108. Kevser - (Bolluk) Al-Kauther—الكوثر

innâ a`ṭaynâke-lkevŝer.

Türkçe:
Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
İngilizce:
To thee have We granted the Fount (of Abundance).
Fransızca:
Nous t'avons certes, accordé l'Abondance.
Almanca:
Gewiß, WIR gaben dir Al-kauthar,
Rusça:
Мы даровали тебе Изобилие (реку в Раю, которая называется аль-Каусар).
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
Diyanet Vakfı:
(Resulum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.

feṣalli lirabbike venḥar.

Türkçe:
O halde, sen de Rabbin için namaz kıl/dua et ve göğsünü gererek dimdik dur/sağ elini sol elinin üzerine koyup kıyam et/namazı vakti girer girmez kıl/kavrayışını bilgi ile derinleştir/eti yenecek hayvan kes!
İngilizce:
Therefore to thy Lord turn in Prayer and Sacrifice.
Fransızca:
Accomplis la Salat pour ton Seigneur et sacrifie.
Almanca:
so verrichte das rituelle Gebet für deinen HERRN und schächte!
Rusça:
Посему совершай намаз ради своего Господа и закалывай жертву.
Arapça:
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
Diyanet Vakfı:
Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.

inne şânieke hüve-l'ebter.

Türkçe:
Kuşkun olmasın ki, ebter/soyu kesik, seni kötüleyenin ta kendisidir!
İngilizce:
For he who hateth thee, he will be cut off (from Future Hope).
Fransızca:
Celui qui te hait sera certes, sans postérité.
Almanca:
Gewiß, dein Verleumder ist derjenige ohne Stammhalter.
Rusça:
Воистину, твой ненавистник сам окажется бездетным.
Arapça:
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.
Diyanet Vakfı:
Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
108. Kevser - (Bolluk) Al-Kauther—الكوثر beslemesine abone olun.