Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

206

Ayet No: 

1160

Sayfa No: 

176

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ عِندَ رَبِّكَ لَا يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيُسَبِّحُونَهُ وَلَهُ يَسْجُدُونَ ۩

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne `inde rabbike lâ yestekbirûne `an `ibâdetihî veyüsebbiḥûnehû velehû yescüdûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Zira Rabbinin katında olanlar, Allah'a kulluk etmekten asla kibirlenmezler, O'nu tenzih eder, şanını ulularlar ve yalnızca O'na secde ederler.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu Rabbinin katında olanlar, O'na kulluk etmekten büyüklenmezler, O'nu tenzih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki Rabbinin katında bulunanlar, ona kulluk etmekten çekinmezler ve onu noksan sıfatlardan tenzih ederler ve yalnız ona secde ederler.

Şaban Piriş: 

Rabbinin yanındakiler de O’na kulluk etmekten büyüklenmezler. O’nu tesbih ederler. O’na secde ederler.

Edip Yüksel: 

Rabbinin yanındakiler, ona kulluk etmekten kaçınıp büyüklenmezler, O'nu yüceltirler ve O'na secde ederler.

Ali Bulaç: 

Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Suat Yıldırım: 

Rab'bine yakın melekler O’na kulluk ve ibadet etmekten asla kibirlenmez, hep O’nu tenzih eder ve yalnız O’na secde ederler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, Rabbin indinde bulunanlar, O´nun ibadetinden tekebbürde bulunmazlar. Ve O´nu tesbih ederler ve ancak O´nun için secdeye kapanırlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbinin katında olanlar, büyüklük taslayıp O'na ibadetten yüz çevirmezler; O'nu tespih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Bekir Sadak: 

Nitekim, Rabbin seni hak ugrunda evinden savas icin cikarmisti, oysa muslumanlarin bir takimi bundan hoslanmamisti.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki Rabbının katındakiler, O´na kulluk etmekten asla büyüklenmezler. O´na tesbih ederler ve O´na secde ederler.

Adem Uğur: 

Kuşkusuz Rabbin katındakiler O´na kulluk etmekten kibirlenmezler, O´nu tesbih eder ve yalnız O´na secde ederler.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Allah´ın katında olanlar (huzur namazı kılanlar), O´na ibadet etmekten kibirlenmezler. Ve O´nu tesbih ederler. Ve O´na secde ederler.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki, Rabbin katında olanlar (melekler) O´na kulluk edip tapmaktan asla (küçüklük duyup) büyüklük taslamazlar

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz Rabbinin katında olanlar, O´na ibadet etmekten büyüklenmezler

Fransızca: 

Ceux qui sont auprès de ton Seigneur [les anges] ne dédaignent pas de L'adorer. Ils Le glorifient et se prosternent devant Lui .

İspanyolca: 

Los que están junto a tu Señor no tienen a menos servirle. Le glorifican y se prosternan ante Él.

İtalyanca: 

Certamente coloro che sono presso il tuo Signore non disdegnano di adorarLo: Lo lodano e si prosternano davanti a Lui.

Almanca: 

Gewiß, diejenigen bei deinem HERRN erheben sich nicht in Arroganz Seinem Dienen gegenüber, lobpreisen Ihn und vollziehen Ihm Sudschud .

Çince: 

在你的主那里的(众天神),不是不屑于崇拜他的,他们赞颂他超绝一切,他们只为他而叩头。 (此处叩头!)

Hollandaca: 

De engelen, die met mijn Heer zijn, versmaden zijnen dienst niet trotsch, maar zij vieren zijn lof en bidden hem aan.

Rusça: 

Те, которые находятся возле твоего Господа, не превозносятся над поклонением Ему, славословят Ему и падают перед Ним ниц.

Somalice: 

Kuwa Eebe agtiisa ah iskama Kibriyaan Cibaadadiisa wayna u Tasbiixsadaan (Nasahaan) Isagayna u Sujuudaan.

Swahilice: 

Hakika wale walioko kwa Mola wako Mlezi hawajivuni wakaacha kumuabdu, na wanamtakasa na wanamsujudia.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىڭنىڭ دەرگاھىدىكىلەر (يەنى پەرىشتىلەر) اﷲ قا ئىبادەت قىلىشتىن باش تارتمايدۇ، اﷲ قا تەسبىھ ئېيتىدۇ ۋە ئۇنىڭغا سەجدە قىلىدۇ

Japonca: 

本当にあなたの主の側近にいる者は,かれを崇めるのに慢心することなく,かれの栄光を讃えて唱念し,かれにサジダする。〔サジダ〕

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين عند ربك» أي الملائكة «لا يستكبرون» يتكبَّرون «عن عبادته ويسبِّحونه» ينزهوِّنه عما لا يليق به «وله يسجدون» أي يخصونه بالخضوع والعبادة فكونوا مثلهم.

Hintçe: 

बेशक जो लोग (फरिशते बग़ैरह) तुम्हारे परवरदिगार के पास मुक़र्रिब हैं और वह उसकी इबादत से सर कशी नही करते और उनकी तसबीह करते हैं और उसका सजदा करते हैं (206) सजदा

Tayca: 

“แท้จริงบรรดา ผู้ที่อยู่ที่พระเจ้าของเจ้านั้น พวกเขาจะไม่หยิ่งต่อการเคารพสักการะพระองค์ และกล่าวให้ความบริสุทธิ์แก่พระองค์และแด่พระองค์เท่านั้น พวกเขากราบกรานกัน”

İbranice: 

אכן אלה (המלאכים) הנמצאים אצל ריבונך לא יתייהרו מכדי לעבוד אותו והם משבחים אותו ולו סוגדים תמיד

Hırvatça: 

Oni koji su kod Gospodara tvoga doista ne zaziru da Mu ibadet čine; samo Njega hvale i samo Njemu na sedždu padaju.

Rumence: 

Cei care sunt la Domnul tău nu se socot prea mari încât să nu i se închine. Ei Îl preamăresc şi se prosternează înaintea Lui.

Transliteration: 

Inna allatheena AAinda rabbika la yastakbiroona AAan AAibadatihi wayusabbihoonahu walahu yasjudoona

Türkçe: 

Rabbinin katında olanlar, büyüklük taslayıp O'na ibadetten yüz çevirmezler; O'nu tespih ederler ve yalnız O'na secde ederler.

Sahih International: 

Indeed, those who are near your Lord are not prevented by arrogance from His worship, and they exalt Him, and to Him they prostrate.

İngilizce: 

Those who are near to thy Lord, disdain not to do Him worship: They celebrate His praises, and prostrate before Him.

Azerbaycanca: 

Rəbbinin yanında olanlar (Allaha yaxın olan mələklər) Ona ibadət etməyi özlərinə ar bilməzlər. Onu pak, müqəddəs tutub şə’ninə tə’riflər deyər və ancaq Ona səcdəyə qapanarlar!

Süleyman Ateş: 

Rabbinin yanında olanlar, büyüklük taslayıp O'na kulluktan geri kalmazlar, (daima) O'nu tesbih ederler ve O'na secde ederler.

Diyanet Vakfı: 

Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.

Erhan Aktaş: 

Rabb’ine yakın olanlar, O’na kulluk etmekten asla kibirlenmezler; O’nu tesbih(1) ederler ve O’na secde(2) ederler.

Kral Fahd: 

Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.

Hasan Basri Çantay: 

Şübhe yok ki Rabbinin katındaklier ona kulluk etmekden asla kibirlenmezler, onu tesbih ve yalınız ona secde ederler.

Muhammed Esed: 

Bil ki, Rabbine yakın olanlar Ona kulluk yapmaktan asla kibre kapılmazlar; ve Onun sınırsız yüceliğini övgüyle anar ve (yalnızca) Onun önünde yere kapanırlar.

Gültekin Onan: 

Kuşkusuz rabbinin katında olanlar, O´na ibadet etmekten büyüklenmezler. O´nu tesbih ederler ve yalnızca O´na secde ederler.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten Rabbinin katında olanlar (rahmetine yakın melekler), Allah’a kulluk etmekten asla kibirlenmezler. Onu tenzih eder yüceltirler ve yalnız ona ibadet için secde ederler. (*) (*) Dikkat! Secde âyetidir.

