇلۇم قىلىشنى خالىمايدۇ
Japonca:
これらはアッラーの印である。われは真理によってこれをあなたに読み聞かせる。アッラーは凡てのものに,不公正を望まれない。
Arapça (Ürdün):
«تلك» أي هذه الآيات «آيات الله نتلوها عليك» يا محمد «بالحق وما الله يريد ظلما للعالمين» بأن يأخذهم بغير جرم.
Hintçe:
(ऐ रसूल) ये ख़ुदा की आयतें हैं जो हम तुमको ठीक (ठीक) पढ़ के सुनाते हैं और ख़ुदा सारे जहॉन के लोगों (से किसी) पर जुल्म करना नहीं चाहता
Tayca:
นั่นคือบรรดาโองการของอัลลอฮ์โดยที่เรา อ่านโองการเหล่านั้นแก่เจ้าด้วยความจริง และอัลลอฮ์นั้นไม่ทรงประสงค์ซึ่งการอธรรมใด ๆ แก่ประชาชาติทั้งหลาย
İbranice:
אלה אותות אלוהים, אשר אנו קוראים לך (מחמד) בצדק , כי אלוהים אינו רוצה לקפח לעולמים
Hırvatça:
To su Allahovi ajeti koje tebi istinito kazujemo. A Allah ne želi da bilo kome zulum učini.
Rumence:
Acestea sunt semnele lui Dumnezeu pe care ţi le citim întru Adevăr. Dumnezeu nu voieşte nedreptăţirea lumilor.
Transliteration:
Tilka ayatu Allahi natlooha AAalayka bialhaqqi wama Allahu yureedu thulman lilAAalameena
Türkçe:
Bunlar sana Allah'ın ayetleri. Hak olarak okuyoruz sana onları. Allah, âlemlere zulüm istemiyor.
Sahih International:
These are the verses of Allah. We recite them to you, [O Muhammad], in truth; and Allah wants no injustice to the worlds.
İngilizce:
These are the Signs of Allah: We rehearse them to thee in Truth: And Allah means no injustice to any of His creatures.
Azerbaycanca:
Budur Allahın ayələri! Biz onları sənə olduğu kimi oxuyuruq. Allah aləmlərə (bəşər əhlinə) zülm etmək istəməz.
Süleyman Ateş:
İşte onlar Allah'ın ayetleridir. Onları sana gerçek ile okuyoruz. Allah, alemlere zulmetmek istemez.
Diyanet Vakfı:
İşte bunlar, Allah'ın, sana hak olarak okuduğumuz ayetleridir. Allah hiçbir kimseye haksızlık etmek istemez.
Erhan Aktaş:
Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah’ın âyetleridir. Allah, âlemlere haksızlık yapmak istemez.
Kral Fahd:
İşte bunlar, Allah'ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah âlemlere hiç haksızlık etmek istemez.
Hasan Basri Çantay:
(Bütün) bunlar Allahın — Hak (kın ikaamesine sebeb) olarak sana okuyageldiğimiz — âyetlerdir. Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez.
Muhammed Esed:
Bunlar Allah´ın mesajlarıdır: Hakikati bildiren bu (mesaj)ları sana iletiyoruz; zira Allah, yarattıklarının haksızlığa uğramasını dilemez.
Gültekin Onan:
Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Tanrı´nın ayetleridir. Tanrı, alemlere zulüm isteyen değildir.
Ali Fikri Yavuz:
Bunlar Allah’ın âyetleridir. Onları sana, hakkı yerine getirmek için vahy vasıtasıyla okuyoruz. Allah Tealâ âlemlere zulüm murad etmez.
Portekizce:
Estes são os versículos de Deus, que em verdade te recitamos. Deus jamais deseja a injustiça para a humanidade.
İsveççe:
Detta är Guds budskap, som Vi låter framföra till dig [Muhammad] med sanningen - Gud vill ingen i Sin skapelse något ont.
Farsça:
اینها [که سرگذشت اهل کتاب، مژده ها، بیم ها و امور مربوط به آخرت است] آیات خداست که آن را به درستی و راستی بر تو می خوانیم؛ و خدا هیچ ستم و بیدادی بر جهانیان نمی خواهد.
Kürtçe:
ئەمانە ئایەتەکانی خوان دەیان خوێنینەوە بەسەرتدا کە ڕاستن خواش نایەوێت ھیچ ستەمێک بۆ جیھانیان
Özbekçe:
Булар Аллоҳнинг оятларидир. Уларни сенга ҳақ ила тиловат қилмоқдамиз. Аллоҳ одамларга зулмни хоҳламас.
Malayca:
Itulah ayat-ayat keterangan Allah, kami bacakan dia kepadamu (wahai Muhammad) dengan benar. Dan (ingatlah), Allah tidak berkehendak melakukan kezaliman kepada sekalian makhlukNya.
Arnavutça:
Këto janë versetet e Perëndisë, që t’i lëxojmë ty me të drejtë dhe se Perëndia nuk i dëshiron askujt padrejtësi.
Bulgarca:
Тези са знаменията на Аллах, четем ти ги с истината. Аллах не иска гнет за народите.
Sırpça:
То су Аллахове речи које теби истинито казујемо. А Аллах не жели да било коме учини неправду.
Çekçe:
Toto jsou znamení Boží, která ti sdělujeme podle pravdy. Bůh pak si nepřeje nespravedlnost pro nikoho z lidstva veškerého.
Urduca:
یہ اللہ کے ارشادات ہیں جو ہم تمہیں ٹھیک ٹھیک سنارہے ہیں کیونکہ اللہ دنیا والوں پر ظلم کرنے کا کوئی ارادہ نہیں رکھتا
Tacikçe:
Инҳо оёти Худост, ки ба ҳақ бар ту мехонем. Ва Худо ба мардуми ҷаҳон ситам раво намедорад!
Tatarca:
Коръәндә сөйләнгән бу сүзләр Аллаһуның аятьләре, аларны сезгә хаклык белән укырбыз. Аллаһ галәмнәр мәхлукләреннән һичберсенә золым теләми.
Endonezyaca:
Itulah ayat-ayat Allah. Kami bacakan ayat-ayat itu kepadamu dengan benar; dan tiadalah Allah berkehendak untuk menganiaya hamba-hamba-Nya.
Amharca:
ይህች በአንተ ላይ በእውነት የምናነባት ስትኾን የአላህ ተዓምራት ናት፡፡ አላህም ለዓለማት በደልን የሚሻ አይደለም፡፡
Tamilce:
(நபியே!) இவை, அல்லாஹ்வின் வசனங்களாகும். அவற்றை உண்மையாகவே உமக்கு நாம் ஓதிக் காண்பிக்கிறோம். அல்லாஹ் அகிலத்தார்களுக்கு சிறிதும் அநியாயத்தை நாடமாட்டான்.
Korece:
이것이 하나님의 계시이거늘그분은 그것을 그대에게 진리로써 낭송하도다 하나님은 그의 피조물 모두에게 공정하시니라
Vietnamca:
(Hỡi Thiên Sứ Muhammad), đó là những lời mặc khải của Allah, TA đọc chúng cho Ngươi nghe bằng sự thật. Quả thật, Allah không hề muốn bất cứ ai trong vũ trụ gặp điều bất công.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: