
vevucûhüy yevmeiẕin `aleyhâ gaberah.
Türkçe:
Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış.
İngilizce:
And other faces that Day will be dust-stained,
Fransızca:
De même qu'il y aura, ce jour-là, des visages couverts de poussière,
Almanca:
Und es gibt an diesem Tag Gesichter, auf denen Staub ist.
Rusça:
На других же лицах в тот день будет прах,
Arapça:
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,
Diyanet Vakfı:
Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş,

terheḳuhâ ḳaterah.
Türkçe:
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
İngilizce:
Blackness will cover them:
Fransızca:
recouverts de ténèbres.
Almanca:
Etwas Schwarzes überdeckt sie.
Rusça:
который покроет их мраком.
Arapça:
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onları karanlık bürümüş,
Diyanet Vakfı:
Hüzünden kapkara kesilmiştir.

ülâike hümü-lkeferatü-lfecerah.
Türkçe:
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.
İngilizce:
Such will be the Rejecters of Allah, the doers of iniquity.
Fransızca:
Voilà les infidèles, les libertins.
Almanca:
Diese sind die öffentlich die Verfehlung begehenden Kufr- Betreibenden.
Rusça:
Это будут неверующие грешники.
Arapça:
أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.
Diyanet Vakfı:
İşte bunlar kafirlerdir, günahkarlardır.
Pages