Portekizce: 

Porque aqueles que estão próximos do teu Senhor não se ensoberbecem em adorá-Lo, e O glorificam, prostrando-seante Ele.

İsveççe: 

De som är i din Herres närhet finner det inte vara under sin värdighet att tjäna Honom. De lovprisar Honom och faller ned på sina ansikten [i tillbedjan].

Farsça: 

یقیناً مقرّبان و نزدیکان خدا هیچ گاه از عبادت و بندگی اش تکبّر نمی ورزند، وهمواره او را تسبیح می گویند، و پیوسته برای او سجده می کنند.

Kürtçe: 

بە ڕاستی ئەو فریشتانەی کە لای پەروەردگارتن خۆ بە زل نازانن لە پەرستنی ئەو (خوا) و ھەمیشە ستایشی دەکەن (کڕنووشی بۆ دەبەن) و تەنھا سوژدە بۆ ئەو دەبەن

Özbekçe: 

Роббинг ҳузуридагилар, албатта, Унинг ибодатидан мутакаббирлик қилмаслар, Уни поклаб ёд этарлар ва Унга сажда қиларлар.

Malayca: 

Sesungguhnya mereka (malaikat) yang ada di sisi Tuhanmu tidak bersikap angkuh (ingkar) daripada beribadat kepadaNya, dan mereka pula bertasbih bagiNya, dan kepadaNyalah jua mereka sujud.

Arnavutça: 

me të vërtetë, ata që janë afër Zotit tënd, nuk ngurojnë ta adhurojnë Ate; vetëm Ate e lavdërojnë dhe vetëm para Tij bien në sexhde (me fytyrë për tokë).

Bulgarca: 

[Ангелите,] които са при твоя Господ, не се големеят да Му служат, възхваляват Го и Му се покланят в суджуд.

Sırpça: 

Они који су код твога Господара заиста не зазиру да Га обожавају; само Њега хвале и само се Њему клањају.

Çekçe: 

Vždyť i ti, kdož blízko jsou u Pána tvého, se necítí povzneseni nad to, aby Jej uctívali a slavili a před ním na tváře své padali.

Urduca: 

جو فرشتے تمہارے رب کے حضور تقرب کا مقام رکھتے ہیں وہ کبھی اپنی بڑائی کے گھمنڈ میں آ کر اس کی عبادت سے منہ نہیں موڑتے اور اس کی تسبیح کرتے ہیں، اور اس کے آگے جھکے رہتے ہیں

Tacikçe: 

Албатта онон, ки дар назди Парвардигори ту ҳастанд, аз парастиши Ӯ сар наметобанд ва тасбеҳаш мегӯянд ва барояш саҷда мекунанд! Сачдаи тиловат.

Tatarca: 

Тәхкыйк Раббың хозурында булган фәрештәләр Аллаһуга гыйбадәт кылырга зурланмыйлар вә Аллаһуны мактап тәсбихләр әйтәләр һәм Аллаһуга сәҗдә кылалар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya malaikat-malaikat yang ada di sisi Tuhanmu tidaklah merasa enggan menyembah Allah dan mereka mentasbihkan-Nya dan hanya kepada-Nya-lah mereka bersujud.

Amharca: 

እነዚያ እጌታህ ዘንድ ያሉት (መላእክት) እርሱን ከመገዛት አይኮሩም፡፡ ያወድሱታልም፡፡ ለእርሱም ብቻ ይሰግዳሉ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக உம் இறைவனிடம் உள்ள (வான)வர்கள் அவனை வணங்குவதை விட்டு பெருமையடிப்பதில்லை; இன்னும், அவர்கள் அவனை துதிக்கிறார்கள்; இன்னும், அவனுக்கே சிரம் பணிகிறார்கள்.

Korece: 

그대 주님곁에 있는 이들은그분을 경배함에 거만하지 아니하고 그분을 찬양하며 그분 앞에 스스로 부복하여 엎드리더라

Vietnamca: 

Quả thật (các Thiên Thần) ở nơi Thượng Đế của Ngươi (hỡi Thiên Sứ) không hề tự cao tự đại trước việc thờ phượng Ngài; Họ luôn tán dương và quỳ lạy Ngài.