İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Arapça:

vessemâi veṭṭâriḳ.
Türkçe:
Yemin olsun göğe ve Târık'a; o, gece gelene/o, tokmak gibi vurana/o, çıkıverip de yürek hoplatana.
İngilizce:
By the Sky and the Night-Visitant (therein);-
Fransızca:
Par le ciel et par l'astre nocturne
Almanca:
Bei dem Himmel und dem At-tariq,
Rusça:
Клянусь небом и ночным путником!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun o göğe ve Târık'a,
Diyanet Vakfı:
Gökyüzüne ve tarıka (sabah yıldızına) yemin ederim.

vemâ edrâke me-ṭṭâriḳ.
Türkçe:
Nereden bileceksin sen nedir Târık?
İngilizce:
And what will explain to thee what the Night-Visitant is?-
Fransızca:
Et qui te dira ce qu'est l'astre nocturne ?
Almanca:
und was weißt du, was At-tariq ist?!
Rusça:
Откуда ты мог знать, что такое ночной путник?
Arapça:
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Târık nedir, bildin mi?
Diyanet Vakfı:
Tarıkın ne olduğunu nereden bileceksin?

ennecmü-ŝŝâḳib.
Türkçe:
Parlayan, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır o.
İngilizce:
(It is) the Star of piercing brightness;-
Fransızca:
C'est l'étoile vivement brillante.
Almanca:
Es ist der strahlende/hohe Stern.
Rusça:
Это - звезда пронизывающая небеса своим светом.
Arapça:
النَّجْمُ الثَّاقِبُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, karanlığı delen yıldızdır.
Diyanet Vakfı:
(O, karanlığı) delen yıldızdır.

in küllü nefsil lemmâ `aleyhâ ḥâfiż.
Türkçe:
Hiçbir benlik yoktur ki, üzerinde bir koruyucu/bir gözetleyici bulunmasın.
İngilizce:
There is no soul but has a protector over it.
Fransızca:
Il n'est pas d'âme qui n'ait sur elle un gardien.
Almanca:
Über jede Seele gibt es zweifelsohne einen Bewahrenden.
Rusça:
Нет душы, при которой не было бы хранителя.
Arapça:
إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.
Diyanet Vakfı:
Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.

felyenżuri-l'insânü mimme ḫuliḳ.
Türkçe:
İnsan, neden yaratılmış olduğuna bir baksın!
İngilizce:
Now let man but think from what he is created!
Fransızca:
Que l'homme considère donc de quoi il a été créé.
Almanca:
So soll der Mensch schauen, woraus er erschaffen wurde.
Rusça:
Пусть посмотрит человек, из чего он создан.
Arapça:
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ مِمَّ خُلِقَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.
Diyanet Vakfı:
İnsan neden yaratıldığına bir baksın!

ḫuliḳa mim mâin dâfiḳ.
Türkçe:
Fırlayan bir suyun bir parçacağından yaratıldı o.
İngilizce:
He is created from a drop emitted-
Fransızca:
Il a été créé d'une giclée d'eau
Almanca:
Er wurde aus ergossener Flüssigkeit erschaffen,
Rusça:
Он создан из изливающейся жидкости,
Arapça:
خُلِقَ مِن مَّاءٍ دَافِقٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Atılan bir sudan yaratıldı.
Diyanet Vakfı:
Atılan bir sudan yaratıldı.

yaḫrucü mim beyni-ṣṣulbi vetterâib.
Türkçe:
Bel ile kaburgalar arasından çıkar o su.
İngilizce:
Proceeding from between the backbone and the ribs:
Fransızca:
sortie d'entre les lombes et les côtes.
Almanca:
die von zwischen Rückgrat und Rippen herauskommt.
Rusça:
которая выходит между чреслами и грудными костями.
Arapça:
يَخْرُجُ مِن بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.
Diyanet Vakfı:
(O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar.

innehû `alâ rac`ihî leḳâdir.
Türkçe:
O Allah, o insanı tekrar hayata döndürmeye elbette kadirdir.
İngilizce:
Surely (Allah) is able to bring him back (to life)!
Fransızca:
Allah est certes capable de le ressusciter.
Almanca:
Gewiß, ER ist zu seinem Zurückbringen doch fähig,
Rusça:
Воистину, Он властен вернуть его.
Arapça:
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter.
Diyanet Vakfı:
İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.

yevme tüble-sserâir.
Türkçe:
Sırların/gizlilerin yoklanıp ortaya çıkarılacağı gün,
İngilizce:
The Day that (all) things secret will be tested,
Fransızca:
Le jour où les coeurs dévoileront leurs secrets,
Almanca:
an dem Tag, wenn das Innerste geprüft wird,
Rusça:
В тот день подвергнут испытанию все тайны,
Arapça:
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.
Diyanet Vakfı:
Gizlenenlerin ortaya döküldüğü gün
Pages
