094. İnşirâh - (Sakinleştirme) Al-Inshirah—الشرح

 
00:00

elem neşraḥ leke ṣadrak.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ

Türkçe:

Açıp genişletmedik mi senin göğsünü!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz senin için (mutluluğun) göğsünü açmadık mı?

Diyanet Vakfı:

Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

İngilizce:

Have We not expanded thee thy breast?-

Fransızca:

N'avons-Nous pas ouvert pour toi ta poitrine ?

Almanca:

Haben WIR dir etwa nicht deine Brust erweitert,

Rusça:

Разве Мы не раскрыли твою грудь?

Açıklama:
 
00:00

veveḍa`nâ `anke vizrak.

Arapça:

وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ

Türkçe:

İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Senden yükünü indirmedik mi?

Diyanet Vakfı:

Yükünü senden alıp atmadık mı?

İngilizce:

And removed from thee thy burden

Fransızca:

Et ne t'avons-Nous pas déchargé du fardeau

Almanca:

und dir deine Last abgenommen,

Rusça:

и не сняли с тебя ношу,

Açıklama:
 
00:00

elleẕî enḳaḍa żahrak.

Arapça:

الَّذِي أَنقَضَ ظَهْرَكَ

Türkçe:

Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O senin sırtını ezen yükü.

Diyanet Vakfı:

O senin belini büken yükü.

İngilizce:

The which did gall thy back?-

Fransızca:

qui accablait ton dos ?

Almanca:

die deinen Rücken niederdrückte,

Rusça:

которая отягощала твою спину?

Açıklama:
 
00:00

verafa`nâ leke ẕikrak.

Arapça:

وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ

Türkçe:

Ve yüceltmedik mi senin şanını!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Senin şanını yüceltmedik mi?

Diyanet Vakfı:

Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?

İngilizce:

And raised high the esteem (in which) thou (art held)?

Fransızca:

Et exalté pour toi ta renommée ?

Almanca:

und dein Ansehen erhöht?!

Rusça:

Разве Мы не возвеличили твое поминание?

Açıklama:
 
00:00

feinne me`a-l`usri yüsrâ.

Arapça:

فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا

Türkçe:

Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Diyanet Vakfı:

Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.

İngilizce:

So, verily, with every difficulty, there is relief:

Fransızca:

A côté de la difficulté est, certes, une facilité !

Almanca:

Also gewiß, es gibt mit der Erschwernis eine Erleichterung.

Rusça:

Воистину, за каждой тягостью наступает облегчение.

Açıklama:
 
00:00

inne me`a-l`usri yüsrâ.

Arapça:

إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا

Türkçe:

Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Diyanet Vakfı:

Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.

İngilizce:

Verily, with every difficulty there is relief.

Fransızca:

A côté de la difficulté, est certes, une facilité !

Almanca:

Gewiß, es gibt mit der Erschwernis eine Erleichterung.

Rusça:

За каждой тягостью наступает облегчение.

Açıklama:
 
00:00

feiẕâ feragte fenṣab.

Arapça:

فَإِذَا فَرَغْتَ فَانصَبْ

Türkçe:

O halde,bir iş ve oluştan boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul.

Diyanet Vakfı:

Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul,

İngilizce:

Therefore, when thou art free (from thine immediate task), still labour hard,

Fransızca:

Quand tu te libères, donc, lève-toi ,

Almanca:

Also wenn du entlastet bist, so strenge dich an,

Rusça:

Посему, как только освободишься, будь деятелен

Açıklama:
 
00:00

veilâ rabbike fergab.

Arapça:

وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَارْغَب

Türkçe:

Ve yalnız Rabbine yönelip doğrul!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ancak Rabbine yönel.

Diyanet Vakfı:

Yalnız Rabbine yönel.

İngilizce:

And to thy Lord turn (all) thy attention.

Fransızca:

et à ton Seigneur aspire.

Almanca:

und deinem HERRN, so widme dich aufrichtig!

Rusça:

и устремись к своему Господу.

Açıklama:
094. İnşirâh - (Sakinleştirme) Al-Inshirah—الشرح beslemesine abone olun.