Arapça:
فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ
Çeviriyazı:
faṣda` bimâ tü'meru vea`riḍ `ani-lmüşrikîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi sen emrolunduğunu açıkça tebliğ et. Müşriklerden yüz çevir.
Diyanet İşleri:
Artık buyrulanı açıkça ortaya koy, puta tapanlara aldırış etme.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık sen emredildiğin şeyi açıkla ve şirk koşanlardan yüz çevir.
Şaban Piriş:
Emrolunduğun (hakkı) açığa vur ve müşriklerden yüz çevir!
Edip Yüksel:
Öyleyse sana emredileni açıkça ortaya koy ve müşriklere de aldırma.
Ali Bulaç:
Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme.
Suat Yıldırım:
Şimdi sen, sana ne emredilmişse onu açıkça onlara söyle.O müşriklere aldırma! [54,6; 68,10]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık sen emir olunduğun şeyi izhar et ve müşrik olanlara aldırış etme.
Yaşar Nuri Öztürk:
Emrolunduğun şeyi, kafalarını çatlatırcasına tebliğ et; şirke bulaşmışlara aldırma.
Bekir Sadak:
15:98
İbni Kesir:
Sen
Adem Uğur:
Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!
İskender Ali Mihr:
Artık emrolunduğun şeyi açıkça bildir. Ve müşriklerden yüz çevir.
Celal Yıldırım:
(Ey Şanlı Peygamber!) Artık sen ne ile emrolunuyorsan (onu hak ile bâtılın arasını) ayıracak şekilde ortaya koy. Allah´a ortak koşanlardan yüzçevir (de aldırış etme onlara).
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme.
Fransızca:
Expose donc clairement ce qu'on t'a commandé et détourne-toi des associateurs.
İspanyolca:
¡Anuncia lo que se te ordena y apártate de los asociadores!
İtalyanca:
Proclama con forza quello che ti è stato ordinato e rifuggi dagli associatori.
Almanca:
So verkünde, was dir geboten wurde, und meide die Muschrik.
Çince:
你应当公开宣布你所奉的命令,而且避开以物配主者。
Hollandaca:
Openbaar dus wat u werd bevolen en, wend u af van de afgodendienaars.
Rusça:
Провозгласи то, что тебе велено, и отвернись от многобожников.
Somalice:
ee Muuji waxa lagu fari iskagana jeedso Mushrikiinta.
Swahilice:
Basi wewe yatangaze uliyo amrishwa, na jitenge na washirikina.
Uygurca:
ساڭا بۇيرۇلغاننى (يەنى پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئەمرىنى) ئاشكارا ئوتتۇرىغا قويغىن، مۇشرىكلار (نىڭ مەسخىرەلىرىگە) پەرۋا قىلمىغىن
Japonca:
だからあなたが命じられたことを宣揚しなさい。そして多神教徒から遠ざかれ。
Arapça (Ürdün):
«فاصدع» يا محمد «بما تؤمر» به أي اجهر به وأمضه «وأعرض عن المشركين» هذا قبل الأمر بالجهاد.
Hintçe:
और मुशरेकीन की तरफ से मुँह फेर लो
Tayca:
ดังนั้น จงประกาศอย่างเปิดเผยในสิ่งที่เจ้าถูกบัญชา และจงผินหลังให้พวกมุชริกีน
İbranice:
ואתה (מוחמד) מלא את שליחותך כפי שנצטווית והתכחש למשתפים (עובדי אלילים)
Hırvatça:
Ti javno ispovijedaj ono što ti se naređuje i višebožaca se okani.
Rumence:
Dă glas la ceea ce ţi s-a poruncit şi împotriveşte-te închinătorilor la idoli.
Transliteration:
FaisdaAA bima tumaru waaAArid AAani almushrikeena
Türkçe:
Emrolunduğun şeyi, kafalarını çatlatırcasına tebliğ et; şirke bulaşmışlara aldırma.
Sahih International:
Then declare what you are commanded and turn away from the polytheists.
İngilizce:
Therefore expound openly what thou art commanded, and turn away from those who join false gods with Allah.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Sənə əmr olunanı (Qur’anı) açıq-aşkar təbliğ et və müşriklərdən üz döndər!
