İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Arapça:

veṭṭûr.
Türkçe:
Yemin olsun Tûra,
İngilizce:
By the Mount (of Revelation);
Fransızca:
Par At-Tur !
Almanca:
Bei At-tur!
Rusça:
Клянусь горой!
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالطُّورِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun Tûr'a,
Diyanet Vakfı:
Tur'a, andolsun ki,

vekitâbim mesṭûr.
Türkçe:
Satır satır yazılmış Kitap'a,
İngilizce:
By a Decree inscribed
Fransızca:
Et par un Livre écrit
Almanca:
Bei der in Zeilen geschriebenen Schrift,
Rusça:
Клянусь Писанием, начертанным
Arapça:
وَكِتَابٍ مَّسْطُورٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yayılmış ince deri üzerine, satır satır yazılmış kitaba,
Diyanet Vakfı:
Satır satır yazılmış Kitab'a,

fî raḳḳim menşûr.
Türkçe:
Ki açılıp yayılmış ince deri üzerine yazılmıştır.
İngilizce:
In a Scroll unfolded;
Fransızca:
Sur un parchemin déployé !
Almanca:
auf einem entfalteten Pergament.
Rusça:
на развернутой нежной коже!
Arapça:
فِي رَقٍّ مَّنشُورٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yayılmış ince deri üzerine, satır satır yazılmış kitaba,
Diyanet Vakfı:
Yayılmış ince deri üzerine,

velbeyti-lma`mûr.
Türkçe:
Yemin olsun düzenli bir biçimde bakılan o eve,
İngilizce:
By the much-frequented Fane;
Fransızca:
et par la Maison peuplée !
Almanca:
Bei Al-bait-ilma'mur !
Rusça:
Клянусь домом наполненным (храмом на седьмом небе)!
Arapça:
وَالْبَيْتِ الْمَعْمُورِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ma'mur eve,
Diyanet Vakfı:
Beyt-i Ma'mur'a,

vessaḳfi-lmerfû`.
Türkçe:
Yemin olsun yükseltilmiş tavana,
İngilizce:
By the Canopy Raised High;
Fransızca:
Et par la Voûte élevée !
Almanca:
Bei dem hochgehobenen Dach !
Rusça:
Клянусь кровлей возведенной!
Arapça:
وَالسَّقْفِ الْمَرْفُوعِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yükseltilmiş tavana,
Diyanet Vakfı:
Yükseltilmiş tavana(göğe),

velbaḥri-lmescûr.
Türkçe:
Yemin olsun o alevlerle kaynatılıp köpürtülmüş denize,
İngilizce:
And by the Ocean filled with Swell;-
Fransızca:
Et par la Mer portée à ébullition ! (au Jour dernier)
Almanca:
Bei dem Masdschur-Meer !
Rusça:
Клянусь морем разожженным (или переполненным; или опустевшим; или перемешанным)!
Arapça:
وَالْبَحْرِ الْمَسْجُورِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kaynatılmış denize, (andolsun ki)
Diyanet Vakfı:
Kaynatılmış denize (bunlara andolsun ki),

inne `aẕâbe rabbike levâḳi`.
Türkçe:
Ki hiç kuşkusuz, senin Rabbinin azabı meydana gelecektir.
İngilizce:
Verily, the Doom of thy Lord will indeed come to pass;-
Fransızca:
Le châtiment de ton Seigneur aura lieu inévitablement.
Almanca:
Gewiß, die Peinigung deines HERRN wird bestimmt geschehen.
Rusça:
Наказание твоего Господа непременно наступит,
Arapça:
إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَاقِعٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır.
Diyanet Vakfı:
Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır.

mâ lehû min dâfi`.
Türkçe:
Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.
İngilizce:
There is none can avert it;-
Fransızca:
Nul ne pourra le repousser.
Almanca:
Für sie gibt es keinen Abwehrenden.
Rusça:
и ничто не отвратит его.
Arapça:
مَّا لَهُ مِن دَافِعٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona engel olacak (hiçbir şey de) yoktur.
Diyanet Vakfı:
Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.

yevme temûru-ssemâü mevrâ.
Türkçe:
O gün gök bir çalkanışla çalkanır.
İngilizce:
On the Day when the firmament will be in dreadful commotion.
Fransızca:
Le jour où le ciel sera agité d'un tourbillonnement,
Almanca:
Am Tag, wenn der Himmel in Hin-und-Her-Schwankung hin und her schwankt,
Rusça:
В тот день небо содрогнется от колебаний,
Arapça:
يَوْمَ تَمُورُ السَّمَاءُ مَوْرًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün gök, bir çalkanış çalkalanır
Diyanet Vakfı:
O gün gök sallanıp çalkalanır.
Pages