Süleyman Ateş:
Sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve ortak koşanlara aldırma.
Diyanet Vakfı:
Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!
Erhan Aktaş:
Emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve Müşriklere aldırma.
Kral Fahd:
Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!
Hasan Basri Çantay:
Şimdi sen ne ile emrolunuyorsan (kafalarını çatlatırcasına) apaçık bildir. Müşriklere aldırış etme.
Muhammed Esed:
Öyleyse artık, sana (açıklaman) emredilen şeyi açıkça ortaya koy ve Allah´tan başkasına tanrısal nitelikler yakıştıran o kimseleri kendi hallerine bırak:
Gültekin Onan:
Öyleyse sana buyrulanı açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme.
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi sen, emrolunduğun şeyi, çatlatırcasına bildir ve müşriklerden yüz çevir (sözlerine aldırış etme).
Portekizce:
Proclama, pois, o que te tem sido ordenado e afasta-te do idólatras.
İsveççe:
Förkunna därför allt som du blir befalld [att förkunna] och håll dig borta från dem som sätter medhjälpare vid Guds sida.
Farsça:
پس آنچه را به آن مأموری اظهار کن و از مشرکان روی بگردان.
Kürtçe:
جا ھەر فەرمانێکت پێ دەدرێت بە ئاشکرا ڕایگەیەنە و گوێ بە ھاوبەشدانەران مەدە
Özbekçe:
Бас, сенга амр этилган нарсани юзага чиқар ва мушриклардан юз ўгир. (Ушбу оят нозил бўлгунга қадар Расулуллоҳ (с. а. в.) одамларни динга сирли-яширин равишда даъват этар эдилар. Бу оятдаги «юзага чиқар» деган амрга мувофиқ ошкора даъватни бошладилар. Мушрикларнинг гап-сўзларига эътибор бермай қўйдилар.)
Malayca:
Oleh itu, sampaikanlah secara berterus-terang apa yang diperintahkan kepadamu (wahai Muhammad), dan janganlah engkau hiraukan bantahan dan tentangan kaum kafir musyrik itu.
Arnavutça:
Ti haptazi prediko atë që të është urdhëruar dhe shmangiu idhujtarëve,
Bulgarca:
Извести онова, което ти бе повелено, и се отдръпни от съдружаващите!
Sırpça:
Ти јавно исповедај оно што ти се наређује и вишебожаца се клони.
Çekçe:
Ohlas tedy to, co ti bylo přikázáno, a odvrať se od modloslužebníků,
Urduca:
پس اے نبیؐ، جس چیز کا تمہیں حکم دیا جا رہا ہے، اُسے ہانکے پکارے کہہ دو اور شرک کرنے والوں کی ذرا پروا نہ کرو
Tacikçe:
Ба ҳар чӣ амр шудаӣ, сареҳу баланд бигӯ ва аз мушрикон рӯйгардон бош!
Tatarca:
Инде ислам динен изһар кыл! Кешеләрне иманга вә Коръән белән гамәл кылырга ачыктан-ачык өндә! Һичкемнән курыкма! Вә мөшрикләрдән кисел, алар белән булышып вакытыңны өрәм итмә!
Endonezyaca:
Maka sampaikanlah olehmu secara terang-terangan segala apa yang diperintahkan (kepadamu) dan berpalinglah dari orang-orang yang musyrik.
Amharca:
የታዘዝክበትንም ነገር በይፋ ግለጽ፡፡ አጋሪዎችንም ተዋቸው፡፡
Tamilce:
ஆகவே, (நபியே!) உமக்கு ஏவப்படுவதை மிகத் தெளிவாக பகிரங்கப்படுத்துவீராக. மேலும், இணைவைப்பவர்களைப் புறக்கணிப்பீராக.
Korece:
그러므로 그대가 명령받은 것을 선언하되 불신자들로부터 멀리하라
Vietnamca:
Vì vậy, Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy công bố những gì Ngươi đã được truyền và hãy quay lưng với những kẻ đa thần.
Ayet Linkleri: